Çarşamba, Haziran 18, 2025
spot_img

Alimpijevic’in Ara Karnesi Herkesi “Yener” Mi? (Murat Özyer)

- Reklam-

Dusan Alimpijevic, genç yaşına rağmen Türk basketbol kamuoyunda hızla kendine yer edinmiş, enerjik ve karakterli bir koç profili sunuyor. ‘dan sezonun erken döneminde ayrıldıktan sonra Türkiye’ye gelişinde rahmetli Dusan Ivkovic’in referansıyla dikkat çeken Alimpijevic, özellikle saha içi ve dışındaki tavırlarıyla hem oyuncularına hem de kulüplere kimlik kazandırmayı başardı.

‘dan Beşiktaş’a: Yükselen Bir Kariyer
Bursaspor ile ulaştığı finali, onun kısa sürede Avrupa sahnesinde de fark yaratabileceğini herkese düşündürdüğünü söylemeliyiz. Bu çıkışın ardından Beşiktaş’a transferi, kulüp yönetimi açısından cesur ve uzun vadeli bir yatırım olarak değerlendirilebilir. Beşiktaş’ı kısa sürede ligin en dirençli ve maç bırakmayan ekiplerinden birine dönüştürmesi, Alimpijevic’in “agresif” ve “çok temaslı” savunma felsefesinin doğrudan sahaya yansımasıydı.

Özellikle seyircili maçlarda takımın sahadaki agresifliğini “legal” hale getirebilmesi, salondan bağımsız Beşiktaş’ı rakipler için zor bir deplasman haline getirdi.

Avrupa Sahnesi ve Hücumda Gelişim İhtiyacı
Ancak Avrupa Kupası performansı, sadece savunma kimliğinin her düzlemde sürdürülebilir olmadığını da gösterdi. Özellikle hücum tarafında plan B ve C’lerin eksikliği, maç içinde oyun sıkıştığında çözüm üretme kabiliyetinin sınırlı kalmasına neden oldu. Bu da, Alimpijevic’in hücum çeşitliliği anlamında halen gelişime açık olması gerektiğini ortaya koydu.

Türk Oyuncu Rotasyonu: Artılar ve Eksiler
Yiğit Arslan ve ‘nun doğru kullanımı, Türk oyuncu kotasında önemli bir artıydı. Ancak geçtiğimiz sezon yatırım yapılan genç oyunculardan Kerem Kutan’ın süre bulamaması ve potansiyelli uzunlardan Samet’in gelişim şansı yakalayamadan ABD’ye gitmesi, kadro derinliği ve oyuncu gelişimi açısından ele alınması gereken bir konu olarak basketbol kamuoyunun önünde duruyor.

Davranışsal Detaylar: Algı ve Gerçeklik Arasında
Geçtiğimiz sezon rakip bench ile yaşanan tartışma, rakip bir koçla fiziksel temas ve saha dışı bazı davranışlar basketbol camiasında geniş yankı bulmuştu. Bu sezon başında Hakem Semineri’ne konuşmacı olarak katılması, yeni sezon adına olumlu bir iletişim adımıydı. Ancak sezon ilerledikçe yaşanan bazı süreçler, farklı bakış açılarına göre olumlu ya da eleştirel şekilde yorumlanabilir.

Play-off serilerinde tüm paydaşların davranış biçimi değişebilir. Bu Play Off’ların bir parçasıdır. Alimpijevic’in mağlubiyet sonrası hakemlerle ilgili yaptığı yorumlar, bazıları tarafından “bir sonraki maç için psikolojik zemin hazırlama” olarak görülebilirken, bazıları tarafından da spor etiği açısından sorgulanabilir.

Koçlukta Önemli Sınav: Esneklik ve Stratejik Hazırlık
Bir koçun beceri düzeyini belirleyen önemli kriterlerden biri, öncelikli skor opsiyonu devre dışı kaldığında alternatif üretebilme yeteneğidir. Bu, yalnızca maç içi hamlelerle değil; sezon öncesi hazırlık, oyuncu geliştirme ve mental stratejilerle şekillenen bir süreçtir. Alimpijevic’in kariyerinin bir sonraki evresinde bu yönünü güçlendirmesi, onu Avrupa’nın üst düzey takımları için — hatta EuroLeague’de çok erken biten hikâyesini yeniden yazmak adına — cazip bir seçenek hâline getirebilir.

Ara Karne
Elbette bu değerlendirme, tamamlanmış bir sezonun ardından yazılmış bir sonuç değil; aksine, hâlâ devam eden, hatta Beşiktaş’ın şampiyonluk ihtimalinin masada olduğu bir sürecin ara karnesi niteliğindedir. Takım, şu ana kadar ortaya koyduğu dirençli ve mücadeleci kimliğiyle hedefe yürüyebilecek güçte olduğunu gösterdi. Bu nedenle, bu yazıyı nihai bir hükümden ziyade, sezonun bu noktasında basketbol gündemini belirleyen figürlerden birinin genel bir fotoğrafı olarak değerlendirmek gerekir. Şampiyonluk ihtimaliyle birlikte, Alimpijevic’in hem teknik hem de liderlik açısından çok daha güçlü bir profil çizeceğini söylemek mümkün.

Son Not ve Final Beklentisi
Karne konusunda teknik detayları değerlendirdik; davranışsal yorumları ise siz değerli okuyucuların bakış açısına bırakıyorum. Ancak bir notu düşmeden geçmeyelim: Hakemlik müessesesi, Erşan’dan sonra Yener’i de kaybetme lüksüne sahip olmamalı. Bir basketbol insanı kolay yetişmiyor; yok edilmek yerine, varsa eksik yönleri geliştirilerek daha iyiye ulaşması sağlanmalı — tıpkı Alimpijevic örneğinde olduğu gibi.
Önümüzde, hem sportif hem de duygusal yönü bol bir play-off finali var. Konuşalım, yazalım, tartışalım; ama en önemlisi, birlikte keyfini çıkaralım.
Saygılarımla…


Basketbol İnsanı

- Reklam-

4 YORUMLAR

  1. Basketbol insanı Sayın Özyer’e birkaç sorum var
    Yener Yılmaz dünkü maçı nasıl yönetti ?
    Alimpijevic’in 2.teknik faulü hak mıydı ?
    Alimpijevic’in atılmasının ilk yarı 3 challenge’ınında da haklı çıkmasıyla bir alakası var mı , yani hakemler egosuna yenik mi düştü ?

    • Size basit bir yorum yazıcam, egolu dediğiniz hakemler gidip challenge için ekrana bakanlar, Yani aynı yönü hata varsa düzeltenler aynı hakemler. Kötü niyetli olsalar yönü değiştirmezler zor yön kararları vardı mesela dün ama en barizinde bile yanlış verseler hata denir geçer. Yani sahada adil işini yapmaya çalışan insanları bi rahat bırakın artık. Spor bu değil, basketbolu kirletmeyin fanatiklikle ve kendi menfaat hesaplarınızla. Dusan sahada Fenerbahçeyle baş edecek takıma sahip değil, atılmak üzerine oyun kurmuş, hem Yenerlere hem de sonraki maçın hakemlerine aklınca mesaj veriyor. Yarıfinalde hesabı tuttu, şimdi zor. Takımlar arasında bariz fark var, kötü niyet kimseye kazandırmaz. Bu çirkin insanları desteklemeyin. Sevgi saygı ile.

  2. Esas problem durum 12 – 12 iken inişteki bir topa müdahaleye basket verilmemesi ve hocanın bu pozisyona itirazına teknik faul çalınması ile başladı. O posizyonda fb’ye 3 sayılık bir avantaj sağlandı.

  3. 3.ceyrek mac devam ediyor, bjk tam anlamiyla caresiz, ne yapsa olmuyor. Cin sirp, ustadi olan yunan takiminin malum antrenorunun izinden giderek once mola aliyor, sonra almadim diye masaya yapisiyor, idareci bunu durduramiyor, basketbol kurallari icinde maci bilerek geciktirmek bir ceza konusu, gec kalinmis bir karar ve teknik faul, ardindan 122 yillik bir camianin utanc dolu yalanlari. Maci daha gelmeden kaybeden koc ve yonetici 3. maca yatirim yapiyor. Bu igrenc oyunu da hepimize “hak arama” diye kakalamaya calisiyorlar. Boyle yaparak oncelikle sahada mucadele veren oyunculara hakaret ediyorlar. Bu ciglik ve beceriksizligi one surerek ikinci en kritik hatalarini yapiyorlar, adim gibi eminim 3. mac seyirci ile bitmez, zehir verildi bir defa, tiyatroya hazirlanin. Dun tertemiz bir mac oldu ve sonuna kadar hakeden kazandi. Ben de net bir soru sorayim; Bu ulkede hangi hakem ve hakim icimizi rahatlatiyor? Fazla tatava etmeyin, hakem kararlari incelense bjk tarafi daha da fazla rezil olur. Herkes evine, burada kimseye ekmek YOK…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
38,148TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

En Son Haberler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi