Cuma, Mart 14, 2025
spot_img

TBF Eğitim Kurulu’na Açık Mektup – 3 (İlker Yıldız)

- Reklam-

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Federasyonu () resmi web sayfasında, TBF Eğitim Kurulu üyelerinin, Başkanı Sayın Hidayet Türkoğlu’nu Basketbol Gelişim Merkezi’ndeki makamında ziyaret ettikleri ve TBF Başkanı Türkoğlu’na Eğitim Kurulu tarafından hazırlanan ve TBF tarafından yayınlanan “Basketbol Altyapı Antrenör Kitabı”nı takdim ettikleriyle ilgili haber yayımlandı. Öncelikle yeni dönemde TBF Eğitim Kurulu’na çalışmalarında başarılar dilediğimi, “Basketbol Altyapı Antrenör Kitabı”nı büyük bir mutlulukla ve dikkatle okuduğumu ifade etmek isterim.

TBF Eğitim Kurulu sayfasına baktığımızda, mevcut TBF Eğitim Kurulu üyelerinin geçmiş dönemdeki üyelerden oluştuğunu görüyoruz. Bu durum, yeni dönemde yeni yüzlere, farklı düşüncelere ve geçmiş dönemdeki faaliyetlerden farklı olan çalışmalara pek tanık olmayacağız anlamına mı geliyor, hep birlikte göreceğiz.

Sayın Aydın Örs başkanlığında Şubat 2018 itibari ile yaklaşık 7 yıldır görevde bulunan mevcut Eğitim Kurulu’nun çalışmaları ile ilgili başarılı bulduğum yönlerin yanında, eksik ve başarısız bulduğum yönleri de somut verilerle birlikte birçok kez dile getirmeye çalışmıştım. TBF yönetimi ve TBF Eğitim Kurulu başta olmak üzere, ülke basketbolumuzun paydaşları tarafından yazılarım ne derece dikkate alınır onu bilemiyorum ama şahsım adına şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; yazılarımda hem çok ciddi emek var, hem sistem içerisinde uzman körlüğüne saplanma durumu yok, hem de etkilenme endişesi gibi bir durum söz konusu değildir. Yazılarımdaki temel amacım; ülke basketbolunun her açıdan en iyi yerlere gelebilmesine katkı sunmaktır.

TBF Eğitim Kurulu’na Açık Mektup 1 ve 2 yazılarımdan sonra, bu konu ile ilgili üçüncü yazımı da sizlerle paylaşmak istiyorum.

 Coğrafi Bölgelere Göre TBF Antrenör ve Lisanslı Sporcu Sayıları

Bu yazı dizisinde, ülke basketbolumuzun gelişimi adına çok önemli olan bir görevi üstlenen değerli TBF Eğitim Kurulu üyelerinin dikkate alması gereken ama 2018 yılından itibaren görevde olup da dikkate almadıklarını düşündüğüm konuları, yaklaşık 1-1,5 yıllık yoğun çalışmalarım sonrasında somut verilerle ve onlarca antrenörle yaptığım görüşmeler sonrasında ortaya koymaya çalıştım. Ortaya çıkan sonuçlara baktığımızda, ülke basketbolumuzun kat etmesi gereken daha çok mesafe olduğu sonucu çıkmaktadır.

Ülke basketbolumuzun birçok açıdan kendi değerlerine yabancılaşmaya başladığı, basketbolcu havuzunun daraldığı, birkaç il dışında basketbolumuzu besleyen damarların kuruduğu, belli illerin ve kulüplerin hegemonyasında bir ülke basketboluna doğru koşar adım gittiğimiz ve bölgesel anlamda da gün geçtikçe uçurumların oluştuğunu üzülerek görmekteyiz.

Bütün bu olumsuzlukların sorumlusu tabii ki sadece TBF Eğitim Kurulu değil. Ancak, ülke basketbolumuzun eğitim kısmını üstlenen bir kurulun, 7 yıldır yürüttüğü görevi, çok daha iyi noktaya getirebilmesini beklerdik. Yazı dizisinde yayımladığım verilerden de ortaya çıktığı gibi, ülkemizde basketbol gerek antrenör sayısı gerekse de oyuncu sayısı yönünden iyice dört-beş il dışında yokları oynamaktadır.

TBF Eğitim Kurulu, özellikle salgın döneminden sonra nitelikten taviz vermeme (!) adına uyguladığı antrenör eğitim kurslarındaki anlayışla, ülkemizde iyiden iyiye antrenör sayısının yetersiz kalmasına ve dolayısıyla da oyuncu havuzunun da genişlememesine sebep olmuştur diyebiliriz (Her kurs kontenjanı: 25 kursiyer + 10 bütünleme). Yazılarımda ısrarla vurguladığım durumu, istatistiki veriler de doğrulamaktadır. Ülke basketbolumuzda bölgesel anlamda uçurumlar da gün geçtikçe artmaktadır. Bununla birlikte, ülke basketbolumuz hem ilgi bakımından hem de değer üretimi açısından büyük bir ivme kaybı yaşamaktadır.

Her lisanslı basketbolcu, ileride profesyonel basketbolcu olamayacaktır. Ancak, antrenör, yazar, yönetici, basketbolsever, bilinçli bir ebeveyn vb. olarak ülke basketbolumuza katkı verebilecektir. Bu da gerekli ihtiyaç analizleri yapılarak ve bölgesel uçurumlar giderilerek sağlanabilir. Niceliksel anlamda antrenör sorunu giderilmeden, niteliksel anlamda gelişim sağlamamız mümkün değildir. Çünkü, antrenör sayısını arttırmadan, oyuncu havuzunuzu ve dolayısıyla da geleceğin basketbol paydaşı sayısını artıramazsınız.

Daha önceki yazılarımda tablolarla detaylı bir şekilde ortaya koymaya çalıştığım verilerde, ülke basketbolumuzda yaşanan en önemli sorunların başında basketbolumuzun yatay (niceliksel) ve dikey (niteliksel) anlamda gelişim kaydedememesi olduğunu dile getirmeye çalışmıştım. Bir diğer sorun olarak da gerek antrenör sayısında gerekse de basketbolcu sayısında bölgeler arasında yaşanan uçurumlar olduğunu söylemek zor olmasa gerek. Aşağıdaki tabloya baktığımızda ülke basketbolumuzda yaşanan bölgesel uçurumlar net bir şekilde gözler önüne serilmektedir. Ülke geneline yayılamayan bir spor branşının, ne popülaritesinden ne oyuncu havuzunun genişlemesinden ne nitelikli antrenör sayısından ne de dünya ölçeğinde istikrarlı başarılardan söz etmemiz mümkün olmayacaktır. 2023-2024 sezonunda Marmara Bölgesi’ndeki antrenör sayısı yüzdesinin (%39,49), Ege Bölgesi hariç diğer bölgelerimizin toplamı kadar olduğunu görüyoruz. Bunun bir benzeri sporcu sayısı için de geçerli. Ülke basketbolumuzda bölgeler arasında yaşanan bu uçurum giderilmedikçe, basketbolumuzun niteliksel gelişiminden de söz etmemiz abesle iştigal olacaktır.

2023-2024 SEZONU COĞRAFİ BÖLGELERE GÖRE
TBF ANTRENÖR VE LİSANSLI BASKETBOLCU SAYILARI
S COĞRAFİ BÖLGELER ANTRENÖR SAYILARI SPORCU SAYILARI
(5. Kademe)
A
(4. Kademe)
B
(3. Kademe)
C
(2. Kademe)
D
(1. Kademe)
E
TOPLAM Erkek Kız TOPLAM
1 Marmara Bölgesi 95 189 456 293 113 1146 31989 6775 38764
41,30% 44,06% 38,91% 38,81% 35,76% 39,49% 39,41% 29,64% 37,27%
2 Ege Bölgesi 45 62 244 143 57 551 13664 3300 16964
19,57% 14,45% 20,82% 18,94% 18,04% 18,99% 16,83% 14,44% 16,31%
3 İç Anadolu Bölgesi 44 93 194 155 62 548 13839 3729 17568
19,13% 21,68% 16,55% 20,53% 19,62% 18,88% 17,05% 16,32% 16,89%
4 Akdeniz Bölgesi 30 48 125 71 41 315 8129 2846 10975
13,04% 11,19% 10,67% 9,40% 12,97% 10,85% 10,02% 12,45% 10,55%
5 Karadeniz Bölgesi 8 27 67 50 24 176 5927 1985 7912
3,48% 6,29% 5,72% 6,62% 7,59% 6,06% 7,30% 8,69% 7,61%
6 Güneydoğu Anadolu Bölgesi 5 6 52 32 16 111 5236 3041 8277
2,17% 1,40% 4,44% 4,24% 5,06% 3,82% 6,45% 13,31% 7,96%
7 Doğu Anadolu Bölgesi 3 4 34 11 3 55 2381 1179 3560
1,30% 0,93% 2,90% 1,46% 0,95% 1,90% 2,93% 5,16% 3,42%
TOPLAM 230 429 1172 755 316 2902 81165 22855 104020

 

Basketbolumuzdaki Simbiyotik İlişkiler Ağı

Ülke basketbolumuza geçmişte önemli katkılar vermiş kişilerin, şimdilerde en iyi yönden bakacak olursak ülke basketbolumuzun gelişimine istemeden de olsa engel olduklarını söylemek zorundayım. Maalesef düşünce ile eylem arasında ciddi bir uyumsuzluk söz konusu. Ne dünya basketbolu 30 yıl önceki gibi ne yeni nesillerin basketbola bakış açısı ne de basketbolun ruhu… Ülke basketbolumuzun mevcut sorunlu yapısının düzelebilmesi için öncelikle o sorunları görebilen ve doğru teşhis koyabilen, sorunları çözme adına istekli ve yürekli, ayrıca yeterli donanıma sahip olan insanlara ihtiyaç vardır.

Ülke basketbolumuzun, mevcut anlayışla nitelikli hale gelmesi pek mümkün görülmüyor. Yazarından, çizerine; yöneticisinden, yönlendirenine; antrenöründen, malzemecisine kadar bir simbiyotik ilişkiler ağının oluşmuş olduğunu üzülerek görüyoruz. Bu ilişkiler ağı, ülke basketbolumuzun gelişiminden çok, kısır döngünün içerisinde yer alan kişi ya da grupların şahsi faydalarıyla sınırlı kalmaktadır. Bu durum da ülke basketbolumuzun son 8-10 yılda dip yapmasına neden olmaktadır.

Ülkemiz, yerli ve milli anlayışla başta savunma sanayi olmak üzere birçok alanda tarihi gelişmeler yaşarken; basketbolda ise yerli ve milli anlayışın tamamen zıddı gelişmeler yaşanıyor. Bu anlayış da değer üretmekten uzak, tamamen tüketici konuma düşen bir ülke basketbolunun ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Değer üretemeyen, kendi değerlerine sahip çıkamayan ve düşünce anlamında da kendi değerlerine yabancılaşmış bir ülke basketbolumuzun, dünya çapında değer görmesi de mümkün değildir. Tüketici bir yapıda ve sürdürülebilirlikten uzak olan kulüpsel başarıların, ülkemizin öncelikleriyle uyuşmadığı da çok açıktır. Ülke basketbolumuzun, ülkemiz gerçeklerinden kopuk bir yapıda olmasının, ilerleyen süreçlerde basketbolumuzun daha da dip yapmasına sebep olacağını ön görmek zor olmasa gerek…

Çözüm: Basketbolumuzda önemli bir paradigma değişimine gitmek ve “Türkiye Yüzyılı”na yakışır bir şekilde, her alanda olduğu gibi basketbolda da yerli ve milli anlayışı önceleyen bir yapıya kavuşmaktır. Bu da ülkemizin gençlerine değer vermek, Türk çocuklarına inanmak ve gerçek başarının değer üreterek elde edileceğini bilmekten geçmektedir.

Kendi çıkarlarını, ülke basketbolumuzun çıkarlarından üstün tutan ve simbiyotik ilişkiler ağı içerisinde yer alan; yazar, çizer, antrenör, yönetici, yönlendirici, kendini eğitimci zannedenlerle başarıya giden taşlı ve engebeli yolları yürümek mümkün değildir.

Ülke Basketbolumuzda Antrenör Eğitiminde Yaşanan Sorunlar!

Bu kısır döngünün en önemli sorunlu yanı: Basketbolumuzdaki zihniyet meselesidir. Ülke basketbolumuzu yöneten ve yönlendirenler, gerçek anlamda ülke basketbolumuzun öncelikler hiyerarşisini belirlemiş olsalardı ve ona göre de çözüm önerileri getirme zahmetinde bulunsalardı, hiç kuşkusuz ne yetiştirici/hoca antrenör yetişmesi sorunumuz ne de büyük oyuncu yetişmesi sorunumuz olurdu. Ülke basketbolumuzda ciddi anlamda paradigma değişimine gidilmediği müddetçe de, ülke basketbolumuzdaki sorunların çözüme kavuşması mümkün olmayacaktır.

Yaşanan bu sorunlarda hiç kuşkusuz TBF Eğitim Kurulu’nun antrenör eğitimlerindeki eksiklikleri de önemli bir etkendir. Aşağıda gerek antrenör katılım sayısı anlamında gerek eğitim içeriği anlamında gerekse de eğitimi veren kişilerin yetkinliği anlamında Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF)’nun antrenör eğitimlerinin, TBF tarafından da detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Salgın sürecinden hemen sonra 1. kademe antrenör kurslarındaki katılımcı sayısını 25’e düşüren TBF Eğitim Kurulu’nun, bu uygulamasına nedense salgın sürecinin tamamen sona ermesinden sonra da devam ettiğini görüyoruz. Ülkemizin takım sporlarında en başarılı branşı olan voleybolda, aynı dönemlerde Türkiye Voleybol Federasyonu ise tek seferde 150-200 arasında antrenörü eğitime almaktadır. Oysa ülke basketbolumuzda yatay (niceliksel) bir gelişim sağlayamazsak, dikey (niteliksel) anlamda da bir gelişim sağlanamayacağının bilinmesi gerekirdi. Oyuncu havuzu genişlemeden yetenekli oyunculara ulaşmamız zorlaşırsa; antrenör havuzunu genişletmeden de hem yetenekli antrenörlere ulaşmamız hem basketbolumuzu ülke çapına yaymamız hem de oyuncu havuzunu genişletmemiz yeterli düzeyde gerçekleşmeyecektir.

Bu nedenle TBF Eğitim Kurulu’nun yaklaşık olarak 7 yıldır uyguladığı antrenör eğitim anlayışını acilen hem revize etmesi hem de ülke basketbolumuz adına küstürülen değerli antrenörlerimize tekrardan bu eğitimlerde görev verilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Mevcut anlayışla ülke basketbolumuzda antrenör eğitiminde başarı sağlanamayacağı çok açık değil mi?

Ülke basketbolumuzda antrenör eğitiminde yaşanan başta iletişim olmak üzere, sınav başarı yüzdeleri, eğitim yerleri, parkur sınavları, eğitim içeriği, antrenör vize sorunları, antrenör özlük hakları, etik değerler gibi birçok önemli konunun detaylı bir şekilde tekrardan ele alınması gerekiyor.

TVF ve TBF Antrenör Eğitim Kursları

Voleyboldaki oyuncu havuzu gün geçtikçe genişlerken, özellikle kız çocuklarının voleybola olan ilgisi de yönelişi de artmaya devam ediyor. Çünkü, ““nın elde ettiği tarihi başarılar, birçok kız çocuğunun voleybola başlamasını ve doğal olarak da voleyboldaki oyuncu havuzunun genişlemesini sağladığı da kesin. Voleybolda oyuncu havuzunun genişlemesiyle birlikte, voleybol branşında antrenör sayısında da artışın olduğunu görüyoruz.

TVF antrenör eğitim kurslarına baktığımızda; hem kursları veren eğitimcilerin donanımlı akademisyenler olduklarını görüyoruz hem de antrenör seçiminde keyfi uygulamalara gitmeden antrenör sayısını da yüksek tutarak, kendini geliştiren ve işine tutkuyla bağlı olanların yükselerek ülke voleyboluna katkı sunacakları bir eğitim sürecini sağlıyorlar. Antrenörlere gerçek bir eğitimci gibi yaklaşarak, onları mesleğe bağlayan ve gelişimlerini sağlayan en önemli özellikleri olan ruhlarına hitap etmeyi de başarıyorlar.

Ülke voleybolumuzdaki Antrenör Uygulama Eğitim Kurslarındaki nitelik ile diğer spor branşlarındaki eğitim kursları arasındaki nitelik farkı, voleybolumuzun dünya çapındaki seviyesi ile diğer takım sporlarının dünya çapındaki seviyesi arasındaki farkın en belirgin noktası olduğu apaçıktır.

TVF antrenör kurslarında eğitim veren isimlere ve bu eğitimlere katılan antrenör sayılarına baktığımızda hem nitelik hem de nicelik anlamında neden ülke voleybolumuzun tarihi başarılara imza attığını daha iyi anlayabiliyoruz.

Örnek (TVF Haber): Birinci Kademe Yardımcı Antrenör Uygulama Eğitim Kursu, 29 Kasım-1 Aralık 2024 tarihleri arasında Ankara’da yapıldı. Gazi Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Teknoloji Fakültesinde TVF Eğitim Kurulu Koordinatörü Prof. Dr. Selda Bereket Yücel, TVF Eğitim Kurulu Sekreteri Ahmet Karakurt ve üyeler Prof. Dr. Ayşe Dilşad Mirzeoğlu, Prof. Dr. Gülbin Rudarlı, Doç. Dr. Esin Ergin, Doç. Dr. Yakup Aktaş, Gencer Yarkın ve Sinem Toçoğlu tarafından verilen derslere 165 kursiyer katılım sağladı. Kurs, 1 Aralık 2024 tarihinde yapılan teorik ve uygulama sınavlarıyla sona erdi.

Prof. Dr. Ayşe Dilşad Mirzeoğlu: Sakarya Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü

Prof. Dr. Gülbin Rudarlı: Spor Bilimleri Fakültesi, Egzersiz Fizyolojisi, Sporcu Beslenmesi

Prof. Dr. Nebahat Eler: Gazi üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, Antrenörlük Eğitimi, Antrenörlük Eğitimi

Prof. Dr. Selda Bereket Yücel: Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, Antrenörlük Eğitimi Bölümü, Hareket ve Antrenman Bilimleri Anabilim Dalı

Doç. Dr. Esin Ergin: İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi, İşletme Bölümü, Yönetim ve Organizasyon Ana Bilim Dalı

Doç. Dr. Yakup Aktaş: Harran Üniversitesi, Egzersiz ve Spor Bilimleri

TVF antrenör eğitimlerinde ağırlıklı olarak öğretim üyelerinin görev aldığını, bununla birlikte kursiyer sayısının da basketbolda olduğu gibi 25 değil, 150 ve üzeri olduğunu görüyoruz.

Ülke Basketbolumuzun Menfaatleri, Şahısların Üzerindedir

Umarım somut verilerle anlatmaya çalıştığım yazım, ülke basketbolumuza katkı sağlar. Çok büyük emek vererek hazırlamış olduğum yazı dizisini, ülke basketbolumuzu yöneten ve yönlendirenlerden dikkate alanlar olur. Mevcut TBF Eğitim Kurulu üyelerinde henüz böyle bir hassasiyet göremediğimi üzülerek söylemek zorundayım.

Aksine, yazı dizisinin bitmesini bile bekleme zahmetinde bulunmayan, konuyu kişiselleştiren ve bir eğitimcinin yapmaması gerektiği halde sorumluluk taşıdığı bir sınavın performans sonuçlarını afişe etmekten çekinmeyecek şekilde tavır sergileyenlerin olması da ayrıca üzüntü verici olsa gerek. Mesuliyet taşıdıkları sınavların sonuçlarını iğneleyici ve rencide edici bir şekilde kullanmaktan çekinmeyenler şunu bilsinler ki; muhatapları, ülke basketbolumuzun menfaatlerini kişi ya da kurumlardan çok daha üstün gördüğü için bu alaycı cümlelere cevap vermeyi şimdilik uygun bulmamaktadır. Saygılarımla.

Her şey Türk basketbolu için.

- Reklam-

2 YORUMLAR

  1. Sayın hocam

    Ülkemizde üniversite ligi’nin kurulması gerekiyor

    Sonra zaten işler yoluna girecek

    Bence mesainizi üniversite ligi nasıl kurulmalı hangi detaylar üzerine kurulmalı
    onlara harcamanız daha hayırlı olacaktır.

    Yani cumhurbaşkanlığı spor ajansı kurulup
    Üniversiteleri bu işe mecbur edip

    Nüfusu 500.000’den fazla olan belediyelerin de
    İl özel idareye ile bu işi desteklemesi gerekmektedir

    Bu düzenlemeler anayasal teminata alınması gerekiyor yoksa federasyon başkanı yapabileceği bir iş değil

    Bir an önce siyasi iradenin desteğiyle
    Spor bakanlığınin desteği ile
    profesyonel üniversite ligi’nin kurulması gerekiyor.

    Ve üniversiteler liginin yönetiminin de

    aynı sitelerin yönetimi gibi

    dışarıdan profesyonel yönetilmesi
    profesyonel bir ekibe bırakılması gerekiyor

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,700TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi