TBF Başkanlığı için Hidayet Türkoğlu ile yarışacak olan Efe Aydan, Milli Takımın başarısızlıklarının kanına dokunduğunu ve bu nedenle aday olduğunu söyledi.
Aydan’ın Ekol TV’ye verdiği röportaj şöyle:
“Milli Takımın elde etmiş olduğu başarısız sonuçlar, turnuvadan çekilmeler… Bunlar kanıma dokundu ve aday olmaya karar verdim. Milli takım benim takımım, ben o takımın yıllarca kaptanlığını yaptım. İnsanın yıllarını verdiği bir organizasyona yürekten bağlı olması çok doğal. O mağlubiyetler beni harekete geçirdi.
Başkan olursam yapacağım ilk iş MHK’yi değiştirmek olacak. Hakemler eğitimlerini çok daha sık yapıp onların hem gelişimlerine, Avrupa’da daha fazla saygı görmelerini sağlayacağız.
(Ergin Ataman konusunda) Ergin Ataman basketbol bilgisi, elde ettiği başarılarla şu anda Türkiye’nin, hatta Avrupa’nın en iyi antrenörlerinden birsi olduğu tartışmasız bir gerçek. Onunla devam istiyorum ama onun da bulunduğu konumun ağırlığını üstünde hissetmesi lazım. Galatasaraylı olduğunu hepimiz biliyoruz ama tarafsızlığını hal ve hareketleriyle göstermesi lazım. Tabii onun da belki bizimle çalışmak istememe özgürlüğü var.
(Ergin Ataman uyarılmaya açık bir karakter mi? sorusu üzerine) Ben uyarabilir karakterdiyim, ne tepki vereceğini kendisi karar verecek. Fenerbahçe önemli bir maç kaybetmiş, canı yanıyor. Bundan dolayı da duydukları üzüntüyü saygıyla karşılamak lazım. Dolayısıyla insan canı acıdığı zaman ani tepkiler verebilir. Fenerbahçe’nin Ataman nedeniyle Milli Takıma oyuncu göndermeme açıklamasını böyle yorumluyorum.
Benim toplamış olduğum 21 imza kesinlikle Türk Basketbolu için çok değerli Çünkü eğer ben orada çıkıp da bir eski milli basketbolcu, yıllarını basketbola vermişi 48 sene emek harcamış bir insan olarak orada eğer ben konuşma yapamayacak olsaydım bu herhalde benim değil federasyon ayıbı olurdu. 18 imza toplayamamam için her şey yapıldı. Rakip çıkmasını engellemeye çalıştılar. Basketbol Federasyonunda çalışan tüm profesyonellerin bu konu içerisine girip Hidayet adına oy toplamaları son derece yanlış. Bu görevlerini kötüye kullanmaktır. Oradaki insanlar bu işi Hidayet için yapmıyorlar, Türk Basketbolu için yapıyorlar.
Aday olmadan Hidayet’le yan yana geldim, el birliğiyle kötü durumdan çıkmak için çalışma önerdim. Hidayet’e federasyonu çok kötü durumda yönettiğini, gelinen durumdan sorumlu olduğunu söyledim. o “Ben ne yapmışım.” dedi. Durumun farkında olmaması daha da kötü. Hidayet Çavuşoğlu’nda oynarken ilk milli takıma aldım. Erman da Milli Takım antrenörü olarak onu ilk beşte başlatmıştı. Çocukluğunu bilirim, sonuçta abi-kardeş konuşması yaptık. Kendisinden yanıt alamayınca da adaylığımızı koyduk.
Bina yapmak kolaydır, önemli olan içini doldurmaktır. İşi bilen insanlarla çalışmak lazım, o onun arkadaşı, o onun yakını kriteriyle üretim olmaz.
Geçmiş dönemde seçildikten sonra 3 ay içinde kulüpleri ziyaret edeceğini söylemişti, sözünde durmadı ve yeni seçimlere kadar kimseye gitmedi.
Neyi iyi yaptığını düşünüyorum ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. Bilen varsa lütfen söylesin. Kazanmak için çok çalışıyorlar ama kazandıktan sonra birşey yapmıyorlar.”
Milli takımın başarısız olması yeterli sebep olmamalı,.ülke basketbolu baştan sona yanlış ve hatalarla dolu,her bakımdan iyice kötüye gidiyor, kasıtlı olarak kötü yönetiliyor, tıpkı ülkemiz gibi ben ne yapmışım cevabı da bunun en net örneği. Ona göre iyi yaptığı şeyler, kanun kaçaklarıyla poz vermek, aleyhimize ne varsa yapan bir ülkenin vatandaşı olup yılın büyük kısmını orada geçirmek, milli takım formasını primle,parayla giymek,dünyada bir ilk olarak dopingden kariyeri bitmiş olmasına rağmen spor federasyonu başkanı olmak, çetnik selamı vermek, seçimde karşısında ciddi bir rakip olunca koltuk aşkına kulüpleri ziyaret etmek,
nereden,nasıl geldiğini unutup milli takım koçu gibi aşırı kibir,egolu olmak, sponsorluk,reklam, para,günlük başarı için ülkeyi yabancı oyuncu çöplüğüne döndürmek vs gibi. Koç konusuna gelirsek de ülke basketbolu kötü durumdaysa kendisi de basketbolun bir parçasıysa sorunun da parçasıdır ve Türk spor ve basketbol tarihine yakışmayan ne varsa yapan,ismi kara harflerle yazılan,aşırı kibirli, egolu,insanlara tepeden bakan ,hor gören birisi olduğu herkesin malumudur, bu ülkede başarılıysa haklıdır ucuzluğu ve sığlığı var o yüzden de yediği haltlar görmezden gelinmektedir. Bir,iki oyuncu hariç Türk oyuncu yetiştirme ve geliştirme konusunda ülkeye zerre katkısı olmamış, bedavaya görev yapması gerekirken milyonlarca euroya milli takım koçu yapılmış, milli takımda, alıştığı sürekli oynatıp parlattığı, şansına iyi uyum sağlamış yabancılarla kupalar kazanma ortamı olmayınca foyası ortaya çıkan, kendi çıkarını ve ismini düşünüp takımı turnuvaya götürmeyen ülke itibarını yerle bir eden, basketbol camiasında sevilmeyen, güç zehirlenmesi yaşayan biri yerine idealist,insan ilişkileri iyi, edebini, adabını bilen, milli takım koçluğunu parayla yapmayacak,kibirsiz,
ahlaklı,şaibesiz,vizyoner bizden kim varsa o milli takıma koç olmalı ve mevcut başkan ve ekibi gitmeli yoksa ülke basketbolu iyice dibe doğru gidecek o yüzden oy verecek herkes aklını başına alsın…
“Kazanmak için çok çalışıyorlar ama kazandıktan sonra bir şey yapmıyorlar.” lafı aslında son 8 senenin özeti olmuş.
Delegelerin sandık başında hatırlaması gereken en önemli konu. İmza vermiş olabilirsiniz ama sandıkta istediğinize atma özgürlüğünüz var. Mevcuta destek verip sonra da üzülmeyin. Ülkenin ekonomik açıdan gidişatı belli. Basketboldan kazanç sağlamak istiyorsanız daha uzun bir süre ne yapmanız gerektiği belli.
Ohooo yine kesik yemişiz
Kulüp delegeleri oy tercihlerini kulüpleri adına günü kurtarmak için yaptığı sürece bu başarısız yönetimin gideceğini sanmıyorum maalesef.
Senin kanına dokunuyor ama başta başkan ve koç olmak üzere birilerininkine dokunmuyor. Seçimde mevcut başkana oy verenler bir sorun olunca da kimseye şikayet etmesinler.