Yıl galiba 1998… Türk Telekom‘un genel menajeri olarak takımla beraber Tel Aviv’deyim… Telefonum çaldı… Karşıda Maccabi Genel Menajeri Igal Shatski (toprağı bol olsun).
“Necip, öğleden sonra bir planın yoka seni bizim genç maçına götüreyim.” dedi. Igal Shatski hakemlik dönemimde de Maccabi’de çalışıyordu ve bir dostluğumuz vardı…
Sonuçta Shatski beni otelden aldı ve Maccabi Tel Aviv-Hapoel Haifa genç maçına gittik. İki takım ısınıyor ama sahada bir hakem var. İsrail Federasyonu’ndan bir görevli geldi ve bana maçı yönetim yönetemeyeceğimi sordu. Tabii ki şaşırdım. Hakemliği bırakalı iki yıl olmuştu, yani artık aktif hakem değildi.
Shatski’ye sordum: Bu mümkün mü? Takımlar durumu kabul eder mi? Daha sonra bu maç aktif olmayan eski bir hakem tarafından yönetildiği için sorun çıkmaz mı?
“Burdakiler senin eski de olsa bir hakem olduğunu biliyor. Bizim kurallarımız açısından bir sorun yok.” yanıtını aldım. Bana bir kıyafet uydurdular ve maçı yönettim.
Bu nostaljiyi hatırlamamın nedeni bu sezon ilk kez uygulanan BGL‘den kulağımıza gelen ve giderek artan tatsızlıklar… Koçlar teknik faul alıyor, koçlar atılıyor… Sahaya çıkan herkes elbette kazanmak ister ama bu ligin ana hedefi oyuncu kazanmak.
İsrail’de benim başımdan geçen olayın burada yaşanabileceğini düşünebiliyor musunuz? Olay Tahkim’e kadar gider ve aktif olmayan bir hakemin yönetmesi nedeniyle maç kesinlikle yeniden oynanır.