Pazartesi, Mayıs 12, 2025
spot_img

Galatasaray Finalde Malaga Duvarına Çarptı

- Reklam-

İSTATİSTİK

FIBA Şampiyonlar Ligi finalinde Galatasaray, Unicaja Malaga’ya 83-67 yenildi ve kupa bir kez daha İspanya’ya gitti. Daha önce de Banvit ve Karşıyaka finale yükselmiş ancak şampiyonluğa ulaşamamıştı.

Karşılaşma boyunca Malaga önde oynadı, Galatasaray takip mesafesinde kaldı. Kötü gününde olan Galatasaray’ın standartlarına yaklaşması ümidini dördüncü çeyreğe kadar koruduk ama Malaga savunmasına karşı çaresiz kaldık.

Galatasaray hücumda bir türlü ritmini bulamadı, hücum faulleri ile birlikte top kayıpları birbirini takip etti. Zorlama birebirlerden pozisyon yaratamayan Galatasaray 10’da 3 saha içi isabette kaldı ve ilk periyod 19-13 Malaga lehine sonuçlandı.

Oyun kurucuların set hücumlarında sert savunmaya karşı çözüm üretememesi sonucu Galatasaray geçiş hücumları ile skor aradı. İkinci periyodun başında fark 10 sayıya kadar çıktı,. Galatasaray nihayet iç-dış dengesini ve pas akışkanlığını yakaladı ve 7. dakikada skoru 26-26 eşitledi. Bu bölümdeki kötü gelişme ise Will Cummings ile Ebuka Izundu’nun 3’er faule ulaşması oldu. Devrenin son saniyesinde Tyson Carter 3/3 üçlükle Malaga adına farkı 6 sayıya (37-31) çıkardı.

Üçüncü periyodun başlarında top kayıpları yapıp 49-40 geri düşerken, en kötü gelişme Will Cummings’in dördüncü faulünü alması oldu. Malaga, hücum ribaundları ile farkı 9 sayıya çıkardıktan sonra Tyone Wallace sahne aldı ve 4 sayıya kadar yaklaştık, kaçırdığımız serbest atışların ardından periyod 56-49 sona erdi.

Malaga dördüncü periyodun başında fazla top kaybı yaptı ancak biz kolay atışları kaçırdık ve son 5 dakikaya 66-56 geride başladık. 3 dakika kala fark 17 sayıya kadar açıldı ve karşılaşma 83-76 sona erdi. Tyrone Wallace ve Will Cummings 14, Roberts Blumbergs 12, James Palmer 11 sayı attı.

- Reklam-

2 YORUMLAR

  1. Evet bütçe – performans çizgisine bakarsak başarılı bir Avrupa sezonu ki Eurocup da ,T.Telekom aynı bütçe ile ancak averaj ile çeyrek final görebildi.Amma velakin tek maç yakalamışsan aynı Tenerrife maçında olduğu gibi rakibi yenebilirdik. İki problem tamam , yarı finaldeki gibi top kayıpları ile başlamak artı rezalet faul atışı.Bunlar olabilir ama zaten kötü giden ilk yarıda savunma ile ayakta kalmışken her zamanki gibi maçı hücum ile çözmeye çalıştık ve yıkıldık. Her şeyi anlarım ama hala Palmer ile oyun kurmayı ve ikili oyun oynamayı ben anlayamıyorum.Kenar bir yıl boyu bu yanlışı yapmaya devam etti!!! Bu yüzden Yakup Hocam kızmasın ama bir türlü kendisini canı gönülden taktir edemiyorum!!! Buğrahan ve Wallace oyunda Palmer 15 sn topla oynayıp, top kaybı yapıyor!?!?! 5 top kaybı bu nedir arkadaş!?!! Parker,Nwora’dan hallice ver şut atsın, bire bir oynasın el üstü soksun niye ikili oynatma ısrarı!?!?!? Ben çözemedim.Aynı şekilde 3 faullü Cummings oyunda topu niye o getirir, hem Buğrahan hem Wallace sahadayken!?!?? 4 faul yapmasın da kim yapsın!!! Bu maçta Walles ve Young lazım dedim, Wallace tamam ama koç Young’dan niye hemen vazgeçti yine çözemedim!?!! Sadık (bıktım yazmaktan) yine ribaunt bile alamadı!?! 11dk’da?!?! Niye 3 uzuna dönmedik savunma özürlü Blumbergs ceza şutlarını sokarken!?!? Al Young’da fiziksel olarak rekabet et!! Goksenin dışında savunma yapan yok eyvallah ama J.Palmer bari adam kovala!?!?! Faul atamadık, saçma sapan fauller yaptık, ribaund alamadık en büyük avantajı kaçırdık, top kaybı yaptık ikili oynamaktan vazgeçemedik, İzundu ‘yu ilk maçın etkisinden çıkaramadık!?!? Neyse diyemiyorum çünkü finaller kolay gelmiyor!!! Kaptan -Buğrahan -Sadik/ Cummings – İzundu ve Wallace ile omurga sağlam tutulup , nokta transferler ile her sene f4 yapılabilir.Sadece istikrar, her yıl sil baştan olmaz.O Melolu , Bleaksherli , Deeli, DAPlı kadro her sene denk gelmez Eyyyy Yönetim!!! Hedef; bütçeye uygun Şampiyonlar Ligi , olursa ligde de oyuncu kazanmak!!! Bunlar en önemli hedefler olmalı!!! Gerisi zaten yolda düzülür… Elinize sağlık çocuklar…

  2. Türkiye Liginin yedincisi, F4’da İspanya Liginin ikincisini yendi, dördüncüsüne yenildi. Böyledir F4’lar, her gelenin şansı vardır, seri kazanacak gücü olmayanlar bile çarpar kaçar, kupayı alırlar, – GS’ın da şansı oydu zaten – kaldı ki finali favori takım kazandı. Bu EL’de de böyle, kadınlarda da böyle, tam da bu yıl FB sezon içinde her iki maçta da yendiği USK Prag’a yarıfinalde elenmişti zaten. Voleybolda da böyle ( Türkiye liginde geçen yılın şampiyonu olmasına karşın bu yıl play-offa beşinci girip sekizinci çıkarak 23 yıl yaşamadığı bir şok yaşayan ve böylelikle üçüncü kupaya bile katılma hakkı elde edemeyen ama harika bir Avrupa sezonu geçirerek İtalyan ve Polonyalı rakiplerini play-in ve çeyrekin altın setlerinde ipe dizip, 16 mayısta şampiyonlar ligi F4’da – daha önce grupta yenip-yenildiği ağır favori Perugia önüne tekrar çıkacak olan – Halkbank’a canı gönülden başarı diliyoruz bu arada ) F4 denen hikayenin konsepti bu zaten, maksat heyecan artsın. GS sırf F4’a çıktığı için de, finale çıktığı için de nereden baksan başarılı, kutlanmayı da haketti. Haber tıklama sayılarına bakıyorsun, hayret. Geçen hafta Fenerlilerle Tataman ve Yunan kavgası türünden haberlerini tıklayan sayıların kdv’si değil, belki damga vergisi kadar bir oran. Basketbola gönül vermiş GS’lı sayısı bu kadar, geri kalanlarının işi FB ile uğraşmak. Düşünün bu F4’da finalde – veya yarıfinalde – kaybeden takım FB’nin erkek veya kadın, basketbol veya voleybol takımı olsaydı, bu başarıya ulaşmış takımı hedef tahtasına oturtmak ve sahte bir komedi hikayesi uydurmak için kaç tane trol sitelere doluşurdu ? Saymakla bitmezdi. Bunlar FB ile uğraşmaktan kendi kulüplerinin ağır sorunlarına kafa yorma becerisi tümden örselenmiş tipler..Yeryüzüne çıkmak için FB’nin EL’da bir Yunan önünde (biri olmazsa öbürü) mağlubiyetini iştahla bekliyorlar. GS takımına gelince, ilk maçta “çok iyi savunma yaptılar, skorerlere iyi top getirdiler” diye göklere çıkarılan takımın Türkleri, 90 sayının 11’ini atmışlardı. İçler acısı bir durum tersyüz edilip parlatıldı. Teferruatların önemi sınırlıdır. Biz Türk basketbolseverleri olarak takımlarımızın her birinde en az bir kaç adet Harun, İbo, Serkan, Mirsad, Ömer Aşık, Onan, Oğuz, Semih,… daha eskilere gidersek Efe, Erman, …… (daha da eskilere gitmeyelim uzamasın) görmek isteriz, öyle alıştırılmışız. Bu durumu kabul etmiyoruz yani. GS Türkleri arasında bir adet bile bir Tarık Biberoviç yoktu, bırak onu “koç keşke şu kenardaki Türk”e biraz süre verip de şansını arttırsa” diyeceğin bir adamı bile yoktu. Hepi topu bir kaç “görev elemanı”. Hernasılsa, GS adını Banvit ve KSK’nın yanına yazdırıvermiş oldu bu turnuvada, daha yukarı yazdırma işi yine onlara mı başkasına mı nasip olur, bilinmez. Öyle veya böyle vuslat başka bahara kaldı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,729TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

En Son Haberler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi