İzlanda Bile Bizden İyi (Grup Üçüncüsü Olduk)

Soranlara Avrupa’nın en iyi hocası bizde dersiniz. Aslında fıkra burada bitti… Ama bu hocayı ilah gibi görenlere sormak isterim. Hadi yakışmayan bir hareket yaptı, Fenerbahçe tepki gösterdi. Sonra kibarlık yaptı özür diledi, Fenerbahçe geri adım atmadı, oyuncularını göndermedi. Federasyon süreci yönetemedi, Yalı çocuğu diyorsunuz ya hadi onu dinledi diyelim Federasyon. Hadi sakatlarımız vardı, Ömer Faruk hiç yoktu, Larkin, Cedi ve Furkan ikinci maçta yoktu. Bunları da anladık diyelim, yuttuk diyelim. Hadi İtalya’da birkaç Euroleague oyuncu vardı onu da yedik. Ya şu İzlanda’dan bir tane oyuncu takımınıza almak istermisiniz ? Bu eksiklere rağmen Euroleague-Eurocup oyuncularından oluşmuş takımımız nasıl bu kadar kötü oynar ? bu takımı defans ve/veya hücum hiç mi çalıştırmaz bu hoca ? hiç mi seti olmaz ? bu mu büyük hoca ? Ben de Larkin-Miçiç ile oynatırım takımı , ben de Nunn-Sloukas-Lessort ile oynatırım takımı. Evet yıldızları da yönetmek zordur haklı ama oynatmak da kolaydır. Her Milli Turnuva öncesi atıp tutmayı biliyor ama kendisi. Evet herkesin kötü günü olur, Hırvatistan elendi, Vezenkov olmayacak turnuvada, İspanya zor kapağı attı, Almanya son maça kadar garantileyemedi… Belki hocanın da iki kötü günüdür ama kulüp takımlarında bu handikapı kapatmak için atılma taktiğini-komedisini hiç çekinmeden uygulayan niye burada uygulamaz ? Bu konuları birisi anlatsın ve ikna etsin lütfen bizi.

Dibe vurduk. Tek çare Ergin Ataman’ın görevine son verilmesidir.

Guzel bir turistik gezi ve kültür turu oldu kimse kazanmaya gelmemiş çok net belli…

Bir takım düşünün ,altyapı-2.lig-1.lig-süperlig-milli takım fark etmez,62 şut atsın(bunu hücum sayısı olarak kabul ediyorum)62 şutu atarken top hücum sahasında en fazla 2 kişinin eline değsin( maçın son 5 dakikası hariç) Böyle bir takım olur mu? Düşünün A Milli takımın hücumları rakibe karşı 5 e 1 yapılıyor. Top pek çok defa takımın 3 oyuncusunun( bırakın sahadaki 5 kişiyi) eline değmeden rakibin topu oluyor. Sonra defansda o oyunculardan savunma bekle!!! ( bu arada 2-3 defada bizim oyuncular defans da birbirleri ile çarpışıyor, tutamadıkları oyuncuları geçtim.) Ne dersiniz 4+3 kuralını milli takıma da mı uygulamalı? Hiç hücum seti olmayan takım olurmu? Obradowich bir röportajında takımının 100 den fazla hücum seti olduğundan bahsetmişti. KARAR SİZİN!!!

Bu takıma Alperen de gelse boş, oyun kurucu ve dış şut atan yok, sistem ara ki bulasın. Türk basketboluna nokta kadar faydaları olmayan, dopingden kariyeri bitmiş, şaibelerle adı geçen tbf başkanı ve milyon euroya milli takım koçluğu yapan, kariyerinde hep sürekli oynatıp parlattığı yabancılarla başarılı olabilmiş ve Fb’li oyuncular olmayınca kerameti ortaya bir kere daha çıkan, Fransa ve Sırbistan rezaletlerinden sorumlu zat çıkıp konuşsunlar da görelim bakalım. Trt spikeri de maç sonu röportajlar olacak dedi ama reklamdan sonra yayın sona erdi, kim,niye röportaj vermedi acaba? Tbf başkanını tekrar seçenlere ve koçu hala görevde tutanlara ne desek az !

Hadi avuçlarınıza çamur doldurun ve mevcut tabloyu Ergin Ataman-Fenerbahçe-TBF-Galatasaray vs… eksenine çekin. Sonra da tartışırmış gibi yaparak yüzünüzü gözünüzü çamura bulayıp dırlanmaya devam edin…

Muhsin Yaşar kaç dakika oyunda kaldı ki bu kadar sayı atabilmiş ve ribaund toplamış, merak ediyorum. Furkan Haltalı ve Sadık’ın süreleri ve katkılarını da merak etmiyor değilim. Grup lideri olarak bitirecekken neden yenilmek için oynadı bu takım, merak ediyorum.

Ne yazık ki maç içini konuşamıyoruz derken Fehmi Bey’in sitemizdeki şu paragrafı bence yılın tespiti olmuş; “Sizler(Gardlar) yüzünden savunmada tepedeki oyunlara jump- switch veya ikili sıkıştırma yapmak zorunda kaldık. Rakibin bu savunmaya üç iyi dış adamın top paylaşımı eklenince rekor üçlük yiyip durduk!” Maç için bundan gayrı ne söylerim bilemiyorum ama uzunlarımızın yıllardır çözemediği ribaund meselesi de tartışılmalı!!! Yiğitcan -Sadık- Furkan son dönemi saymazsak Osmani!!! Başta Yiğitcan ve Sadık dış şuta (ki hala başka bir oyunları yok) bu kadar kafayı vereceğine ribaunda (tabi savunma da) önem verse şimdi ikisinde bir Euroleague takımının iyi bir yedeği olurdu!!! Saha dışı çok yazılıyor ama bizim basketbol için dünyanın üçüncü sınıf ülkeleri dışında herhangi bir takımı yenmemiz zaten zor!!! Neymiş İzlandaymış!!! Yukarıda komik bir yorum gördüm kim var bu İzlanda ‘da diye !!! Yahu daha bu transfer dönemi Hermansonn kulübü bıraksa Efes’e geliyordu!!! Haaa bırak onu “kusura bakmayın isimlerini öğrenmeyi hakaret sayarım” diğer iki kısa gard zaten tamamen aynı rengin sarısıydı!!! Bizimkiler, hepsi(boy-saç-oyun stili) birbirine benziyor deyu Hermansonn ‘u kaçırıp durdular dedim maç boyu!!!!!La şuan T.C ‘de İzlanda İZ-LAN-DA çapında oyun kurucumuz yok ama yavruların derdi Ataman!!! Adamlar İZ-LAN-DA ama stilleri var, hızlı hücum, rakip yerleşmeden saniye kaç olursa olsun şut, içeri dışarı yine şut!!! La senin ülkende hangi yerli oyuncu ikinci lig dahil bu sistemde(veya farklı) bu özgüven ile oynuyor!!! İyi okuyun Furkan-Sadık-Sehmuz-Erten-Kenan bu beş yeminlen antrenman da bile bir arada oynamamıştır!!! Ataman mecburen bunlara son periyotta 3dk verdi asıl oyuncuları (la böyle deyince yıldız vs sanmayın en çok aralarında süre alan max 20dk ile Ercani) son 7dk kala oyuna soktu (Onuralp-Ercan-Muhsin) fark tek haneye indi ama Hermansonn son noktayı yine ” Gard ” oyunundan koydu!!! Tek eleştirim Ataman’a o sekansta Mutaf, Kenan yerine oyunda olmalıydı çünkü gard savunmamız zaten berbattı!!!! Bir de Berk kadroda olmalıydı Yiğit yerine .. Onun dışında Aydın Abi ‘yi al koç olarak kenara adam basketbola tövbe ederdi!!!! Haaa Fehmi Bey kimsede olmadığı kadar umutlu konuşmuş; o da bir cümle 😀 Ama daha önce de yazdım, tam takım olursak bizim iyi bir takım yenme şansımız var , onun dışında her maç biz sürpriz galibiyet ile yola çıkarız!!! Diğer meseleyi buraya bağlayalım , bizim neslimiz ; yabancı bir ülkede final (f4) oynayan Türk takımını maç boyu kaybetsin diye utanmadan bekleyip maç sonunda yuhlayan ve küfür eden ahlaksız varlıkları görmüş bir nesil, dolayısıyla Bayern’in-Pana’nın ülkemiz takımlarından daha milli bir çizgide olup oyuncu gönderdiği bir ortamı yadırgamıyoruz…Biz o eşiği çoktan geçtik!!! Biz kulüplerimiz sadece oyuncu yetiştirmiyor diye değil ahlaklarını kaybetti deyu üzülüyoruz ama alışıyoruz… Böylece oyuncu havuzumuza gelirsek Eh Larkin olduğu sürece eğer federasyon Fiba’yı ikna edemezse Biberoviç olmaz, Melih zaten uzun zamandır ana kadroya giremiyor ki basketbolu silah zoruyla oynarmış gibi olan Buğrahan’ı oyun kurucu rolünden dolayı her zaman daha çok tercih eder koçlar! Ne kaldı Sertaç hem Alperen varken daha çok 4 numara oynayacak(ki Osmani bu yıl çok iyi) hem de daha önce yazdım kendisini milyon Euro’luk Euroleague oyuncusu yapan koç’u çağırırsa; değil kulüp, babasını bile dinlemeden gitmesi gereken yere gitmiyorsa zaten milli takımda pek de işi yok hadi geçtim milli duyguları!!! Dolayısıyla takım aşağı yukarı Nba-Eurolig yıldızları olmadan zaten bu , bari bu minvalde devam edelim Mutaf gibi oyuncu kazanmaya bakalım…. Gereksiz konulara girip “yüzsüzlüğün” reklamını bu kadar yapmayalım.Ayrica unutmadan, ülkede 1.veya 2. lig farketmez ne kadar gard oyuncumuz varsa bir hava değişimi bir Erasmus, bir öğrenci değişimi gibilerinden 3 ay İzlanda ‘ya gönderelim Allah rızası içün…