Eski antrenörlerden Murat Polat, çeşitli platformlarda mizahi perodileri de yayınlanan antrenör-veli ilişkisinin üzerine gitti. Velilerle konuştu, somut veriler topladı, velilerin antrenörlere rüşvet vererek çocuğunun takıma girmesini veya süresinin artmasını sağladığını paylaştı… Hiçbirimiz de, Murat Polat’ın yazdıkları yalandır, yanlıştır diyemedik. Üslubuna herkes katılmasa da önemli olan içeriği idi…
Sonuç… TBF Disiplin Kurulu 4 yıl ceza verdi. O TBF, iddiaların gerçekliğini araştırmak yerine, iddia sahibini cezalandırmayı uygun buldu. Gerçek anlamda işin üzerine gidilse, Murat Polat tarafından değil, TBF tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunulsa temiz basketbol için bir adım atılmış, en azından kirli işlere karışma eğilimliler üzerinde bir korku yaratılırdı.
TBF’nin bir başka duyarsızlığını da bahis konusunda yaşıyoruz. Bu işe bulaşanlar büyük paralar kazanırken, yakalanma korkusu yaşamadığı için daire genişliyor. Geçenlerle bir arkadaşım EBBL takım oyuncularının kendi maçlarına oynadığı bahisle ilgili hikayeler anlattı. Savcılık da kulağının üzerine yattığı için kirlilik arttıkça artıyor.
Murat Polat 10 yıldır antrenörlük yapmıyor ve bildiğimiz kadarıyla dönmeye de niyeti yoktu. Zaten 4 yıllık cezası geçerli olacaksa antrenörlük yapma hakkı da kalmadı. Ama asıl niyet, aktif antrenörlerden bu konu ile itiraza hazırlananlara verilen göz dağı… “Konuşursanız sizi mesleğinizi yapamaz hale getiririz…” (Basketfaul)