Panathinaikos AKTOR Athens (Yunanistan) ve A Milli Erkek Basketbol Takımımızın başantrenörlüğü görevini birlikte yürüten Sayın Ergin Ataman‘ın, A Milli Erkek Basketbol Takımımızın FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri B Grubu’nda 22 Şubat Perşembe günü deplasmanda oynayacağı İtalya ve 25 Şubat Pazar günü ev sahipliğimizde oynayacağımız İzlanda maçları öncesinde basın mensuplarıyla buluşmadaki açıklamalarını içeren yaklaşık 10 dakikalık konuşmasını, TBF Youtube kanalından izledim ve hayretler içerisinde kaldığımı da üzülerek söylemeliyim!
Sayın Ergin Ataman’ın antrenörlük kariyerine baktığımızda da hem yurt içinde hem de yurt dışında kulüp takımları düzeyinde en başarılı başantrenörlerimizden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak, Sayın Ataman’ın antrenörlük kariyerinde elde ettiği başarılara ve basketboldaki önceliklerine baktığımızda A Milli Takım başantrenörlüğü kimliğine yakın bir isim olup olmadığı konusunun ise tartışmaya çok açık olduğunu söylemeliyiz. Çünkü, Sayın Ataman’ın çalıştırdığı kulüplerde elde ettiği başarılarda ülke basketbolumuzun gelişimini önceleyen bir organizasyon ya da yerli oyuncuların da önemli katkısıyla bu başarılara anlam katma düşüncesinin olmadığını üzülerek görüyoruz. Oysa her yerli antrenörümüzden, ülke basketbolumuza yabancılaşmaması ve ülke basketbolumuzun dinamiklerini harekete geçirecek şekilde katkı sunması adına elini taşın altına koymasını bekleniriz.
Sayın Ataman’ın 2017-2023 yılları arasında Anadolu Efes’in başantrenörlüğü görevinde bulunduğu süreçte elde ettiği iki EuroLeague şampiyonluğu (2021, 2022) ve EuroLeague’de Yılın Koçu (2021) olma başarılarının yanında; EuroLeague tarihinde yerli oyunculara en az süre vererek şampiyonluk yaşayan başantrenör olduğunu da özellikle belirtmemiz gerekiyor. Avrupa basketbolundaki yerel ligleri ve A Milli Takımlar düzeyindeki organizasyonları baltalayarak, Avrupa basketbolunu ruhsuz bir zenginler kulübüne çevirme yolounda hızla ilerleyen ve üstüne üstlük de NBA gibi kapalı bir lig sistemi kuran EuroLeague organizasyonunun amacına ulaşmasında belki de en büyük katkıyı istemeden de olsa verenlerin başında kendisinin olduğunu da üzülerek söylemeliyiz.
Değişen Ne?
Sayın Ataman yönetiminde Anadolu Efes üst üste iki kez EuroLeague şampiyonu olurken; 2020-2021 normal sezonunda EuroLeague’de yer alan 16 takım arasında yerli oyunculara en az süre veren 3. takım (%10,58) ve 2021-2022 normal sezonunda da EuroLeague’de yer alan 16 takım arasında yerli oyunculara en az süre veren 2. takım (%2,59) olduğunu üzülerek görüyoruz. 26. haftası geride kalan 2023-2024 EuroLegaue normal sezonunda, Sayın Ataman’ın başantrenörü olduğu Panathinaikos AKTOR Athens (Yunanistan) takımında süre alan 8 farklı Yunan oyuncunun toplam sürenin %30,61’sında parkede yer aldığını görüyoruz! Başantrenörlüğü döneminde EuroLeague’de Anadolu Efes’te yerli oyunculara verilen süre ile Panathinaikos AKTOR Athens (Yunanistan)’te yerli oyunculara verilen süre arasında bu kadar büyük farkın olması da ilginç ve ülke basketbolumuz adına üzücü olsa gerek!
Oysa Anadolu Efes gibi ülke basketbolumuzda altyapılara en çok yatırım yapan bir kulüpte, 2017-2023 yıllarını kapsayan başantrenörlüğü görevinde (yerli oyuncuların A takıma geçişlerinin sağlanabilmesi adına iyi bir organizasyon kurmak için gayet yeterli ve uzun bir süre) yerli oyuncuların A takıma ve ülke basketbolumuza kazandırılması adına birçok çalışma yapılabilirdi. Ancak Sayın Ataman’ın tericihinin; BSL’de iyi performans sergileyen yerli oyuncuları
Anadolu Efes’e transfer etmek, onları acımasızca eleştirmek ve parkede değil de benchte gelişimlerine devam etmelerini sağlamaktan öte olmadığını üzülerek gördük.
Sorumluluklarımız!
Altyapıdan gelen oyuncularının ve yerli oyuncuların A takım düzeyine geçişlerini veya uyumlarını sağlamak ve süre-sorumluk vermenin A takım başantrenörünün görevi olmadığını düşünenleriniz de olabilir. Ancak, yerli bir başantrenörün, bu ülkenin değerlerine karşı bir sorumluluğunun olması gerekmez mi? Ülke basketbolumuza maçlardaki taktiksel becerileri dışında, değer üretimi konusunda da katkı sunmasını beklemek, arkasından gelen genç antrenörlere ülke değerlerimize karşı sorumlu oldukları konusunda örnek olmak ve ülke basketbolumuzun sorunlarına kayıtsız kalmamasını istemek hakkımız değil mi?
Basın Mensuplarıyla Buluşmalar!
A Milli Erkek Basketbol Takımımızın başantrenörlüğü görevinde ilk kez 2014-2016 yılları arasında bulunan Sayın Ataman, 16 Nisan 2022 tarihinden itibaren ikinci kez A Milli Takımımızın başantrenörlüğü görevine getirilmişti. 2022 yılından itibaren Sayın Ataman yönetiminde milli takımımızın tarihi başarısızlıklar yaşadığını üzülerek görüyoruz. Bu tarihi başarısızlıklardan sonra, çok beklediğimiz ama bir türlü gerçekleşmeyen basın mensupları buluşmalarını ise ancak turnuvalar öncesinde görebiliyoruz! Resmi turnuvalar sonrasında yaşanan başarısızlıklar sonrasında basın mensuplarının katılımı ile birlikte yapılması arzu edilen değerlendirmeleri içeren buluşmalar yerine; her seferinde sadece turnuvalar öncesindeki vaadleri ve köpürtülmüş cümleleri içeren buluşmaları görüyoruz!
Sayın Ataman’ın dünkü basın mensuplarıyla buluşmasındaki konuşmasında dikkatimi çeken şu cümleleri oldu:
1) “Kadroya şu anda Türkiye Liglerinde en formda oynayan oyuncuları seçmeye çalıştık.”
– Yiğit Arslan (Beşiktaş Emlakjet: 20:04 dakika- 7,0 sayı- 2,60 ribaunt- 1,75 asist- 7,15 VP), Göktuğ Baş (Reeder Samsunspor: 26:41 dakika- 10,70 sayı- 5,10 ribaunt- 2,25 asist- 0,55 blok- 14,10 VP), İsmail Cem Ulusoy (Türk Telekom: 20: 55 dakika- 6,60 sayı- 1,93 ribaunt- 3,20 asist- 1,33 top çalma- 7,73 VP), Can Korkmaz (Darüşşafaka Lassa: 21:05 dakika- 10,59 sayı- 2,18 ribaunt- 3,53 asist- 0,53 top çalma- 10,29 VP), Muhsin Yaşar (Darüşşafaka Lassa: 16:04 dakika- 8,30 sayı- 3,55 ribaunt- 0,60 asist- 0,60 blok- 10,50 VP) ve Muhammed Mustafa Baygül (Bahçeşehir Koleji: 21:25 dakika- 8,93 sayı- 2,60 ribaunt- 2,60 asist- 0,90 top çalma- 8,33 VP) gibi oyuncular formda değiller mi? Erkan Yılmaz sakatlıktan yeni çıktı. Furkan Haltalı kendi kulüp takımında yeterli süre alamıyor ve çok da formda olduğu söylenemez. Ömer Can İlyasoğlu ABA (Adriyatik Ligi) gibi pek de üst seviye olmayan bir ligde oynuyor ve Mega Soccerbet (Sırbistan) takımı kadrosunun büyük bir kısmı 20 yaş altında oyunculardan kurulu. Ömer Can İlyasoğlu’nun o takım ve ligde gösterdiği performans ne ölçüde A Milli Takım için ölçü olabilir?
A Milli Erkek Basketbol Takım Kadrosu (Şubat 2024) FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri B Grubu (Aday Kadroda Yer Alan Oyuncularımızın 2023-2024 Sezonu Lig İstatistikleri) | ||||||||||||||
F.N | OYUNCU | KULÜBÜ | MAÇ | SÜRE | SAYI | SR | HR | TR | ASİST | BLOK | TÇ | TK | VERİM | |
1 | Ercan Osmani | Anadolu Efes | 20 | 05:29:41 | 128 | 47 | 23 | 70 | 5 | 3 | 9 | 25 | 137 | |
00:16:29 | 6,40 | 2,35 | 1,15 | 3,50 | 0,25 | 0,15 | 0,45 | 1,25 | 6,85 | |||||
2 | Erkan Yılmaz | Anadolu Efes | 9 | 03:46:31 | 86 | 39 | 10 | 49 | 44 | 9 | 15 | 16 | 150 | |
00:25:10 | 9,56 | 4,33 | 1,11 | 5,44 | 4,89 | 1,00 | 1,67 | 1,78 | 16,67 | |||||
3 | Erten Gazi | Anadolu Efes | 16 | 05:42:13 | 133 | 19 | 7 | 26 | 13 | 3 | 11 | 12 | 121 | |
00:21:23 | 8,31 | 1,19 | 0,44 | 1,63 | 0,81 | 0,19 | 0,69 | 0,75 | 7,56 | |||||
4 | Berk Uğurlu | Beşiktaş | 18 | 05:13:53 | 135 | 20 | 18 | 38 | 42 | 0 | 10 | 17 | 157 | |
00:17:26 | 7,50 | 1,11 | 1,00 | 2,11 | 2,33 | 0,00 | 0,56 | 0,94 | 8,72 | |||||
5 | Kerem Konan | Beşiktaş | 20 | 03:52:45 | 85 | 41 | 18 | 59 | 4 | 7 | 7 | 11 | 116 | |
00:11:38 | 4,25 | 2,05 | 0,90 | 2,95 | 0,20 | 0,35 | 0,35 | 0,55 | 5,80 | |||||
6 | Melih Mahmutoğlu | Fenerbahçe | 20 | 07:27:25 | 216 | 30 | 3 | 33 | 25 | 0 | 15 | 6 | 188 | |
00:22:22 | 10,80 | 1,50 | 0,15 | 1,65 | 1,25 | 0,00 | 0,75 | 0,30 | 9,40 | |||||
7 | Sertaç Şanlı | Fenerbahçe | 18 | 05:40:15 | 151 | 65 | 15 | 80 | 19 | 15 | 4 | 16 | 191 | |
00:18:54 | 8,39 | 3,61 | 0,83 | 4,44 | 1,06 | 0,83 | 0,22 | 0,89 | 10,61 | |||||
8 | Şehmus Hazer | Fenerbahçe | 20 | 06:42:10 | 166 | 57 | 14 | 71 | 63 | 2 | 25 | 33 | 223 | |
00:20:07 | 8,30 | 2,85 | 0,70 | 3,55 | 3,15 | 0,10 | 1,25 | 1,65 | 11,15 | |||||
9 | Tarık Biberoviç | Fenerbahçe | 16 | 05:42:22 | 155 | 37 | 10 | 47 | 22 | 2 | 9 | 10 | 169 | |
00:21:24 | 9,69 | 2,31 | 0,63 | 2,94 | 1,38 | 0,13 | 0,56 | 0,63 | 10,56 | |||||
10 | Buğrahan Tuncer | Galatasaray | 18 | 06:08:38 | 193 | 47 | 14 | 61 | 65 | 2 | 15 | 34 | 206 | |
00:20:29 | 10,72 | 2,61 | 0,78 | 3,39 | 3,61 | 0,11 | 0,83 | 1,89 | 11,44 | |||||
11 | Sadık Emir Kabaca | Galatasaray | 20 | 07:22:08 | 210 | 41 | 19 | 60 | 34 | 15 | 8 | 29 | 203 | |
00:22:06 | 10,50 | 2,05 | 0,95 | 3,00 | 1,70 | 0,75 | 0,40 | 1,45 | 10,15 | |||||
12 | Furkan Haltalı | Karşıyaka | 20 | 03:46:17 | 87 | 35 | 20 | 55 | 10 | 7 | 7 | 17 | 112 | |
00:11:19 | 4,35 | 1,75 | 1,00 | 2,75 | 0,50 | 0,35 | 0,35 | 0,85 | 5,60 | |||||
13 | Kenan Sipahi | Karşıyaka | 20 | 09:16:24 | 165 | 56 | 13 | 69 | 116 | 1 | 16 | 29 | 252 | |
00:27:49 | 8,25 | 2,80 | 0,65 | 3,45 | 5,80 | 0,05 | 0,80 | 1,45 | 12,60 | |||||
14 | Okben Ulubay | Türk Telekom | 20 | 08:54:02 | 173 | 59 | 8 | 67 | 58 | 6 | 17 | 24 | 205 | |
00:26:42 | 8,65 | 2,95 | 0,40 | 3,35 | 2,90 | 0,30 | 0,85 | 1,20 | 10,25 | |||||
15 | Yiğitcan Saybir | Türk Telekom | 20 | 08:43:15 | 168 | 50 | 31 | 81 | 35 | 2 | 28 | 19 | 196 | |
00:26:10 | 8,40 | 2,50 | 1,55 | 4,05 | 1,75 | 0,10 | 1,40 | 0,95 | 9,80 | |||||
16 | Ömer Can İlyasoğlu | Mega Soccerbet (Sırbistan) | 18 | 05:57:00 | 164 | 23 | 7 | 30 | 69 | 1 | 131 | |||
00:19:50 | 9,11 | 1,28 | 0,39 | 1,67 | 3,83 | 0,06 | 0,00 | 0,00 | 7,28 | |||||
TOPLAM VE ORTALAMALAR | 7 Farklı kulüpten 16 oyuncu | 293 | 03:44:59 | 2415 | 666 | 230 | 896 | 624 | 75 | 196 | 298 | 2757 | ||
00:20:26 | 8,24 | 2,27 | 0,78 | 3,06 | 2,13 | 0,26 | 0,67 | 1,02 | 9,41 |
2) “İki üç senedir biz bir milli takım iskeleti oluşturduk.”
FIBA 2022 Avrupa Basketbol Şampiyonası Finalleri kadrosunda PG pozisyonunda Berk İbrahim Uğurlu ve Kenan Sipahi gibi saf PG’lerimiz yer almadı? Şehmus Hazer’i zorlama şekilde PG olarak oynatmaya çalıştığınız Avrupa Şampiyonası’nda ve sonrasında Şehmus Hazer’in basketbol gelişimi ileriye mi, yoksa geriye mi gitti? Kadro istikrarı anlayışı bu mu? Şimdi neden bu oyuncularımız PG rotasyonunun ana parçaları olarak kadroya alındılar, değişen ne oldu? Melih Mahmutoğlu’nun Olimpiyat Ön Elemeleri kadrosuna alınması adına ısrarcı olunmazken, şimdi ise alternatifsiz görülüyor! Takım iskeleti oluşturduk dediğiniz ve şuan aday kadroda yer alan isimlerin birçoğu finallerde ana rotasyonda olmayan hatta süre bile vermediğiniz isimler değil miydi? Oluşan kadro iskeletinde Buğrahan, Melih, Sertaç’ın yaşlarının ilerlediğini düşünürsek, pozisyon olarak onların yerlerini alabilecek alternatif bir kadro yapısı var mı? Milli Takım iskeleti oluşturduk dediğiniz oyuncuların kaçı kendi takımlarında lider oyuncular ve topun el yaktığı bölümlerde kaçı milli takımı sırtlayabilme potansiyeline sahip?
Özetle; A Milli Takım iskeleti oluşturmak başka, A Milli Takımın mevcut başarısızlıklarındaki iskelet kadro ile gelecekte başarılar yaşayabilmemiz başka… Önemli olan üst düzey oyuncular yetiştirmek ve o oyuncu kadrolarıyla bir milli takım iskeleti kurmaktır. Retorik cümlelerin anlık bir aldatmacadan ibaret olduğunu hepimiz biliyoruz.
3) “Bu bizim için bir dezavantaj olarak gözüküyor. Çünkü şu anda 5 çok önemli oyuncumuz NBA’de, onları kullanamayacağız.”
FIBA 2023 Olimpiyat Ön Elemeleri’nde evimizde yenilerek, FIBA 2023 Olimpiyat Elemeleri’ne bile kalma başarısı gösteremediğimiz Hırvatistan karşısında bizim kadromuzda üç NBA oyuncusu varken, rakip Hırvatistan’da ise iki NBA oyuncusu vardı. Ayrıca mevcut 5 NBA oyuncumuzdan Ömer Faruk Yurtseven, Furkan Korkmaz ve Onuralp Bitim NBA’deki takımlarında süre dahi alamıyorlar. Cedi Osman da çok formda sayılmaz. Bir tek Alperen Şengün’ün NBA’de çok ciddi performans sergilediğinden söz edebiliriz. NBA oyuncularını daha önceki turnuvalarda iyi şekilde kullanabildik mi? Hayır.
Sorun NBA oyuncularını kullanamayacağımız değil, sorun A Milli Takımımızın ülke basketbolumuzun gelişiminde ve temsilinde ne derece önemli olduğunun şuurunda olup olmamamızdır. Yabancı oyuncuların ve menejerlerinin hegemonyasında olan bir BSL’nin hâlâ Avrupa’nın en iyi ligi olduğundan bahsedilmesi ve yabancı oyuncuların başrolde olduğu Avrupa Kupalarında kulüplerimizin aldığı şampiyonlukların adeta ülke basketbolumuzun gerçek başarısı gibi yansıtılması, ne derece ülke basketbolumuzun sorunlarının çözümüne vakıf olduğumuzun ve sorunların çözümü adına da istekli olduğumuzun göstergesidir.
Tarihi Başarısızlıklar!
Sayın Ataman’ın A Milli Takımımızın başantrenörlüğü görevindeki ikinci döneminde yaşanan büyük hayal kırıklıklarını özetlersek;
1) 2002 yılından itibaren düzenli olarak katıldığımız FIBA Dünya Kupası’na, FIBA 2023 Dünya Kupası Elemeleri’nde başarılı olamayarak 32 ülke takımının katıldığı FIBA 2023 Dünya Kupası’na 21 yıl sonra katılamamamız.
2) Şampiyona öncesindeki iddialı demeçlerinde sıklıkla madalya alacağımızı söylemesi ve bizleri de büyük bir beklenti içerisine soktuğu FIBA 2022 Avrupa Şampiyonası Finalleri’nde son 16 turunda Fransa’ya yenilerek şampiyonayı 10. sırada bitirmemiz ve ülke olarak bir büyük hayal kırıklığı daha yaşamamız.
3) Ülkemizin ev sahipliğinde düzenlenen FIBA 2023 Olimpiyat Ön Elemeleri’nde yer alan 8 ülke takımı arasında kadro kalitesi olarak bizden bir gömlek aşağıda olan ve turnuvada bizi zorlayabilecek tek takım olan Hırvatistan karşısında oynanan kötü oyun ve alınan farklı mağlubiyet sonrasında, 2024 yılında oynanacak FIBA Olimpiyat Elemeleri’ne bile kalamamamamız.
4) Devşirme oyuncular Shane Larkin ve Scottie Wilbekin’in A Milli Erkek Basketbol Takımımızın FIBA 2023 Olimpiyat Ön Elemeleri aday kadrosuna davet edilmelerine rağmen kampa katılmamaları ve sürecin yönetilememesi.
5) Sayın Ataman yönetiminde milli takımımız peş peşe üç önemli turnuvada da başarısız oldu. Ayrıca, bu süreçte bir tek önemli galibiyetimiz bile olmadı. Sayın Ataman yönetiminde son iki yılda resmi maçlarda sadece; Bulgaristan (2 kez), Belçika (3 kez), İsveç, İzlanda, Büyük Britanya, Karadağ, Ukrayna gibi kadro kalitesi olarak bizim yakınımıza bile yaklaşamayacak ülke takımları karşısında galibiyetler alınırken; Gürcistan, Letonya (2 kez), Sırbistan (2 kez), Fransa, İspanya, Hırvatistan gibi orta seviye ya da zorlu rakipler karşısında ise maalesef bir tek galibiyet dahi alamadık.
Başantrenörümüz Sayın Ergin Ataman yönetiminde son üç önemli organizasyonda kadro kalitemize yakışmayan başarısızlıklar yaşadık. Daha da kötüsü ise kulüp takımları ile sayısız başarı yaşayan Sayın Ataman, 1993 yılından sonra yaklaşık 30 yıl sonra ilk kez FIBA’nın düzenlediği final organizasyonlarından üç koca yıl boyunca uzak kalmak zorunda kalan A Milli Takımımızla tarihe geçti! Bu tarihi başarısızlıklar sonrasında basketbolumuzun tekrar ayağa kalkması adına gerekli çalışmaların ve özenin gösterilmediğini de üzülerek görüyoruz. Mesela A Milli Kadın Basketbol Takımımız ara kamp yaparken; A Milli Erkek Basketbol Takımımızda ise bu tür ne ara kamp gerçekleşti ne de milli takımımızın başarılar elde etmesi adına kısa ya da uzun vadeyi kapsayan projeler üretildi.
A Milli Takımlarımız her daim hangi spor branşı olursa olsun, hem ülkemizin temsilinin en üst noktasıdır hem de o spor branşının niteliğinin birinci derecede göstergesidir. Ülkemiz sporun birçok branşında son yıllarda tarihi başarılar elde ederken, ülke basketbolumuzda ise aksi yönde tarihi başarısızlıkların yaşanıyor olması acaba normal mi?
A Milli Erkek Basketbol Takımımıza İtalya ve İzlanda karşısında can-ı gönülden başarılar dilerim. Her şey Türk basketbolumuz için. Her şey A Milli Takımlarımız için. Saygılarımla
Türk oyunculara yeterli süre verilmemesinin nedeni çalışıp gelişim gösterememeleri. İmzayı atan yatıyor. Hiç bir hoca kaybetmek istemez; iyi olduğu halde süre vermemezlik yapmaz.
Bal gibi yapar, yapıyorlar. Çoğu yabancının – özellikle Avrupa maçlarında – ne kadar kötü oynarlarsa oynasınlar uzun süreler parkede kalma zorunluluğu simsar sisteminin yazılı olmayan kuralı ve çoğu yerli – yabancı koçlar bu sistemin esiri ve paydaşı oldukları için bu işin içindeler. Senin tekrarlardığın “imzayı atan yatıyor”, “çalışmıyor” “gelişmiyor” sloganları tipik simsar palavraları.
Sn Mustafa sözünü ettiğiniz Türk oyuncuları antrenmanlarda, takım toplantılarında kulüp ortamlarında ve seyahatlerde yakından takip ederek mi bu kadar net bir yargıda bulunabilmektesiniz? Gözlemlerinizi daha açık ifadelerle paylaşıp bizler aydınlatabilir misiniz?
Bal gibi yapar, yapıyorlar. Çoğu yabancının – özellikle Avrupa maçlarında – ne kadar kötü oynarlarsa oynasınlar uzun süreler parkede kalma zorunluluğu simsar sisteminin yazılı olmayan kuralı ve çoğu yerli – yabancı koçlar bu sistemin esiri ve paydaşı oldukları için bu işin içindeler. Senin tekrarlardığın “imzayı atan yatıyor”, “çalışmıyor” “gelişmiyor” sloganları tipik simsar palavraları.
Basın toplantısının özeti, olası mağlubiyetin kılıfı gelinlik gibi titizlikle örülmüştür. Olur da galibiyet çıkarsa bu kendisine yazılacaktır, “bakın bu koşullara karşın zafer kazandık” diye şimdiye kadar aldığı bütün rezil sonuçları unutturmaya çalışacaktır.
Ataman’ın kulüp takımlarındaki görevi rekabetçi bir takım ile şampiyonluk elde etmek yarışmacı bir takıma liderlik etmek. Beklenenler de bu, a takım antrenörünün misyonu oyuncu yetiştirmek değildir, oyuncu hazır olacak savaşacak antrenörü de onları sahaya atacak. Efes’te cedi eurolig’de ciddi süreler alıyordu, keza Furkan da süre alıyordu, antrenör ataman değildi belki o zamanlar fakat hakeden formayı bir şekilde alıyor.
Sistem yerine düzen yerine oyuncular yerine antrenörleri eleştirmek yanlışa bahane aramaktır.
Yazının çoğuna katılmakla beraber katılmadığım en önemli nokta, ara kamp yapılmamasıdır. Çünkü bu zamana kadar kadroda bulunan oyuncular ve teknik kadronun (burada da büyük soru işareti var) maç yoğunlukların bu zamana kadar aralıksız haftada 2 (euroleague takımları için bazen 3) maç yapmaları.
Sanırım Hederasyonun en önemli eksiği burada B milli takımı kurmaması ve bu maç yoğunluğu dışındaki bazı oyuncularla kamp yapmamasıdır. Tabii ulusal takım menajerini bile maç bazlı anlaşmaya dönüştürenlerden pek de bir şeyler beklenemez…
Ligimizde yıllardır uygulanan yabancı kuralı, yerli oyuncuların yatarak para kazanmalarını sağlayan bir sistemdir. Yerli oyuncular sistemin değişmemesi için dernek bile kurdular. Hatta derneğin başkanı, 1 yıl oynamadan kulübünden parasını alan hatta kulübünün Eurocup şampiyonluğu sonrası şampiyonluk yüzüğüm nerde diyebilen eski bir oyuncu. En küçük kulüp bile +35 dk. 5 yabancı oynatıyor. Milli takımın bu durumda olmasının en büyük sebebi yabancı kuralıdır. Kaliteli yer oyuncu vardı da koçlar mı oynatmadı? Adamlar alt liglerde oynayarak kendilerini geliştireceklerine havlu sallamayı tercih ediyor. Böyle kurala böyle milli takım.
Cok net Battle Star Galactica acronoym’i hakedecek bir yazi yazmissiniz. Hem de usenmemis analiz kasmissiniz. Bravo.
Sadece basketbol taraftariyim, hicbir futbol klubuyle hicbir baglantim yok. Fakat bu kadar zirvalamanin arkasinda aleni bir Ataman dusmanligi oldugunu gormemek mumkun degil. Yazarin Fenerbahce taraftari olup Gs dusmanligi yaptigina da inancim tam.
Evet Ataman suclu. Aldigi sureyi degerlendirmeyen, kendini gelistirmek icin caba sarfetmeyen yerli oyuncularimizda hicbir suc yok evet. Azicik parayi gorunce “bench iyi yaa” havasinda gezinen, hicbir maci sallamayan oyuncularimiz sahane. Misal bir Bugrahan Tuncer verelim size?
Sizin gibiler yuzunden bu ulkede hicbir spor gelisemiyor. Ve biktik sizin gibi klupculuk yapip, basarili olan sporcularimiza ve spor kisilerine gizliden dusmanlik kasanlardan biktik.
Biz de senin gibi simsarlar veya simsar sesyayarlarından bıktık. Sizin branşı istilanız yüzünden dünya ikincisi ülke yabancı çöplüğüne döndü, milliler yıllardır yerlerde sürünüyor. Oyuncularımız tembel, siz yabancı hayranları ve gerginkolikler çalışkan. Neye çalışırsınız siz, ne işe yararsınız, ne üretirsiniz algı ve çamurdan başka ? Sorunlu kişiliği kurtarmaya çalışman, yıllardır ligin diplerinde-ortalarında debelendiği halde milli takım stafı baştan aşağıya kadar kendi elemanlarınca dolturtulan ezeli torpilli camiayı da sekiz branşta ağzıyla kuşlar tutan “sokak çocuğu” kulübüne karşı savunman çok adaletli olmuş, tam bir tarafsız sadece basketbol taraftarısın. Biz de bunu yedik.
Size de itibayla BSG sayin sporsever. Sacma sapan ifadeler kullanmis, bilincaltinizi da disa dokmus, kus mus vs yazmissiniz. Aslinda cevabi da haketmiyorsunuz ama yine de, belki bir faydam olur diye yazayim: Rica ediyorum kulup fanatizmini birakin. Gercekten kendiniz haricinde kimseye bir fayda saglamiyorsunuz. Burada Milli takimdan ve yerli oyunculardan bahsediyoruz.
Ulkede haketmeyen cocuklara paralar verildikce kimse kendini gelistirmeye calismayacak. Sorun bu. Gercekten asil sorun bu. Sorunu Ataman’a veya X’e veya Y’ye yikmaya calismak kisilere karsi tutulan kinin disa dokumunden baska birsey degil.
Bakiniz suana Italya ile milli macimiz var. Dokulmeyen tek oyuncu Biberovic. Berk’i oyuna aliyorsunuz ve ardi ardina top kayiplariyla maci elimizden kaciriyoruz. Berk ki BSL’de surekli forma giyen bir oyuncu.
Umarim klup taraftarligi ve kisiler uzerinden gudulen kin ile ulke sporunu kurtaramayacagimizi bir gun idrak eder ve kin gutmekten vagecersiniz.
Sevgiler diliyorum.
Türk oyuncu sevmeyen basketsever, asıl bilinçaltını sen döktün daha ilk paylaşımında. Yazar yıllardır burada bunları belirtir, benim gibi yorumcular da yıllardır buradayız, yerli oyunculara hakaret etmeyi iş edinen senin gibi simsarlardan bazıları ise burayı başlıklarından okur, kendinizle (dandik yabancıların komisyonları) ilgili konu hissettiğinizde dalarsınız bizlere veriştirme amaçlı. Burada kimseyi tanımadığın gibi yazar ve hakkımda ahkam kesip bana da öğüt parçalamışsın, alemsin vallahi. Yanıta değer olmayan asıl sizlersiniz ama algı faaliyetinize karşı koymak da şart. Yılların yazarının “tuttuğu takım” (!!!) hakkında emin oluşunu belirtmen de çok gülünç, o ifaden bizim senin fanatizminden ve kininden emin oluşumuza yarıyor. Bunları “idrak” kabiliyetin var mı bilmem ama senin “kin” dediğin inadımızdan vazgeçmeyiz, ta ki yabancı sınırı 3’e indirilip ciddileşene ve sizin simsar tayfasının suyu kesilene dek.