İki gündür içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Herkes gibi kaybettiklerimiz için ben de çok üzgünüm… İş bilmezler yüzünden gelecekte kaybedeceklerimiz için endişeliyim. Bu cennet vatanı nasıl olur da yaşanamaz hale getirmeyi başarıyoruz? Neden fakiriz? Neden her an risk altındayız? Neden birbirimizden nefret ediyoruz? Neden ufacık çocuklar cinsel taciz tehdidi altında? Neden kadınlara saygımız yok? Neden vicdanımızı kaybettik? Neden “eğitim kötüdür” diyen kişi üniversitede yetkili makamda? Neden bu sorunların temelinde eğitimsizliğin yattığını görmüyoruz? Neden çok benciliz? Neden başarı kriterimiz hangi yoldan olursa olsun, kazandığımız para?
Kumpir yemeyin, zehirlenip ölürsünüz… Otele gitmeyin, yanarsınız… Yağmurlu havalarda dışarı çıkmayın, su birikintisinde elektrik akımına kapılıp can verirsiniz…
Bolu’da yanan otelle ilgili kontrol sorumluluğunun Turizm Bakanlığı’nda olduğunu anladık. Şimdiye kadar tek istifa yok. Ama başvurulduğu için hazırladığı rapordaki eksiklikleri Bolu Belediyesi neden yetkililere aktarmaz? Yasal sorumluluğun yoksa bile vicdani sorumluluğun olmalı. Yol buzluysa, karşıdan gelenleri uyarmaz mıyız?
Basketbola gelince… Neden kendi çocuklarımızı daha iyi eğitecek projeler üretemiyoruz? Neden sömürge ülkesi gibi olduk? Neden birbirimize güvenimizi kaybettik? Neden yabancılarla sağlanan başarılar bizi avutmaya yetiyor? Neden Milli Takımımız büyük organizasyonlarda yok? Neden altyapı milli takımlarımız küme düşüyor?
20 Şubat’ta İstanbul’da İtalya ile Eurobasket eleme grubu maçımız var. Neden Fenerbahçe‘nin oyuncularını verip vermeyeceğini merak ediyoruz? Neden bu konuyla ilgili olarak 18 Ağustos’tan sonra açıklama yapacağını söyleyen Federasyon Başkanı hala suskun?
Ya çok karamsar olup iyi olan şeyleri göremiyorum, ya da gerçekler beni rahatsız ediyor…