- Reklam-
Merkezefendi Belediyesi Denizli Basketbol‘un Anadolu Basket maçı öncesinde Gökhan Yazıcıoğlu ile doğaçlama bir röportaj yaptık. Açılışı biz yaptık ama sonrasında kendine özgü yaklaşımıyla, o bizi aldı sürükledi.
Gökhan alışılmış bir adam değil… Çok çabuk düşünüyor, düşündüğünü söylüyor ve farklı şeyler düşünüyor…
İşte Merkezefendi Belediyesi staffının ve Ncip Kapanlı’nın da kulak verdikleri o söyleşi…
Senin alltyapın neresiydi?
- Benim altyapım yok gibi. İzmit DSİ’de başladım, 2. Lig’de Gölcükspor’da oynadım, oradan da kontenjan oyuncusu olarak Ankara Basket’e geçtim. Küçük yaşta başladım ama iyi altyapılarda oynamadım.
Biraz fazla mı kulüp değiştirdin? - Oynamayınca gidiyorum, oynarsam ve onlar da beni isterse kalıyorum.
Denizli’de durumunuz nedir?
Birkaç kötü maç kaybettik, bazı maçlara düşük konsantrasyonla çıktık (Gülerek, Benim oynamadığım maçları kaybettik, bunu yazın ama…)
Devamını nasıl görüyorsun?
Gidebildiğimiz en üst yere gitmeye çalışacağız. Sezon başında şampiyonluk gibi bir hedefimiz yoktu ama herkesin herkesi yendiği ligdeyiz. Normal sezonu üçüncü-dördüncü, hatta birinci de bitirebiliriz. Çıkabiliriz de, çıkamayabiliriz de ama en iyisini yapmak bizim görevimiz. Giresun’da onbirinciyken koç değişikliği oldu, normal sezonu yedinci bitirdikten sonra BSL‘ye çıktık. Yani hiç belli olmaz…
Birçok takım yedinci olup lige çıktı, hedefiniz yedinclik mi? - Gülerek, evet yeni hedefimiz yedincilik…
TBL nasıl bir lig. - Ben seviyorum bu ligi… Biraz kavga dövüş… Geçmiş yıllarda çok iyi takımlar vardı, bu sene kalite biraz düştü ve takımlar arasında güç dengesi doğdu. Türk oyuncuların fark yaratması gerekiyor. Eskişehir TBL’deyken maç afişine ‘Gökhan Yazıcıoğlu, ABD’ yazmışlardı, sonra düzelttiler. Facebook’tan birileri ‘Herhalde sen de çok sıçradığın için yanına ABD yazılmış’ esprisini yaptı. Diyeceğim şu ki, bu ligde her takımın yabancıları aşağı-yukarı denk. Farkı yaratacak olan Türk oyuncular. İsmimizin yanında ABD yazması şart değil.
Eskişehir Buğrahan’a çok yaramıştı.
*Onun gibi yetenekli Türk oyuncu görmedim. Biraz çalışmada sıkıntısı olabilir, pick yapıp devrildikten sonra en iyi pası vereceğini biliyordum. Saha görüşü inanılmaz.
Milli Takıma TBL’den oyuncu çıkabilir mi?
Olabilir ama kabul etmek gerekir ki en iyi oyuncular BSL kadrolarında yer alıyor.
Kariyer planlaman var mı?
Günlük yaşıyorum, oynayabileceğim yerlere gidiyorum. İleride şu takımda oynayacağım diye bir hedefim yok, ilk maçı iyi oynamak istiyorum. Bunu yapabilirsen gerisi zaten gelir. BSL’de oynamak gibi bir derdim yok, burada mutluyum. Ben basketbol oynamaktan mutluyum. Keyif alacağım yerlerde olmalıyım. Denizli’de keyfim yerinde ve kazandıkça daha da iyi olacak. Buraya gelirken tabii ki kulübün organizasyonu da kararımda etkili oldu.
Kendini eleştirsen… Olumlu olumsuz… - Olumlu anlamda takımı enerjimle itebiliyorum, buna karşılık bazen bir yanlış yapınca ise düşebiliyorum.
Hangi pozisyonları kendine uygun görüyorsun?
3,4,5 hepsini oynuyorum.
Ya 2 numara…
Benim 2 oynamama Türkiye hazır değil (herkes gülüyor)
Saha dışında da galiba takıma katkın fazla…
Sadece oyuncularla değil, taraftarlarla da iletişimimiz var. Evlerine çay içmeye çağıran aileler oluyor, gidiyorum. Gülmeyi, mutlu olmayı, etrafımda mutlu insanlar görmeyi seviyorum.
Geçen sene attığın bir sayıdan sonra planör gibi uçmaya çalışmışsın. - Saha küçük geldi, biraz daha mesafe olsa uçacaktım. Rakip seyirci hareketi onlara yaptığımı sanıp kızmışlardı.
Basketbolu bırakınca ne yapacaksın? - Stand up… Şaka… Küçüklükten beri tiyatrocu olmayı düşünüyorum ama sonra vazgeçiyorum. Boyum uzun olduğu için bana salak rolü verirler diye vazgeçiyorum.
Necip Kapanlı: Ben seni yıllardır kaçırmışım Gökhan, bundan sonra sık sık arayacağım - Abi, siteni takip ediyorum, iyi de oynuyorum, hiç beni yazmıyorsun…
Birçok oyuncunun kulüplerden alacağı var. Senin paran kaldı mı? - Ben o konuda şanslıyım, bugüne kadar sadece bir kulüpte bir maaşım kaldı. Para var bende (herkes gülüyor)
Türkiye’nin değişik bölgelerindeki farklı kulüplerde oynadın? Nereleri çok sevdin? - Giresun’u çok sevdim çünkü ben doğaya hayranım. Fotoğraf çekmiyorum, görüntüleri telefonun hafızasına değil, kendi hafızama alıyorum. Denizli’de çok güzel bir şehir, bu kadarını beklemiyordum.
Okulla aran nasıldı? - Okulla aram hiç olmadı, yaşayarak öğrenenlerin daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Ben zaten öğrenmek istediğim şeyleri okuyarak öğreniyorum. Çıraklıktan başlayanlar başarılı olurken, okuldan çıkanlar aynı dalda zorlanıyor. Bugüne youtube denilen bir şey varken okula gerek yok.
Nereden mezunsun?
Anaokulu terk… Yok, yok… Lise mezunuyum ama dışarıda daha çok şey öğreniyorum.
(Ece Ergez, 08-12-2019)
- Reklam-