Perşembe, Kasım 21, 2024
spot_img

Bu Çocuklar Işık Veriyor – 1 (Yasin Yıldırım)

- Reklam-

Bizim çocuklara geçmeden yerinde takip ettiğim turnuvada en çok konuşulan isimlerden kısaca bahsetmek isterim. ABD ve Türkiye için ayrıca iki yazıyla daha karşınızda olacağız. 100-150 civarı scoutın bulunduğu turnuvada ABD’nin benzersiz dominasyonu biraz turnuva havasını yok etti. Avustralyalı scoutlar özellikle pandeminin kendilerini çok zorladığını oyuncuların zaman zaman 1 ay boyunca basketbol topuna dokunamadığını ve bu yaş seviyesinin bundan çok kötü etkilendiğini belirtti. gerçekten de turnuvayı 15. sırada tamamlayabildi.

Turnuva profesyonellik açısından ülkemizin klasiği olarak üst seviyedeydi. Federasyonun emekçileri, gönüllüleri ve yayın ekibi her zaman olduğu gibi harika bir turnuva için elinden geleni yaptı. Bu konuda hiç mütevazi olmaya gerek yok hem konuştuğumuz scoutlar hem koçlar Türkiye’de yapılan her organizasyonun dünya üzerinde en iyi organizasyonlar olduğu konusunda aynı fikirdeydi. 2026 yılında aynı turnuva bir kez daha ülkemizde düzenlenecek ve yine en üst seviye olacağından şüphemiz yok.

Gelecekte dünya basketbolunda izlememiz kuvvetle muhtemel isimler ve takımları şunlar olarak gözüktü:

Filipinler: Açıkçası büyük bir fiziksel dezavantajları olduğu için turnuvada varlık gösteremediler. ‘da yaşayan Filipinlilerden kadroya katılacak birileri olmazsa ileride A Milli takım seviyesinde büyük sıkıntı çekebilirler. Edryn Morales bu takımdan üst seviyeye taşınması muhtemel oyuncu olarak dikkat çekti.

Avustralya: Turnuvanın en büyük hayal kırıklığıydı Avustralya ama yukarıdaki çok sayıda takımdan fazla oyuncuyu profesyonel hayata uğurlayabilirler.
oyuncusu Dyson Daniels’ın kardeşi Dash Daniels tüm turnuvanın en iyi oyuncularından biri olarak gözüktü. Fiziği şimdiden dikkat çekiyor ve çok iyi bir skorer. NBA yaparsa hiç şaşırmam.
Ajak Nyuon, scoutların en heyecanlandığı isimlerden biriydi. Muhteşem bir fizik sonsuz bir potansiyel. Avustralya’nın NBA geleneğini sürdürecek oyunculardan biri olacaktır.

Gine:Turnuvanın en keyifli takımlarından biriydi Gine. Fiziksel ve atletik avantajları fundamental eksikliği yüzünden tam gözükmedi ama heyecan verdiler.

Abdouramane Toure turnuvanın sayı kralı olurken 50 sayı ile tüm zamanlar rekorunu da egale etti. Her şekilde sayı üretebilen çok özel bir yetenek. Notre Dame Lisesi’nde oynayan Toure çok sayıda okuldan burs teklifini değerlendirecek.

Arafan Diane ise inanılmaz fiziğiyle dikkat çekti. 10 yaş büyük gibi gözüken Diane eline aldığı her topu içine vurmaya çalışırken çok çok iyi pasörlük sahneleri de sundu. Oyununu geliştirirse NBA kapısını çalacaktır.

Çin:Bir süredir oyuncu yetiştirmekte zorlanan Çin bu sefer fiziksel anomalilere sahip oyunculardan da yoksundu. Boyuan Zhang ve Sinan Huan dikkat çekti ama en üst seviyeye gelmeleri pek kolay gözükmüyor.

Mısır:Fiziksel olarak turnuvanın en dikkat çekici ekiplerinden biriydiler. Rakiplerine genel olarak çok sıkıntı çıkartan Afrika temsilcisi işin mücadele kısmında en iyi takımlardan biriydi.

Omar Essam müthiş fiziğiyle dikkat çekti. El hassasiyeti biraz daha gelişirse Mısır uzunca bir süre pota altını kendisine emanet edebilir.

Almanya:Açıkçası turnuvanın hayal kırıklıklarından birini yaşadılar. Son turnuvadan bazı oyuncuları getiremedikleri için zorlandıklarını söylemekte fayda var.

Declan Duru turnuva öncesi en merak edilen oyunculardan biriydi. Kendi adına fena olmayan bir turnuva geçirdi ama çok kötü bir Almanya takımında oynadığı için müthiş öne çıkmadı. Takımda sadece Declan’ın ortalama olarak çift haneli sayı üretebilmesi de bir başka ilginç noktaydı.

Arjantin:İlginç bir turnuva geçirdiler. Bizim grubumuzda yarı final görmeyen tek takım oldular ama uzun vadede en az 2 oyuncularının çok iyi yerlere gelmesi kuvvetle muhtemel.

Felipe Minzer: Turnuvanın en beğenilen oyuncularından biri oldu. Zaragoza’da önü çok açık. Çok yönlü çok yetenekli bir oyuncu. NBA olması kimseyi şaşırtmaz fiziği de son derece yeterli.

Tyler Kropp: Turnuvada benim en beğendiğim oyunculardan biri oldu. Her maç çift haneli sayı üretti ve potansiyelinin daha da çok olduğunu düşünüyorum. Zaten Amerika’da spor kariyerini sürdürüyor NBA yapması kimseyi şaşırtmaz.

Fransa: Tarihinin en başarısız altyapı turnuvalarından birini geçiren Fransızlarda Hugo Yimga dışında öne çıkan biri olmadı. Ama bu takımı değerlendirmek için erken olabilir diğer turnuvalarda tekrar gözden geçirmek lazım.

Kanada: Açıkçası A milli takımının yaptığı yükselişin ardından onlardan daha çok şeyler bekledik ama beklentiyi tam karşılayamadılar. Yine de unutulmaması gereken bir detay zaman zaman Amerika’da yaşayan Kanadalı oyuncuların sonradan milli takımı seçmesi olabilir.

Miles Sadler: Eskilerin deyimiyle bıdır bıdır bir guard. Top elindeyken hayat sanki hızlanıyor gibiydi. Fiziksel dezavantajına rağmen korkusuzca oynadı. Fiziksel olarak bir tık ileriye giderse NBA olması yüzde yüz diyebiliriz.

Jordan Charles:Takımın diğer guardı da yine bir hayli ufaktı ama kısa sürelerde sayı patlamalarıyla dikkat çekti. Boyu biraz uzarsa yine NBA kapılarını zorlayacaktır.

İspanya: Geniş rotasyonla ve kendi oyun stiliyle oynayan İspanya aradığını bulamadı. Fakat yine yukarıya çok oyuncu çıkaracaklarını kestirmek zor. Aşağıda geçen isimlerin yanı sıra Platteeuw ve Campoy da muhteşem potansiyeller.

Raul Villar: Llull sanki yeniden canlanmış gibi. Akıllı sakin yönetici bir guard. Takım ihtiyaç duyarsa skorunu da üretiyor. Keyifle takip ettik.

Gildas Gimenez: İsmine aldanmayın siyahi kanat oyuncusu oyuna ger girdiğinde pozitif katkı verdi. Savunmada da çok istekliydi ama hücumda zaman zaman takımı taşıdı. Euroleague’de fark yaratacak oyuncu olmaması için hiçbir neden yok.

Porto Riko: Turnuvanın en takım gibi takımıydılar. Yere düşen oyuncuya herkesin koştuğu beraber eğlenip beraber üzülen harika bir takım havası verdiler. Yetenekleri ve fiziksel özellikleri tartışılabilir ama yürekleri turnuvanın en özeliydi.

Felipe Quinones: Sakatlık çıkışı geldiği turnuvada herkesi kendine hayran bıraktı. Çok özel bir yetenek çok özel bir lider. Takımın en yetenekli oyuncusunun takımın ruhani lideri olması takım başarısını da sağlıyor. Her türlü skor opsiyonuna sahip nefis bir basketbolcu fiziği var. NBA olmazsa yine çok şaşıracağımız bir isim.

Litvanya: Oynadıkları basketbol zaman zaman A takım seviyesindeydi. Çok ilginç fiziklere sahip uzunları ama biraz ufak kısaları olan bir takımdı. Keyifle izledik ve ileride yine birçok oyuncunun buradan üst seviyeye çıkacağını tahmin edebiliriz.

Arturas Butajevas: ‘nın erkenden kapattığı bu potansiyel Avrupa’yı domine etmeye 2-3 sene uzaklıkta. Çok yetenekli ve bu turnuvada sokamasa da dış şutu olduğu belirtildi. A takımda bu sezon süre alırsa şaşırmamak lazım.

Dvoydas Buika: Litvanya yine yapmış yapacağını akıllı 4 numarasını üretmiş. Oyundayken sadece doğruları yapan bir oyuncu. İki yönde de iyi olmasının yanı sıra müthiş bir pasör ve forvetten oyun kurmak için ideal.

Yeni Zelanda: Haka dansıın hakkını veren bir takım izledik. Turnuvanın en büyük sürprizi onlardı. Takımdan yetkililer ile konuştuğumda elimizde çok alternatif yok küçük bir ülkeyiz ama uzun süredir bu oyuncular birbirini tanıyor. Fiziksel olarak da kimseye ezilmeyen bir mücadele gücümüz var kimseden korkmuyoruz diyerek kendilerine olan güveni belirtmişti.

Oscar Goodman: Avustralya’da Centre Of Excellence ile profesyonel maçlara da çıkan genç oyuncu fiziksel olarak herkesten 5-6 yaş önde gibiydi. Pota yakınında çok iyi bitiriyor. Dış şutu da var ve sorumluluk almaktan asla kaçınmıyor gerçek bir kaptan.

: Yarı finalde bizi eleyen İtalyanların geniş ve etkileyici bir kadrosu vardı. Neredeyse her oyuncusuna çift haneli süre veren İtalya’da pota altında Luigi Suigo olmuş fiziğiyle dikkat çekerken konuşulan Nistrio istediği süreleri bulamadı.

Maikcol Perez: Müthiş bir potansiyel ve çok yönlü bir oyuncu. Turnuvanın en iyi beşine seçilmesinin yanı sıra takımının hem sayı hem ribaund hem asist kategorilerinde lideriydi. Çok verimli bir yıldız gibi gözüktü. Hemen yarın Eurocup seviyesi takımlara katkı verebilecek gibi gözüktü.

Diego Garavaglia: Muhteşem bir yetenek. Oyunu bu yaşta bu kadar iyi bilen çok az oyuncuya rastladım. Hemen her hamlesi doğru ve karar mekanizması mükemmel işliyor. Her maçta rakibin en skorerini tutması da cabası. İtalya’nın geleceğinde 10-15 yıl kadar onun ismini sürekli duyacağız.

- Reklam-

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,538TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi