Cuma, Kasım 22, 2024
spot_img

6 Yabancı Tartışması…

- Reklam-

Ligin sonlarına geldiğimiz şu günlerde, birçok kulüp düzenlenecek Lig Kurulu’na gelecek sezondan itibaren “6 yabancı” önerisi ile gitmeye hazırlanıyor.

Kulüplerin bu konudaki tezleri… Yerliler pahalı… Avrupa Kupalarında 5’ten çok yabancı ile oynayan kulüplerin bütçeleri yükseliyor…

Türk Basketbolu’nu gerçek anlamda sevenlerin şunu anlaması lazım… O branşın değer kazanması için kulüp takımlarının Avrupa Kupalarındaki başarıları yeterli değil… Milli Takım başarılı olursa branşın değeri artar… Voleybolda kadın takımlarımız 10 yıldır Avrupa’da şampiyonluklar kazandı ama toplumda fazla karşılık bulamadı… Ancak Kadın Milli Takımı, Milletler Kupası’nda ve Dünya Şampiyonası’nda birincilik kürsüsüne çıktığında yer yerinden oynadı, bütün salonlara file kuruldu.

Özetle önceliğimiz Türk oyuncusu yetiştirmek ve geliştirmek olmalı… Ligde 6 yabancı demek, bir Türk oyuncunun daha eksilmesi anlamına geliyor… Elbette sadece yabancı kısıtlamasına sığınarak büyük oyuncu yetiştiremeyiz… Birçok başka dinamikler var… Federasyon yetkililerinin bir zahmet basketbolumuzun geleceğine dönük projeler üretmesi, kulüplerin altyapılara daha fazla eğilip iyi oyuncu havuzunu geliştirmesi şart…

Kulüplere bırakırsanız, kolayına gidip çoğunun 6 oyuncudan yana tavır alacağından kuşku yok… Tabii uygulamaya geçebilmek için federasyonun kararı gerekecek… Basketbolu küçülten, salonları voleybola kaptıran, dünya sıralamasında hızla gerilere yuvarlanmamıza neden olan, İstanbul’da inşası devam eden devasa binadan başka projesi olmayan 6 yabancı önerisinin karşısında durur mu? Seçim var… Durmayabilir… Biz de birkaç yıl sonra da voleyboldan sonra, neden hentbolun da gerisinde kaldığımızı tartışmaya başlarız… (Basketfaul)

- Reklam-

27 YORUMLAR

  1. Kulüplerinde süre alan Türk oyuncular da maalesef Milli Takım’da pek varlık gösteremediler. Bu da şu demek; ligimizin sertlik derecesi yetersiz, Türk oyuncular gelişmiyor, yettiği kadar antreman yapıp fazla kendilerini zorlamıyorlar. Ne sert savunma yapabiliyoruz ne de sert savunmaya hücum edebiliyoruz. Yabancı sayısı değil problem, mental olarak bizler bir seviye yukarı çıkacak yapıya sahip değiliz. Biraz para görünce bize yetiyor demekki. O yüzden artık yabancı sınırlamasının çözüm olacağını düşünmüyorum.

    • Oyuncularımızın hakları yeniyor, yerli oyuncular ağzıyla kuş tutsa süre alamıyor, hani okulda bazı öğrenciler “hoca bana taktı” der ya, onun gibi bir durum söz konusu. Yerli oyuncularımız mağdur ediliyor, sebebi de dış güçler.

  2. 6 yetmez sınırsız olsun,tüm kulüpler de altyapıları kapatsın olsun bitsin…Nasılsa kulüplerin derdi para ve başarı,tbf başkanının da sponsorluk,reklam,inşaat ve tabii ki koltuk,ülke basketbolunun günümüzü,geleceği, Türk basketbolcu yetiştirme, geliştirme vs değil…

  3. Voleybol hala kimsenin umrunda değil. bu yaklaşımda Mete Gazoz Olimpiyat şampiyonu oldu en az Voleybolcular kadar konuşuldu 3 gün sonrada unutuldu. 6 yabancı olması Avrupa kupalarında yarışmak için önemli. Nasıl olsa ev sahibi olmadığımız hiç bir Turnuvada milli takımlarda başarılı olamıyoruz.

    • Şiddetle bayan ligindeki maçları seyretmeni öneririm. Büyük takımlar arasındaki her lig maçı dolu tiribünler önünde oynanıyor. Ufak takımların maçları bile yarı yarıya dolu.
      Basketbolda lig maçlarının çoğu 50-100 kişiye oynanıyor, onlarda muhtemelen oyucuların eş, dost, akrabasıdır.

      • Kadınları kadın basketbolu ve futbolu ile kıyaslamak daha adaletli olur. Kadın branşları arasında voleybol en popüler. Erkekler liginde ise Altunizade dışında voleybol her salonda basketbol liginden daha çok seyirci çekiyor. Ama TV kanalları ısrarla basketbolu empoze etmeye çalışıyor. Oysa halkın seçimi farklı. Erkeklerde de en başarılı milli takıma sahip olduğumuz voleybolda kulüplerin yerli yabancı sayıları dengeli. Dengeyi çoktan yitirmiş olan “Türklerle takviyeli yabancı takımlar” arasındaki basketbol Türkiye ligini ise pek çok eski basketbolcu bile izlemiyor, heyecan vermiyor, çünkü “bizim” değil. İlgilenen ise El veya NBA izliyor, ne yapsın buradakileri ?

  4. Sadece geçen sezondan örnek vereceğim.Geçen sezonun sayı kralı Jordon Crawford Büyükçekmece’de 145 bin dolara bütün sezonu oynarken, bu sene başında (geçen sene 15-20 dk süre aldığı) Büyükçekmece’den ülkemizin bir Eurocup ekibine giden yerli oyuncu o günün kuru ile 180-190 bin dolara transfer oldu. Ve sezonun büyük bölümünde parkede yoktu. Kulüpler neden yabancı sayısının artmasını istemesin ki?Ve diğer soru yerliler gerçekten parkede yer almak istiyor mu? Ya da dertleri sözleşmede yazan rakam mı?

  5. Almanya örneği. İlk önce kadroda 1 alman oyuncu olsun yeterli ile başlayarak sayıyı gittikçe artırdılar. İlk başta Amerikalı çöplüğü gibi olsa da lig daha sonra o oyuncularla rekabete giren ve onlardan daha yararlı olacağını ispatlayan Alman oyuncular hem kendi liglerinde hem de diğer liglerle boy gösterdiler. Sonuç dünya şampiyonluğu

    Rekabet iyidir ama öncelikle oachlarımızın yabancı hayranlığını bırakması lazım. Rekabet wden oyuncu yaratmalı ve çalışan oyuncuya süre vermeleri lazım milliyeti ne olursa olsun

  6. Basketbol üzerinden Türk oyunculara giydirmek bir simsar stratejisidir, Tartışmak bile saçma. Tartışılması gereken bunu iddia eden kişilerin kimliği ve işlevleridir. Türk sporcular jimnastikte, patende, güreşte, boksta, yüzmede, voleybolda, okçulukta, yelkende çalışkan. ama bir tek basketbolda tembel öyle mi ? Bu basketbol potasının tembelleri cezbeden tarafı nedir de bütün tembel Türkler bu branşı seçiyormuş ? Türklerin kendilerini zorlamadığını vaaz edenler bunu bir açıklasalar da aydınlansak ? Sorun sizin gibi simsarların bir tek bu branşın iplerini ellerine geçirmesinden kaynaklanmasın ? Ülke yabancı çöplüğüne döndü. Avrupa maçlarında dökülen yabancılar maçlarda süreleri işgal ediyorlar. Artık takımları yerli yabancı simsarlar kuruyor, kimin oynayacağına onlar karar veriyor. Bazı antrenör ve yöneticiler de bunların işbirlikçisi oldular. Yabancı sayısı 3’e çekilmeli, simsar kalabalığının suyu kesilmelidir, bu düşük sayı gelen yabancılar kalitesinin ortalamasını da yükseltecektir. Burası İspanya da değil, Fransa da. Türkiye koşulları şu anda bunu gerektirmektedir.

  7. [1] Şu altyapılar oyuncu yetiştirmiyor klişesinden vazgeçelim. Biz daha dün 2023 de u19 dünya 3.sü olmadık mı? Şu an 5 NBA oyuncumuz var, Adem, Berke ve NCCA l-Division daki 10 küsür oyuncu ile bu rakam artacak. NBA yapamayanda geri gelecek. Fransanın siyahi oyuncuları haricinde – belki bir İspanya bize denk – kimde bu kadar var. [2] Avrupada başarı da ayrı bir klişe. Avrupada rating’i olan tek lig Euroleague ve o da neredeyse kapalı bir lig. [3] 6 tane 100-150 bin usd lik Amerikalı oyuncunun işini 4 tane 250 bin usd lik yabancı oyuncu daha iyi yapar. [4] Türk oyuncuların aldığı para göze batmamalı, para olunca rekabet eninde sonunda artar.

  8. Eskiden yok İspanya yok Sırbistan yok şurası burası derdi yabancı lobisi, şimdi moda Almanya örneği. Dankeşön. Biz zaten Almanya gibi bir ülkeyiz, neden olmasın ? Sanayimiz, gayrisafi milli hasılamız, bütçe fazlamız, teknolojik ürünlerimiz, eşsiz ve dünyaca ünlü markalarımız, eğitimimiz, okullarımız, sportif altyapı sistemimiz, kulüplerimiz, kültürümüz herşeyimiz tıpkı Almanya, ne duruyoruz hemen Almanya gibi yapalım. Pardon aklıma takıldı da, 2010’da dünya ikincisi bir ülke vardı hani, (takımlarında en fazla ikişer-üçer yabancı bulunduran) … başka bir sürü ülke “vay be, biz de onlar gibi bi sistem yapsak” diye hayıflanmıştı, neresiydi orası, unuttum yahu. Çokbilen rekabetçi ultraliberal abiler biliyordur muhakkak.

  9. dışarıda bir sporsever olarak şu tartışmaları okuduğumda hayretler içerisinde kalıyorum.
    1. Yerliler pahalı çünkü yerliye mahkumsunuz. Bu konuda kulüpler yüzde yüz haklı.
    2. EL dışında kalan ve görece avrupada daha az maç oynayan kulüpler için durum daha da zor çünkü belki 10-15 ekstra maç için oyuncu almaları gerekiyor. (bunun nedeni de EL dışında oynayabilecek yerli havuzun kalite bakımından yetersiz olması.)
    3.Yıllarca altyapılarda şampiyonluklar aldık, o kadrolardan çıkan 5-6 oyuncu dışında hepsi beklentinin altında kaldı, çünkü başta tbf olmak üzere süreçleri kötü yönetti.
    4. Günümüzdeki kurlarda yerlilerin el yükseltmesinde inanılmaz yardımcı oluyor, x 150 alıyorsa bende 170 isterim diyor, kulüplerin kazancı düşüyor çünkü siz bilet/forma gibi son kullanıcı ürünlerine belli orandan fazla zam yaparsanız satışlar dip yapıyor salonlar boş kalıyor – ki ligde zaten seyirci ortalamaları düşük- .
    Tüm bunlar göze alındığında yabancı sayısı artmalı fakat burada farklı uygulamalar devreye girebilir – farklı pasaport, ya da +1 veya +2 yabancı 22 yaş altında gibi. ancak artış elzemdir.

    Milli takım diyenlere de sorarım, avrupa şampiyonası kadromuz kalite olarak kötü müydü de olimpiyat kotası bile alamadık? sahadaki başarısızlığın faturasını kulüplere kesmek çok anlamsız.

  10. Gönlümüz Türk oyuncuların daha çok oynaması takımlarında önemli roller alması ama bir kaç önemli ayrıntı var. Öncelikle Türk oyuncular yabancı kontenjanı nedeniyle normalden fazla para talep ediyorlar çoğu bunu koz kullanıp yerim nasılsa garanti diye kendilerini geliştirmek için ekstra çaba sarf etmiyor. Edenler de yabancı hayranlığına takılıyor. Daha 17-18 yaşındaki çocuk nasıl kadroya girerim,oynar, gelişirim değil nasıl uzun süreli kontrat kaparım derdinde,aileler de çocuklarından nemalanma peşinde. A takıma çıkmış genç daha top süremiyor ama şu marka arabayı,en son moda kıyafeti sor a dan z ye anlatsın. Gençlere ve Türklere sabah 9’da bireysel idman var deniliyor çok erken kalkamayız öğlen olsun diyorlar yabancıya bakıyorsun sabah 7’de salonda. Tabii bunda onlara sürekli oynama garantisinin verilmiş olması da önemli bir etken sonuçta o da kendini parlatıp istatistiklerini yükseltip daha çok paraya daha iyi kulübe gitme derdinde. Larkin Efes’de kendisine özgürlük verildiğini hata yapsa bile kenara alınmadığını röportajında anlatmadı mı? Aynı şans herkese verilecek ki Türkler gelişsin ama nerede öyle koç ,kulüp ,zihniyet? Hata yapmayan, oynamayan, oynatılmayan oyuncu gelişemez. Eski Efes koçunun yaptığı gibi Türk oyuncuları kadro dışı bırakıp basın önünde eleştirerek de onları motive edemezsiniz. O takımda bazı yabancı oyuncular aynı şeyleri yaptı onlar niye kadro dışı kalmadı? İtalya’da kulüp sahibi olan, Sertaç harici Türk oyuncu yetiştirme ve geliştirme konusunda ülkeye zerre katkısı olmamış ki milli takımda gördük gerçek yüzünü, zatın çifte standart zihniyetini herkes iyi bilir. Balkanlarda gençleri en kritik anlarda sahaya sürüyorlar bizde öyle bir şey göremezsiniz. Benim hatırladığım eski Fb koçu Faruk İbo’yu 18 yaşında maçın en önemli anında sahaya sürüyordu bir de Efes’de Aydın abi Ufuk’u başka hatırlamıyorum. Sonuç ortada ikisi de yıldız oldular. Altyapı koçlarının çoğu iş ve geçim sıkıntısı çekiyor, idealizm bitti, hal böyleyken bu koçlar gençleri nasıl yetiştirsin? Torpil belası sporda da her yerde var ve bu konu hep atlanıyor maalesef.Menajerler baştan aşağı ciddi sorun artık kimlerle nasıl ilişkiler varsa adamlara kimse söz geçiremiyor,15 yaşında çocuk ben bilmem menajerim bilir diyor, kulüpler göz göre göre kazıklanıyor en basit örneği Fb’deki Papa, 500-600 bin euroya oynayan oyuncuya yıllık net 1,5 milyon kim,niye,nasıl teklif eder? Eski koçun adı komisyon iddialarında geçiyor ki birçok koç için de aynı iddialar var. Kulüpler para ve başarılı olup sponsorluk,reklam,gelir arttırma derdinde koçlar da koltuk o yüzden yabancılara sıkı sıkıya sarılıyorlar en milliyetçisi de böyle en idealisti de,para herşeyden önce geliyor. Tbf’ye gelirsek,malum iktidar destekli olunca dopingden kariyeriniz de bitse suçlularla poz da verseniz illa bir makam sahibi olursunuz, onlar da inşaat işleri, sponsorluk anlaşmaları ve koltuğu koruma peşinde gerisi hikaye. Toptan olarak baştan sona disiplinli ve ciddi bir değişim olacak,aksi halde bu devran böyle sürer gider, Türk oyuncu yetişmez, milli takım da başarılı olamaz, yabancılarla kazanılan sahte başarılara sevinir dururuz da artan ciddi ekonomik sorunlar ve sürekli yükselen döviz kurları takımlara Türk oyuncu oynatma mecburiyeti getirecek gibi yani bizim yapamadığımızı döviz yapacak. Benim önerim sahada 3 Türk ve 2 yabancı olması ve bu şekilde en az 2 sezon oynanması yönünde. Eğer istenilen olursa devam edilir yoksa başka yollar aranır…

  11. Aksine sayıyı düşürüp gençlerin önünü açmaları gerekirken , Türk Basketbolu zaten can çekişiyor, bence yabancı sayısını artırarak noktayı koyacaklar. Amaç belli zaten. Bahaneleri hep aynı. Yazık gerçekten yazık.

  12. Turk oyuncular kendini gelistirmeden tek amaclari olan dolgun kontrat icin ugrastiklari surece isterse 5 turk oynasin yine birsey degismez.

    Getirin 6 yabanci kuralini, kalan oyuncular icin de 2 tane altyapi patentli oyuncu zorunlulugu gelsin. kalan 4 tane yer icin dolgun kontrat pesindekiler degil hakedenler oynasin.

  13. Şu liberaller ilginç kişiler. Yabancı oyuncuların ve simsarların cebine giren, bu memleketin canından kanından çıkma vagon vagon dolarlardan şikayet ettikleri duyulmamıştır. Ancak bunların kırıntısı kadar bile olmayan ödeme Türklere yapılmayagörsün, hemen “dolgun kontrat” diye yaygarayı basarlar. Onlardan komisyon alamadıkları için mi acaba ? Sizi gidi düyun-u umumiyeci Osmanlılar sizi.

    • “SPORSEVER tam isabet hedef imha edilmiştir…!” Çocukların çalınan süreleri ve değerli zamanları da madalyonun diğer yüzü!…

    • ligdeki yerliler kırıntı kadar ücret almıyorlar. geçen yaz 7 milyonlar, 8 milyonlar, bazıları için 10 milyonlar havada uçuştu ortalama 12-15 dakika oynayacak yerliler için. çalıştıkları menajerler de bu arada yabancı oyuncuların menajerlik şirketleriyle aynı. çoğu ya yunan network ya da mişko’nun ortak olduğu menajerlik şirketiyle çalışıyor. yerlilere giden menajerlik ücretleri ile yabancılara giden “vagon vagon” dolarlar aynı yere gidiyorlar yani. bu hamasi lafların, düyun-u umumiye uydurmalarının falan sakladığı şey belli.

      • Aynı yere gitmez “aziz peder”, birisi dışarı giden dövizdir, öbürü ülkede kalan. Birincisi başka ülkeleri kalkındırmaktır, öbürü bu ülkede kullanılacak olandır. İlki bizi rahatsız eder, ikincisi sizi. (Bu durumda “siz” kimsiniz konusunu geçiyorum) Miktarları da “bazıları” dediğin uç örneklerden cımbızlayarak istenen iddianın altını güya dolduruyormuş gibi yapmak çok kolay. Hepsinden toplam bahset, ya da ortalamadan ! Yabancıya ve yerliye ödenenler kişi başına veya dakika başına ortalama veya toplam ne kadar ? Hesap öyle yapılır. Veya hiç olmazsa milli takıma çağrılanlarla, o millilerin kulüplerde yedeklerinde bekletildikleri yabancıları toplam veya ortalama olarak karşılaştır bakalım. İşiniz gücünüz algı.

  14. Külüplerimizin görevi Türk çocuklarımızı basketbolda yetiştirmek , oynatmak değil mi? Yoksa Sırp,Yunan Amerikalı yetişmiş gençleri oynatmak , yarıştırmak ve kazanç sağlamaları mı amaç . Biz bu külüpleri ve imkanları elin yabancıları için mi kurduk. Birde dünya paramız dışarıya gidiyor. ne güzel. Hem gençlerimiz yetiştirilmiyor, hemde suçlu gençlerimiz oluyor.

  15. kusura bakmayın ama her sene aynı argüman. türkiye çok uzuuun bir süre 3 yabancı sınırıyla ligi oynattı. ne oldu? Türkiye’de düzenlenen iki turnuva dışında en küçük bir başarısı var mı?

    yani hiç denenmemiş bir şey olsa diyeceğim ki, tamam, denensin. denenip olmadığına göre demek ki çözüm o da değil. ama ligdeki yabancı sınırını düşürmenin varacağı yer belli.

    yerli fiyatları aşırı yükselecek, efes ve fener dışında kimsenin yarışmacı bir takım kurmasına imkan kalmayacak. niye geri kalan herkes bundan vazgeçmek zorunda?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,542TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi