Murat Özyer
Spor İnsanı
23 Nisan’ı Anlayarak Kutlamak!
23 Nisan, sadece bir bayram değil; ulusal egemenliğin çocuklara emanet edildiği, geçmişten bugüne bir milletin vicdanını ve sorumluluğunu taşıyan çok özel bir gündür.
* Kurtuluş Savaşı sonrası, birçok çocuk öksüz ve yetim kalmıştı. Bu çocuklara sahip çıkmak için Mustafa Kemal’in himayesinde 1921’de Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocukları Koruma Derneği) kuruldu.
* 23 Nisan ilk yıllarda sadece “Hakimiyeti Milliye” (Ulusal Egemenlik) Bayramı olarak kutlanıyordu. Ancak 1923’ten itibaren Mustafa Kemal, törenlerde Himaye-i Etfal’e yer vererek şehit çocuklarına destek bilincini ön plana çıkardı.
* 1926’da Milliyet Gazetesi, 23 Nisan’ı ilk kez “Çocuk Bayramı” olarak manşetine taşıdı. Rozet satışları, bağışlar ve gazetelerin çağrılarıyla şehit çocuklarına destek kampanyaları başlatıldı.
* 1927’de Atatürk, çocuklara özel jestler yaptı: Otomobilini çocuklara tahsis etti, bando görevlendirdi, balolarda bağışlar toplandı. Aynı yıl Himaye-i Etfal, “Bugün sadece kendi çocuklarınızı değil, yetim yavrularımızı da unutmayın” çağrısı yaptı.
* 1929’da 23 Nisan “Çocuk Haftası”na dönüştürüldü. Kutlamalar tüm ülkeye yayıldı. Etkinliklerin organizasyonu Türk Ocakları’na devredildi. Bugünkü “makam koltuğuna çocuk oturtma” geleneği de bu dönemde başladı.
* 7 yılda, Himaye-i Etfal 300 binden fazla şehit çocuğuna düzenli kitap, kıyafet, oyuncak, gıda yardımı ulaştırdı. Tüm ülke “dünyanın en büyük ailesi” gibi bu çocukların yanında oldu.
* 1935’te Himaye-i Etfal, Çocuk Esirgeme Kurumu adını aldı.
Çocuk ve Egemenlik…
* 23 Nisan Çocuk Bayramı, sadece bizim çocuklarımız için değil, bu vatan için can verenlerin emanetleri olan çocuklar içindir.
* Bugün; şefkatin, adaletin, vefanın ve ortak vicdanın günüdür.
* 23 Nisan, bu milletin şehitlerine ve çocuklarına borcudur.
Bayramlar sadece çikolata ve oyuncak değil; adaletin, eşitliğin ve umudun da armağan edildiği günler olmalı.
Her çocuğun okula gitme, oyun oynama ve özgürce yaşama hakkı vardır.
Çocuklar için bir bayram; güvenle büyüyebildikleri bir gelecek demektir.
Egemenlik, ancak en savunmasızların hakkını koruyabildiğimizde gerçek anlamına kavuşur.
Bu 23 Nisan’da sadece kutlamıyor, hatırlıyoruz:
Çocukların hayatı siyasetin, ayrımcılığın ve savaşların gölgesinde kalmamalı.
Her çocuğun hak ettiği gibi; adil, barış dolu ve umutlu bir yarın mümkün.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nız kutlu olsun.
Hem çocukların, hem ulusun.
“Bugün değilse ne zaman? Ben değilsem kim?”
Bu yıl TÜBAD 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusunu, çocukların sporla gelişimini destekleyen anlamlı bir etkinlikle taçlandırıyor. “Basketbolu Sevdirerek Öğretelim” projesi kapsamında düzenlenen Hurşit Baytok Turnuvası, 26-27 Nisan tarihlerinde Erenköy Fevziye Mektepleri Kampüsü’nde gerçekleşiyor.
Turnuva; hakem-antrenör-veli-oyuncu etkileşimini merkeze alan yapısıyla, sadece basketbol oynanan değil, spor kültürünün ve fair play ruhunun öğrenildiği ve geliştirildiği özel bir buluşma. Verilen ödüller sadece performansı değil; iletişimi, iş birliğini ve iyi davranışı da takdir ediyor.
Hurşit Baytok’un her fırsatta hatırlattığı gibi: “Bugün değilse ne zaman? Ben değilsem kim?” Bu sözler, bu organizasyonun ruhunu da yansıtıyor. Çünkü çocuklarımızın fiziksel gelişiminin yanı sıra karakter gelişimlerini de önemseyen bu turnuva, 23 Nisan’ın bizlere hatırlattığı değerleri yaşatmayı hedefliyor.
Torpil ortadan kalksın, çocukların hakkı yenmesin, sadece bu bile çocukların geleceğine yönelik büyük katkı olur.
Sevgili Murat merhaba. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kronolojik olarak çok güzel anlatmışsın, eline sağlık. Hursıt Ağabeyi de rahmetle anıyorum.