Levent Demirci: Kahramanmaraş Bu Takımı Sahiplendi

Ece ERGEZ
Bu sene kurulan Kahramanmaraş İstiklal ilk senesinde katıldığı TB2L‘de normal sezonun en başarılı takımlarından biri oldu ve namağlup lider olarak zirvenin sahibi. Bu başarının en büyük mimarlarından biri şüphesiz başantrenör Levent Demirci. Aslında playoff hedefiyle yola çıktıklar, elde edilen bu beklenmedik başarı karşısında hedefi şampiyonluğa çevirdiler. Biz de başantrenör Levent Demirci’yle baştan itibaren bu başarılı yolda neler yaşadıklarını ve hedeflerini konuştuk

Kahramanmaraş ile yollarınız nasıl kesişti? Teklif süreci nasıl gelişti?

Yazın bana böyle bir organizasyonun kurulacağından bahsedildi ve benim ilgilenip ilgilenmediğim soruldu. Sonrasında Maraş’ın basketbol temsilcisi Gökhan Açıksarı ile görüştüm. Birkaç hafta sonra Hikmet Başkan beni aradı ve “Bir Maraş’a gelin, projelerimizi anlatalım” dedi. İlk başta açıkçası çok büyük bir organizasyon beklemiyordum. Bir iki günlüğüne gidip insanları tanıyıp dönerim diye düşündüm. Ama oraya vardığımda işin ciddiyetini anladım. Hikmet Başkan beni holdingde ağırladı, projeler konuşuldukça bu işin ciddi olduğunu fark ettim ve o an el sıkıştık.

Kadro kurulurken nelere dikkat ettiniz? Diğer şampiyonluk adaylarının aksine TB2L dinamiklerine daha uygun bir kadro kurdunuz.

Başlangıçta hedefimiz şampiyonluk değildi. İlk amacımız playoff’a kalmak, sonra final grubuna geçmekti. Bütçemiz de bu doğrultudaydı. Bu yüzden daha çok bildiğim, karakterini ve oyun stilini tanıdığım oyunculara yöneldik. Barbaros Bozkurt, Erhan Kocamış, Burak, Selen gibi isimlerle abi-kardeş ilişkimiz vardı. Onların tecrübesi ve sahadaki liderliği, genç oyuncularla güzel bir denge kurmamızı sağladı. Sonradan eklenen oyuncularla kadromuzu tamamladık.

Peki, “Biz bu sene şampiyon olabiliriz” dediğiniz an ne zamandı?

Açıkçası biz de bu kadarını beklemiyorduk. Genel Menajerimiz Hakan’la konuştuğumuzda, gruptan bir iki mağlubiyetle çıkmayı göze almıştık. Ama galibiyetler geldikçe takımın özgüveni arttı. En kritik an bence İzmir’deki Göztepe maçımızdı. O maçta 3.000-5.000 taraftarın önünde kazandık. O galibiyet bize bu takımın her rakibi yenebileceğini gösterdi.

Final grubuna namağlup girdiniz. Ancak her şey sanki baştan başlıyor gibi, değil mi?

Evet, kesinlikle. Normal sezonda elde edilen başarı, final grubuna geçtiğinizde bir avantaj sağlamıyor. Yani grup birincisi olmanız ya da güçlü rakipleri yenmiş olmanız, final grubunda size ekstra puan kazandırmıyor. Bu da aslında biraz adaletsiz diyebilirim.

İlk turu ilk iki sırada bitirerek maç yapmadan geçeceksiniz. Peki, bu bekleme süreci oyuncular için bir dezavantaj olabilir mi?

Evet, bu bizim en büyük endişelerimizden biri. Normal sezon bitince bir hafta bekleyeceğiz. Sonra, ilk turu geçtiğimiz için bir hafta daha ara vereceğiz. Yani toplamda üç haftalık bir ara olacak. Bu kadar uzun bir arada oyuncular form kaybedebilir. Rutin dışına çıkmak, sakatlık riskini artırabilir.

Altyapı çalışmalarınız da dikkat çekiyor. Kısa sürede nasıl bir organizasyon kurdunuz?

Bu yıl küçük takım, yıldız takım ve genç takım olarak üç kategori kurduk. Ayrıca yetenekli gençleri A takım antrenmanlarına davet ediyoruz. Örneğin, potansiyel gördüğümüz oyuncuları antrenmanlara alıp profesyonel ortamda tecrübe kazandırıyoruz. Ayrıca okullarda paneller düzenleyip çocuklara basketbolu tanıtıyoruz. Bu organizasyon, sadece A takımla sınırlı değil; altyapıda da sürdürülebilir bir yapı kurmayı hedefliyoruz.

Son olarak, Kahramanmaraş’ın basketbola olan ilgisi hakkında ne söylemek istersiniz. Maçlarda salon gerçekten alt liglerde görmeye pek alışık olmadığımız şehirde dolu oluyor.

Şehir, basketbolu gerçekten sahiplendi. Maçlardan sonra oyuncular soyunma odasına gidemiyor, çünkü çocuklar formalarını imzalatmak, fotoğraf çektirmek istiyor. Taraftar her geçen gün daha bilinçli hale geliyor, hangi pozisyonda nasıl tezahürat yapacaklarını öğreniyorlar. Şehir bu takımı benimsedi ve bu sinerji bizi daha ileri taşıyacak. İnşallah bu ivmeyi koruyarak Süper Lig’e kadar yükseliriz.