Basketbolun popülaritesinin artması, iyi oynanması ile mümkündür ve burada oyunculara, koçlara büyük işler düşmektedir… Ancak hakemler de oyuncular ve koçlar kadar sorumludur. İnsanlar oyunun kurallar çerçevesinde en sert şekilde oynanmasını bekler. Eğer hakemler kendilerine güvenmiyorlarsa faul çıtasını aşağı çekip etkisiz temasları da faul olarak değerlendirir ve oyun panayırlardaki, “3 penaltı atana, bir çikolata” yarışmasına döner… Maalesef son haftalarda birçok maçın gereksiz faul kararları sonucu iki uzatmalı maç süresinde bittiğine şahit olduk. Yeni moda ise hakemlerin, “Beni kandıramazsın…” kompleksi ile teknik faul kovalamaları… Ya da kararlara verilen reaksiyonun aşırı olma koşulu aranmadan teknik faullerle cezalandırılmaları…
Size son haftadan üç örnek sunuyoruz… İnanın ki onlarcası arasından… Sizden ricamız önce pozisyonları izlemeniz ve alttaki yorumu okumadan karar vermeniz…
1. Aliağa Petkim-Anadolu Efes BGL Maçı: Anadolu Efes’ten Kaan Onat perdeye takılmasına karşın savunmaya devam ediyor ve adamanı takip etmeye çalışıyor. Bu pozisyonda Kaan Onat’ın hakemi aldatmaya yönelik bir davranışını göreniniz var mı? Karar Kaan Onat’a teknik faul… Ardından liderlik maçında gerginlik artıyor, Anadolu Efes koçuna 2, benche 1 teknik faul… 4 serbest atış… Bu tür pozisyonlarda hakemlere hatalı olduğunu söyleyen MHK üyeleri veya eğiticileri olmadığı için örneklere her hafta yenileri ekleniyor…
2. Uzatmaya Giden Çağdaş Bodrum-Ormanspor TBL Maçı: Bodrum’dan Ahmet fatih Cantitiz üçlük attıktan sonra hakemden teknik faul alıyor. Kararı veren hakem “flop” işareti yapıyor… Oysa Cantitiz ayakta ve faul beklentisi yok. Belki de şut mekaniği gereği sağ ayağını öne uzatmasına çalıyor ama rakibe temas yok… Bu pozisyonda hakemden başka salonun büfecisi dahil, teknik faul verecek kimse de yok…
3. Galatasaray-Gaziantep BGL Maçı: Gaziantep’ten Arda Birkeser topun kontrolünü kaybeder gibi oluyor, fumble yapıyor ve pası arkadaşına atıyor… Hakem ise çift sürüş işareti ile fumble’ın ne olduğunu bilmediğini kanıtlıyor…
Adam gibi 3-4 tane bu işin kimyasını fiziğini bilen eğitimi özümsemiş insanlar bulunup acilen egitim görevine getirilmelidirler.Ulkede bu işi adam gibi yapacak kendini bu işe adamış kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez mhk üyelerine verilecek para ya da profesyonel hakemlere verilen para bu kişilere verilip acilen egitim işi toparlanmalidir bunun ekonomik boyutunu düşünmeyin birçok boş yere para harcıyor sayın federasyon acil acil acil bu iş uzaktan olmaz hakeme dokunmak gerekir yakin olmak gerekir mhk üyeleri kendileri alınsın yedirilsin içirilsin gezdirilsinderdindeler herkes kendine birkac adam edinmiş onlarla uğraşıyorlar acil bir egitim programi yapılmalı ve uygulanmalı…
Aaaaaaaahhhh …
Sayin Kapanli Hocaaaam
Aaaaaaaaaahh …
Cok zor yaaaaaahuuuu isiniz.
Genc kardeslerimiz bir tikk daha
calismalari lagzim mis buralara gelmeden
once.
Saygilarimla.
Hollandadan
Hasan Ulu
Süreç şöyle işler arkadaşlar;
İlk önce aday hakem olursun, sonra il hakemi.
İl temsilcisi ya da karar vericileri uygun görürse C klasman aday Hakemi olursun ve turnuvaya gönderilirsin. Daha bu aşamada adalet sapar. İldeki C klasman hakem sayısı genelde gönderilecek sayıdan fazladır ve tanıdığı olan bir adım öne çıkar. Bunların arasına gerçekten kötü hakemler de karışır…
C klasman hakemleri gittikleri turnuvada bir gözlemci tarafından takip edilir. Sözde… İnanın burada da adalet işlemez. Hakemlerin ilindeki abileri, tanıdıkları ne kadar baskınsa o kadar şansı olur. Bu aşamada nice iyi hakem elenmiştir, alt yapısı olmayan hakem klasman olmuştur. Hele eski bir hakemin oğlu filansanız, her şey formalite olur…
C klasman oldunuz bitmedi. Üstüne maç beklersiniz, maç atamalarında adalet olmaz. Gittiğiniz maçlarda gözlemciler adil davranmaz. Kimin çenesi iyi, kimin çevresi iyi ona göre işler süreç. Zaten kaliteli bir hakem burada bu düzene devam etmek istemez. Geriye kalanlardan da ayıkla iyileri de B klasman adayı yap.
B klasman olmak için de öncelik ildeki kontenjan, MHK üyelerinin takdiri. Yok aldığınız puanmış, yok başarıymış, huniymiş filan artık hiç inandırıcı gelmiyor. B klasmanda en üst klasmanın bir altı olduğu için, geçmişte epey emek biriktirdiği için hakemler kolay vazgeçmez ama vazgeçen de oluyor maalesef.
A klasman olmak için ise tek kişinin ağzına bakarsınız. Eski düzende iyi eğitim almış A klasman hakemlerinden bir bukle kaldı, onun hatırına dönüyor süper lig vs. Onlar da bugün yarın emekli olduğunda siz bakın eğlenceye. Muhtemelen futboldaki gibi yabancı hakem çağırırız…
Bir de diğer bir noktaya değinmek istiyorum. Ücretler. Komik arkadaşlar aşırı komik. Süreci yukarıda anlattım. Aldığınız ücrette komikse sizi ne motive eder? Ya A klasman, FIBA hakemi olma olasılığı ki bu hakemleri pamuklara sarın, ya da yapacak daha iyi bir işiniz olmaz…
Bu düzende nerede liyakat görüyorsunuz peki. Yoksa beni subjektif yorum yaptığım için mi suçlayacaksınız.
E o zaman yukarıdaki videoda yer alan görüntüler neden oluyor? Ve daha onlarcası? Yorumu size bırakıyorum…
Emin olun büfeci basketbolu o hakemlerden daha iyi biliyordur…