- Reklam-
A Milli Takım ve Panathinaikos Koçu Ergin Ataman, Eurohoops’a röportaj verdi.
- Panathinaikos’a giderkenki hedefim kulübü yeniden o eski şaşalı, şampiyonluklarla dolu günlere döndürmekti. Elbette bu kolay olmadı. O salona girdiğinde zaten geçmişte kazanılan 6 EuroLeague şampiyonluğunun bayrağını fark ediyorsun, bundan etkileniyorsun. Ben de onu hayal ediyordum, salona ilk girdiğimde ‘acaba biz de bunu yapabilir miyiz, ben de bu salonda ölümsüzleşebilir miyim?’ diye düşünüyordum. Açıkçası ilk başta ben de şampiyon olabileceğimize pek inanmıyordum.İyi bir takım kurduğumuza ve Final Four’a kalacağımıza çok inanıyordum, oraya kaldıktan sonra da sıra dışı bir başarının olması ve ölümsüzleşmek kaçınılmazdı.”
- (Anadolu Efes, Galatasaray, Beşiktaş, Siena ve Panathinaikos’taki şampiyonluklarıyla ilgili soru üzerine) Tabii yaşarken bunları çok fazla anlayamıyorsun ama esas önemli olan, tüm bunların ileride çocuklarım için güzel bir anı olarak kalacak olması. Bu başarılarda takdir edilmek ve salonlarda ölümsüzleşmek çok güzel. Tarih bir gün Ergin Ataman’ı mutlaka spor sayfalarında yazacaktır, bu da çocuklarım için son derece değerli.
- Hiçbir zaman ‘Avrupa’nın en iyisiyim’ diye bir iddiam olmadı. Tabii ki çok değerli antrenörler var ama şunu söyleyebilirim, sonuçlara bakıldığında son beş yılda en çok final oynayıp şampiyon olan antrenör benim. En iyisi olmak gibi bir çabam yok, benim en büyük çabam çalıştığım kulüpleri en iyi noktalara getirebilmek.
- (4+3 kuralı ile ilgili soru üzerine) Geçmişte 3+2 kuralı vardı. Sonra altı, sonrasında da beş yabancı kuralı oldu. Benim için milli takım hocası olarak önemli olan şey, bir Türk oyuncunun devamlı olarak süre alacak olması. Bunun milli takımdaki oyuncu havuzumuzu genişleteceğini düşünüyorum. Özellikle Anadolu kulüplerimizde yerli oyuncularımızın sorumluluk aldıkları dakikalar çok azdı, hep yabancı oyuncular sorumluluk alıyorlardı. Bu yüzden ben sahada sürekli bir yerli oyuncunun kalacak olmasını değerli buluyorum. Yabancı sayısı artmış gibi gözüküyor ama bu bir tarafta da Türk oyuncuların bazı kulüplerde toplanıp sadece idman oyuncusu olup bir arada toplanmalarını da azaltabilir. Ben bu konuda TBF‘nin almış aldığı kararı destekliyorum. Herkesin görüşü alınarak bu karar alınabilirdi. Yine de ben şu an geri adım atmayacağım, benim bundan 3-4 yıl önceki görüşüm bu şekildeydi. Hatta ben ‘4+4 olsun’ diyordum. Yani ‘sekiz yabancı olsun, onlar kendi aralarında değişsinler’ diyordum.
- Anadolu Efes‘te çalışırken hep ‘en iyi Türk oyuncular bende olsun’ istiyordum, bir sakatlık olduğu zaman onları oynatırım diye düşünüyordum. TBF bu durumu biraz sınırlamış oldu, artık en iyi Türk oyuncuları toplamanız için bir gerekçe yok. Bırakalım bazı genç, iyi oyuncular gidip Anadolu kulüplerinde şanslarını kullansınlar. Oralar da gidip 25-30 dakika oynasınlar. O açıdan ben açıkçası yeni yabancı kuralını destekliyorum, bunun milli takımımız için faydalı olacağını düşünüyorum. (Eurohoops)
- Reklam-
Türk oyuncu yetiştirme ve geliştirme konusunda ülkeye zerre katkısı olmamış, sürekli yabancıları oynatıp,parlatıp, değer vermiş,milyonlarca euroya milli takım koçu yapıldığı halde başarısız olmuş zatın Türk oyuncular ve yeni yabancı kuralı hakkındaki o muhteşem görüşlerini ! ilgiyle okuduk…Sen Türk oyunculara hem bsl hem de eurolig’de kaç dakika süre verdin ki benim için Türk oyuncunun devamlı olarak süre alacak olması önemli diyorsun? Türk oyuncuların sadece idman oyuncusu olmasında sen ve senin gibi güya Türk koçların hiç payı yok mu?
“Hatta 4 + 4 diyordum…” Harika bir açıklama… cuk oturmuş… Kim, ne tarafta çok net ortada. Soru şu : Bu staff ile bu takımın neresi “milli” ? Türkiye’nin “milli takımı” şu anda YOK !
4+3,4+4 falan yetmez 12 olsun. Adamın derde bak kendi aralarında degişsinler diyormuşmuş. Böylelerinin Türk basketbolunda yerinin olması çok acı…