FIBA 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası Elemeleri B Grubu’nda, 22 Kasım Cuma günü Basketbol Gelişim Merkezi’nde ve 25 Kasım Pazartesi günü de deplasmanda Macaristan ile iki önemli karşılaşmaya çıkacak olan A Milli Erkek Basketbol Takımımızın 19 kişilik aday kadrosu açıklandı!…
Ataman’dan Fenerbahçe‘ye “3-1 Göndermesi” ve Milli Takıma Yansımaları…
24 Eylül’de İstanbul’da Galatasaray ile Panathinaikos arasında oynanan basketbol hazırlık maçında Sayın Ergin Ataman, Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi 3-1 mağlup ettiği futbol maçına gönderme yapması (Zaten bir bu eksikti, bu da oldu) sonrasında A Milli Takımımızı da yakından ilgilendiren tatsız olayların yaşanmasının baş kahramanı oldu! Sayın Ergin Ataman’ın, Galatasaray tribünlerine dönerek maçın sonucunu parmaklarıyla göstererek şov yapması ve doğru olmayan bu hareketine karşılık olarak da Fenerbahçe yönetiminden sert tepkilerin gelmesi… Sonuç olarak da açıklanan son aday kadroya baktığımızda, bu gereksiz ve yersiz şovların olumsuz anlamda yansımalarını hep birlikte üzülerek görmek zorunda kalmamız… Daha da üzücü olanı ise, Türkiye A Milli Erkek Basketbol Takımımızın başantrenörü olarak, her kulübe eşit mesafede olması gerekirken yaptığı bu davranış sonrasında (sosyal medya hesabından davranışından dolayı özür dilemiş olsa da bu davranışı kabul görmedi) Fenerbahçe kulübü tarafından, “Ergin Ataman, milli takımın başında olduğu müddetçe milli takıma oyuncu vermeyeceğiz” şeklinde bir açıklamada bulunulmasıydı.
Fenerbahçe kulübünün, her ne olursa olsun milli takıma oyuncu göndermeme kararını doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Milli Takım her şeyden üstündür ve kulüplerimizin milli takıma oyuncu göndermeme gibi bir durumlarının söz konusu olmaması gerekir. Hatta bunu ima eden cümlelerinin dahi sarf edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, bu tür durumlar en çok da milli takımımıza ve milli ruha zarar verir. Bu tür durumların önünü alamaz, bu durumdan da en çok milli takımımız zarar görür. İlerleyen süreçlerde yaşanan farklı olaylarda da başka kulüplerin de Milli Takımlara oyuncu göndermeme durumlarıyla karşılaşabiliriz. Bu tür durumların yaşanmaması adına, şahısların yapmış oldukları hataların ve yanlışların, milli takıma zarar vermeyecek şekilde çözüme kavuşturulması gerektiği kanaatindeyim.
Bu nedenle ülke sporumuzun güzide kulüplerinden Fenerbahçe Kulübü’nün, bundan sonrası için ne olursa olsun aday kadroya kendi oyuncularını göndereceğine olan inancım tamdır. Hatta birilerinin yapmış olduğu hatalı ve yanlış davranışa verilecek en güzel cevabın, bu şekilde verileceğini de göstermeleri gerektiğine inanıyorum.
İzlanda Maçının Kahramanları Aday Kadroda Yok!
Bu tatsız olay yaşanmasaydı, milli takım aday kadrosunda muhtemeldir ki Fenerbahçe Beko‘dan; Sertaç Şanlı, Melih Mahmutoğlu ve Tarık Biberoviç yer alacaktı. Hatırlanacağı gibi FIBA 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası Elemeleri B Grubu’nda son oynadığımız ve Tarık Biberoviç’in son saniye basketi ile zorlukla 76-75 yendiğimiz İzlanda maçında; Tarık Biberoviç 27:51 dakikada; 11 sayı- 4 ribaunt- 1 asist, maçta en çok süre alan oyuncu olan Sertaç Şanlı 30:39 dakikada; 20 sayı- 12 ribaunt- 1 asist ve Melih Mahmutoğlu da 25:30 dakikada; 7 sayı- 2 ribaunt- 2 asist ile çok önemli katkılar vermişlerdi. Fenerbahçe Beko forması giyen bu üç oyuncumuzun, İzlanda maçındaki skora katkıları takımın yarısıydı (76 sayının 38’i bu üç oyuncudan geldi).
Neden Aday Kadroya Çağrılmadılar?
Fenerbahçe Beko oyuncuları eğer aday kadroya çağrılsaydı ve Fenerbahçe Kulübü de oyuncularını göndermeseydi, bu oyuncularımız milli takıma gelmedikleri için muhtemelen ceza alacaklardı. TBF ve milli takım yetkilileri de herhalde bundan dolayı, bu oyuncularımızı aday kadroya almadılar. Oysa, Fenerbahçe Kulübü ile doğru bir şekilde iletişime geçilmiş olsaydı, zannederim ki sorun da rahatlıkla çözülebilirdi.
Shane Larkin aday kadroda!
Aday kadroda Fenerbahçe Beko’dan hiçbir oyuncu yer almazken; ev sahipliğimizde düzenlenen FIBA 2024 Paris Olimpiyat Oyunları Ön Elemeleri aday kadrosunda olmasına rağmen, sakatlığını gerekçe göstererek katılmayan ve milli takımımızda “devşirme oyuncu krizi”ne neden olduğu için başantrenörümüz Sayın Ergin Ataman tarafından da ağır bir dille eleştirilen Shane Larkin’in ise aday kadroda yer aldığını görüyoruz!… Ancak, Larkin’in, 24 Ekim’de EA7 Emporio Armani Milan ile oynanan Euroleague maçından sonra (bu sezon sadece 5 EL maçına çıkarken, herhangi bir BSL maçında oynamadı), yaklaşık 20 gündür herhangi bir resmi maçta oynamadığını da görüyoruz. Muhtemeldir ki, milli takım aday kadrosunda yer almasına rağmen her iki Macaristan maçında da oynaması zor gözüküyor.
Devşirme Oyuncu Krizi ve Larkin…
A Milli Erkek Basketbol Takımımız başantrenörü Sayın Ergin Ataman, geçtiğimiz yıl yaşanan “devşirme oyuncu krizi”nden sonra şu açıklamayı yapmıştı: “Larkin enteresan bir oyuncudur o yüzden bu şartlarda çok da fazla gönüllü olmadığını bildiğim için normal… Benim A Milli Takım başantrenörü olarak milli takımın menfaatlerini korumak durumundayım. Onun için ben Larkin ve Wilbekin’i davet ettim. Bu iki oyuncunun da benim ekibim olan sağlık ekibinin kontrolünde bulunmasını, son ana kadar bu milli takımda olmalarını istedim ancak olmadı. Bundan sonraki karar TBF’de. Benim için değişen bir şey yok. İstiyorlarsa bu oyunculara milli takımda oynamadıkları için ödül versinler. Başka söyleyeceğim bir şey olamaz yani…” şeklinde ağır bir dille her iki devşirme oyuncunun davranışını eleştirmişti. Bu yaşanan devşirme oyuncu krizlerinden sonra hem Larkin hem de Wilbekin’in devşirme oyuncu statüsünden çıkarılmasından sonra, Larkin tekrardan milli takım aday kadrosuna çağrılıyor!… Bu durum kabul edilebilir bir durum olmasa gerek. Her şeyden önce, daha önce milli takım aday kadrosuna çağrılmalarına rağmen geçerli mazeret göstermeyerek katılmayan (geçerli mazeretleri olsaydı, her iki oyuncu da TBF tarafından devşirme oyuncu statüsünden çıkarılmazlardı) bir oyuncu, nasıl oluyor da tekrar milli takım aday kadrosuna çağrılıyor, anlaşılır gibi değil.
“Off The RECourt with Shane Larkin” youtube kanalının 1 Kasım 2024 tarihindeki programına konuk olan A Milli Erkek Basketbol Takımımızın başantrenörü Sayın Ergin Ataman, FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası Finalleri’nde milli takım kadrosunda Shane Larkin’in de olacağını duyurmuştu. Aynı programda Sayın Ataman, kendisi adına geçtiğimiz yaz döneminin gerek Yunan adalarında gerekse de Bodrum ve Çeşme’de bol bol yüzerek çok iyi bir şekilde geçtiğinden de bahsediyordu! Oysa, geçtiğimiz yaz dönemi, kendilerinin başantrenörlüğünü yaptığı A Milli Erkek Basketbol Takımımız için ise hiç ama hiç iyi geçmemişti ve kendisi bu konuya nedense hiç değinmedi!…
Ben de hem gördüklerime hem de duyduklarıma inanamadım!… Henüz geçen yıl, milli takımımız ve ülke basketbolumuz adına hiç de tasvip etmeyeceğimiz durumların yaşandığı süreç sonrası, eminim ki benim gibi birçok kişi de bu açıklamaya inanamamıştır. Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) yetkililerinin yapması gereken birçok açıklamayı, maalesef Sayın Ataman’ın yapıyor olması da ayrıca tam olarak anlaşılamayacak bir durum olsa gerek! Burada ciddi bir yetki karmaşasının olduğu da görülebiliyor. Bunu kabul etmemiz nasıl mümkün olabilir ki? Ayrıca, Larkin’in program boyunca milli takım başantrenörü karşısında ayağının birini sehpanın üzerine koyarak konuşmasının büyük bir saygısızlık olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Karşısında Türkiye A Milli Erkek Basketbol Takımının başantrenörü oturuyor. Larkin’in milli takıma saygısının ne derece olduğunu, buradan da rahatlıkla anlayabiliyoruz!…
Bu Kaçıncı Kriz!
Sayın Ergin Ataman’ın A Milli Erkek Basketbol Takımımızın başantrenörlüğü görevine geldiğinden itibaren, milli takımımızda yaşanan olumsuzlukların neredeyse haddi hesabı yok! Devşirme oyuncu krizlerinin yaşanması, Türk oyuncuların milli takım kampına katılmaması, Fransa’dan 50 sayı farkla alınan mağlubiyet sonrasında milli takımımızın yaz kampının alelacele sonlandırılması, üst üste üç önemli FIBA organizasyonunda alınan başarısız sonuçlar ve sonrasında hiçbir basın açıklaması yapılması ihtiyacı hissedilmemesi, A Milli Takımımızın son 30 yılın en başarısız dönemini yaşaması ve üç koca yıl FIBA’nın düzenlediği resmi final organizasyonlarında yer alamamamız, FIBA 2022 Avrupa Şampiyonası öncesinde iddialı şekilde madalya sözü verilip de çeyrek final bile göremememiz (benzer açıklamalar FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası için de yapılmaktadır), 20 yıl aradan sonra FIBA Dünya Kupası’na gidemeyişimiz…
2022 yılından itibaren ikinci kez A Milli Takımımızın başantrenörlüğü görevine getirilen Sayın Ataman’ın, iki yılda milli takımımızda yaşatmadığı olay kalmadı derken, bir de ülkemizin güzide kulübünün milli takımımıza oyuncu göndermeyişi olayının baş kahramanı olması inanılır gibi değil!
Milli Takım Ruhu Zarar Görmemeli…
Bir kişinin hatalı ve yanlış davranışının (her ne kadar o kişi bulunduğu görev ve sorumluluklarının bilincinde hareket etmemiş olsa da), bu ölçüde milli takımın birlik ve beraberlik gücünü zedelemesine müsaade edilmemeliydi. Fenerbahçe kulübü yöneticilerinin de bir kişinin yanlış davranışından dolayı, milli takıma oyuncu göndermeyeceğiz şeklindeki söylemleri ve tutumları da, 85 milyonu üzmüş ve milli takımımız adına olumsuz bir durum yaşanmasına sebebiyet vermiştir.
Milli Takımımızda bu üzücü durumların yaşanıyor olması kabul edilemez. Bu şekilde bir aday kadronun belirleniyor olması da herhalde benim gibi birçok basketbolseveri derinden üzmüştür. Umarım yaşanan bu kriz en kısa sürede çözüme bağlanır ve milli takımımız en iyi kadrosuyla ve en iyi şekilde elemelerde başarı gösterir.
Her şey Türk basketbolu için. Her şey A Milli Takımlarımız için.
Çok güzel bir yazı olmuş tebrikler, her şey Türk basketbolu için her şey A Milli Takımlarımız için ama saraydan torpilli, maalesef yeniden seçilen abd vatandaşı, kariyeri dopingden bitmiş, kanun kaçaklarıyla poz veren başkan ve ekibi ile başarısız olduğu halde hala görevinin başında olan dünyanın en çok maaş alan milli takım koçuyla ve canları isteyince milli takıma gelen, transfer durumu olunca sakatlık olmasın diye milli takımdan kaçan oyuncularla ne basketbol ne de milli takım istediğimiz yere gelemez…