Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

A Milli Takım Üzerine…

Genç Dinozor kimdir? Basketbol ruhu genç ve enerjik olan, dinozor misali tecrübeli spor insanlarıdır.

Kadroda kimler var? Necip Kapanlı, Haydar Kemal Ateş, Cem Gökçe, Selam Gökçe, Fatih Söylemezoğlu ve zaman zaman “Genç Dinozor” konukları.

Amacı nedir? Türk Basketbol Kamuoyuna ve özellikle veli, oyuncu, antrenör, yönetici ve tüm “Genç Öz kaynak” gruplarına gündemde ait basketbolun saha içi ve saha dışı olaylarını farklı ve geliştirici bakış açısıyla değerlendirmek ve basketbol kamuoyuna farklı düşünce pencereleri açmak.

Genç Dinozorlar: Bugün A Milli Takımı konuşacağız. A Milli Takımımızın durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? İdari kadroda yapılan değişiklik, kadroya yeni alınan oyuncular ve devşirme konusundaki görüşleriniz nelerdir? Birkaç sene katılacağımız bir şampiyona olmadığını düşünürsek, sizce nasıl bir strateji izlenmesi gerekir?

İDARİ KADRO TEK BAŞINA TÜRKOĞLU

Haydar Kemal Ateş: Öncelikle idari kadrodaki değişiklik benim için çok fazla bir şey ifade etmiyor. Bana göre idari kadro, antrenörün dışında sadece Hidayet Türkoğlu’dur. Bu şekilde değişimli bir menajer uygulamasının ne faydası olacak, bilemiyorum. Göreceğiz.
Genel Menajer idari anlamda en tepesindeki isim olmalı. Antrenörün isteği doğrultusunda her türlü imkanı sağlamalı, onun rahat çalışmasını sağlamalı. Bunların sonucunda yapılan iyi şeyleri de eksiklikleri de Federasyona iletmeli. Federasyonla takım arasındaki köprüyü tek bir kişi olarak yürütmeli. Bu her pencerede değişirse, sağlıklı olmayacağını düşünüyorum. Çünkü o menajerin hangi turnuvaya giderse gitsin o takımla bütünleşmesi lazım. Bir dahaki şampiyonaya başkası gidecek dersen o zaman olmaz. Daha önce milli takımlar sorumlusu, genel menajer, takım menajeri falan vardı. Haluk vardı, Murat Can vardı. Yerlerine yenileri gelmediğine göre orada bir fonksiyon yok demek ki. O zaman bu ne demek oluyor; demek ki Federasyon başkanı antrenörle her kontağı kurup sorunları hallediyor. Sorunlar sadece bu ikili arasında gidip geliyor. O zaman da menajer sadece otel ayarlama, uçak ayarlama, otobüs ayarlama gibi çok basit bir takım işler için orada bulunuyor anlamı çıkarıyorum ben buradan.

HERKES POZİSYONUNDA OYNAMALI

Cem Gökçe: Milli Takım Menajerlik sisteminin başarıya direkt etki edecek bir şey olduğuna inanmıyorum. Şimdi Alper Yılmaz olmuş, başka maçlarda değişebileceği söylenmekte, bu yeni bir uygulama çok da akıllıca bulmadım ama bakalım göreceğiz. Milli takımdaki sorunun temelinde oyuncu havuzunun çok dar olmasını yatıyor. Mevcut tercih edilen oyuncuların yerine, şunlar olabilirdi derseniz, ben çok fazla alternatifin çıkacağını da düşünmüyorum. Bu koçun tercihidir saygı duymak lazım. İkincisi seçilen oyuncularımızın takımlarında aldıkları süreleri yeterli görmüyorum. Geçmişte yapılan hataların başında da oyuncuların asıl pozisyonlarında oynatmamak olduğunu düşünüyorum. Yani 1 numaradan 2, 2 numaradan 1, 3,5 numaradan 5 devşirince Milli Takımlarda zorlanıyorsunuz. Herkesin orijinal pozisyonlarında oynaması durumunda başarının artacağı kanısındayım.
Bu kadroda Kenan Sipahi ve Berk Uğurlu dışında orjinal pozisyonu 1 numara olan oyuncu yok. Bu ikisinden birisi kadroda olmazsa çok zor durumda kalırız. Belki Can Korkmaz bunlara ilave düşünülebilirdi. Neticede kadro koçun tercihi, bekleyip göreceğiz.

ÇOK SAYIDA YABANCI GUARD GETİRMENİN FATURASINI ÖDÜYORUZ

Selam Gökçe: Şu anda Genel Menajer hem kulüpte hem Milli Takımda görevli. Menajer pozisyonu tabii ki var olması gereken bir pozisyon. Ama çok fazla sorumluluk yüklemek de bu günün koşullarında çok anlamlı değil. Bir Milli takım kurarken önce hedef koyup, şu turnuva için hedefimiz var mı demeli, yoksa Milli Takım katıldığı her turnuvaya en kuvvetli kadrosu ile mi gider? demeli. Bence bu ikisinden birisine karar verilmeli. Biz 2025’in en iyi takımı ile mi oynayacağız, yoksa 2029’un Milli Takımını mı kurmaya çalışacağız karar verilmeli. Böyle bakınca genç Samet Yiğitoğlu, Kerem Konan gibi oyuncuları kullanmamız gerekli. Ama şu durumda kullanamayacağız. Çünkü diyeceğiz ki, bu turnuvayı geçmemiz lazım, dolayısıyla en iyilerle oynamamız gerekli, dolayısıyla bu çocuklar oynayamayacak.

1993 yılında bir TV programında “bu kadar çok yabancı 1 numara getiriyoruz, bunların sonunda çok ağır bir fatura ödeyeceğiz. Bu hiç hayırlı bir iş değil demiştim.” Bunu söylediğim için bir çok basketbol adamı rejiyi arayıp beni eleştirmişti. Sonuç malum… Orhun Ene’den sonra bir tek Kerem Tunçeri geldi. Şimdi de bakıyorsun yine aynı durum var. Topu yabancı oyuncular getirirse, yani İhsan Bayülgen’in söylediği karar merkezinde yabancılar oynarsa, oyuncu yetişmez, o nedenle Milli Takımda 2 tane 1 numaraya mahkum kalırsınız. Bu koşullarda bu havuz çok genişlemez. Ancak B Milli Takım gibi organizasyonlarla genişleyebilir.

PROJE NEREDE?

Necip Kapanlı: Bu Milli Takım 2025 Avrupa Şampiyonası elemeleri için toplandı. Grubumuzdaki 4 takımdan 3’ü Avrupa Şampiyonasına gidecek. Eskiden Avrupa Şampiyonaları 12 takımla oynanırdı, şimdi 24 takımla oynanıyor. Yani gidemeyeni döverler! Dolayısıyla guruptan çıkmama ihtimalimiz yok. Öte yandan biz Olimpiyatlarda falan da yokuz. Bizim bu boşluğu fırsata çevirmemiz gerekirdi, yani federasyonun Milli Takımla ilgili bir proje hazırlığı olması lazım. Oysa biz zaman kaybına devam ediyoruz. Bizim yarına dönük bir proje beklentimiz var ama, federasyon ise sadece Gelişim Merkezi inşaatının bitmesini bekliyor. Karar merciindeki insanlar o bina olmadan belli ki öyle bir proje geliştirmeyecekler. Bir başka düşüncem, eğer ben Milli Takım antrenörüne 12 ay için, aylık 35 bin Euro veriyorsam, o zaman kendisinden tam zamanlı mesai beklerim. Zaten böyle de olması lazım. Bu iş için bir proje üretilecekse öncelikle B Milli Takım oluşturularak bazı oyunculara şans verilip yetişmelerini sağlamak lazım. Gelecek vaad eden oyunculara bakınca bir çırpıda Özgür Cengiz, Melih Tunca, Salih Altınbaş, Samet Yiğitoğlu, Faruk Biberoviç, Kenan Konan, Yiğit Onan, Efe Demirel, Murat Meriç Kuntgel, Göktuğ Baş, Karahan Efeoğlu ve ismini unuttuğum başkaları da var, bu liste çoğalabilir. Bizim bunları bir araya getirmemiz lazım. Bunlar Euroleague’de oynayan oyuncular olmadığı için her ay, iki ayda bir kere bir araya getirilebilir. Kulüpleri ile temas edilerek beklentiler neler bildirilir. Gelişimleri takip edilir, dolayısıyla A Milli Takım bir yandan oynarken, diğer tarafa 2025 sonrası için bir hazırlık yapılmış olur. Son olarak tam zamanlı çalışacak A Milli Takım antrenörünün nezaretinde belirlenen B takım antrenörü ile hazırlanılması gerekir.

DEVŞİRMELER LİGDE TÜRK LİSANSIYLA OYNAMAMALI

Haydar Kemal Ateş: B Milli Takım önerisine katılıyorum. Hatta onun altında bir C takımı bile oluşturulabilir, yetiştiricilik anlamında. A Milli Takım için geçen turnuvada olduğu gibi, mesela Furkan’ı çağırdığımızı düşünelim. Eğer bu turnuvada da gelip maçın yarısını Furkan ya da Furkan gibi birisi point guard oynayacaksa biz maçları seyretmeyelim. Kim seyrederse seyretsin. Furkan’ın point gurd oynadığı Milli Takımdan başarı bekliyoruz, böyle bir garabet olmaz. 2. Ligden bile guard alsanız daha başarılı olur. Ayrıca madem Furkan Korkmaz guard oynayacak kadar iyiydi, şimdi takımı yok ve buraya gelmiş, niçin aday kadroda yok?
Eskiye yönelik yanlışların tekrarı olmasın artık. Kenarda guardın varsa o oynasın, oynatamıyorsan çağırma onu. Başkasını dene. Devşirme kullanma eldekilere süre tanı ve kazanmaya çalış. İlla devşirme oynatacaksan bu Tarık olmamalı. Daha faydalı oyuncular bulunabilir. Ama devşirmeler Türkiye’de Türk lisansı ile oynamamalı.

YABANCI OYUNCU SAYISI DÜŞÜRÜLMELİ

Fatih Söylemezoğlu: Ben problemin açıklanan kadro üzerinden değil de problemin daha derinlerde olduğunu düşünüyorum. Basketbol çok değişti, daha doğrusu gelişti. Geçmişte benim hatırladığım Milli Takım kadroları oluşturulacağı zaman, basketbol seyircisi sokaktaki 10 kişiye sorsanız 9’u açıklanacak Milli Takım kadrosunu eksiksiz sayardı. Melih, Efe, Kara Mehmet, Erman, Necati diye… Şimdi havuz daha da genişledi ama biz mutlu değiliz mevcut durumdan. Bunun başka bir nedeni olmalı. Ben nedenini sadece yabancı oyuncu sayısının fazlalığında görüyorum. Teknik olarak basketbolu çok daha iyi biliyorsunuz ve sabahtan beri guard konusunu konuşuyorsunuz. Hatta Selam abi ben yıllar önce bugünün geleceğini söylemiştim diyor, haklı olarak. Peki, biz 2-3 sene Avrupa Şampiyonası, Dünya Şampiyonası, Olimpiyat oynayamayacaksak bu geçiş dönemini avantaja çevirebilme adına, bu başımızın belası yabancı oyuncu sayısını düşünerek bir planlama yapsak daha iyi olmaz mıydı? Buralarda geç kalmıyor muyuz, hala yapılamaz mı? Geç bile kaldığımızı düşünüyorum. En son oynadığımız maçın ertesi günü bu kararları alacak irademiz yok muydu basketbol camiasının akil insanlarında!
Hala geç değil, acilen bu sorunun masada olması lazım. Ama ben eminim ki, yine günü kurtarmak için yabancı guard bakılıyordur şu an. Yarın bir Amerikalı guard gelir, o mevkiyi işgal eder, biz ömrümüz yeterse bir 10 sene daha bu konuyu konuşuruz.
Hatırlayalım 90’ların başında göreve gelen federasyon 2001 Avrupa Şampiyonasını hedef koyarak alt yapı Milli Takımlarımızda bir çalışma başlattı. Netice de 2001’de A Milli Takım Avrupa Şampiyonasında final oynadı. Ertesi gün aynı federasyon 2010 Dünya Şampiyonasını hedef olarak belirledi. Aynı planlı çalışma istikrarlı kadrolarla çalışmaya devam etti ve Dünya Şampiyonasında yine final oynadık. Başka söze gerek var mı?
Ayinesi iştir kişinin derler…

Selam Gökçe: Haklısın eskiden bir kalite vardı, şu an havuzdaki oyuncuların sayısı arttı ama sadece kantite olarak. Eski kalitede, örneğin bir Orhun gibi guardı çıkaramıyoruz.

Fatih Söylemezoğlu: Uzun süredir gerçek yıldız oyuncular çıkaramıyoruz. Eskiden hemen her jenerasyon da birden fazla yıldız oyuncularımız vardı. Şimdi yabancı oyuncuları yıldız yapıp Euroleague’e gönderiyoruz. Bu arada şu an Milli Takımı teşkil eden oyuncuların olası bir başarısızlıkta en az suçlu olduklarını düşünüyorum. Onlar eminim ki ellerinden geleni yapıyor Milli forma için. Ama biz onları daha uygun şartlarda geliştiremeyerek suçluyuz. Sorun gerçekten çok daha derinlerde. Güncel olayların üzerine konuşarak hata yaptığımızı konuya daha üst perdeden bakmamız gerektiğini düşünüyorum.

HENTBOL DE BASKETBOLU GEÇECEK Mİ?

Necip Kapanlı: Şimdi burada oturup Milli Takımı konuşuyoruz. Doğru konuşuyoruz, yanlış konuşuyoruz. Ama neticede basketbolu düşünüyoruz, daha iyi nasıl olur diye. Ama asıl basketbolu düşünmesi gereken Basketbol Federasyonu. Geçenlerde tesadüfen televizyonda, Türkiye Liselerararsı Voleybol Şampiyonasının TRT’den canlı olarak yayınına rastladım. ‘İstanbul lise takımı oynuyor, maç Kocaeli’nde ancak tribünde 6000 seyirci var. Ve kazanana kupayı Spor Bakanı veriyor. Basketbol Federasyonun biraz düşünmesi lazım, basketbol nereye gidiyor diye. Bazı insanlar yakında hentbol da geçecek basketbolu diyor, umarım durum o kadar vahim değildir. Bir zamanlar basketbol, futbol ile çekişiyordu, oralardan buralara geldik. Bu bizim işimiz değil, biz sevgi ile yapıyoruz. Ama işi bu olanların artık biraz basketbolu düşünmesi lazım.

Bu günlük de bu kadar…

Unutmayın, yaş sadece bir rakam. Basketbol ise ruhumuzun büyümeyen çocuğudur. Hem Dinozor hem de genç olabilirsiniz!

Sosyal Medya

15,872TakipçilerTakip Et
36,695TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

REKLAMLAR

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi