Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

BSL’de 11. Haftanın Analizi (Erdi Özten)

ÇAĞDAŞ BODRUMSPOR: 71 – REEDER SAMSUNSPOR: 83

  • Önceki haftalarda tempoyu ayarlayamadığı bölümlerde problem yaşayan Samsun bu maça ise son derece dengeli ve uzunların topa değdiği verimli hücumlarla başladı. Bodrum ise düşük tempolu hücumlar neticesinde pozisyon üretmekte zorlanırken, bireysel denemelerden bulunan isabetlere karşın ritmini istediği noktaya çekemedi. Crawford’un ilk denemesini çeyreğin bitimine iki dakika kala yapması Samsun’un oyuna yaklaşımını ve konsantrasyonunu gösterirken, Bodrum kısaları çembere atak etmeyip şutla ritme girmeye çalıştıkça topu döndürme ve tempoyu yakalama noktasında ki sorun onlar adına devam etti. Geçen hafta verim aldığı eşleşmeli alan savunmasını kullanarak oyunu savunma enerjisiyle değiştirmek isteyen Bodrum, rakibin hazırlanılmış iyi hücumları karşısında bu plandan istediğini alamadı. Hücumda içeri dışarı aksiyonları kullanan, Warren’a sırtı dönük oyunlarla atak eden ve rakibin düşük yüzdelerinden kaynaklı geçiş oyunlarını kullanan Samsun farkı çift hanelere çekti. Rakibin boyalı alanı koruma öncelikli savunma planına bağlı olarak oluşan dış atışlarda yüzdeli hücum edemeyen ev sahibi ise topu içeri verip Ahmet-Alibegovic’in yakın atışlarda yarattığı etki ve hücum ribaundları sonrası oluşan 2. atış sayıları ile biraz olsun ivmelenip, farkı tek hanelere indirdi.
  • İkinci yarıya yüksek enerjiyle başlayan ve Moore&Fatih ikilisinin sahanın iki tarafına koyduğu eforla ivmelenen Bodrum momentumu lehine çevirdi. Artis’in deneme atışları yerine çembere atak etmesi ve yine hücum ribaundlarında yaratılan farkla beraber ev sahibi öne geçti. Samsun ise ritimsiz geçirdiği bölüme rağmen önceki maçlardaki hataya düşmeyerek dengeli hücumlarda ısrarcı oldu ve oyundan kopmadı. Ahmet’in topla çemberden uzakta buluşması ve beraberinde gelen ikili sıkıştırmalarla beraber bu eşleşmedeki avantajını kullanamayan ev sahibi ekip, skorer kısalarının da yay gerisinden ritme girme arzusuyla zaman zaman yaptığı denemeler neticesinde hücum sürekliliğini yakalayamadı. Performans verecek 5’i bulma çabasına devam eden rakibine karşı; ters eşleşmeler ve ikili oyunlar sonrası uzunlarını besleyerek yeniden ivmelenen Samsun, Levi’nin dış atış katkısıyla farkı yeniden çift hanelere çekti. Oyunun kalan bölümünde deplasman ekibi kontrolde kalırken, Bodrum isabetsiz dış atış denemeleri ile farkı kapama şansı yakalayamadı. Maç genelinde 4/31’lik dış atış yüzdesiyle oynayan ve hücumda ritim bulamayan ev sahibi ekip sahadan mağlup ayrıldı. Maçın genelinde kısalarının doğru yaklaşımıyla dengeli hücum eden, asist/top kaybı değerinde sezonun en iyi oranını yakalayan Samsun ise önemli bir galibiyet elde etti. Yabancılardan alınan performansın dışında; Göktuğ’un oyunundaki kuvvetli tarafları son derece olgun bir oyun tarzıyla performansa dönüştürmesi ve skorun dışında birçok alana verdiği katkıda Samsun adına oyunda fark yaratan etkenlerden oldu.

BEŞİKTAŞ EMLAK JET: 95 – BAHÇEŞEHİR KOLEJİ: 94

  • Oyun başında Bahçeşehir’in ikili oyun savunmasındaki agresif çıkışlarına karşı uzunlarının kısa devrilmelerini kullanan Beşiktaş; devamında çembere atak ederek yüzdeli hücum ederken yay gerisindeki isabet oranı aynı ölçüde olmadı. Düzenlerinden net pozisyonu bulamasa da sabırlı oynayan ve yetenekli kısalarının bireysel çözümleri ile skor bulan Bahçeşehir ise yakaladığı açık saha fırsatlarıyla beraber kontrolü ele geçirip, ters eşleşmeleri kullanarak ve çembere giderek verimli oynayan Cavanaough’un katkısı ile farkı açtı. Düzen içerisinde pozisyon bulmasına karşın adam eksilterek üretmekte zorlanan Beşiktaş adına Allmann’ın kenardan gelişi hücum ritmini değiştirdi. Yeni transfer hem skora verdiği katkı hem boyalı alana yaptığı ataklar neticesinde etrafına net pozisyonlar hazırlayarak oyunun dengeye gelmesini sağladı. Kısaların atakları üzerinden savunma dengesini bozarak içeriden dışarıdan pozisyon üreten ve yüzdeli oynamaya devam eden Beşiktaş’a karşı kenardan gelen isimlerden aldığı ekstra skor katkısı Bahçeşehir’in oyunda kalmasını sağladı. Devrenin son bölümünde deplasman ekibi savunma direncini yükseltirken; Beşiktaş pozisyon seçmekte zorlanıp, özellikle boyalı alanda çok düşük yüzdelerde kaldı. Hücumda hem yay gerisi hem de Boutsiele’nin orta mesafe isabetleri ile çok yüzdeli oynayan Bahçeşehir, kontrolü tamamen ele geçirerek farkı çift hanelere çekti.
  • Beşiktaş devreye Cavanough’a karşı 4 numara ikili oyunlarını kullanarak başlarken, Bahçeşehir ise Taylor’un boyalı alana atak ederek bulduğu skorlarla cevap verdi. Ev sahibi ekip topa baskıda bariz şekilde agresifleşerek rakibinin düzenlerini oynamasına ve organize olmasına müsaade etmeyip, oluşan geçiş oyunlarını çok agresif değerlendirerek oyunu ilk kez istediği tempolara getirdi ve skora yaklaştı. İkili oyunlardan istediğini alamayan Matthews, 1×1’ler üzerinden verimli oynayarak ritme girip skorda öne çıkarken, tepede perdeleme açısının değiştirilerek kurgulandığı pozisyonlar Bahçeşehir savunmasına problem yaşattı. İvmeyi kaybetmesine karşın hücumda sabırlı oynamaya devam eden Bahçeşehir, Taylor’un kontrolünde sonuçlanan hücumlarla oyunda kaldı. Son bölüme skor avantajıyla giren Beşiktaş maç başına benzer Matthews’ın ikili oyunları sonrası sıkıştırmalara karşı paslarla doğru aksiyonu oynasa da, en önemli skorerin elinden topun çıkması pozisyonların devamında doğru bitiricileri bulma noktasında probleme sebep oldu. Bu bölümde açık sahada kolay sayılarla, yarı sahada faul çizgisine gelerek skor bulan Bahçeşehir oyuna ortak oldu. İki takımın da kazanma şansına sahip olduğu son bölümde küçük detaylarla önde giren ev sahibi ekip, rakibin maç topunu kullanamamasıyla seyircisinden ve beraberinde alışılmış enerjisinden yoksun olduğu günde galibiyete ulaştı.

PINAR KARŞIYAKA: 98 – GALATASARAY EKMAS: 76

  • Oyunun ilk bölümünde yüksek tempo hakimken, iki takımda istediği savunma sertliğini yakalayamadı. Galatasaray ikili oyunlar sonrası toplu oyuncunun savunmasında problem yaşarken, boyalı alana yapılan ataklar ve beraberinde ortaya çıkan pozisyonları iyi seçerek değerlendiren Karşıyaka skorda öne geçti. 4 ve 5 numaralarda sahip olduğu fiziksel avantajı kullanmasına gerek kalmadan skor bulan ev sahibi ekip problemi ise verdiği hücum ribaundlarında yaşadı. Çeyrek başında Radebaugh’un performansıyla skora tutunan Galatasaray, çeyrek sonundada hücum ribaundları sonrası bulunan dış atış isabetleri ile oyunda kaldı. Oyunun devamında hücumda çözümü dış atışlarda aramaya devam eden ama düşük yüzdelerde kalan deplasman ekibi, savunma sahasında yaşadığı konsantrasyon kaybıyla beraber kontrolü kaybetti. Bireysel ve iletişim bazlı savunma hatalarına çok yüksek yüzdelerle ceza kesen Karşıyaka farkı açarken; çözüm arayan ve kombine savunma denemesi yapan Galatasaray, rakibin topu ortaya rahat sokmasını ve beraberinde pozisyon üretmesini engelleyemeyip bu hamleden istediğini elde edemedi. Kısaların 1×1’leri üzerinden adam eksiltemeyip dış atışlara kalarak rakibe istediği veren Galatasaray, son bölümde Sadık’ı daha efektif kullanarak biraz olsun toparlansa dahi çeyrek genelinde 26 sayı bulan Karşıyaka soyunma odasına önde gitti.
  • İkinci yarıya Sadık’ın kısa devrilmeleri üzerinden daha net pozisyon üreterek başlayan Galatasaray, İsmet başta olmak üzere bulduğu isabetlerle skora yaklaştı. Kenan’ın yönlendiriciliği ve beraberinde Vernon’u kullanarak hücumda sorun yaşamayan Karşıyaka ise rakibin oyuna yaklaşımının değişmesiyle artan hücum performansını engelleyemeyerek skor avantajını kaybetti. Göksenin-McCollum eşleşmesini kullanma çabası Galatasaray hücumlarında ki hareketliliği ve yüzdeleri aşşağı düşürürken, Vernon’un ikili oyunlar sonrası pas istasyonu ve bitirici olarak verdiği katkıyla ev sahibi yeniden kontrolü ele geçirdi. Sadık-Yeboah ikilisine Vitto-Hakan ikilisi ile cevap veren ev sahibi farkı açmaya devam ederken, Galatasaray kısa süreli Yeboah+4 kısa denemesinden istediğini alamadı. Deplasman ekibinin erken deneme atışlarıyla hücumunun verimsiz olduğu bölümleri hem geçiş oyunları hem yarı sahada iyi değerlendirmeye devam eden ev sahibi farkı açmaya devam etti. 35 tane üç sayılık atış deneyerek hücumda iç dış dengesini bulamadığı bir maçı daha geride bırakan Galatasaray, savunmadada genel olarak istediklerini yapamayarak sahadan mağlup ayrıldı. Rakibinin aksine iç dış dengesini yüksek yüzdelerle yakalayan ve 6 oyuncusunun çift haneli skor bulduğu Karşıyaka ise genel olarak kontrolünde geçen oyunda kazanarak iç sahada hata yapmadı.

ONVO BÜYÜKÇEKMECE: 84 – TOFAŞ: 82

  • İki takımında hücum sahasında düşük yüzdelerle başladığı ilk bölümde saha içi isabeti düşük sayılarda kaldı. Homesley’in yokluğunda yarı sahada Winston’un ikili oyunları ve O’Brien’ın sırtı dönük hücumları dışında opsiyonu olmayan Tofaş, tempoyu yükseltemediği çeyreği ritimsiz geçirdi. Çekmece tarafında ise bireysel performanslar düşük seviyede başlarken, rakibin top kayıplarıyla paralel oluşan fırsatlar ve Ray’in kenardan gelişi ev sahibini biraz olsun hareketlendirdi. Rotasyonların artmasıyla oyunun temposu yükselirken; kısalarının ritme girmesiyle rahat skor üretmeye başlayan Büyükçekmece’ye karşı Tofaş pozisyon üretmekte zorlandı ve özellikle yakın atışlarda düşük yüzdelerde kaldı. Ribaund sonrası oluşan açık saha fırsatlarını da iyi değerlendiren ev sahibi ekip farkı açmayı başardı. Tofaş, adam değişerek ve kombine savunma denemesi ile rakibin temposunu düşürmeye çalışırken, 1×1’leri etkili oynamaya devam eden Çekmece hücumda yakaladığı ivmeyi kaybetmedi. Savunmada problem yaşayan ve hücumu yarı sahaya kalmaya devam eden deplasman ekibi üretkenlikte sorun yaşamaya devam ederken, devre sonunda Çekmece’nin basit hataları sayesinde oluşan kolay sayı fırsatlarını değerlendirerek farkı tek hanelere indirmeyi başardı.
  • Büyükçekmece ikili oyunlar ve 1×1’ler sonrası savunma dengesini bozup, topu paylaştığı hücumlarla skor bulmaya devam etti. İlk devreye benzer şekilde savunma sertliğini oturtamayan ve oyunu açık sahaya taşıyamayan Tofaş hücum sürekliliğini yakalayamadı. Çeyreğin son bölümlerine kadar oyun Çekmece’nin kontrolünde giderken, ev sahibi hücumda statikleşip, pas adedinin azaldığı sekansta ritim kaybetti. Bu bölümde ribaundu alıp koşma şansı bulan ve daha üretken bir bölüm geçiren deplasman ekibi, çeyrek genelinde etkili olduğu hücum ribaundlarının etkisiyle farkı tek hanelere indirmeyi başardı. Sakic’i 5’e atarak kısalan ve savunma eforu yükselen Tofaş, hücumda O’Brien’ın devreye girmesiyle oyuna ortak oldu. Çekmece ilk devrede ki tempo ve paylaşımdan uzak kaldığı ve bireysel denemelerle çözüm aradığı bölümden istediğini alamazken, Tolga’nın organizasyona verdiği katkıyla beraber Prewitt ve Winston’un bitirici rolde topla buluşup buldukları isabetler deplasman ekibini öne geçirdi. Son dakikalara geride giren Çekmece adam değişme savunmasında Wiley’a atak edip Perez ve Ray’in 1×1’leri ile arka arkaya isabetler bularak tekrar öne geçmeyi başardı. Basit top kayıpları yapan ve Çekmece’nin faul yapmadan savunmayı seçtiği en kritik hücumda isabet bulamayan Tofaş sahadan mağlup ayrıldı. İkinci yarıda düşen hücum performansına bağlı olarak rakibine istediği tempoyu veren ve son dakikalara geride giren ev sahibi ekip kısalarının bireysel çözümleriyle fark yarattığı kritik hücumlar sayesinde galibiyete ulaştı.

DARÜŞŞAFAKA LASSA: 87 – MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SPOR: 89

  • Hücumda gösterdiği üst düzey performansla oyunu erkenden kontrolüne alan Daçka arka arkaya isabetler ile farkı açtı. İkili oyunlar sonrası çok rahat pozisyon bulan ve hem şut hem de close out ataklar sonrası çembere giderek yüksek yüzdeler yakalayan ev sahibi ekip 34 sayı ürettiği çeyrek sonunda farkı çift hanelere çekti. Oyunun başında 4 numara ikili oyunlarına giden, devamında Terry ve Ege’yi kullanan Manisa ise zaman zaman üretken olsa da, genel olarak rakibin ritmine ayak uydurmaya çalışıp erken denemelere giderek akıcılığı sağlayamadı. Bununla beraber ikili oyun savunmasında hem topa baskı hem pas kanallarına girme noktasında başarısız olan deplasman ekibi, beraberinde şut ve 1×1 savunmada ki sorunlarını çözemeyerek skorda geri düştü. İlk çeyrek bulunan isabetlerin özgüveniyle yay gerisi denemelerine devam eden Daçka’da yüzdeler normalleşip düşüş gösterirken, Manisa daha geniş olan rotasyonun etkisiyle oyunu dengelemeye başladı. Dar rotasyona rağmen oyunun temposunu yükseltmekten çekinmeyen ev sahibi ekip, bölüm bölüm boyalı alandan ve Rıdvan&Can’ın yay gerisi isabetleri ile skor üretse dahi Manisa hücumda yakaladığı ivmeyle daha üretken gözüktü. Dışarıdan yüzdeli oynayan, ikili oyunlar sonrası Terry’i besleyen ve kenardan gelen Kaan’dan katkı alan deplasman ekibi, rakibin savunmada kontaktan uzaklaştığı bölümü iyi değerlendirdi ve devre sonunda farkı tek hanelere çekti.
  • İkinci yarıya hücumda yine etkili başlayan ev sahibi ekip, ikili oyunlar üzerinde şekillenen hücumlarla hem dışarıdan hem de içeride Muhsin ile skor üretti. Yarı sahada Cruz dışında topa yön verecek isim bulmakta zorlanan Manisa, oyunu daha çok dış atış denemeleri ile dengelemeye çalıştı. Daçka’nın hücumda ritim kaybettiği bölümde yakaladığı geçiş oyunlarında yarı sahaya oranla daha net şut fırsatları yakalayan ve bunları yüksek yüzdeyle değerlendiren deplasman ekibi skora yaklaştı. Dar rotasyonun sonucu olarak hücum ve savunmada aynı anda performans verecek 5’i bulmakta zorlanan ev sahibi ekip, özellikle Cruz’un savunmasında yaşadığı problemi çözemeyerek skorun dengelenmesini engelleyemedi. Berk-Withers ikilisine karşı Manisa 3 uzunla sahada kalmayı tercih ederken, bu sekansta Daçka yeniden kontrolü ele geçirdi. Arayışlarına devam eden ve Terry-Ege ikilisine dönen Manisa hücumda topu içeri vererek bu bölümü iyi değerlendirirken, devamında iki takımda normal düzenlerine döndü. Ciddi efor ortaya koyan ve dar rotasyonun etkisiye fiziksel olarak düşüş gösteren Daçka; hücumda pozisyon seçmekte zorlanırken, verdiği hücum ribaundları ile de savunmada koyduğu eforun karşılığını alamadı. Ev sahibi ekip çok sayıda olumsuz faktöre rağmen maçı kazanacak noktaya getirse dahi Cruz’un son saniye isabetiyle Manisa sahadan galip ayrıldı.

TÜRK TELEKOM: 81 – ALİAĞA PETKİMSPOR: 79

  • İki takımın da birbirlerinin ana yönlendiricilerinin savunmasında kontaklı başladığı oyunda, takımlar düzenlerin ilk opsiyonlarından pozisyon üretmekte zorlandı. Bununla beraber 10 saniye ve altında tercih edilen adam değişme savunmasından dolayı oyun 1×1’lere kaldı ve bu bölüm takımlar adına uzunların ters eşleşmelerini değerlendirerek şekillendi. İlerleyen bölümde Telekom ikili oyun üretiminde sorun yaşayıp hücumları 1×1’ler üzerinden sonlandırmaya devam ederken; Petkim ise düzenleri üzerinden bulduğu pozisyonları yüksek yüzdelerle değerlendirip, geçiş oyunlarını çembere giderek değerlendirdi ve skoru kontrolüne aldı. Oyunun devamında Petkim düzen oynama ve pozisyon üretme konusunda bir süre daha başarılı olsa da, yüzdelerin düşmesinin yanı sıra Zoriks’in kenardan temposuz ve kötü kararlarla gelişi ile beraber ivmeyi kaybetti. Temposunu yükselten ve düzenlerini daha agresif oynayarak pozisyonları daha iyi seçen Telekom, hem kenardan gelen isimlerin verdiği katkı hem de oyun temposunun artmasıyla yakalanan geçiş oyunu fırsatları sayesinde daha rahat skor üretmeye başlayarak öne geçmeyi başardı.
  • Maç başına benzer şekilde, tempolu hücumlarla devreye daha iyi başlayan taraf Petkim’di. Özellikle Simmons’un hem sırtı dönük oyunlarda sol omuz üzerinden bitirişleri hem de adam değişme sonrası yine Simmons’un yardımları doğru okuyarak verdiği katkıyla pozisyon bulan deplasman ekibi oyunu dengeledi. Telekom tarafında ise Wallace’ın yönlendirici olduğu bölümler hariç hücum temposu ve pozisyon kalitesi düşüş gösterirken, Troy’un verdiği ekstra skor katkısı ve Enoch’un hücum ribaundu etkinliği onları oyunda tuttu. Telekom, Wallace-Okben-Palmer 3’lüsü savunmada agresifleşip, fiziksel olarak büyümenin avantajını kullanarak bu sekansta artıya geçti. Hücum sahasında ise ev sahibi adına üretkenlik probleminin devamıyla beraber oyun 1×1’lere kalmaya devam ederken, Palmer ve Okben’ın bölüm bölüm verdiği katkılar savunma performansıyla birleşince ev sahibi son bölüme önde girmeyi başardı. Petkim adam değişmeye karşı oynadığı 1×1’leri kısaları ile verimli değerlendiremezken, özellikle yay gerisi yüzdelerinde ilk devrenin çok uzağında kaldı. Son bölümde oyunu bırakmayan ve aldığı çok sayıda hücum ribaundu sayesinde maçı son topa taşıyan deplasman ekibi, Zoriks’in isabetsiz atışı sonucu sahadan mağlup ayrıldı. İki takımında hücum sürekliliğini bulamaması ve savunma tercihlerinden dolayı oyunun 1×1’lere kalıp, asist sayılarının düşük kaldığı günde küçük detaylar galibi belirledi ve Telekom evinde hata yapmadı.

BURSASPOR INFO YATIRIM: 85 – YUKATEL MERKEZEFENDİ BELEDİYE BASKET: 87

  • Oyunun ilk bölümünde Mason&Lomazs ikilisinin erken ikili oyunlarıyla hücumu şekillendiren Denizli, genel olarak istediği üretkenliği yakalayamadı. Yüzdesiz atışlar ve top kayıpları, Bursa adına yarı saha üretkenliği sınırlı olan Floyd’suz 5’te en istediği şey olan tempoyu bulmasına neden oldu. Deplasman ekibinin hazırladığı kombine savunma, oyunun yarı sahaya kalmamasından dolayı işlevsel gözükmedi ve açık sahada bulunan çokça kolay sayıyla beraber ev sahibi skorda öne geçmeyi başardı. Kenardan gelen Hudson’un adam değişme savunmasına karşı oynadığı 1×1’ler ve beraberinde Lomazs’ın bitirici pozisyona evrilmesi Denizli hücumlarının verimini arttırırken, Bursa’nın yarı sahaya kalan oyunda üretkenlik sorunu yaşamasıyla beraber skor dengelendi. Pas adedinin azaldığı ve asist sayısının düşük kaldığı ilerleyen bölümde oyun tamamen 1×1’ler üzerinden şekillendi. Bursa Vrenz-Pecarski ikilisiyle eşleşmek için sürekli denemeler yaparken, aynı zamanda adam değişmekten vazgeçmeyerek savunmada performans alacağı ekibi aramaya devam etti. Denizli ise karşısında sürekli değişen rotasyon karşısında Hamilton, David, Nihat’a atak edip, 3 kısasının çembere giderek bulduğu skorlarla farkı açmayı başardı. Bursa’da adam değişme savunmasına karşı genelde Vrenz’e atak etmeyi tercih edip özellikle Floyd’la etkili olsa da, ikinci ve üçüncü skoreri bulamayarak hücumda paylaşımı istediği ölçüde yapamadı ve devre sonunda çift haneli farkla skorda geri düştü.
  • İkinci yarıya yine Vrenz-Pecarski 4/5 kombinasyonuyla başlayan rakibine karşı topu Hamilton’a indirerek doğru hücumlarla başlayan Bursa, bunda çok ısrarcı olmadı ve rakibin eşleşmelerine karşılık vermek için Young’ı 5 numaraya atarak oyunun adam değişme ve 1×1’ler üzerinden devam etmesini kabul etti. Denizli; Young ve David’i hedefleyerek 1×1 hücumlara devam ederken, diğer tarafta şutundan gömülünen Ömer’in skora Floyd’la beraber verdiği destek Bursa’yı biraz olsun hareketlendirdi. Ev sahibi ekip Ömer dışında topa baskı yapacak ve fiziksel kontak verecek savunmacıyı bulamayarak çemberinde sayı görmeye devam ederken, fark ciddi seviyelere geldi. Oyunun son bölümünde Ömer, skora verdiği katkı ve savunmada verdiği fiziksel mücadeleyle maçta tüm fotoğrafı değiştirdi. Adam değişmeyi kolay alamayan, aldığında karşısında ki penetre savunması daha iyi olan Denizli, hücumda pas yapmak zorunda kaldıkça ezberinden çıktı ve arka arkaya hatalar yaptı. Savunmada ki enerjisinin ödülünü açık saha sayılarıyla almaya devam eden ve yarı sahada Floyd’un arka arkaya bulduğu 1×1 kaynaklı sayılarla yakaladığı ivmeyi koruyan Bursa, son bölümde oyuna ortak olmayı başardı. Üç kere maç topu kullanma şansı yakalayan ama bunları değerlendiremeyen ev sahibi ekip son çeyrek gösterdiği büyük efora karşın sahadan mağlup ayrıldı. İlk 3 çeyrek performansıyla elde ettiği farktan yakalanan Denizli ise Oturu’nun ayrılışından sonra kendi adına son derece önemli bir deplasman galibiyeti elde etti.

ANADOLU EFES: 81 – FENERBAHÇE BEKO: 80

  • Efes oyuna Ercan-Motley / Jones-Hayes ile ters eşleşerek başlarken; Fenerbahçe bu eşleşmeler karşısında ikili oyunları kullanmayı ve normal düzende kalmayı tercih etti. Ercan’ın ikili oyun savunmasını tek adım gözük dön şeklinde yaptığı bölümlerde Fenerbahçe kısaları topu tutmadan atak etmeye devam ederek rahat pozisyon üretirken; Efes ise Hollatz’ın şutundan alınan risk ve Alman oyuncunun boş atışları cezalandıramamasıyla, ilk bölümde sahayı istediği şekilde paylaşamadı. Rotasyonlarla beraber Efes 3 uzuna dönerek ribaundları dengelemeyi başarırken, Thompson’un ikili oyunlarda şutu için verilen alanı değerlendirmesi ve Hollatz’ın çembere atak ederek verdiği katkıyla ev sahibi öne geçti. Oyunda olduğu bölümlerde Melih ve Tarık’a atak eden Efes, Sertaç’ın oyuna girmesi sonrası ikili oyunlarıda ona atak ederek kurguladı ve bulduğu dış atışlarla farkı çift haneye çekti. Yarı saha hücumunda ritmini aramaya devam eden Fenerbahçe, savunmada kontaklı oynamaya başlayarak rakibi daha zor atışlara itti ve açık sahada bulduğu sayılarla farkı tek haneye çekti. Ön alan baskısıyla rakibi organizasyon dışına iten, hücumda da çembere yakın oynamaya devam eden deplasman ekibi skora yaklaştı. Atak etmeyi tercih ettiği kısaları karşısına aldığında ikili sıkıştırmalar gören Efes ise ters tarafta ki 2×1’leri doğru okuyup, dışarıdan bulduğu isabetlerle farkın azalmasını engelleyemese dahi devreye önde gitmeyi başardı.
  • İkinci yarının başında iki takım da pozisyon seçmekte zorlanıp çok sayıda basit hata yaparken, Wilbekin ve Thompson’un karşılıklı isabetleri ile Efes önde kalmaya devam etti. Fenerbahçe Motley’in kısa devrilmeleri ve köşe katlarını kullanarak belli seviyede pozisyon bulsa da genel olarak hücumda farkı kapatacak ivmeyi yakalayamadı. Efes tarafında ise Larkin&Thompspn üzerindeki konsantrasyondan dolayı oluşan fırsatları yüksek yüzdelerle cezalandırmaya devam eden Erten’in katkısıyla fark yeniden çift hanelere geldi. Fenerbahçe; Motley-Sertaç ikilisine döndüğü bölümde Ercan’ın spot up savunmasında problem yaşarken, Nigel’ı 4’e atarak ana düzenine geri döndü. Calathes’in savunmayı üstüne çekerek etrafına hazırladığı pozisyonlar ve organizasyona verdiği katkıyla beraber, Sertaç ve Şehmus’un isabetleri ile Fenerbahçe skora yaklaştı. 3 uzuna dönen Efes Daum’u Calathes ile eşleştirerek, Burakcan-Şehmus eşleşmesine benzer şekilde şutundan risk aldığı kısaları fiziksel olarak büyük oyuncularla tutup yardımlarda kaplanılan alanı büyütmeye gayret gösterdi. Bu bölümde Nigel-Jones eşleşmesinden ilk kez artıya geçen deplasman ekibi, skorer ismin yay gerisinden bulduğu isabetlerle skoru dengeledi. Larkin’in savunmayı üzerine çekerek etrafına pozisyon yaratmasına karşılık Fenerbahçe kısalarıyla çembere atak ederek skor üretirken son bölümde iki takım da maçı kazanma şansına sahipti. Son 30 saniyede Hayes ile 2 atıştan yararlanamayan Fenerbahçe sahadan mağlubiyet ile ayrılırken, Efes ise çok sayıda eksik oyuncu ve dar rotasyona karşın önemli bir galibiyet daha elde etmeyi başardı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

15,872TakipçilerTakip Et
36,695TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

REKLAMLAR

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi