Almanya Manila’daki finalde Sırbistan’ı 83-77 yenerek tarihinde ilk kez Dünya Şampiyonu oldu. Franz Wagner final maçının en iyi oyuncusu seçilirken, şampiyonanın MVP ödülü Dennis Schröder’e gitti.
Dennis Schröder’in liderliğinde maçın büyük bölümünü önde götüren Almanya, Sırbistan’ın son çeyrekte Aleksa Avramovic ile yaklaşmasına engel olamadı. Son bölümde ise Sırbistan basit hatalarla top kayıpları yaptı, Dennis Schröder kritik sayılarla noktayı koydu.
İki takım da istekli savunmasına karşın, iyi hazırlanmış hücumların etkisini azaltmakta zorlandı, ilk periyodu 25-23 Sırbistan önde bitirdi, devre 47-47 beraberlikle sonuçlandı. İki takım da net üstünlük sağlayamadı, Almanya en çok 2, Sırbistan 5 farkı yakaladı.
İlk yarıda Dennis Schröder ve Franz Wagner 14, Bogdan Bogdanovic 15 sayıyla sahanın skorerleri oldu, Almanya yüzde 45 (5/11), Sırbistan yüzde 46 (6/13) ile üçlük kullandı.
Üçüncü periyodda oyunu Almanya’nın savunması dikte etti ve Schröder de yüzdeli top kullanınca 8. dakikada fark 11 sayıya (64-53) çıktı. Almanya son periyoda 69-57 önde girdi.
Almanya’da yorgunluklar belirtisi başladı ve Sırbistan, Bogdan Bogdanovic’ten bu bölümde katkı alamamasına karşın 5 dakika kala farkı 4 sayıya (73-69) düşürdü. 1:21 kala Aleksa Avramovic 3 serbest atışı da sayıya çevirip farkı tek topa (78-75) çekti. 48 saniye kala Schröder çizgiden 1/2 isabet buldu: 79-75. Marko Guduric 40 saniye kala faule karşın çembere gitti ancak bitiremedi, serbest atışları 2/2 ile kullandı: 79-77. Schrüder 21 saniye kala birebir sonucu çembere atak edip farkı 4 sayıya (81-77) çıkardı. 13 saniye kala Guduric top kaybı yaptı, Schröder 12 saniye kala serbest atışlarla farkı 6’ya (83-77) çıkardı ve karşılaşma sonuçla sona erdi.
Almanya: Dennis Schröder 28 sayı, 2 ribaund, 2 asist, Johannes Voigtmann 12 sayı (2/3 üçlük), 8 ribaund, 2 asist, Franz Wagner 19 sayı, 7 ribaund, 2 asist
Sırbistan: Aleksa Avramovic 21 sayı (3/7 üçlük), 2 asist, Bogdan Bogdanovic 17 sayı (3/5 üçlük), 3 ribaund, 5 asist, Filip Petrusev 10 sayı, 4 ribaund
Almanya bizi kiskaniyor o yuzden Sampiyon oldular 🙂
Yabanci sayisi ulkemizde sporcu yetismesine engel diye konusan cogunluk, Almanya liglerinde kac yabanci oynayabiliyor bir baksinlar. Antrenor kriterlerimiz dogru antrenor secimi yapmayi engelliyor ama bizi kiskanan Almanya hu konuda bizden daha musamaali davraniyor. Sonuc bizler NTV karsisinda bizi kiskanan Almanlari izliyoruz
Başlayalım; Kazanan NBA basketbolu , Kaybeden Euroleague basketbolu… Hemen de sorumu sorayım; Acaba hangisi ulusal takıma katkı sağlıyor ? A)Euroleague’in bize(!!!) göre başarısız , az para harcayan ve sıradan takımları Alba ve Bayern B)Euroleague ‘in son dönem en fazla para harcayan takımlarından ve son dönem şampiyonlarından FB ve Efes Bu sorunun cevabı zaten ülkenin basketbol stratejisini belirliyor… Dolayısıyla biz basketbolu gelişim, oyun , eğlence ve mücadele olarak görmeyip sadece sonuç veya alınan kupa olarak gördükçe Doğu cephesinde değişen birşey olmayacak. Başa dönelim aslında Avrupa ‘da bizim gibi kaybeden tarafta her ne kadar şampiyon çıkarsa da…Amma velakin hadi Litvanya hariç diyelim(ki Valenciunas) her takım NBA oyuncuları ne kadarsa o kadar oynadı… Aynı bizim gibi para harcayan Fransa ve İspanya rezaletti… Gerçi site yazarımız İlker Bey; Ataman’ı başarısız göstermek için Fransız koç Collet ve İspanyol Scariolo’yu göklere çıkarsa da , o kadar kötü yönettiler ki takımlarını NBA yıldızları bile yetmedi!!! Şampiyon Almanya’da 4 Sırbistan ‘da 2 NBA oyuncusu işi götürdü… ABD ve Kanada zaten malum, Slovenya eşittir Doncic, Litvanya ‘yı yazdık, kim kaldı Letonya ve İtalya… Tabi şurdan Euroleague’in de hakkını verelim…Belki yıldızları değil ama Euroleague askerleri sınıfı geçti… İlk önce şampiyon; M.Lo, Obst, adamım Bonga, Thiemann ve Voigtmann… Efes mi alır bunları yoksa Fener mi? Yüzlerine bakmazlar zaten bu yüzden Alba ve Bayern oyuncuları!!! Belki yıldız değiller ama hepsi Euroleague ‘de ortalama 20dk ve belli bir rolde oynuyorlar… Sırbistan; şampiyonluk şansını bırak f4 şansı olmayan Kızılyıldız ve Partizan (ki son 2 yıldır devlet para aktarıyor) bugün çoşan Avromoviç yine belli bir rol ve 15dk ortalama , onun 5 katı parasına oynayan sözde yıldız Guduriç, bence de Efes ve Fener değil tüm takımlarımızın uzak durması gereken S.Joviç , Pesiç’in katkı almasını bilmediği Marinkoviç… Guduriç dışında doğru düzgün para kazanan bile yok ama hepsinin belli bir dakikası ve rolü var…Gelelim bence ülkemizde “Niçin basketbol gelişmez adlı çalışma” ile tez konusu olması gereken Petrusev’e… Ülkemizin utanması gereken asıl oyuncu… Sıradan yeteneği ile NBA yaptı!!!Küçümsediğimden değil tam tersi büyütmeye çalıştığım Cevher Özer’den farkı yok hatta Cevher’in şutu daha iyi…Ya da Kim diyebilir Sertaç’tan iyi oyuncu!?!?! O zaman Adam sadece bireysel olarak iyi çalışıyordur(ki burda Türk oyuncu tembel geyiği devreye girer) ve menajerlik şirketi iyidir… Maçtan örnekle devam edelim son 4 dakika fark uzun süre 7-8 sayı ile devam ederken , maçla fazla alakası olmayan Pesiç üst üste 3 hücumu ona verdi ilki ters esleşmede(ki Schröder) ile top kullanmak yerine pas verdi kötü şut atıldı, sonra da üst üste 2 top kaybı… Bu adama en çok da ülkemizde Atamanfobikler sahip çıktı iyi mi :)))) İşte Avrupa basketbolunun hali…Bogdanoviç durunca , Pesiç çaresizdi… Neyse sonuca gelelim , sonuçta NBA yıldızları, üstüne Avrupa ‘nin en iyi organizasyonu Euroleague tecrübesi ile soslanarak ulusal takımlar başarılarına göre sıralandı…Başta sorduğumuz sorunun cevabına gelirsek; tercihimizi zihniyet olarak yapacağız ya uzun ve meşakkatli olacak ama sabrederek ulusal başarı ya da kısa vadeli ve kolaycılıkla, bas bas paraları alınabilecek kupalar… Biz ikinci yoldayız ki buna da saygı duyuyorum bu wahşi kapatalizmde… Dolayısıyla büyüklerimiz ne der bilemeyiz…
Almanya, basketbolda organizasyon, tesis ve altyapı olarak şu an avrupa’nın en ileri ülkesi o yüzden de dünya şampiyonluğu tesadüf değil. Tabii bir de sırtını yabancı oyunculara dayayarak başarılı olabilen adamı koç ve dopingden ceza alıp kariyeri biten,kanun kaçaklarıyla poz veren adamı federasyon başkanı yapmıyorlar…
Duyan da sanacak ki Alman liginde Alman oyuncular süre alamıyor, bir tek milli takımda oynuyorlar, NBA’den gelenler de oranın yedekleri.. Ne kadar meraklısınız siz yabancı hayranları her sinekten yağ çıkarmaya. Öldürdünüz Türk basketbolunu doymadınız bir de üstünde zıplayacaksınız. Kadın voleybolunda acaba Almanlar düşünüyor mu – eski bir şampiyon olarak – devşirme ve yabancı sayısı işini Türkler ile aynı model yapmayı denesek” diye ? Erkeklerde her iki ülke de son 16’da elendiler, mesela, doğru ne, yanlış ne ? Basketbolda Sırplar kazansaydı diyecek miydin “onlar gibi yapalım” diye ? Mesela kendi ligimiz iptal edip, 4-5 ülke ile ortak lig mi kuracaktık ? Simsarlar buradan para kaldırıp dursun siz demagojiye devam.