Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

Ataman: Ülker Arena’nın ağır atmosferine alışkınım

TRT Spor’a röportaj veren Ergin Ataman, ilk olarak Panathinaikos ile yapılan sezon başlangıcına ve taraftarların genel durumuna değindi. Panathinaikos Salı günü İstanbul’da Fenerbahçe BEKO ile karşılaşacak.

Ataman’ın röportajından pasajlar…

İYİ TAKIM KURDUK
Panathinaikos’ta Yunan basketbolunu heyecanlandıran iyi bir kadro kurduk. Son yıllarda Yunan basketbolunda Olympiakos’un çok ciddi bir hegemonyası vardı. Panathinaikos’un geçmişte altı EuroLeague şampiyonluğu var ama 2011’den beri şampiyonluk yok. EuroLeague’deki ilk derbi maçını kendi sahamızda, 20.000 kişinin önünde Olympiakos’a karşı uzatmada kaybettik fakat yeni bir takımız. Ciddi transferler yaptık fakat Avrupa’da bu transferleri yapmak, şampiyonluk hedefleyen yeni bir takım kurmak kolay değil. Her şeye rağmen iyi bir takım kurduğumuzu, sonuna kadar hedefleri kovalayacağımızı düşünüyorum.

YUNANİSTAN’DA BANA BÜYÜK SEVGİ VAR
Sadece OAKA’da değil, Yunanistan’da bana müthiş bir sevgi var. Panathianikos’un çok büyük beklentileri var, Olympiakos’tan da çok büyük bir saygı var. Bu saygı tabii ki benim ismime gelmiyor. Anadolu Efes‘le son yıllarda Avrupa basketbolunu domine eden, üst üste iki kez EuroLeague kazanan bir koç olarak görüyorlar. Her gördüklerinde yedinci yıldızı istiyorlar. İnanıyorlar, o coşkuyu özlemişler. Ben de her sahaya çıktığımda yumruk şovunu onun için yapıyorum. Seyirciyle de bütünleşip OAKA’daki yenilmez atmosferi yaratmaya çalışıyoruz.

AĞIR ATMOSFERE ALIŞKINIM
Sloukas yaklaşık 10 gündür oynamıyor fakat bu akşam takımla ilk antrenmanına çıkacak. Oynatmayı planlıyoruz. Bizim sistemimizin önemli bir oyuncusu. Fenerbahçe iyi bir takım, özellikle iç sahada çok tehlikeli bir takım. İlk EuroLeague maçında bu sezonun favorilerinden Milano’yu yenme başarısı gösterdiler. Ben Ülker Arena’nın ağır atmosferine alışkınım. Fenerbahçe-Panathinaikos maçlarında zaten her iki tarafta da kolay olmayan atmosferler oluyor. Bu seviyedeki oyuncuların buna alışkın olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe, son anda alınan Valencia mağlubiyetiyle yaralı geliyor. Bu yüzden biraz daha fazla çaba sarf edeceklerdir, kendi sahalarındaki maçı mutlaka kazanmak isteyeceklerdir.

2025’TE HEDEF MADALYA
Türk milli takımı tam kadro olduğu zaman Avrupa’da her takımla başa baş oynayabilir, her türlü sonucu elde edebilir. Bizim bundan sonraki hedefimiz geçmişte yapılan yanlışları revize edip bütün kulüpler olarak, federasyon olarak, spor bakanlığı olarak hep birlikte bütün oyuncularımızı bir araya getirip Avrupa Şampiyonası’nda yer alabilmek ve tam kadro gidebilmek. 2025’te Alperen de tam olgunluk seviyesine ulaşacak. Aşağıdan gelen genç oyuncular var. Onuralp Bitim de NBA tecrübesi kazanacak. 2025’te bu kadronun hedefi artık madalya kazanmak olacak.

DEVŞİRMELERE CEZAYI BEN VERMEDİM
Kızlarımızın başarısının yankısının ne kadar büyük olduğunu hepimiz gördük. Geçmişte basketbolda da bu böyleydi. Bunu başarmak için birlik olmamız gerekiyor. Oyuncularımızın aynı duygular içerisinde milli takımı yaz döneminde yapılması gereken bir zul olarak görmemesi gerekiyor. Larkin ve Wilbekin’e o cezaları ben verdirmedim. Devşirme oyuncunuz olduğu zaman size tanınan bazı haklar var, yönetmelikler var. TBF de o yönetmelikler doğrultusunda hareket etti. Kim ister Larkin ve Wilbekin gibi oyuncuları kaybetmeyi?

WILBEKİN YANIMA SEVİMSİZ ŞEKİLDE GELDİ
Wilbekin, Rodos’ta rakip takımdayken yanıma biraz sevimsiz bir şekilde geldi. Ben Türk milli takımının ve rakip takımın hocasıyım. Onunla hiç konuşmayabilirdim fakat bir diyaloğa girmek istedi. Ben de hiçbir şekilde tartışmaya girmeden bir yanlış anlaşılma olduğunu söyledim. Basına Wilbekin’e ulaşmak istediğim yansımış. O da bana ‘Sen beni aramadın ki?’ dedi. Ben de ‘Evet, ben zaten hiçbir zaman seni aradığımı söylemedim ki. Sonuçta görevli olan federasyonun kurumu, genel menajeri, yöneticileri var. Onlar senle temas kurdular, onlar bana bilgi getirdiler. Ben hiç kimseye Wilbekin’i aramadım, telefonuma çıkmadı demedim’ dedim. ‘Biz seninle bu konuda anlaşamıyoruz’ dedi. ‘Evet, anlaşamıyoruz’ dedim. ‘Ben o dönemde sakattım’ dedi. Evet, sakat olabilirsin. Tabii ki bu bir soru işareti. Dediğim gibi; playoffun son maçında oynamışsın, kendi kulübünün hazırlık maçında oynuyorsun ama olabilir, yazın sokakta yürürken sakatlanmış olabilirsin. Larkin gerçekten öyle geldi. İlk geldiğinde dizinde ödem tespit edildi. Bu bir gerçek. Fakat Wilbekin Türkiye’ye gelmedi. Bana bunu söyleyecek olan kendisi değil, milli takımın sağlık heyeti. Gelirsin, sağlık kontrolüne girersin, en son güne kadar sağlık heyeti seni iyileştirmek için çaba sarf eder, ondan sonra ‘bu oyuncu oynamayacak’ raporu verir. Sen de oyuncu olarak gelip ‘Koç ben buradayım, sağlık heyeti de burada, ben oynamayacağım’ dediğin anda ben zaten seni zorla oynatamam ki. Ben Wilbekin’e bunu anlattım.

VARGAS ÖRNEĞİ
Tabii burada yaratılan algı, kulüplerde bazı yöneticilerin sanki cezaları ben yapmışım gibi yarattığı algı… Ben niye yapayım? EuroLeague’de oynamayacak olsalar bana Panathinaikos olarak bir avantaj sağlar.. Vargas gibi her şeyini milli takıma verecek olan bir oyuncu çıkarsa kapımız tabii ki açık. Ancak böyle olacaksa hiç olmasın.

ERDEM CAN TAKDİR ETTİĞİM BİR ANTRENÖR
Adrenalinle bazen söylemek istemediğimiz şeyler söyleriz. Erdem Can beni aradı ve bir yanlış anlaşılma olduğunu söyledi. ‘Sen bunlara kafanı takma, Anadolu Efes’te yeni bir göreve geldin. Sadece önemli bir kulüpte olduğunun bilincinde olup işine odaklan’ dedim. Erdem Can benim takdir ettiğim bir antrenör kardeşim.

9 YORUMLAR

  1. Yeni jargon ile İmparator yargı dağıtmış :))) Geyik bir tarafa Atamanfobikler birazdan doluşur , noktasından virgülüne kadar eleştirirler…Biz baştan gülelim de üzmeyelim trollleri.. Son paragraf çok iyi, hatalar yapsa da yapıyorsa da E.Can tüm ülkenin göz bebeği… İnşallah başarılı olacaktır.Neyse diğer konuları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidenler düşünsün…Zaten ödleri kopuyor salı günü yenilirsek deyu…Travma üstü travma olur…Biz oyuna ve sezona bakalım basketbol ile kalalım…

    • Kerameti kendinden menkul gerginin masallarını dinlemeye atamanfobiklerden önce tescilli yağcısı, gönüllü avukatı,
      şakşakçısı,efendisinin takımı yenilince ortadan kaybolan, efendisi gibi kerameti kendinden menkul iskele babası doluşmuş hemen. Maşallah…

    • Basketbolu Fenerbahce’ye hakaret etme araci olarak algilayabilen, sozum ona bu basketbol uzmani zor durumda, kendi takimindan vazgecti, efes’te seyhi ayrildi, kendi takimi zaten nerelerde kimse bilmiyor, ortada tutacak baska takim da kalmadi, fazla atip tuttugu icin “icimizdeki yunan” olmaya da cesareti yok, son umudu sali aksami yenilgisiydi ama orada da hüsran kere husrana ugradi, atamayan beye travma ustune travma oldu. Fener ona guzelce bir ders verdi, seviyesini gosterdi. Dun oyuna baktık ama nedense ortada rakip falan yoktu, bari bir iki dakika direnebilseydi, o da olmadi. simdi uc bes gun kacar saklanir. sonra konu mu yok baslar tek bildigi sey olan Fener’e sovmeye. bes paralik cesaretin varsa Erdem Can’dan bahsetme cunku o bir “Made in Fenerbahce” bir de baskalarina trol deme adini vermeyerek zaten sen de trolsun, hem de “bastrol” cogumuz gibi… kucucuk bir hayat, hepsi palavralarla suslu Fener kompleksi ve teba olma uzerine kurulmus, yazik.

  2. İyi takım kurdun güya ama en son maçta zayıf rakibine zar zor galip geldin,
    sonrasında da klasik kibirli ve kendini beğenmiş sözler, yunanistan’da seni anca senin gibi bazı panalılar sever gerisi masal. Ben kimseyi aramam falan diyorsun da kulüp takımın için yabancı oyuncu transfer ederken oyuncuyu arıyorsan milli takım koçuyken de bilgi almak için oyuncuyu arayacaksın. Ayrıca Wilbekin senin gibi gerginlik uzmanı,
    yarattığı sorunlarla beslenen, şımartılmış birine sevimli mi yanaşacaktı? Teveccüh eden kişi olmasa Larkin devşirilmeyecekti yani onu mu anlayalım? Hem kulüpten Türk olması için 1 milyon dolar alacak hem de biri ona teveccüh gösterecek, yok ya. Larkin’in senden hoşlanmadığını bilmeyen mi var? Vargas örneğin de tam bir trajikomedi, 85 milyonluk ülkeden oyuncu çıkmıyor, yetişmiyor, gelişmiyorsa bunda koç olarak senin hiç hatan yok mu?Hiçbir şey için uğraşma,parayı ver yabancı devşir onları oynat, parlat başarı gelirse kasılarak gez, gelmezse veya başın sıkıştığında da suçu Türklere at,basın önünde haksız yere eleştir,ceza ver,ne güzel. Hep hazıra konarak, her branşta yabancı oyunculara dayanarak sürekli onları oynatarak bu ülkede spor ve sporcu gelişir ve yetişir mi ?

  3. Hikaye anlatma da milli takımdaki başarısızlığın sebeplerini anlat,sorumluluk al,istifa et git, o gün bugün sesin çıkmıyor, yenseydik boyuna röportajlar verirdin,
    kendine pay biçerdin tabii Hırvatistan maçı sonrası açıklama yapacağım deyip de yapamayan paragöz de. Öyle iki parayla devşirdiğiniz oyuncuya suçu atıp da kurtulamazsınız. Milli takım koçluğunu bırakman gerekirdi ama yapmadın para ve sıfat her zaman ki gibi tatlı geldi, kimbilir
    ne para alıyorsun ki bırakamıyorsun ve cbaşkanına sürekli methiyeler düzüyorsun,
    milli takım koçu olduğunda da ona defalarca teşekkür ettin, bir de Atatürkçüyüm,ülkem ve milletim kırmızı çizgim bilmem neyim diyorsun,Atatürkçü adam O’na ayyaş diyen,ülkeyi her bakımdan iyice dibe götürene methiye düzer mi? Sana göre para,makam, güç ve çıkar için her yol mübah, bu uğurda her kılığa da girilir ama yolun sonu görünüyor.

  4. Adam olan gerçek gururumuz Ataman Güneyligil’den örnek ve ders alır, ona yapılana tepki verir ve öyle bir ülkede çalışmaz ama para için milli ve manevi değerler hemen unutulur öyle değil mi imPARAtor ve yancısı? Aynı şey o ülkenin vatandaşlarını bünyesinde barındıran,
    onlardan medet uman,onlar için kendi insanını değersizleştiren diğer spor kulüpleri için de geçerli başta da güya Ata’sının izinden giden Fb.

    • Çok doğru. Asalet yoksunlarına ibret olsun, asil bir Galatasaraylı olarak birazcık isim benzerliği de olsa Ataman Güneyligil’e bir Fenerbahçeliden selamlar, sevgiler.

  5. Bu konular yıllardır ele alındı buralardan zaten arkadaşlar gerekli yanıtları bir daha yazmışlar. Eski çakma Efesli yeni Çakma Panalılar da şimdiden çok heyecanlılar, besbelli. Yeni olan Vargas benzetmesi. O oyuncu klasik devşirme diye satın alınmadı, voleybolun yarısından fazlasını – başta savunma, sonra da topa düzgün vurmak – Fenerbahçe öğretti ona, çocuk yaşta getirip. Geldikten üç yıl sonra Türk olabildi, olduktan iki yıl sonra da milli oldu. Takımı da uçurmadı, takım onu uçurdu. Onsuz Milli Takım zaten Avrupa şampiyonası finalini dört yıl önce Sırplara beşinci sette 13-15 ile kaybetmişti, yine aynı şekilde aldı. Onlar zaten yıllardır en tepedeki düzeyde. Ayrıca Meliha Diken (Smailoviç-İsmaloğlu, İlbank’ta yetişti, FB’de ilerledi), Sırplara dünya şampiyonluğunu kazandıran Eczacı kaptanı Boskoviç (Eczacıbaşı yetiştirdi) de çocuk yaşta Türkiye’ye getirilip voleybolcu olarak yetiştirilmiş, Sırp olan (Aslında Sırbiyalı Sırp değil, Bosna’daki Sırp azınlıktandı, sonradan Sırp yurttaşı oldu) Sırbiya’nın, diğerleri ise bizim Milli Takımın olmuştur. Hiçbiri “klasik” devşirme filan değildir. Erkeklerde de Fenerbahçe’nin genç bir Nijeryalı orta oyuncusu vardı böyle, ama yöneticiler Arda Güler’i sattıkları gibi onu da Avrupa’ya verdiler. Şimdi de Lagumdziya kardeşler var. Mert Matiç ise bilerek Türkiye’de yaşamayı seçmiş (Kimileri kaçmaya bakarken) su gibi Türkçe konuşan özel bir vaka. Bunların basketbolda karşılığı Cedi Osman, Faruk Yurtseven, Zaza Paçulya gibi Türkiye doğumlu olmayan örneklerdir. Geçmişte Ermal Kuço (Kurt), Mirsad Yahoviç (Türkcan) vardı. Bunların hangisi devşirme diye hatırlanıyor ? Unutulmaz abidemiz Naim Süleymanoğlu bizim değil mi ? Yurtdışındayken Avrupalılar “o Bulgar’ı kendi ülkesinden satın aldınız” diye çamur atarlardı da saçsaçabaşbaşa girerdik onlarla orada. Voleybol aleminde Wilbekin, Larkin, Dickson, … ya da bunların kadın basketboldaki sayıısız benzerleri türünden iyi-kötü “market ürünlerine” rağbet yoktur. Polonya, İtalya, Almanya gibi başka ülkeler yapıyor ama biz yapmıyoruz. Bir de demez mi kadın basketbolu da “böyleydi” bir zamanlar diye. Ne kadın, ne erkek basketbolumuz en iyi zamanlarında bile “öyle” değildi. Bırak kadınları senin rezil ettiğin erkek milli takımın erkek voleybol milli takımının çeyreği etmez. Basketbolun gergin veya gergin olmayan bilumum ukalaları ve demagogları voleyboldan örnek vermeye kalkmasınlar, onları her yönüyle aşıyor o branş.

    • Güzel yorum,tebrikler. Görüntüde efesli ama gerçekte gsli olan bilmem ne baba nam zat, annesi Türk olan Ahmet Düverioğlu ve anne ve babası Türk ancak Alman vatandaşı olan İsmet Akpınar’a Fb’de oynadıkları dönemde de devşirme! diyordu ama İsmet gsye gidince birden sesi soluğu kesildi ! Eee hani İsmet yabancıydı,devşirmeydi, Fb haksız rekabet yapıyordu,ne oldu? Kendini şark kurnazı sanıp, insanları kendi gibi balık hafızalı zanneden,neyin ne olduğunun bilincinde olmayan,zeka kıtlığından elmayla armudu karıştıran adama ve onun gibilere ne yazsan boş, nato mermer nato kafa.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

15,872TakipçilerTakip Et
36,695TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

REKLAMLAR

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi