BGL’nin Geleceği

Türkoğlu Federasyonu’nun aldığı en olumlu kararlardan biri göreve yeni geldiklerinde BGL Ligi’ni kurmak olmuştu. Bu sayede gençler kategorisindeki oyuncular daha fazla denk maç yapmak fırsatını buldu, özellikle yerel liginde doğru dürüst bir maç bile oynamayan İstanbul dışındaki illerin takımları için BGL, nimet oldu. Takımlara asistan koç, kondisyoner şartları getirildi. Rekabet seviyesine paralel olarak hazırlık kalitesi de yükseldi, oyuncular deplasmanlar sayesinde takım olgusunu öğrenmeye başladı, profesyonelliğe doğru ciddi bir adım atma fırsatını buldular. BSL takımı olan kulüplerin, BGL’ye katılması zorunlu tutuldu… Bu takımlara altyapılarında yatırım yapanlar da eklenince lig 20 takımla oynanmaya başlandı.

İlk yıllarda BGL’ye federasyon başta olmak üzere medyanın, basketbolseverlerin, herkesin ilgisi büyüktü… Alperen Şengünler, Onuralp Bitimler, Yiğitcan Saybirler, Yiğit Onanlar, Sadık Kabacalar BGL’den geçti… Bazı BSL takımlarının BGL için taşeron altyapı kulüplerini kullanması belki çok ideal değildi ama onun bile yararı vardı.

“BGL tek başına altyapıdan A takıma geçiş sürecinde yaşanan sorunları çözdü mü?” diye soracak olursanız, yanıtımız “Hayır” olur… BGL tek başına yeterli olamadı ve bu nedenle bazı kulüpler aynı yaş grubu için TB2L takımı da kurdular. TBF yaşı dolan oyuncuların organizasyonun içinde kalması için kontenjan yaşını büyüttü.

Sonuçta BGL bir başlangıçtı ve ihtiyaçlara göre farklı uygulamalar yapılabilirdi ancak federasyonun hevesi kaçtı. Geldiğimiz noktada federasyon başka gerekçeler sunsa da, masrafları kısmak için ligin BGM’de buble formatında, yani 4-5 ayrı tarihte üst üste 4-5 maç oynanmasını planlıyor. Buna ek olarak BSL dışındaki kulüplerin BGL’ye alınmaması da tartışılıyor… Yani taşeron kulüple BGL oynayan BSL takımları devam edecek, Gelişim Koleji, Gaziantep gibi onlarca oyuncusu çeşitli liglerde yer alan bir altyapı kulübü dışarıda kalacak.

BGL’nin bugünkü formatıyla devam etmesini, ayrıca Ümitler Ligi’nin kurulmasını beklerken, son yıllarda BGL’den geçmişteki gibi yıldız potansiyeli olan oyuncu çıkmadığını da görmüyor değiliz. Bunda muhakkak bu jenerasyonun pandemi dönemini evlerinde geçirmiş olmasının etkisi var ancak yine de kulüp organizasyonlarının gelişmemesi, koçların oyuncu yerine maç kazanma isteklerinin ön planda olması gibi nedenler de göz ardı edilemez.

Bunların yanı sıra aynı takımda 5 yaş aralığındaki oyuncuların birbirleriyle rekabet edebilmelerinin ne kadar mümkün olabileceğini de insaflara bırakıyoruz. Sahada 16 yaşındaki çocuk da var, 21 yaşındaki genç de… Geçenlerde 2009’lular, 2004’lü ağabeyleri ile dalga geçmişler: Sizin zamanınızda internet var mıydı?

Bütün bunlardan sonra… Deriz ki… Aman BGL organizasyonunu küçültmeyin, masraf nedeniyle turnuva formatına dönüştürmeyin, taşeron sistemini kabul etmeyin, yaş aralığını daraltın, kulüpleri altyapıların gelişimi ve kaliteli antrenör çalıştırmaları konusunda ikna edin… Sezonun MVP’sine otomobil ödülü verilen günlere dönün, altyapı konusunda farkındalık yaratmak adına medyadan destek isteyin… A takıma hazırlıkların ikinci aşaması için ya Ümitler Ligi’ni kurun, ya da yaşı dolan oyuncuların TBL’de oynamasını sağlayan kulüplere ödül yönetmeliği hazırlayın…

Ligi bu sezon seyredilir kılan faktör, kalitesinden çok çekişmeli geçmesi… İki galibiyet alan takım sondan ikincilikten, baştan ikinciliğe sıçrıyor… Pandemi jenerasyonundan çok fazla üst düzey oyuncu çıkmayabilir ama yine de keyif veren oyuncular var… (Basketfaul)