Paul George’un programına konuk olan Alperen Şengün, Beşiktaş’ta oynarken Fenerbahçe’den gelen teklifle ilgili süreci anlattı ve “Kontratınıza buy-out maddesi koyuyorlar, hem bu nedenle hem de süre almaya devam etmek için Beşiktaş’ta kaldım.” dedi.
“Belki Fenerbahçe’yi biliyorsunuzdur. Türkiye’deki en büyük kulüplerinden birisi. Çok paraları var. Ben Beşiktaş’ta oynuyordum. İnsanlar, Türkiye Ligi’nin dünyadaki en iyi 3 ligden biri olduğunu söylüyorlar. Fakat ben EuroLeague veya Şampiyonlar Ligi seviyesinde oynamıyordum.
Fenerbahçe bana büyük bir para önerdi. 2 milyon euro civarı para teklif ettiler. Beşiktaş’tan o kadar kazanmıyordum. Ancak o kontratı kabul etsem benim için işler daha zor hale gelecekti. Çünkü kontratınıza buy-out maddesi koyuyorlar. “NBA’e gidersen 3 milyon euro para ödemek zorundasın” gibi. Bu çok aptalca. 1 yıl oynayacağım ve bundan para kazanacaklar. Belki de gitmeme izin vermeyecekler.
Ben de bunu reddettim. “Hayır, burada (Beşiktaş’ta) kalıp 30-35 dakika oynayacağım” dedim. Büyük kulübe gidip de 20 dakika oynamak istemiyordum. Çünkü Türkiye’de Türk oyuncuları çok desteklemiyorlar. Genelde Amerikalı ve Avrupalı oyunculara gidiyorlar. Ben Fenerbahçe’ye gitmeyeceğim, draft olacağım ve NBA’e gideceğim dedim.
NBA’de oynamasam bile dilimi, fiziğimi geliştireceğim ve benim de oynama zamanım gelecek dedim. Kendi menajerimi bile dinlemedim. Menajerim bekle diyordu ama hayır, ben gitmek istiyorum dedim.” (Eurohoops)
Böyle şeyler söylemek için çok erken olabilir fakat A. Şengün’ün gelmiş geçmiş en iyi Türk basketbolculardan birisi (belki birincisi) ve gelecekte bir NBA yıldızı olma potansiyeli var. Umut bağlanan bir çok genç oyuncunun aksine bireysel yeteneklerinin dışında mental olarak güçlü,hırslı,çalışkan ve tabiri caizse “yırtık” bir karakter… Henüz 19 yaşında vermiş olduğu karar farklı yönlendirmelere karşın ne kadar bilinçli ve olgun olduğunu gösteriyor. Yukarıda bahsettiği süreçte kendisini bildiğim kadarıyla sadece FB değil R. Madrid de istemişti. A. Düverioğlu’nun bulduğu şanslar ve FB ‘nin o sezonki kadro yapısı düşünüldüğünde bence FB’ye gelse de oynardı yalnız Bjk’da olduğu gibi hücum onun üzerinden dönmezdi. NBA’de kendisini seçen H. Rockets ise genç oyuncu için biçilmiş kaftan çünkü Rockets takım kültüründe yıldız pivotların önemi çok büyük(Olajuwan,Jao Ming vs.) üstelik takım yeniden yapılanma döneminde… Bunun anlamı Rockets’ın, genç oyuncular yetişirken maçların ve bir kaç sezonun kaybedilmesine hoşgörü göstermesidir, yeter ki oyuncular kaybederken öğrensinler. Rockets’ın bu sezonki iyi performansı oyuncuların kazanmayı da yavaş yavaş öğrendiğini gösteriyor. Özellikle ülkemizde başarıları ve başarısızlıkları olgunlukla karşılama meziyeti yok maalesef ; işlerimizi “vurarak,kırarak,parçalayarak” hallediyoruz. A. Şengün ve Banvit’ten yetişen diğer oyuncuların oynadığı Bjk bir Balkan turnuvasından elendiğinde ve A. Şengün ilk A milli takım maçında kendinden 11 yaş büyük, tecrübeli bir Hırvat oyuncuyu savunamadığında basketbol kamuoyunda kendisine yönelik yıkıcı eleştiriler ülkemizde kalsa işinin çok kolay olmayacağını gösteriyordu adeta. Hakeza değil Türkiye’de Avrupa’nın başka ülkelerinde dahi uzun vadeli planlar için maçları ya da sezonu Nba’de olduğu gibi yakabilecek iddialı takım bulmak zor. A. Şengün’ün hem teknik ,hem mental gelişimini sürdürmesini,alçakgönüllü ve başarılara aç kalmasını,NBA kariyerinin olumlu devam etmesini dileyelim.
Kulüp riske girerek 18 yaşında bir gence yatırım yapıyor, 2 milyon euro öneriyor üstelik eurolig’de oynama şansı da var, orada oynayıp kendini göstersen belki çok daha fazla paraya Nba’e gidecektin ama sen buy out koyuyorlar ,3 milyon euro istiyorlar bu çok aptalca diyorsun da sen yönetici olsan ne yaparsın peki ? Orada da takas olayı var o da aptalca o zaman. Ömer Faruk olayını da hatırlatalım.
Yetenekli olduğunu herkes biliyor ama son zamanlarda biraz şımarıklıkların var sen önce en ufak bir darbede yumruk yemiş gibi hareketler yapmaktan vazgeçmeyi öğren hem komik hem de antipatik oluyorsun. Türkiye’de Türk oyuncuları çok desteklemiyorlar sözün ise kesinlikle acı ama gerçek. Kulüpler, koçlar özellikle de milli takım koçu okusun da utansın…