Fenerbahçe, beklediği katkıyı alamadığı Nick Calathes‘e sezon başlamadan önce kibarca, “Seni kadromuzda düşünmüyoruz ve takım bulmanı istiyoruz. Tabii ki sözleşmen devam ettiği için bu süreç içinde antrenmanlara katılabilirsin.” dedi.
Calathes bir profesyonel olarak mesajı aldı, kulüp arayışları sırasında Fenerbahçe’nin sezon başı çalışmalarında yer aldı. Ancak oyun kurucu olarak transfer edilen Brezilyalı Neto, Dünya Şampiyonası sırasında ağır bir sakatlık geçirince planlar değişti ve Calathes takımda kaldı. Calathes bu süreci profesyonel yaşamın bir parçası olarak gördü ve en ufak bir kırgınlık göstermeden işini yapmaya devam etti… Dahası işini o kadar iyi yaptı ki, takımın en önemli karakteri haline geldi. Sahadaki performansı, oyun bilgisi, yaşını inkar eden mücadeleciliği kadar, dışarıdaki davranışları, entellektüel seviyesi, arkadaşları ve Barcelona‘dan iyi ayrılmadığı Jasikevicius da dahil staffla ilişkisi ile çok büyük saygınlık kazandı. Sezon başında ayrılması istenen Calathes şimdi 3-4 faul aldığında çarpıntı yaratır hal aldı.
Her takım için olduğu gibi Fenerbahçe’de de bazı oyunculara eleştiriler getirilebilir ama kabul etmeliyiz ki, basketbolculukları dışında karakterleri ile de çok iyi seçimler yaptıkları ortada… Ve Calathes bu konudaki belki de en iyi örnek…
Calathes şimdi 35 yaşında… Allah sağlık versin, basketbol ömrü uzun olsun… Ancak ben Fenerbahçelilerin yerinde olsam böyle bir büyük karakterin formasını çıkardıktan sonra da organizasyonun içinde devam etmesini isterim… 10 Yıllık sözleşme yaparım…
Teknik sorumlu mu dersiniz? Asistan koç mı? Altyapı teknik sorumlusu mu? Görünen o ki Calathes zamanı geldiğinde oyun kurucu pozisyonunda oynamasının avantajı ve düzgün karakterinin sayesinde büyük bir koç olacak… Sadece Fenerbahçeliler’in değil, herkesin saygısını kazanan Calathes’in basketbolumuza sağlayacağı daha çok katkı olduğu düşüncesindeyiz… Yeni oyuncuların onu örmek alması bile yeter…
Fb isteyebilir de O ister mi bilinmez, genç oyuncu yetişmesinde katkısı elbet olur ama olsa ne olur yetişen de bench ısıtır bu gidişle. İşin acı tarafı da 25 milyon gencin olduğu bir ülkede yıllardır bu tarz oyuncu nasıl ve niye yetiştiremedik, yetiştiremiyoruz kahrolmamak elde değil…
Bininci defa bu konuya cevap vermek isterim:
Takım sporları özgüvenle oynanır, ailesi borç harç içinde, binlerce problem ve dertle yaşayan neredeyse çaresiz ailelerin çocukları özgüvenli, dolayısıyla basketbolcu olamaz BU BİR. Oyuncu yetiştirmek sabır ister, bknz: Tarık, Sestina, ki bu kavram hala Edirne gümrüğünde bekliyor giriş yapamadı BU İKİ. Oyuncuyu antrenör yetiştirir, kaç tane spor akademisi mezunu antrenörümüz var? BU ÜÇ. Bu antrenörlere 5-10 bin lira maaş verirsen ortada antrenör kalmaz, insanlar çakıltaşı ile geçinmez, meşhur nebea’lı alperen milyon dolarlar alırken onu yetiştirenler hava aldı, BU DÖRT. Antrenörler bizzat şahit olduğum üzere daha sol elle dripling yapamayan oyuncularına bir maçta 7-8 hücum seti oynatıp kendilerini meşhur etmek istiyorlar, BU BEŞ. Bugün sadece nebea takımlarının değeri yaklaşık 115 Milyar dolar. ve bu zavallı fakir amerikalı’lar aldıkları oyunculara 1 cent bile ödemiyor, ne bonservis ne de yetiştirme ücreti… cedi, alperen, ömer, furkan daha kuşluk vaktini göremeden toz olup nebea’ya gittiler. biz nebea’nın arka bahçesi miyiz? hava alıp oyuncu yetiştiriyoruz. playoff yapamayan huston takımında oyuncumuz var deyip övünmek için mi? Neden? BU ALTI. Eğitim sistemimiz yerlerde sürünüyordu, artık yer altında sürünüyoruz. İnsan yetiştiremiyoruz, gurur, onur, sabır, çaba, vazgeçmemek ne demek bilmeyen insanlardan değil basketbolcu hiç bir şey olmaz BU YEDİ. ve en önemlisi; federasyon ne yapar? elinde ne gibi bir gelecek planı var? bir planı var mı? neden yok? bu işe kim karışacak tarım ve orman bakanlığı mı? Kim? teşhis belli, tedaviyi bulamıyorsan kabahat senin. BU DA SEKİZ. Bunları düzelt bak bakalım oyuncu yetişiyor mu yetişmiyor mu? Son olarak bizler yüzlerce İbrahim Kutluay bekliyoruz, bu olanaksız. gözümüz hep yukarıda ve “sözde mükemmeliyetçi” olduğumuzdan kimseyi beğenmiyor, sabretmiyor, belli bir seviyeye ulaşmasına izin vermiyoruz, her şeyimiz sahte, en hassas konularda bile inandıklarımızı savunmuyoruz, açın bakın olympiakos hala hakemi konuşuyor, kamuoyu oluşturuyor. elalem oyuncuları pazarlayıp yüceltirken biz gencecik çocukları bitirmek için çabalıyoruz. Yani kısaca deve misali; “neremiz doğru ki?”
Değerli büyüğüm, yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum ve yazdıklarının benzerlerini ben de defalarca daha önce de yazdım ama bu haberin altında tekrar yazmadım kısa kestim sen detaylıca yazmışsın eline sağlık,sevgiler,saygılar…
Mükmel bir yanıt vermışsiniz👏👏
Maalesef devletin gençlere yönelik bir spor politikası yok. Okul hayatı ve özellikle lgs ciddi bir sekte gençler için. Bu ayrı bir çalışma ve yapılanma gerektiriyor. Eğitim hayatı köstek değil, destek olmalı. Ayrıca iyi ve bilimsel yetişmiş antrenör de gerekiyor. Hepsi devlet desteğine bağlı
Calathes olaya profesyonelce bakacağını düşünerek böyle bir teklif gelirse kabul edebileceğini düşünüyorum
İtioudis’in hoca moca olmadığının kanıtıdır Nick. NET!
İnsanın içinde varsa, çalışır çabalar iyi bir basketbolcu olur, bizim gençler hemen basketbolcu olayım para kazanıp zengin olayım derdinde … NBA deki super yıldızlarımız oraya nasıl geldiler çalışarak. ABD li basketçiler nasıl bu kadar iyiler tabiiki çalışarak.. ne yazık ki onları çalıştıracak koç larda önemli.. yani işin aslı biz hiç bir işi adam gibi yapmıyoruz.. Brezilya’da aç ve fakir cocuklar plajlarda top oynayıp süper yıldız olmaya çalışırken bizim gençler eğlence kız pasinde koşmaktan zaman bulamıyorlar… Her basket takıminda enaz 4-5 türk basketçi var sadece bencde oturup faul yapmak maksadıyla oyuna giriyorlar ve memnunlar para kazanıyorlar.. kendileri deki yeteneklerini geliştirmek için extra çalışmıyor cabalamiyorlar.. hepsi bu…