19. Dünya Kupası ya da eski adıyla Dünya Basketbol Şampiyonası 25 Ağustos tarihinde başlıyor. İlk kez üç ülke tarafından düzenlenecek turnuvada Endonezya ve Japonya‘nın yanı sıra finallerin de düzenleneceği Filipinler evsahibi olacak. Tarihte ilk kez bir evsahibi ekibin turnuvada olmayacağını eklemekte de fayda var. Endonezya gereken gelişimi gösteremediği için Fiba tarafından turnuvaya alınmadı. 2027 yılında düzenlenecek turnuva ise Katar’da düzenlenecek ve üst üste 3 turnuva Asya kıtasında düzenlenmiş olacak.
Daha fazla uzatmadan tamamen subjektif şekilde belirlenmiş 19 maddenin ilk kısmıyla sizleri baş başa bırakıyorum.
19-Pero Cameron’un Yeni Zelanda deneyi!
Teb Baldwin ve Pero Cameron bu topraklarda bambaşka bir hikayenin iki üyesi olarak basketbolseverlerin gönüllerinde haklı bir yere sahip. Şu sıralarda Baldwin Filipinler topraklarında basketbol devrimini gerçekleştirmeye çalışırken o toprakları ziyaret eden bir öğrencisi var. Ülkemizde Banvit formasıyla oynarken yürüyen perde makinası olarak adlandırılan Pero Cameron milli takımın başında çok kısıtlı bir kadroyla yeni bir şeyler deniyor. Oğlu Flynn Cameron’u da vitrine sunacağı turnuvada Cameron’un eli pek geniş değil.
NBA oyuncusu bulunmayan, Avrupa’da oynayan sadece iki oyuncusu bulunan Yeni Zelanda’nın oynadığı basketbol ise modern bir sanat eseri gibi. Topu dolaştırıp en boş şutu en kısa sürede bulmaya çalışan Yeni Zelanda yetenek farkını tempo farkıyla kapatmaya çalışacak. Bahis ile ilgileniyorsanız bu takımın maçlarına üst oynamak güzel bir tercih olabilir. Başarı elde etmeleri imkansıza yakın ama benden size tavsiye eğer işiniz yoksa ve maça erişiminiz varsa Yeni Zelanda’yı izleyin pişman olmayacaksınız.
18-Avrupa sürprizleri Gürcistan ve Finlandiya!
Açıkçası bu iki ülkeden de iyi olduğumuzu düşünmekte bir sakınca yok. Hele Gürcistan ile yeni yaşadığımız Eurobasket deneyimini düşününce ahlar vahlar içindeyiz. Tarihinde ilk kez turnuvaya katılan Gürcistan üzerine bir de iyi kura çekince keyiflendi. Hatta iyi de hazırlık dönemi geçirdiler. Mamukelashvili ve Bitadze’nin önderliğinde elinden geleni yapacaktır Gürcüler. Gruptan çıkmaları kimseyi şaşırtmaz yolun devamı ise onlar için sadece bir deneyim.
Finlandiya bambaşka bir hikaye. Susijengi yani Kurt Sürüsü ismiyle bilinen Finlandiya bakalım o ateşli tribününü Japonya’ya da getirecek mi? Çok kısıtlı bir kadroya sahip gözükseler de halk kahramanı Markkanen’e sahipler. Üstelik bu onun bu yaz ikinci milli görevi. Yaz başında zorunlu askerlik görevini yerine getiren Markkanen muhteşem geçen NBA sezonunun ardından şimdi bir de Dünya Kupası oynayacak. Dünya üzerinde izlemesi en keyifli basketbolculardan biri olması yetmezmiş gibi çok da sempatik. Salin, Murphy, Jantunen ve son turnuada parlayan Maxhuni gibi isimlerle turnuvaya renk katacakları kesin. Başka bir grupta olsalar turu geçerler de diyebilirdik ama ölüm grubundalar. Yine de hafife almak büyük hata olabilir.
17-Koç Hakan Demir’in İran’ı sürpriz yapabilir mi?
İran Milli Takımının başında tanıdık bir isim var Hakan Demir. Ama kadro daha da tanıdık. Fazla tecrübeden neredeyse yanma noktasına gelen bir takım İran. Evet hala Hamed Haddadi oynuyor. Evet hala o sıkıcı basketbolu oynuyorlar. Milli takıma davet esnasında Aron Geramipor kendisine pas verilmediği için milli tkaıma gelmezken Pouyan Jalalpoor diğer milli görev olan askerliği terchi etti. Behnam Yakhchali’nin dış atışları, Sajjad Mashayekhi’nin oyun kurucu performansı ve Arsalan Kazami’nin hücum ribaundları onların oyun planını oluşturuyor. Muhammed Amini ise uzun süre sonra ülkeden çıkan ilk potansiyel olabilir. Tecrübeli koç Hakan Demir’in kısa sürelerde eldeki malzemeden iyi sonuçlar çıkardığını biliyoruz. Son hazırlık maçında Gürcitan galibiyeti bütün hazırlık dönemindeki sadece ikinci galibiyetti. Bakalım şapkadan tavşan çıkarabilecek mi koç Hakan Demir.
16- Bizimkiler ne yapacak?
Her turnuvada ligimizde oynayan ya da oynamış isimleri daha yakından takip etmek artık bir alışkanlık. Koç Hakan Demir’den zaten bahsettik. Şimdi diğer isimlere bakalım.
Angel Delgado, KAT ile harika bir ikili olabilirler. Dominik için önemli rol alacak.
Gigi Datome, o artık bizden biri ve emekli oluyor. Emeklilik hayatının tadını harika şekilde çıkaracağından şüphemiz yok bakalım son turnuvası nasıl geçecek.
John Holland, Hrrrrrrrrr. Porto Riko zayıf kadroyla geldi ama basketbol onların kanlarında var.
Marko Guduric, zorlu bir sezonun ardından takımın yıldızlarından biri olacak sorumluluk alması gerekir.
Bogdan Bogdanovic, takımın en büyük yıldızı. Kafasını sallayacak mı göreceğiz.
Ahmet Düverioğlu, Milli takım görevini hiç aksatmayan isimlerden biri. Yine double doublelarla takımı taşımaya çalışacak.
Rondae Hollis Jefferson, Ürdün’ün ilginç devşirme tercihi eski Beşiktaşlı RHJ oldu. Çılgınlıklarıyla renk katacaktır.
Nik Rogkavopoulos, muhteşem geçirdiği sezonunu ödülünü milli takım ile aldı. Çok büyük beklentiler var kendisinden.
Georgios Papagiannis, Fenerbahçe’nin yeni transferini koçuyla beraber izleyeceğiz.
Mindaugas Kuzminskas, geçen sezonu inişli çıkışlı geçirse de Litvanya formasını geçirince o bir süperstar.
Pako Cruz, artık halktan biri. Anadolu çocuğu Pako Cruz da spektaküler paslarıyla gözümüzün pasını silmeye çalışacaktır.
Assem Marei, yine eski bir dost Mısır’ın en büyük yıldızı olarak forma giyecek.
Lassi Tuovi, bu ismi hatırladınız mı? Finlandiya’nın başında eski Beşiktaş asistan koçu var. Yüzü yaşının en az 10 yaş eksiğini gösteriyor.
Jaka Blazic, kankası Doncic ile Slovenya‘yı başarıya taşımaya çalışacak.
Raul Neto, Fenerbahçe’nin bir başka yeni transferi pek iyi olmayan bir hazırlık dönemi geçirse de ihtiyarlar heyetinde ciddi rol üstlenebilir.
15-Güney Sudan ve Yeşil Burun Adaları’nı haritada bulabilir misiniz?
Evet bu iki ülkenin haritada bile yerlerini bulmak birçok insan için zorlayıcı olabilir. Ama kendilerini dünya kupasında izleyeceğiz. Yeşil Burun Adaları’nın yıldız ismi Walter Tavares adeta ülkenin tamamından daha büyük bir isim. Zaten Dünya Kupaları tarihinde mücadele eden en küçük ülke ünvanını da ellerine aldılar. Güney Sudan ise biraz daha farklı bir hikaye. Savaş sonrası kurulan ülkede milli takımın toplanabileceği bir idman sahası bile bulunmazken kadro hiç fena değil. Koç eski bir NBA oyuncusu Royal Ivey ve kadroda ne olursa olsun NBA oyuncuları var. Gerçek bir yıldıza sahip değiller ama yetenekler birçok pozisyona dağılmış durumda. En güzel konu ise ülkelerini tanıtmak için mutheşem bir araç bulmaları olabilir. Wenyen Gabriel, Carlik Jones, ve yolu ülkemizden geçen Mariel Shayok bilinen isimler. Junior Madut ise şahsi favorim olarak forma giyecek. Gruptan çıkabilme ihtimallerini de hiç az görmüyorum. Gönülden destekleyeceğim takımlardan biri hiç şüphesiz ki Güney Sudan olacak.
14-Letonya ve Sapnu Komanda!
En büyük yıldızı Porzingis’i “çok şaşırtıcı” bir şekilde sakatlığa kurban veren Letonya’nın işi çok zor. Tarihlerindeki ilk Dünya Kupası yerine şimdi size ilk Avrupa şampiyonalarından ve ilk şampiyonluklarından bahsetmek istiyorum. 1935 yılında düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın şampiyonunun yani ilk şampiyonun Letonya olduğunu bilen çok az kişi vardır. Dahası bu şampiyonayı anlatan “Sapnu Komanda” isimli harika bir filmin varlığından ise çok daha az kişi haberdardır. Bu film İMDB’ye göre Letonya topraklarında en çok beğenilen film hala. Perdelemeyi bulduğunu iddia eden Letonyalılar basketbolda bir yenilik icat etmezlerse işleri gerçekten zor. Ama harika geçirilen hazırlık dönemi özellikle Finlandiya karşısındaki görkemli 37 sayılık galibiyet onları heyecanlandırabilir. Fakat grupta hem Kanada hem Fransa olduğu için işleri bir hayli zor gözüküyor.
13-Amerika kıtası ve EYT
Ülkemizin son döneminin en çalkantılı konularından biri EYT konusuydu. Emeklilikte yaşa takılanların seçim vaadi olarak dahi kullanılması bu terimi çok popüler hale getirdi. Amerika ülkelerinin de galiba milli takımlarında böyle bir problem yaşanıyor. Arjantin bu turnuvada olmayacak ama en son olimpiyat elemelerinde Carlos Delfino oynuyordu. Meksika’nın kadrosunda 30 yaşından büyük tam 9 oyuncu var ve yaş ortalaması 30.7 olarak gözüküyor. Henüz 12 kişilik kadroları belli olmadığı için bu ortalamanın artma ihtimali de bulunuyor. Brezilya ise Marcelinho Huertas’ın 40 yaşı ile dikkat çekiyor. Basketbolu bırakmasalardı Barbosa ve Varejao’yu da galiba burada görürdük. Alex Garcia’nın eksikliği ise tecrübe sıkıntısı yaratır mı göreceğiz. Yine de bu konuyu başka şekilde okumak da mantıklı olabilir. Amerika kıtasındaki sporcular ülkeleri için mücadele etmeye bayılıyor.
12- Collet ve tecrübeli Fransa şampiyon olabilir mi?
Kadrosunda 25 yaşından küçük bir tane bile oyuncu bulundurmayan Fransa turnuvanın en tecrübeli takımlarından biri. Wembenyama eğer bu turnuvada olsaydı en büyük heyecanı yaratan isim olacaktı ama son anda kadroya katılmadı. Keza Embiid’in attığı “fake” de elini güçsüzleştirdi mavilerin. Garip bir şekilde 12 kişilik kadroyu doğrudan açıklayan Fransa’da özellikle Albicy gibi bir ismin kadroda olmaması çok büyük tepki topladı. Lessort’un çıkıp geri kadroya girmesi de ilginç bir olaydı. Son dereceli tecrübeli bir kadroya sahip Fransa’da Euroleague ya da NBA’de oynamayan sadece 1 oyuncu var. Rudy Gobert’in hazırlık maçlarında soktuğu üçlük en ilginç gelişmelerden biri olarak dikkat çekti. Fransa’nın başında çok uzun süredir bulunan Collet geçtiğimiz turnuvaların aksine bu sefer iddialı konuşmasa da oyuncular onun eksikliğini giderdi. 14 yıllık koçun bu turnuvada olası bir başarısızlıkta gönderilmesi de konuşulan bir başka konu. Fransa’nın sıkıcı basketbolunun başarıya ulaşması açıkçası beklentilerimin içinde değil.
11-Dünyada basketbolun en çok sevildiği ülke Filipinler!
Ev sahibi Filipinlerin kadrosu son derece kısıtlı ama sevgisi sonsuz. Dünyada tartışmasız bir şekilde basketbolu en çok seven ülke sonunda bir dünya şampiyonasıyla en üst seviye basketbola kavuşuyor. Ülkede 20’den fazla profesyonel ve amatör lig bulunuyor. Mesela dünya tarihinin en büyük boksörlerinden Manny Pacquaio’nun kendi kurduğu bir lig var ve öylesine büyüdü ki artık 30 takımlı her maçı canlı yayınlanan bir lige dönüştü. Boy kıstası olan yabancı kuralı ve birçok değişik uygulamasıyla Filipinler Basketbol Ligi PBA dünyanın en ilginç organizasyonlarından birisi. Filipinler milli takımı ise ülkenin en önemli meselelerinden biri haline geldi. Kadın futbol takımının futbolda dünya kupasında boy göstermesinin ardından bütün ülkenin gündemi Gilas adını verdikleri milli takımın turnuvada neler yapacağına döndü.
Takımın yıldızı NBA’in en şahsına münhasır isimlerinden Jordan Clarkson. Aslında Paulo Banchero’nun da katılabileceği konuşuluyordu ama önce İtalya sonrasında ABD milli takımını seçti yılın çaylağı. Houston Rockets forması giyen Jalen Green takımın ilerideki süperstarı olmaya aday ama bu kadroda yer almıyor.
12 kişilik kadro açıklanmadı ve açıkçası evsahibi avantajını kullanarak son gün son dakikaya kadar bekleyebilirler. Meksikalı mafya kartellerine benzeyen June Mar Fajardo devşirmeler hariç gelmiş geçmiş en büyük Filipinli basketbolcu olabilir. Ülkede bir efsane statüsünde ve yine yerini alacaktır. Tecrübeli uzun Japeth Aguilar ve milli takım çaylağı AJ Edu pota altına destek atacaklar. Yine Filipin milli takımının en büyük problemi size ve tempo noktasında olacak. Dünya basketbolunun sertliği ise onların sınavı olacak. Basketbolun geleceği olarak görülen Kai Sotto NBA Yaz Ligi’nde yaşadığı sakatlığın ardından hala tam toparlanamadı ama kadroda olacaktır. Size’ı ve yetenek setiyle üst düzey bir potansiyel olan Sotto’yu Avustralya liginde izlemiştik. Yerel ligden gelen oyuncular sadece kendini kanıtlamaya çalışacaklar. 3×3 basketbolda büyük bir isim olan CJ Perez en merakla beklediğim isim olacak.
Filipinler için bu dünya kupası bir rüya ve bu sonuçlardan bağımsız şekilde gerçekleşecek. Kazandıkları her maç onlara dünyada cenneti yaşatacaktır. Bizim sloganımız olmaya başlayan “biz voleybol ülkesiyiz” Filipinler için biraz farklı onlar “bir basketbol ülkesi”…