Fenerbahçe Beko’nun genç skoreri Tarık Biberovic, beIN Sports’ta yayınlanan Basket Magazin’e konuk oldu. Zeljko Obradovic sayesinde basketbolu başka bir açıdan sevdiğini ifade eden Tarık, Fenerbahçe‘de geçtiği yollara değindi.
Çalıştığı koçlar hakkında konuşan Tarık Biberovic, Zeljko Obradovic‘e ayrı bir parantez açtı ve şu ifadeleri kullandı:
“Neredeyse Avrupa’nın bütün efsaneleriyle çalıştım. O da bir şanstı. Bunu yaşadığım için mutluyum çünkü her koçtan yeni bir şey öğrendim. Onlardan öğrendiklerimle yaşamaya çalışıyorum.
Zeljko Obradovic efsane. Ben mesela basketbolu izlemeyi çok sevmezdim, sadece oynamayı seviyordum. Zeljko ile basketbolu farklı bir açıdan sevmeye başladım. Şimdi izlemeyi, anlamayı ve takım oyunlarını görmek, anlamak istiyorum. 17 yaşındayken eski maçları izlemeye başladım. EuroLeague‘in kasetleri vardı ve bunları açıp bir günde 4 maç izlerdim veya canlı maç varsa onları izliyordum. Zeljko Obradovic’ten dolayı böyle bir sevgim oluştu. Ondan çok şey öğrendim ve hala onları taşıyorum. Bu da benim için çok iyi bir şey.”
Nasıl bir insan olduğu sorulduğunda Tarık Biberovic, Fenerbahçe’de geçtiği yollara değindi ve şu açıklamaları yaptı:
“Bunu ben söyleyemem, etrafımdaki insanlara sorsanız daha iyi olur. Ben, merhametli bir insanım. Hayattan dolayı acı tarafları da gördük. Geçtiğim yol kolay değildi. Kim ne düşünürse düşünür tabii ki ama benim geçtiğim yollardan geçmek kolay değil. 5-6 sene hiç oynamıyorsunuz ve kimse size o gözle bakmıyor. Size ‘hala gençsin, hala gençsin’ diyerek sizi de aslında alta çekiyorlar. Bir noktadan sonra artık genç değilsiniz, 23-24 yaşındasınız. Sürekli başka takımlardan teklifler geliyordu ama ben hep, ‘Küçük takımlarda oynayacak oyuncu değilim, ben Fenerbahçe’de oynayacağım bunu hissediyorum’ diyordum ve Allah’a şükür de o fırsat geldi.” (Eurohoops)
Bir zamanlar devşirme diye tu kaka denilen bu çocuk şimdi takımın en önemli parçalarından biri ve milli takımda da kurtarıcı oldu, birileri hele hele devşirme oynatıyorlar diye kulübü eleştirip, yunan takımının başarısına sevinenler utanmış mıdır acaba diyeceğim ama nerede onlarda utanma,arlanma?