3 yıl önce kurulan Eskişehir Birey Koleji bu sezon TB2L‘deki ikinci sezonları. Büyük bütçeli ve iddialı ekiplerin yanında özellikle ikinci yarıda gösterdikleri başarıyla dikkatleri üstlerine çektiler. Sponsor desteğini istedikleri gibi bulamadıklarını söyleseler de basketbola gönül veren bir okul kurucusunun girişimiyle aslında kulüp ilk temellerini attı. Okulundaki öğrencilere iyi rol modeller ve iyi bir spor sevgisi aşılamak için çıkılan yolda şu an Playoff yarışının içinde buldular kendilerini. Biz de bu basketbol macerasının nasıl başladığını ve hedefleri Başkan İsmail Koçak ile konuştuk.
Eskişehir Birey Koleji Basketbol Takımı’nın kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz?
Aslında bu süreç üç yıl önce başladı. O dönemde okul takımımız vardı ve altyapıda büyük bir boşluk olduğunu fark ettik. Eskişehir’de basketbol kültürü olmasına rağmen altyapıda yetişen oyuncu yok denecek kadar azdı. İlk sezon çok zorlu geçti ama şu an daha bilinçli ve iddialı bir takım haline geldik.
Ayrıca Eskişehir basketbolunun gelişiminde önemli isimlerden biri olan Genel Menajerimiz Turgay Tatlı, özellikle altyapı oyuncularının yetişmesinde büyük bir rol oynadı. Onun vizyonu ve çalışmaları sayesinde bölgedeki genç oyuncular için yeni fırsatlar doğdu. Takımın yapılanmasında da etkin bir şekilde yer alarak hem teknik hem de yönetimsel anlamda katkı sağladı.
TB2L’de mücadele etme sürecinde hangi zorluklarla karşılaştınız?
İlk sezonumuzda ligi tam anlamıyla tanımıyorduk ve bu bizim için büyük bir dezavantaj oldu. Genç bir kadroyla mücadele ettik, sakatlıklar yaşadık ve tecrübe eksikliğimiz vardı. Ancak yaptığımız transferlerle ligi tanımaya başladık ve sonunda play-out oynayarak ligde kalmayı başardık. Şu an çok daha oturmuş bir takımımız var ve hedeflerimiz büyük.
Takımın bütçesi ve sponsorluk konusunda nasıl bir durumdasınız?
Biz ligin en düşük bütçeli takımlarından biriyiz. Ancak düşük bütçeye rağmen yüksek bütçeli takımları yenmek, bizim için başarının tanımıdır. Şehirden yeterli desteği alamıyoruz, çünkü Eskişehir’de spor denince akla ilk olarak Eskişehirspor geliyor ve sponsorluk destekleri öncelikle onlara gidiyor. Bizim daha fazla destek bulmamız gerekiyor ama sportif başarı elde ettikçe şehirde bir hareketlenme başladı.
Kulüp başkanı olarak basketbola olan ilginiz nasıl başladı?
Gençliğimde basketbola ilgim vardı, özellikle Amerikan kolej takımlarının rekabeti hep dikkatimi çekmiştir. Kendi kolejimizi kurarken de basketbolun eğitimle iç içe olması gerektiğine inandım. Bu yüzden kulübümüzü oluşturduk ve öğrencilerimiz için bir rol model olması adına bu yapıyı destekliyoruz. Oyuncularımız, öğrencilerle aynı ortamda yaşıyor, okulda yemek yiyor, derslerine devam ediyor ve gerçek bir okul-kulüp modeli oluşturuyoruz.
Kulübün gelecek hedefleri nelerdir?
Tabii ki TBL‘ye yükselmek istiyoruz. Ancak bu süreç sadece sportif başarıyla olmaz. Ekonomik altyapımızı güçlendirmemiz gerekiyor. TBL’de mücadele etmek için ciddi bir bütçe gerekiyor ve şehrin de bu vizyona ortak olması şart. Sportif başarı ile birlikte sponsorluk konusunda da ilerleme kaydedebilirsek, hedefimize ulaşmamız daha kolay olacak. Şu an her şey yolunda gidiyor ama sabırlı ilerlemek zorundayız.