U14 Türkiye Şampiyonası Üzerinden Altyapıya Bakış

Genç Dinozor kimdir? Basketbol ruhu genç ve enerjik olan, dinozor misali tecrübeli spor insanlarıdır.

Kadroda kimler var? Necip Kapanlı, Haydar Kemal Ateş, Cem Gökçe, Selam Gökçe, Fatih Söylemezoğlu ve zaman zaman “Genç Dinozor” konukları.

Amacı nedir? Türk Basketbol Kamuoyuna ve özellikle veli, oyuncu, antrenör, yönetici ve tüm “Genç Öz kaynak” gruplarına gündemde ait basketbolun saha içi ve saha dışı olaylarını farklı ve geliştirici bakış açısıyla değerlendirmek ve basketbol kamuoyuna farklı düşünce pencereleri açmak.

U14 Şampiyonasında bu sene Beşiktaş, Galatasaray, Karşıyaka, Manisa, Merkezefendi, Bursaspor ve Büyükçekmece gibi (BSL) takımları yer almadı İstanbul üçüncüsü olan ve bir basketbol okulu takımı olan Pamukspor’un Türkiye Şampiyonasına katılabilmesi büyük başarıydı. Antrenörleri de gelecek vaat ediyor. Ancak turnuvaya baktığınızda tablo genel olarak parlak değil. Bu jenerasyon, iki sene sonra U16 milli takımlarında, 8 sene sonra da A Milli takım ve deplasmanlı liglerde oynayacak grubun iskeletini oluşturacak muhtemelen.

13-14 YAŞ GRUBUNA ALAN SAVUNMASI YAPTIRANLAR…

• Son 3 Senenin Türkiye Şampiyonalarına göz atıldığında 2009’luların 2008’lilerden, bu seneki 2010’luların ise 2009’lulardan genel olarak daha az basketbol becerisi ve bilgisine sahip oldukları gözlemlendi.
• 2010’luların oynadığı şampiyonada, altyapı yatırımı da yapan köklü BSL takımlarının U14 takımları bile farklı alan savunmalarını birçok maçta uyguladı. Final maçında 40 dakika alan savunması yapan Anadolu Efes’i, savunmayı okuyan, hücumda iyi saha paylaşımı yapan, paslaşmayı bilen, alan savunması yapmayan Bahçeşehir yenerek şampiyon oldu. Bahçeşehir maçı seyreden tüm paydaşlara şampiyon olurken oyuncuların geliştirilebileceğini, bir sonraki seviyeye hazır hale getirilebileceğini, katı kalıplara bağlı kalmadan oyuncuların yaratıcılığını ön plana çıkaran sistemin “alan savunmasına karşı” bile başarılı olabileceğini ispat etti.
• Klasik anlamdaki kulüplerin altyapı antrenörlerinin ücretleri, basketbol okullarında çalışan ve özel dersler veren antrenörlere göre düşük kalması, antrenörleri etik olmayan yollarla gelir elde etmeye, kendi kulübünde yapması gereken çalışmalardan kaçınmalarına sebep oluyor.
• Tabii bir de bu klasik kulüpler altyapı antrenörlerine oyuncu yetiştirmeye yönelteceklerine, madalyaya prim koyunca, az maaşla çalışan genç antrenör de maçları kazanmak için alan savunması gibi her türlü çareye başvurabiliyor.

NE OLMALI, NASIL YAPILMALI, KİM YAPMALI?

• Politikacıların kullandığı terim olan “Vahşi Kapitalizm” tüm hızıyla basketbolu da ele geçiriyor. Basketbol okulları var, spor kulüpleri var, bir de okulla bağlantılı olan kulüpler var. 30 yıl önce de ülkemiz için geçerli olan çözümü tekrar ediyoruz: Vahşi Kapitalizmin kötü etkilerinden kurtulmak için okulların basketbol sistemine daha çok girmesi sağlanmalı. Buna en güzel örnek olarak U14 Erkeklerde Türkiye Şampiyonu olan Bahçeşehir Spor Kulübünün okul ile olan iş birliği gösterilebilir. Bu önemli bir unsur. Okulları işin içine çekmeden başarılı olmak oldukça zor.
• Bütün sıkıntının alan savunma yapmak olduğunu düşünmüyoruz. Doğru ve yoğun çalışma birçok sorunu çözecektir. Tam bu noktada okul-kulüp işbirliğini tekrar vurgulamakta yarar var; bir oyuncunun okul-dershane-antrenman-maç-turnuva zincirinde çalışma zorluklarının yanına uyku, beslenme ve sosyalleşmeyi de koyduğunuzda ancak bu denklem okul-kulüp işbirliği ile daha kolay işler hale gelecektir.

SORUMLU FEDERASYON

• Bu işlerin sorumlusu dinozorlar olamaz. Tek sorumlusu var; Federasyon. TBF’nin bu konulara bakış açısı değişmediği sürece ülkemizdeki basketbol alt yapısı ile ilgili sorunlar çözülemez. Tüm basketbol camiasının üzerinde hemfikir olduğu, entelektüel seviyesi yüksek yönetici grubundan oluşan bir TBF yönetiminin basketbolumuzu yönetmesi daha doğru olacaktır. TBF düzelmeden, TÜBAD‘ın verdiği aklın da bir etkisi söz konusu olmayacaktır.
• Türkiye Basketbol Federasyonu’nun camiada konsensüs sağlayıp, sürece liderlik ederek bir altyapı seferberliği/reformu yapması lazım.
• Ülkenin altyapı felsefesi oluşturulmalı.
• Kulüp altyapılarının aynı felsefede ilerlemesi sağlanmalı.
• BSL ve TBL kulüplerinin alt yapı organizasyonlarını kuvvetlendirmesi için kurallar koyup uygulanmalı.
• Oyuncu yetiştirmeye yönelik uygulamaların ve kuralların koyulması sağlanmalı.
• Beden eğitim öğretmenlerinin mutlaka basketbol sistemine entegre edilmesi.
• U14’e darbe vuran ülkemizdeki LGS sistemini göz önüne alarak, radikal bir karar ile altyapı liglerinin U15, U17 ve U19 (BGL) şeklinde oynanması sağlanması sistemi rahatlatacaktır.
• Altyapı milli takım antrenörleri, hem oyuncularla hem de onların kulüp antrenörleri sık sık bir araya gelmeli.
• Kulüplerde altyapıdaki stratejiler antrenörlere bırakılmadan kulüp tarafından yönetilmeli.
• Altyapı antrenörlerinin çalışma ve eğitim şartları iyileştirilmeli.
• Büyük şehirlerdeki A liglerinde daha çok rekabetçi maçların oynanması için önlemler alınmalı.
• Alt yaş gruplarında çemberin alçaltılmasının basketbolun ufak yaş gruplarında oynanmasını kolaylaştıracağına ve daha zevkli hale getireceğine inanıyoruz.

Bu günlük de bu kadar…

Unutmayın, yaş sadece bir rakam. Basketbol ise ruhumuzun büyümeyen çocuğudur. Hem Dinozor hem de genç olabilirsiniz!