Pazartesi, Mayıs 12, 2025
spot_img

Halil Üner: 40 Yıl Önceki Kadar Heyecanlıyım (Ece Ergez)

- Reklam-

Deneyimli ve renkli antrenör Halil Üner 11 yıllık aranın ardından parkelere tekrar döndü. 1,5 sezon önce Ankaragücü’nde başkanlıkla başladı, organizasyonu kurduktan sonra da çok özlediği antrenörlüğe başladı.

Son yıllarda TBL’de Ankara basketbolu zayıf bir görüntü çiziyordu. Ankaragücü ile birlikte Ankara basketbolu da kendini tekrar yukarılardaki çekişmenin, şampiyonluk mücadelesinin içinde buldu.

Ligin en iddialı ve iyi kadrolarından birini kuran Ankaragücü için hedef çok net bir şekilde . Bu konuyla ilgili koç Üner; “Biz play off’a kalmadan direkt çıkmak istiyoruz. Sonraki en büyük hedefim ise Avrupa Kupası katılmak” diyerek Ankaragücü’ndeki hayallerini ortaya koydu.

Ben de yeni sezondaki ilk röportajımı kendisiyle yapmak istedim. Onun gibi tecrübeli bir basketbol insanının TBL’de olması çok kıymetli. Kendisinin hem parkelere dönüş sürecinden hem önümüzdeki hedeflerini sorduğum kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdim.

Halil Hoca geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından parkelere zorunlu bir şekilde ara vermek zorunda kalmış, daha sonra kendi işlerine yoğunlaşmış ve yaklaşık 11 sene basketboldan uzak bir hayat yaşamıştı. Bir gün kardeşi Behçet Üner sayesinde tekrar basketbol sevgisi gün yüzüne çıktı

‘KARDEŞİM SAYESİNDE GERİ DÖNDÜM’

“Ben 11-12 senedir maç bile seyretmemiştim. Ancak kardeşim Çözüm Koleji’nde çalışmaya başlayınca onun sayesinde ben de ilk olarak uzaktan dönmüş oldum basketbola. Kulübün başkanı olarak kısa aralıklarla Ankara’ya gidip geliyordum.

Güzel bir sezon geçirsek de maalesef hedefimiz olan ‘den TBL’ye çıkamadık.

Yazın iddialı takım kurma hazırlığındayken karşımıza Ankaragücü opsiyonu çıktı. Yönetim ile konuştuk. İsim olarak aynı olsak da, yönetim olarak tamamen ayrı bir şekilde yola çıktık. Bu şekilde olunca şubeler birbirlerinin borcundan etkilenmiyor.

Çözüm Koleji’nin ekibini aynı şekilde buraya taşıdım. Ben de başkan olduğum için yine gidip geliyordum Ankara’ya. Haftada bir gelirken kendimi saha için antrenmanlarda antrenörlük yaparken buldum. O süreçte işler de kötü gidiyordu. Bu sefer artık Ankara’da kalmaya karar verdim. Antrenörlüğü de devraldım. ve diğer takviyelerle ligin kalmak adına tüm kozları oynadık.

‘KÜME DÜŞECEK DENİLEN TAKIM PLAY OFF İHTİMALİYLE SEZONU TAMAMLADI’

Düşme ihtimali çok yüksek olan takımı o sezon sonu play off ihtimal potasına soktuk. Hatta son maçta kıl payı play off’a kalmayı kaybettik.“

sezonu yazın her takımı az ya da çok zorladı. Aynı zamanda BSL’deki yabancı sayısındaki değişiklikle yerli oyuncular da TBL opsiyonunu düşünmeye başladı. Her taraf için zorlayıcı geçen bu transfer sezonunda kimi takımlar hedeflerinin uzağında kadrolar kurmak zorunda kaldı. Ancak rakiplerinin aksine transfer sezonuna hızlı bir şekilde başlayan Ankaragücü ligin en iyi kadrolarından birini kurdu. Transfer süreciyle ilgili olarak Koç Üner;

‘HENÜZ %100’ÜMDE DEĞİLİM’

“Bu sezon çıkmayı garantileyebileceğimiz daha tecrübeli bir kadro kurduk. Ben basketbola henüz %100’ümü vermiş değilim de. Şu an %70-80’imle döndüm diyebilirim. Ama hem ben hem takımım her maç bu yüzdeyi arttıracak ve %100’e gelerek sezonu şampiyon olarak tamamlayacağız.”

Yıllar sonra basketbola dönmek başarılı bir antrenör olsanız da kolay bir şey değil. Oyunun dinamikleri sürekli değişiyor. Sürekli takipte olup geri kalmamak bu sporda önemli. Koç Üner ise döndüğünde hemen kolay adapte olduğunu iddia etmiyor. Ancak olumsuzluklara takılmadan hızlıca eksik olan noktalara yoğunlaştığını ve kısa sürece şu anı yakalamaya başladığını söylüyor…

‘İLK GÜNKÜ HEYECANLA SEZONA BAŞLADIM’

“İnsanın dışarıdaki şartları nasıl yöneteceğinden önce kendini motive etmesi ve konsantre olması lazım. Bu süreçte buradaki dostlarımdan da bu süreçte destek aldım. Bu sezona basketbola 40 yıl önce antrenörlüğe ilk başladığım ve Türkiye Şampiyonluğu kazandığım Şeker Spor’daki kadar aynı heyecan ve enerjiyle başladım.

Basketbolda kaderini oyuncunun eline bırakıyorsun bir nevi. Sen ne yaparsan yap antrenör olarak bu gerçek değişmiyor. Parkede oyuncu da mücadeleden keyif almalı. Önce bire-birlerde rakibi tutmak, sonra takım oyununda hileler yaparak yolu kesmek lazım. Basketbolu satranç gibi oynamak lazım yani. Ergin Ataman biz de neden başarılı? Çünkü kimyayı iyi kuruyor. Eski dediğimiz şekilde yönetiyor. Biz de bu sezon takımımızda bu şekilde örnekler vermeye çalışıyoruz.

‘İYİ OLAN BİR ŞEYDEN ÇOK OLMASININ ANLAMI YOK’

Bu sezon iyi bir kadro kurduğumuzu düşünüyoruz. Doğru kimyayla transferlerimizi yaptık. İyi olan bir şeyden çok olmasının bir anlamı yok. Suyun formülü nedir H20. Burada Hidrojen çok olsa ne olur H30. Bu da kötü kokulu bir gaz açığa çıkartır. Bu yüzden aldığın oyuncuların kuracağın kadroya gerekli, doğru ve yeterli hamleler olması gerekiyor. O hep bahsedilen kimya böyle yakalanır sadece.” 

Ankaragücü’nün en çok eleştirildiği konuların başında ise yaş ortalamasının büyük olmasının sezon sonun onlara risk oluşturması oldu. Aynı mevkilerde genç oyuncu varken daha tecrübelerden kurulu bir kadro kurmalarının şu şekilde açıkladı:

‘GENÇ OYUNCUNUN HAKAN’DAN FARKI NE?’

“Bir genç oyuncunun Hakan Yapar’dan farkı ne? Genç oyuncu sahada Hakan’a göre 40 dakika boyunca diri kalabilir. Hakan 20 dakika aynı şeyi yapabilir. Yanına bir tecrübeli oyuncu aldığım zamanda bunlar birbirini antrenmanda da iterler. Çünkü görev paylaşımı böyle profesyonelliği bitmemiş oyuncularla yerleşmiştir. Hakan oyundan çıkınca Hazer (Avcı) girer. Ben bu iki bir genç oyuncu yerine iki tecrübeliye de çok rahat yapabilirim. Yani bana göre iki tecrübeli bir genç oyuncu katkısı verir.

Bizim şu an tek dezavantajımız daha geç forma girmemiz. Çünkü yaş arttıkça yüklenmeyi ben az tutuyorum sakatlık ihtimalleri sebebiyle. Bu sebeple forma girme süremiz artıyor. Ama süreç burada nasıl bu kadar uzun sürüyorsa forma girince de formda kalma süremiz orada da bir o kadar uzun olacak.”

‘TECRÜBE VE EMEK KARŞILIĞINI BULAMADIKÇA ALT YAPI GELİŞEMEZ’

Son yıllarda kulüp olarak başarıları hem kadın hem erkek basketbolundan görsek de milli takımlarda grafik tam tersinde seyrediyor. Bunun sebebini koç Halil Üner’e sorduğumda ise gençler kendisinden seviye olarak yüksek oyuncularla karşılıklı oynayamadan kendilerini geliştiremeyeceklerini düşünüyor. BGL gibi liglerin bu anlamda gençlere bir katkı sağlamayacağını düşünerek şunları söyledi:

“Bir ağacı ormandan kes. Önce sokak arasındaki marangozlara götür şömine odunu çıkarır sana. Bir atölyeye götür sana masa veya sandalye çıkartır. Bir de herkesin bildiği tecrübeli ustaların çalıştığı bir atölyeye götür. Sana 150.000 bin dolarlık yemek odası kurar. Bunu gerçekten ‘da gördüm de. Yetiştirenin, tecrübenin emeğinin verilmediği sürece altyapımızın iyileşeceğini düşünmüyorum.

‘BİR TEŞVİK PRİMİNİN OLMASI LAZIM’

Çünkü sen altyapılarda antrenörü asgari ücretle çalıştırıyorsun. Burada bir teşvik priminin ya da yetiştirene bir teşvik olması lazım. Bu kadar düşük ücretlerle çalışanın adamın işe motivasyonun kaybetmemesi maalesef olmayacak şey değil. Bana göre bu teşvik oranının menajer yüzdeleriyle eşit olması gerekir. Bu rakam olduktan sonra altyapı antrenörlerini daha değerli ve motivasyonlarını daha yüksek hale getirecek. Federasyonun bu çözümü yapması gerekiyor. Bu yapılmadan altyapılarda ve milli takımlarda yukarı çıkmamız pek olası değil. Mesela ABD’de kolej antrenörü, NBA koçundan daha kıymetli. Çünkü o yetiştiren. Sermaye ondan geliyor. Biz de ise durum tam tersi.

‘HER ANTRENÖR DERNEĞE ÜYE OLMAK ZORUNDA MI?’

Bir antrenör derneği var ama kendisi ayrı değil de TBF’ye bağlıymış gibi duruyor. Derneklerin amacı nedir, hakları savunmak. Ama burada lisans alacak antrenöre kendilerine üye oldukları takdirde %50 indirim alacağını söylüyor. Herkes üye olmak zorunda mı? Üye olmayan üye indirimden yararlanamıyor?

Bu sebeple ben yakın zamanda bu derneğe alternatif bir dernek kuracağım. Herkesin indirimlerden yararlanmasını sağlayacağım. Yetiştirici antrenörlerin haklarını savunacağım. Bu biat düzeninin değişmesi için elimi taşın altına koyacağım.

Düzen ve dakik oluşun, bizlere küçüklüğümüzden beri başarıya götürdüğü söylenir. İşte koç Üner’i tam bu duruma örnek olarak gösterebiliriz. Her zaman planlı ve programlı olan tecrübeli koç takımında da aynı düzen ve programı sağlamış durumda. Bakalım Ankaragücü ve Halil Üner hayallerini gerçekleştirebilecek mi? Buna Ankara’nın da ihtiyacı var…

- Reklam-

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,731TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

En Son Haberler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi