Az önce saydım.
Geçen sezon yazı sayısı 70’e ulaşmış.
19 Yazı A Milli Takım, 46 yazı KBL ve yerel altyapı ligleri, 5 yazı ise altyapı milli takımları ve altyapı Türkiye finallerini konu edilmiş.
SEZONA BAŞLARKEN BİR İLK SÖZ..
Okuyacağınız yazı yeni sezonun 3. yazısı.
Yeni sezon ile birlikte, yaklaşık 2004 yılından bu yana kaleme alınan bu yazılar ile hedeflediklerimi sizlerle bir kez daha paylaşmak doğru olur diye düşündüm.
Basketbol coachluğuna kadın basketbolunda yarı profesyonellikten tam profesyonelliğe geçilen ilk yıllarda başlamıştım.
İş yaşamına geçtikten sonra kadın basketbolunu yakından takip ederek hem üst ligler, hem de altyapılar konusunda bilgi edinme olanağına sahip oldum.
Kadın basketbolunu takip etmeye devam ettiğim, iş hayatında ve üniversite’de öğretim üyesi olarak geçen yaklaşık 20 yılda farklı alanlarda biriken bilgi ve deneyimler bana şunu gösterdi;
Basketbol sporu hayatın tüm katmanları ile 28×15 bir saha üzerine yansımasından başka bir şey değil.
******
Bu yazıların amacı farklı alanlarda biriktirme olanağı bulduğum bilgileri, bu bakış açısı ile basketbolun bileşenleri ile buradan paylaşmak.
Basketbolun bileşenleri bana göre, Federasyon ile başlayıp, kulüp yöneticileri, coachlar, idari ekipler, hakemler, sporcular, sporcu aileleri, sporcu menajerleri ile devam edip, basketbol medyası, kadın basketbolunu yakından takip eden ilgili sporseverler ve taraftarlara kadar uzanıyor.
GELECEĞİ ÖNGÖRMEK İÇİN BUGÜNÜ İYİ ANLAMALIYIZ
Sezonun ilk haftasında takımlarına son günlerde katılan oyuncuların neden olduğu adaptasyon sorunlarını belirtmek yerine tüm sezonu etkileyecek en önemli konu olan finansman durumunu irdelemek bana daha doğru geldi.
Çünkü bu konu içinde bulunduğumuz zaman diliminde tüm paydaşlar için çok ama çok önem taşıyor.
Daha sezon başında Tahincioğlu BSL‘de ve TBL‘de finansman sıkıntısı nedeni ile boykotlar, takım değiştiren oyuncular ve yaşanan sorunları gördük.
Bu satırları okuyorsanız finansman sıkıntısının Bilyoner KBL ve TKBL’deki hatta KBBL’deki yansımalarını büyük olasılıkla benden daha iyi ve yakından biliyorsunuz demektir.
*****
Genelde sporun özelde basketbolun finansmanını iyi anlamak için Türkiye’nin içinde bulunduğu finansman koşullarını ve önümüzdeki takvimin getireceği gelişmeleri iyi görmek gerekiyor
Bu yazı ile amacım;
Sezonun haftalık ve günlük rutinleri içinde finansman ve ülke ekonomisi ile alakalı fotoğraflara yeterince zaman ayıramayan kadın basketbolundaki paydaşlara net bir resim sunmak.
Elbette finansman olanaklarını belirleyen ekonomiyi anlamlandırmak için içinde bulunduğumuz koşulları doğru görmek gerekiyor.
DİZAYN ETME ÇABALARI VAR
Bugün ülkemizde birçok kişi Türkiye’nin içinde olduğu bölgede sınırların yeniden çizilmeye çalışıldığının gayet farkında.
Belki o kadar farkında olmadığımız yüzlerce kilometre sınır komşumuz olan Suriye’nin bulunduğu durumun 1919 – 1923 Osmanlı İmparatorluğu ile tam olarak aynı konumda olduğu.
Bugün topraklarında Rus, Amerikan ve İran kuvvetlerinin fiili varlığı (işgal demek gerekir aslında) olan Suriye’nin bir bölümü Avrupa’dan dışlanmak pahasına ABD mandası altına girmiş, merkezi yönetim ise Rus ve İran mandasını kabul etmiş durumda.
Irak’ın durumu da bölünmüşlük ve yönetilemezlik anlamında farklı değil.
Türkiye olarak ulusal önceliklerimiz kapsamında, tampon bölgeler kuracak Suriyeli unsurlara destek sağlıyoruz.
Elbette bütün bunların ardında gelecek 30-40 yılda petrolün yerini alacak ve sonra da yerini yenilenebilir enerji kaynaklarına bırakacak olan küresel doğal gaz piyasasının dizayn edilmesi gayreti var.
Ortadoğu’da nüfus olarak büyüyemeyen “bazı ülkelerin” devamlılığını garantiye almak için planlanan “balkanlaştırma çabaları” var.
Çin ve Hindistan gibi kısa vadede enerji tüketicisi olarak kalacak ülkelerin kontrol edilmesi var.
******
Şimdi bunlardan basketbola ne demeyin.
Çünkü bunlar basketbola akan paraya doğrudan etki edecek bu gelişmeler.
Ülkemizde son dönemde yaşananlar hainliklerden, başlıca dış finansman kaynakları tarafından “adı konulmadan” uygulanan finansal ve diğer ambargolara kadar Türkiye’nin Ortadoğu’da yapılmak istenen harita mühendisliğine sessiz ve edilgen kalması için çaba gösteriliyor.
Bu olumsuz gelişmeler ülkemizde ekonomiyi rayında tutmak ve artan güvenlik gereksinimleri için gerekli olan finansmana erişimi giderek zorlaştırıyor.
Önümüzdeki 1-2 yılda Türkiye’de finansmana erişim bir miktar daha zor hale gelebilir.
*****
Hala “ders için teşekkürler basketbola bağlasan” diyenleriniz varsa;
Zorlaşan finansal koşullar KBL, TKBL ve KBBL takımlarının bulmayı umut ettiği sponsor şirketlerin sayısını ve katkısını giderek azaltıyor.
Tüm işletmeler giderleri azaltacak defansif yaklaşımları benimsiyor.
Sıkıntının büyük olduğu TKBL ve KBBL’deki pek çok duruma değinmeden, KBL’deki son yıllarda görülen birleşme ve satın almalara bakmanız yeter fotoğrafı görmek için.
Ya da KBL finansman sıkıntısı nedeni ile TKBL ayarında kadroları yabancı oyuncular ile kamufle etmeye çalışan kulüplerin sayısının aslında hiç de az olmadığını fark edebilirsiniz.
Ülkemize gelen süper star yabancı oyuncuların sayısındaki keskin düşüşün nedenlerini kendinize sorarken bu konu da aklınıza gelebilir.
Daha 2019’da olması planlanan bununla birlikte gerek duyulması halinde 2018 yılının 2. Yarısına çekilmesi sürpriz olmayacak yerel yönetim seçimlerinin “belediye kulüpleri üzerindeki” daraltıcı etkilerine değinmedik bile.
Ama daha bitmedi..
İDDAA’NIN YENİ DÖNEM İŞLETME HAKKI İHALESİ YAKLAŞIYOR
2004 Yılında yapılan özelleştirme işlemi ile İDDAA Oyunu Operasyonunun yürütülmesi için İnteltek ve yabancı ortağı Intralot şirketlerine verilen “işletme hakkının” süresi 2018 yılında sona eriyor.
Yeni yılda Türkiye’nin artan finansman ihtiyaçları nedeni ile ilk planda hızlı yapılabilecek özelleştirmelere öncelik vereceği de açık bir gerçek.
2018 Yılındaki özelleştirme ihalesinde büyük bir rekabet yaratılacağı kesin. İnteltek & Intralot ortaklığının bu yenilemede çok ciddi rakipleri olacak.
Her ne kadar Turkcell Grubu’nun kontrolü Ziraat Bankası eli ile devlette de olsa Inteltek A.Ş.’nin yeni dönemde İDDAA Operatörü olarak yeri garanti değil.
İşte bu nedenle özel bir kuruluş “İnteltek A.Ş.” bilançosunu yeni ihale sürecine kadar optimum seviyede karlı hale getirmeye ve ürettiği nakit tutarı arttırmaya çalışıyor.
Bu durum yeteri kadar kazanç getirmeyen sporlara ya da liglere giderek daha az kaynak ve sponsorluk vermeleri anlamına geliyor.
İDDAA kaynaklı finansal daralma 2018 yılında da devam edebilir.
SONUÇ : BÜTÇE YAPARKEN AÇILMAMAK GEREKİYOR
Basketbol liglerindeki kulüp yöneticilerinin bir bölümünün bu fotoğrafları iyi okuduğunu düşünüyorum.
Önümüzdeki 1-2 sezonluk dönemde oyuncular ve menajerlik şirketleri oyuncu ücretlerinin reel olarak artmadığı dönemler yaşayabilir.
Bu nedenle hem kulüplerin hem de basketbolun diğer paydaşlarının önümüzdeki dönemde iyi hesap yapmaları şart.
Gelir kaynakları konusunda gerçekçi yaklaşmaları ve kasalarındaki garanti para kadar harcama yapmaları gerekiyor.
Kısaca finansal olarak fazla açılmamak ve eldeki kapasite kadar harcama yapmak gerekiyor.
Bu konuda yapılacak hatalar KBL’deki takım sayısını önümüzdeki dönemde 14 yerine yeniden 12 olarak görmemize yol açabilecek sonuçlara yol açabilir.
Twitter: @hayripekergin
09-10-2017