Fenerbahçe kağıt üstünde deplasmanda ama tribünlerin çoğunun Türk olduğu mücadelede Alba Berlin‘i 78-71 yendi. Haftanın ilk maçında keyifsiz bir yenilgi alan Fenerbahçe yine zaman zaman kötü gözüktü ama rakibin kalitesinin gerçekten düşük olması işimize yaradı. Fenerbahçe’nin özellikle hücumda akıcılık ve yaratıcılık problemleri dikkat çekerken Melli ekstra iyi oynamasa bu maç da sıkıntıya girebilirdi.
Fenerbahçe maça yine hücumu unutarak başladı. Korkunç başlangıca rağmen Alba’nın da hücumda çok kısıtlı kalması skorun ilk bölümde yakın geçmesini sağladı. Çeyreğin son kısmında üst üste dış atışlar bularak skoru istediğimiz yerlere çektik. Bir önceki maç oynayamayan Biberovic hıncını çıkarır gibi oynayınca ilk çeyreği sadece 1 sayı farkla 16-15 geride tamamladık.
İkinci çeyrekte gereken akıcılığı sağladık. Kolay hücum ettiğimiz kısımlarda dış atışlara devam edince kontrol bize geçti. Alba’da guardlar katkı veremeyince skor üretmekte çok zorlandılar. Devre arasına giderken 38-31 öndeydik.
Üçüncü çeyrekte Marjanovic neler yapabileceğini gösterdi. Rakip Biberovic’e önlem alınca Baldwin zorlamaya başladı. Alba’nın hücumda kısayı bir türlü bulamaması skoru lehimize tuttu. Zaman zaman basit atışları kaçırsak da son çeyreğe çift haneyle 58-47 önde gittik.
Son çeyreğin ilk iki dakikası sayı atılmazken Melli’nin üçlüğü nefes aldırdı. Çok basit top kayıpları yapınca rakip yavaş yavaş yaklaştı. Melli hariç kimse üretim yapamayınca 4 dakika kala fark 6 sayıya indi. Melli o kadar iyi oynadı ki rakibin her atağına cevap verdi. Hayes-Davis ise fişi çeken üçlüğü yolladı. Bitime 45 saniye kala Zagars’a yapılan sert faulün ardından Nigel Hayes Davis rakibi Schneider’e “tackle” yaparak sahada cevap verdi. Karşılaşmadan 78-71 galip ayrıldık.
Nigel Hayes 14, Wade Baldwin 13, Tarık Biberovic ve Nicolo Melli 12’şer sayıyla oynadı.