A Milli Basketbol Takımımız, Avrupa Şampiyonası finallerine katılmayı garantiledi. Deplasmanda Macaristan’ı zor da olsa yenerek bu hakkı kazandık. Şimdi bundan sonra kalan 2 maçımızı da kazanarak grubu birinci bitirmeye ve üst torbadan kuraya katılmaya çalışacağız. Daha önce takımımızın madalya adayı olduğunu söylemiştim. Aynı tezi yine savunuyorum. Buraya kadar her şey tozpembe. Ancak son maçımızda ilk beş harici hiçbir oyuncumuzdan verim alamadık. Toplam 200 dakikalık sürede kenardan gelen oyuncular 30 dakikadan biraz az oynadı, ortalamaları 5 dakika. Attıkları sayı yazıyla sıfır (0). Aldıkları ribaunt (2). Verimlilik puanları ise -6. Bu, bizim ileride başımızı ağrıtacaktır. Uzun soluklu arka arkaya maçların oynandığı Avrupa Şampiyonası gibi turnuvalarda süreleri paylaştırmak ve herkesten katkı sağlamak önemlidir. Bu hem kenardan gelen oyuncuların motivasyonunu sağlar hem de sorumluluğu fazla olan oyuncularımızı yeterli süre dinlendirir.
TBF AYNI TAS AYNI HAMAM!
Milli takımların yapısı farklıdır. Önemli olan herkesin arzuyla ve “Bu benim takımım” şiarıyla geldiği bir takım olmaktır. Profesyonelliğe yer yoktur. Kulüp takımları ise daha değişiktir. Bütçeniz izin verdiği sürece performansından memnun olmadığınız oyuncuyu kesip, yenisini alırsınız. Motivasyonu prim vererek veya ceza keserek sağlarsınız. Astığınız astık, kestiğiniz kestiktir. Ama milli takıma gelince işler değişir. Kadronuzdan en iyi performansı almak ve oyuncuların gönülden koşarak geldiği bir takım yaratmak zorundasınız. Belki de takım sporlarında beceremediğimiz konu bu olsa gerek! Eğer federasyonumuz geri adım atıp (!) Larkin’i kadroya katarsa bazı sorunlar çözülür. Ama zamanında bu işi niye beceremediniz diye sormazlar mı adama diyesim geliyor? Wilbekin sorunu da aynı şekilde iş bilmezlikten mi oldu acaba? Bu basketbolcuların Türk oyuncu olma statüsünü kaybetmeleri yüzünden kulüplerinin mağdur olmaları da cabası. Federasyondan bahsetmişken, aynı tas aynı hamam demek yanlış olmaz. Seçimlerden sonra kimileri her zamanki gibi seyahatte, seçim öncesi verilen sözlere rağmen kimilerinin tamamen saf dışı edilmiş olmalarına söylenecek bir şey yok! Yaptıkları yapacaklarının kopyası dedik, pek yanılmamışız!