Fenerbahçe evinde sıralamada doğrudan rakibi Barcelona’yı 14 farkla 88-75 yendi. Eski takımına karşı sert açıklamalarda bulunan Saras Jasikevicius intikamını etkileyici bir şekilde aldı. Fenerbahçe ayrıca ilk maçta oluşan 8 sayılık farkı da kendi lehine çevirmiş oldu.
Maça özellikle savunmada çok iyi başladık. Hiç kolay sayı imkanı vermeyip ribaundları da domine edince skor istediğimiz yönde ilerledi. Geniş rotasyonla hem tempo yapıp hem dış şutlar da sokunca fark bir anda çift hanelere geldi. İlk çeyrek sonunda istediğimiz her şeyi yaparak 23-11’lik bir üstünlük kurduk.
ikinci çeyreğe de rakibi sahadan silerek başladık. O kadar rahat hücum ettik ki bir noktada potalar büyümüş top küçülmüş gibiydi. Fark adım adım yükselirken farklı oyunculardan da katkı aldık. Barcelona hemen her şeyi denerken iki üç ekstra basket hariç varlık gösteremediler. Resital gibi geçen devrenin sonunda 46-25 üstünlüğümüz bulunuyordu.;
İkinci yarıya farklı bir konsantrasyon ile çıkan Barcelona rehavetimizi çok iyi değerlendirdi. Brizuela’nın çok etkili oyunuyla molayı aldıran Barcelona’da tüm takım hücum ribaundlarına atak etmeye başladı. İyi savunma yapamayıp ribaundları da verince fark erimeye başladı. 10-1’lik seri karşısında hiç tepki veremedik. Çeyreğin sonunda da Laprovittola şov yapınca son çeyreğe sadece 5 sayı farkla 62-57 önde girdik.
Son çeyreğin başında Wilbekin açılın ben geldim dedi. Adeta takımı sırtına alıp ilk 10 sayının 8’ini sadece 2 dakikada attı. Farkı yeniden ilk maçtaki yenilgiyi döndürebilecek seviyeler çıkardık. Kolay fauller yapsak da bir şekilde hücumda formumuzu koruduk. Son 1.45’e girerken farkı 17 sayıya günün sıcak isimlerinden Calathes’in üçlüğüyle taşıdık. Karşılaşmadan 88-74 galip ayrıldık.
Öne çıkanlar…
Fenerbahçe BEKO: Johnathan Motley 9 sayı, 6 ribaund, Scottie Wlbekin 18 sayı (4/9 üçlük), 2 asist, Scottie Wilbekin, Nigel Hayes 12 sayı (2/3 üçlük), 5 ribaund, 3 asist, Tarık Biberovic 12 sayı (2/3 üçlük), 2 ribaund, Marko Guduric 13 sayı, 4 ribaund, 4 asist, Nick Calathes 13 sayı (3/4 üçlük), 4 ribaund
Barcelona: Dario Brizuela 18 sayı (4/4 üçlük), Nico Laprovittola 11 sayı, 2 ribaund, 4 asist
Öncelikle galibiyet için takımı ve taraftarları tebrik edelim. Fark olunca takım rehavete kapıldı 32 sayı yenilen üçüncü çeyrekte fark da kapandı ama toparlandılar ve haklı bir galibiyet geldi. Birçok kez yazdım, tekrar yazıyorum, ligin belki de en iyi şutörü Melih’den savunması kötü diye faydalanılmamasını bir nebze anlayalım ama hareketli ve şutör kısaları olan takımlara karşı Şehmus’u oynatmama yanlışını Saras da yapıyor,maça sonradan dahil olan ve oynadığı süreye göre inanılmaz katkı veren takımını tekrar maça ortak eden Brizuela’yı iyi savunabilir, yıpratabilirdi ve atletizmiyle takıma hücumda da katkı sağlayabilirdi ama onun yerine muhtemelen sezon sonu takımdan ayrılacak olan ve son maçlarda çok az süre alan Madar sürekli tercih ediliyor. Yöneticilerin bunları sorgulaması gerekir ya yapmıyorlar ya da yapıyorlar da etkisi olmuyor. Bu çocukların sırf para için sadece Bsl’de oynatılma ve figüranlığa karşı tepkisizlikleri de anlaşılır değil…
Koç ben Melih için feryat etmekten usandım yıllardır, sabır ve inadına hayranım. Ayrıca Şehmus-Brizuela karşılaştırman çok net. Umarım ve dilerim okuyan yetkili birileri olur. Takım buralara kadar bütün motorları devreye almadan geldi, bir de alsa …
Melihin savunması amatör seviyede.tarıkta oynamıyordu formayı aldı.kimse ayağına sıkmaz.melih iyi ama oynamıyo algısı yaratmayın.euroligde melih miadını doldurdu.sadece üçlük atan oyuncu yok artık takımlarda.bende severim melihi ama durum bu.şeyhmus euroligte bi maça ilk 5 çıksın 8 dakikada 5 ler…
Osman senin bu yarattığın algılarla aynı kafadaki şubenin başındakiler, menejer ve gelen-giden teknik yönetimler takımın ayağına sıkıyor yıllardır. Senin amatör dediğin şey bu üç gardımızın top kaptırıp fast-break yedirme ve şut kaçırma istatistiğidir olsa olsa. Üçünün şut ortalamasını toplasan kaptanın istatistiği ile anca boy ölçüşür. Çaldırmalardan ise söz bile etmeye gerek yok. Laf soktuğun öbür emektarımız Şehmus’a gelince, o çıkana dek sevgili Motley’imiz beş kere beşler.
Amatör ! seviyede savunma yapan nice oyuncu var eurolig’de. Sadece üçlük atarak oynayan da mesela Baskonia guardı. Şehmus’un ilk 5 çıkıp da 8 dakikada 5 faul yapacağını nereden biliyorsun,önce ona o şansı versinler, sürekli oynatsınlar öyle konuş ve algı yaratmayın diyeceğine aklı başında yorum yap…
Sevgili sporsever, ben de sabır ve inat çok ama faydası olmuyor, yorumumu veya yorumları okuyan yetkili biri olsa iyi olur tabii de illa yetkili birilerinin yorum okuması mı lazım ? Bu arkadaşların gözleri yok mu,basketboldan anlamıyorlar mı eğer öyleyse nasıl yetkili olmuşlar? Bu sorular kafamın içinde dönüp dolaşıyor, dediğin gibi takım bütün motorları devreye alabilse neler olur neler. Umuyoruz ki alınacak…
Ailene kötü davranıyorlar ama sen onlara daha kötü davranıyorsun coach, aşkolsun sana. İlk yarı boyunca ez, üçüncü çeyrek derenin başına kadar getir, dördüncü çeyrekte su içirmeden götür, bu yaptığın zulmü İspanyol engizisyoncuları da düşünemezdi, hiç acımıyorsun. Herneyse, üç haftadır dört kez İspanyol dansı yaptık, partnerlerimiz hızımıza ayak uyduramadıkları için oturdukları yerden kalkmada zorluk çekiyorlar – biz ırkçılığa ve politikaya karşı olduğumuz için – aralarında ayrım gözetmiyoruz, Katalan-Baskonyalı veya Kraliyetin başkenti farketmez, hepsine eşit muamelede bulunduk. Bu girizgâh voleyboldaki hayal kırıklıklarından sonra şarttı. Onları (son iki yarıfinalistimiz Ziraat erkek ve Eczacı kadın maçlarını) sonuna dek izledikten sonra Barça maçının ikinci yarısını açtım keyiflenmek için. Voleybol kulüplerinin hedefleri daha yüksek, özellikle kadınlarda kupasız sezon pek alışık olunan şey değil. Fenerbahçe erkek ve kadınlarda yarıfinalde kaldı, çıkılan yer yüksek de olsa beklenti daha yüksekti, bankalar şirketler de öyle hep birden bütün takımlar elendi, bir sürü çeyrek ve yarıfinalistten bir adet finalist bile çıkamadı. Acısı bu yıl basketbol ve futboldan çıkmak zorunda. Bunu da Fener’den başka yapacak yok, banka-manka yok oralarda. FB Beko’nun mart ayında tutturduğu bu yüksek ritim umarım mayıslara dek inmeden sürer. Futbol takımının linç edilmeye çalışılması kulübün beş tane takımının (erkek-kadın voleybol-basketbol-futbol) Avrupa’nın tepelerinde gezmesinden ötürü duydukları kıskançlıktan, bunu salonlara getirme eğilimi de yok değil, Beşiktaşlılar ilk yarıdaki maçta “Trabzonculuk” oynamışlardı zaten, umarım sezon başka tatsızlıklar olmadan güzel ve başarılı bir şekilde sonlanır.
Üstad, yorumlarını ilgiyle okuyorum, kalemin de gayet iyi,eline sağlık. Sarunas hataları olmasına rağmen takıma iyi geldi takım da ona. Şimdi keşke sezon başı gelseymiş diyoruz. Başta tek spor branşında mücadele eden,yapması gereken salonu yapmayan,vergi muafiyeti avantajı olan aleyhimize yaptıklarını unutmayacağımız efes ve amatör branşlarda yatırım yapmayı gereksiz gören ama başarılarımızın onları da daha iyi takımlar kurmaya mecbur ettiği,edeceği (orada da iyi yönde etkimiz oluyor büyüklüğümüz o derece) diğerleri bizi kıskanıyor daha da kıskanacaklar o nedenle kem gözlere şiş diyelim. Dünya’nın en çok branşta mücadele eden, en büyük spor kulübü Fb’yi her alanda ahtapot gibi dokuz koldan her türlü kışkırtma, tehdit,şiddetle engellemeye çalışıyorlar malum, iş zor , kıskançlık ve hazımsızlık da başa bela. Siyasi boyut da apayrı, başkan ve şirketlerine iktidarın ve kabile reisinin tutumundan belli. Ülkeye puan kazandırmak yetmedi sayemizde seneye futbolda şampiyon olan şampiyonlar ligine direk gidecek bunu bile adam gibi takdir eden olmadı. Futbolda olanları da gördük ki bunları yapanlara apaçi bile denemez. Başta siyasi, her açıdan şımartılmış, vatan,millet,din edebiyatıyla beslenen mensuplarının ülkenin sahibiymiş gibi hareket ettiği,,isminin yakında dolar,euro gelsin diye din kardeşlerine toprak satmaları yüzünden arapzon olarak değişmesi beklenen şehre de derslerini verdik ama olan bitenden asıl kurnazlık peşindeki mart kedisi kılığındaki başkaları nemalanacak. Belki kendilerini şu an ülkelerinde gibi hissettikleri atinalı gerginis ile terimis de kimbilir…Kızlar voleybolda pisi pisine yolda kaldı. Kaptanın sakatlığı da etken oldu gibi. Erkekler bu sene şaşırtıcı bir şekilde başarılı oldular ki geldikleri noktayı birçokları gibi ben de pek ummuyordum, umarız ki genç hocayla yola devam edilir. Ancak devlet bankaları ve kurumlarının vatandaş vergileriyle ciddi paralara rekabetçi takımlar kurmasına karşıyım hele ki mevcut ekonomik rezalet durumda. Gençleri Türk sporuna kazandırmak için yetiştireceklerse eyvallah. Yorumunun sonundaki dileklere ben de katılıyorum ama herşeyin kaosa dönüştürüldüğü ve bundan nemalanın da çok olduğu yerde hayal gibi…
Hayırlı sahurlar efendim.Tam olarak sadece ilk yarıyı izledim.Geri kalan bölük pörçük. Her ne kadar iyi şut atsa da FB , bence bu kez takımı ileriye yönelik götürecek; pota altı sayıları yani Motley’di maçın anahtarı.(yine diyorum ilk yarı) Fb’de şuan korkunç bir özgüven var , istatistik olarak karşı tarafı da etkilediğinden , rakip aslında doğruları yapsa da ilk çeyrek,(boş şutlar bulmak gibi) üst üste sayılar gelince Fb’den moral vs kalmıyor ve bunlar ne atsa giriyor bizimkiler taş oluyor girmiyor moduna giriyorlar.İbo dalgasını geçti, devre arası ilk yarı açıklaması yapan l Barca koçuyla ama adam 3.ceyrek anahtarı bulmuş.İşte burda 100 puanlık soru geliyor; nasıl yakalandı FB,?????…Ben izleyemedim biri umarım yazar(zor biliyorum ama umut fakirin ekmeği) 3.periyot sadece hava atışı sırasında denk geldim İbrahim’e çok güldüm ve son 5 dk ya kadar bir daha dönemedim.İbrahim hava atışında doğru olanı söyledi, “Motley erken çıktı” dedi ama tribünler çok tepki gösterince anında tornistan yapıp “yok galiba deyu kem küm” dedi ardından ama hemen de çalmış hakem deyu beni kopardı:)))))) Unutmadan devre arası muhteşem konuştu “aslında eskiden biz ağlardık böyle maçlarda ama 4 maçtır rakipler hakemle uğraşıyor” deyip demek ki “doğru oynayınca hakem farketmiyor vs tırı vırı” tarzı birşeyler dedi.(Tebrikler) Haa fark kapanınca hakemlere kızdı mı? O iş sizde… Jasi , İspanya günlerinin hakkını verdi ve en yakından tanıdığı 4 rakibini yendi.İstediği kadar FB şut rekoru kırsın ben sonuca bakarım.Ayrica her ne kadar Motley desekte, diğeri; “kırılma anları 2 toplamda 3 üçlük atan , takımın lideri” Calates’in hakkinda herkes atıp tutarken çok konuşmuştum şimdi gerek yok!!! Aynı anda 3 takım çok iyi şut attı ilk yarilar; Fb-Pana ve Milano… Gerci FB ilk yarı 7 asist yaparken tek çeyrekte 9 asist yaptı Pana, buna yakın da ilk devre Milano’da iyi yüzde yakaladı.Dolayisiyla o yüzden Motley katkısını yazdım… Tum takımlar hala temsilcilerimize çalışıyor, Sürpriz olarak Monaco ve Oly yenilince FB iyice 4’e göz kırptı.Her ne kadar daha önce tam sıralama versem de -3.lük için favorim hala Monaco- ama 4.sira belki son hafta Oly-Fb maçıyla belirlenebilir.Efes’in işi ise neredeyse imkansız artık….Ah Erdem Hocam ah…
Sen taraftarı olduğun gs ve efes için onlarla ilgili haberlerin altına yorum yap ve Erdem’e de ah vah etme, Marko paşaya anlat derdini gerginis atamanidis’in manevi oğlu mertis babayannis!
Obradovic’in , çok seneler önce ,yönettiği takımların sezon başından ziyade Mart ayında forma girmesini tercih edeceğini belirttiği bir demeci vardı. FB bu sezon ,Obradovic ayrıldığından beri ilk kez Mart ayında formda ,güçlü ve istekli durumda… İspanyol liginin en güçlü dört takımını üst üste dominant oyunlarla mağlup etmek ; şapka çıkartmak lazım. Fakat FB’nin işi daha bitmedi, kalan normal sezon maçları , özellikle deplasmanda olanlar zor olacaktır. Aynı istek ve form düzeyinin devam etmesini, oyuncuların sağlıklı kalmalarını dileyelim. Güzel şeyler olabilir,bekliyoruz.