(Cumhuriyet Gazetesi)
Siz hiç Barış Küce‘yi basketbol sahasında izlediniz mi? Çoğunuz izlememişsinizdir, ben anlatayım: Şimdilerin deyimiyle combo guard oynardı. En büyük teknik özelliği dış şutu olan, dripling üzeri atışları çok iyi kullanan, kendi şutunu takip edip, hücum ribaunduyla tamamlayabilen, oyun zekâsı ve saha görüşü çok üstün bir oyuncuydu. Döneme ve oynadığı pozisyona göre uzun boyuyla savunulması zordu. 60’ların sonu ve 70’lerin ilk yarısına damgasını vurmuştu. Kendi kuşağındakileri, benim gibi ondan sonra gelenleri, en çok da Ankara gençliğini etkilemiş, uzun saçları, karizması, giyim kuşamıyla adeta bir gençlik idolü olmuştu.
Basketbola nokta koyduktan sonra sahalardaki başarısını iş hayatına da yansıttı. Uzaktan izleyen herkesin imrendiği popüler ve eğlenceli bir figürdü. Yakın çevresindekiler, çalkantılı bir hayatı olduğunu söylerdi. Ne yazık ki ömrünün son yılları pek iyi geçmedi. Eskisi gibi varlıklı değildi artık. Bizim için her zaman Barış Ağabey olarak kalsa da sağlığının hızla bozulduğuna tanıklık etmek üzüntü vericiydi. Geçen gün cami avlusunda onu sonsuzluğa uğurlarken, şu sorular gelip yerleşti beynime: Bir mücevher gibi koruyup gelecek kuşaklara anlatmamız gereken koskoca Barış Küce için ne yapabildik?
Onun gibi kuşaklara ilham vermiş sporcuların kadrini, kıymetini ne zaman bileceğiz? Muhterem federasyonumuz inşaat işlerinden başını alabilir ve yeni yapılan komplekste hangi dükkanı kimin alacağına karar verebilirse bu sorunlara da el atabilir herhâlde! Eski sporcuları yaşamlarının son günlerinde rahat ettirecek bir projeye önayak olur mu? Daha averaj hesaplarını yapamayan, kadınlar play-off eşleşmelerinde sıralamada hata yapanlardan çok şey bekliyoruz gibi geliyor bana. Sosyal güvenlik sisteminin tüm vatandaşları şemsiyesi altına alamadığı bizim gibi ülkelerde vefa kavramı devreye girer. Ancak vefa, bireysel bir erdemdir ve bireysel çabalar, zaman zaman yaralara pansuman olsa bile sorunları kökten çözmeye yetmez. Vizyona, iradeye ve kurumların gücüne ihtiyaç duyulur. Tabii kurumları doğru isimlere teslim ettiyseniz… Herkese iyi bayramlar dilerim.
Sevgili Erman, federasyon daki ilgililerden çok şey bekliyorsun-bekliyoruz diye düşünüyorum, önemle de varoluşlarını borçlu oldukları basketbol için. Tek dertleri günü bile değil, o anı kurtarmak olan insanlardan sen birde “VEFA” bekliyorsun… Kalemine sağlık, saygılarımla.
değerli Erman Kunter , neden koçluk yapmıyorsun ?
Eurolig takımlarının tercihan bizimkilerin başında olman ! büyük bir katkı sağlayacak .
İyi varsın
Vefa İstanbul da sadece bir semt adı, federasyon bugüne kadar kimin arkasında durdu vefa örneği gösterdi anca kendi adamlarını savunup yanlarında durdu eleştirilere hiçbir zaman açık olmadılar olmayacaklar da şu yazdıklarımızı okuyorlarsa bile hadi beee oradan deyip umursamıyorlar böyle bir zihniyet içindeler