Selçuk Ernak uzun yıllar önce Çin Milli Takımı’nda asistan koç olarak çalışmıştı. Avrupa’ya ise ilk kez bu sezon açıldı ve Polonya’nın Anwil Wloclawek takımı ile anlaştı. Anwil lige 5-0’la başlayıp liderliğe yükseldi, FIBA Europecup’ta ise grup ikincisi oldu. Dışarıdan göründüğü kadarıyla işleri yolunda ama koç nasıl hissediyor…
İşte Ernak’ın Basketfaul’e yanıtları…
* Burada mutlu ve memnunum. Çok düzgün insanlar tarafından yönetilen organize bir kulüpteyim. Bugüne kadar verilen bütün sözler tutuldu. Bütçeleri çok güçlü olmasa da ciddi projeleri, ilerleme hırsı olan bir kulüp.
* Polonya çok sert bir lig,. Takımlar Avrupa’dan çok Polonya Ligini hedefleyerek kadro kuruyor. Hiç rahat hafta yok, bütün takımların teknik hazırlıkları saygı duyulacak şekilde. Tabii yabancılar fark yaratıyor, yabancılarını Polonyalılarla harmanlayanlar üste çıkıyor. Ligdeki koçların yarısı. Avrupa’da rahat çalışabilecek donanımlı Polonyalı koçlar var. Benim yerli oyuncularımın basketbol bilgisi müthiş seviyede ve çok iyi idman yapıyorlar…
* Bir koç olarak İspanyol, Avrupa takımları size gelmiyor, önce Avrupa’ya çıkmanızı bekliyor. Ben gençken teklifler geldiğinde Avrupa’da ücretler düşüktü. Kazanacağım parayı önceliğe almadığım gün, bu kararı aldım ve Polonya’ya geldim. Keşke daha önce Avrupa’da çalışmaya başlamış olsaydım.
* Polonya’da bütün sporlara ve basketbola büyük ilgi var. Salonlar genelde 4-6 bin kişilik ve lig maçlarında hepsi dolu. Deplasman seyircisi de olduğu için atmosfer harika.
* Anwil 130 bin kişilik küçük bir şehir. Defalarca şampiyonluğu ve basketbol kültürü olan bire kent. Halk da basketbolla olağanüstü ilgili… Maç sırasındaki desteklerini, Karşıyaka taraftarına benzetiyorum.
* Avrupa Kupası da oynadığımız için sosyal hayatım yok, hayatım evle salon arasında geçiyor. Boş zamanlarımı ise orman ve göl çevresinde yürüyerek, kafamı dağıtarak geçiriyorum. Bir antrenörün işine konsantre olması için ideal bir yer.