Ankara’nın Gardları referans niteliği taşımayan Ankara’nın Bağları tadında bir yazı. Yani yanınızdan geçen arabanın içinden birkaç saniyeliğine duyup da ağzınıza pelesenk olup kendi kendinize gülmenize sebep olurken, aynı zamanda sinir olup “nerden çıktı şimdi bu?” dediğiniz tipte bir karalama.
Aytek Gürkan’dan sezon başı Acıbadem’e transfer olan Can Uğur Öğüt’e ve Gaziantepspor’a transfer olan Alper Özcan’a kadar uzanan bir yazı aslında bu. Seyrettiğim, oynadığım, antrenörlüğünü yaptığım ve de arkadaş olduğum Ankaralı Gardlar üzerinden bir nostalji. Yüzeysel de olsa kendi hafızamdan şehrin basketbol tarihine bir gönderme.
Bu yazı ağızdaki bir yara gibi, dilinizi dokundurmadan edemiyorsunuz. Kimler vardı, nereye gitmişti, neler yapmışlardı diye düşünmeden edemiyorsunuz. İsimler birer şarkı sözü gibi birbirinin arkasına takılıyor. Melodi zaten hazır Ankara’nın bağları da Pardon! Ankara’nın Gardları…
Uzunu kısası, güçlüsü zayıfı ne olursa olsun zeki, oyuna müdahale eden, oynayan ve oynatan… Yani oyunun gözbebekleridir oyun kurucular benim için. Asi olanlarını severim. En sevimsizlerinde bile naif bir yan, bir nevi şeytan tüyü olduğunu düşünürüm. Oyun kurucu sahada vezir hamlelerine haiz bir şahtır.
“Oyun kurucu doğulur.” derim dost meclislerinde. Uzun olunur, forvet olunur. Öğrenilir, öğretirsin. Zaman içinde meyvesini alırsın. Ama oyun kurucu kendini belli eder. Bulanık suda yan dönmüş gümüşi bir balık gibi parlar. Pürüzsüz mermer bir bloğu işlemek gibi emek istese de sahada daha acemiyken bile kendi izini bırakır. Yani oyun kurucuların bir imzası vardır. Koçlar bunu bilir ve oyun kurucularının imzası üzerine kozayı örerler.
Aytek Gürkan 20 yaşında Kolejlilerden Efes Pilsen’e transferle, 70 kez A milli olacağı bir yolculuğa çıkıyordu Ankara’dan. Efes Pilsen’deki 6 ve Çukurova’daki 4 yıllık başarılı sezondan sonra Fenerbahçe’ye transfer oldu. Fenerbahçe’de yaşadığı sakatlık sonrası 1990-91 sezonu döndüğü Kolejliler’de 1973 doğumlu oyun kurucu Gökhan İndap’a da esin kaynağı olmuştu. 1982-83 ve 1983-84 sezonlarında iki kere şampiyonluk ve Çukurova’yla da bir final yaşamıştı.
Şekerspor ve Deneme Lisesinin yıldız iki oyun kurucusu Behçet Üner ve Suat Öztin’de Ankara basketbolunun kilometre taşlarından. O günlerde uzun oyun kurucu lafları yeni yeni konuşulurken Onlar takımlarında adeta bugünün birer Boby Dixon’ı gibiydiler. Suat Öztin Şekerspor sonrası 1989-90 sezonu Beslenspor’da oynadı. Behçet Üner ise kuşkusuz Aytek Gürkan’dan sonra döneminin en kariyerli oyun kurucusuydu ve çıktığı Şekerspor’dan tekrar Ankara’ya dönene kadar uzun yıllar Eczacıbaşı, Çukurova ve Beslenspor’da oynadı. 1981 de oynanan Avrupa karması maçında Aytek Gürkan ve Necati Güler’le birlikte milli takımın oyun kurucularındandı. Şekerspor’dan çıkan bir diğer yıldız da Suat Öztin’in takım arkadaşı Tolga Öngören. 15 sezon süren kariyerinde oynadığı üç takımda da bir istikrar abidesi. Şekerspor’dan sonra 3 sezonluk Efes Pilsen ve sonrasında 9 sezon süren Tofaş ile 1990-91 sezonu final oynamıştır. 1996-97 de ise Koraç Kupası finali yaşamış. Her ne kadar şimdi Tofaş Kulübünde yönetici de olsa çok başarılı bir koçluk dönemi geçirmiştir. Purdue Üniversitesindeki asistan koçluk sonrası Türkiye’de şampiyonluk ve Euroleague deneyimi yaşamış, 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonasında ise asistan koç olarak gümüş madalya kazanmıştır.
Seksenlerde eğitimini TED Kolej’inde sürdüren ve Kolejliler’de ya da Yenişehir’de top oynayan bir kaç oyun kurucu kariyer basamaklarını tırmanmaya başlamıştı. Lise takımında karşılıklı oynama fırsatı bulduğum 1966 doğumlu Ahmet Araşan 1982-83 sezonu Yenişehir İstanbul Bankasında oynadıktan sonra Kolej, Hortaş Yenişehir ve Beslenspor sonrası 3 sezon Tofaş Sas, 2 sezon Kolejliler ve 1992-95 yılları arası 3 sezon da PTT’de oynayarak 13 yıllık bir kariyeri başarıyla noktalamıştı. Spor ile eğitimin bir arada yürüyebileceğine en iyi örneklerden biridir Ahmet Araşan. Hazır spor ve eğitimi bir arada yürütmek demişken, 1. Lig’deki Ziraat Fakültesi’nin 1983-84 sezonunda oyun kuruculuk yapan ODTÜ mezunu Avni Karslıoğlu ve titrinden de anlaşılacağı üzere 4 sezon PTT ve 3 sezon da Kolej’de oyun kuruculuk yapan Prof. Dr. Alp Bayramoğlu da buna en güzel örneklerdir.
Bir başka önemli oyun kurucu da Atatürk Lisesi mezunu 1966 doğumlu Yenişehirli Erol Pehlivan. İstanbul Bankası Yenişehir, Güney Sanayi ve Hortaş Yenişehir yıllarıyla tecrübelenen Erol Pehlivan 3 sezon Beslenspor’da oynadıktan sonra 1990-91 sezonu Hakan Yörükoğlu, Ömer Kart ile birlikte Galatasaray forması giydi. PTT’ye transferiyle Ankara’ya dönen ve 4 başarılı sezon sonrası Antalya Antbirlik ve Konya Kombassan’da çalışma fırsatı bulduğum Erol Pehlivan iki yıl daha oynadıktan sonra profesyonel spor hayatını noktaladı. Kariyerine basketbol antrenörü olarak devam eden Erol Pehlivan altyapı milli takımlarında da görev almıştı.
Deneme Lisesinde oynayan Hakan Yörükoğlu’yla lise maçında karşı karşıya gelmiştik. Uzun oyun kurucu olması bir yana, şutu da başının çok çok üstünde ve sıçradığı en son noktadan çıkarmasından etkilenmemek mümkün değildi. O da kariyerine aynı Erol Pehlivan gibi İstanbul Bankası Yenişehir, Güney Sanayi ve Hortaş Yenişehir takımlarında oynayarak geçirdi. Bu da O’na genç yaşta tecrübelenme fırsatı vermişti. Transferin gözdesi olarak 1986 yılında İstanbul’a gitti. Efes Pilsen ile 3 sezonun ardından Galatasaray ile 4 sezon geçirdi. Fenerbahçe, Tuborg ve 1997-98 sezonu da Oyak Renault adına 9 maç oynayarak kariyerini tamamladı. 1984 Balkan Şampiyonası 2.liği, Avrupa Gençler Şampiyonası 8.liği ve 1991 All Star maçı buzdağının sadece görünen yanıydı. Sayısız A milli takım ve Avrupa kupası maçları oynayan Hakan Yörükoğlu Galatasaray’daki ilk sezonunda bir de şampiyonluk yaşadı. 9 numaralı formasıyla hafızalardan silinmeyecek 1967 doğumlu Hakan Yörükoğlu, bence Ankara’nın yetiştirdiği en büyük oyun kurucudur.
1968 doğumlulara geldiğimizde ise İrfan Yücesoy ve Hilmi Taşer’i görüyoruz. İrfan Yücesoy yetiştiği Kolej takımlarında her kategoride kaptanlık yapmış bir oyuncu. Kolej sonrası PTT, Oyak Renaul, Antbirlik ve Meysuspor’da oynamış ve Hilmi Taşer ile birlikte 1985 yılında Bulgaristan’da gerçekleşen Avrupa Yıldızlar Şampiyonası kadrosunda yer almıştır. Hilmi Taşer ise yetiştiği Yenişehir sonrası uzun seneler 2.ligde Kayseri Emniyet, Mülkiye ve Büyük Kolej takımlarında oynamıştı. Şu an her iki isim de camianın içinde olup İrfan Yücesoy menajerlik yaparken, ODTÜ Spor Bilimlerini bitiren Dr. Hilmi Taşer ise Potanın Perileriyle de çalışmış olan çok değerli bir kondisyonerdir.
1969 jenerasyonunda ise yine Ted Kolejinde okuyan bir Yenişehirli var. O da Hakan Yörükoğlu gibi bir yıldız. 2002-03 sezonu Göztepe’de oynadığı bir maçı saymazsak tam 15 sezonluk profesyonel bir yolculuk. 1987-90 yılları arasında Beslenspor’da geçen üç sezonun ardından iki sezon oynadığı Çukurova kapanınca geldiği Kolej takımında çalışma fırsatı bulduğum Murat Evliyaoğlu “oradan da atmaz” denilen mesafelerden isabetli üçlükleriyle dönemin seyircileri tarafından hep hatırlanacak. İki sezon Kolej ve bir sezonluk Telekom macerası sonrası tam dört sezonunu geçireceği, 1995-96 ve 1996-97 sezonlarında şampiyonluk yaşayacağı Efes Pilsen’e transfer oldu. Son üç sezonunda ise Telekom, Fenerbahçe ve Telekom oynayarak aktif basketbol yaşamını noktaladı. Milli oyuncu, Beslenspor ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü kupası, Fenerbahçe ile de Koraç Kupası çeyrek finali yaşadı. Ama asıl önemlisi Efes Pilsen ile kaldırdığı Koraç Kupası ile Türk basketbolu efsaneleri arasına girmesidir.
1970 doğumlu Altar Tunçkol ise DSİ Spor altyapısında başladığı basketbola Oyak Renault altyapısında devam etti. 1989-90 sezonu üç sezon forma giydiği Efes Pilsen ile başladığı birinci lig yolculuğunda dört sezon oynadığı Fenerbahçe’nin ardından Darüşşafaka, Tuborg ve son olarak da İTÜ’de forma giydi. 1991-92 sezonu Efes Pilsen ile şampiyonluk yaşarken, Efes Pilsen ve Fenerbahçe ile iki defa da Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanmıştır. Bir diğer 1970 doğumlu Kolejlilerden Orhun Akpınar’ın 1992-93 sezonu Meysuspor’da oynamasından sonra hem birinci lige yükselen oyuncu sayısında azalma hem de oyuncu yetişmesinde sezonlar arası boşluklar artmaya başladı.
Hafızam geçmişle ilgili çok daha fazla şey biriktirmiş. Ama ne kadar düşünürsem düşüneyim 1973’lülere kadar aklıma hiçbir isim gelmedi. Eğer varsa yorumlar bölümünde paylaşarak yazıya destek olmanız keyif verir.
1973 doğumlu Gökhan İndap üç sezonunu Kolejliler’de geçiren bir Yenişehirliydi. Gökhan İndap üniversite eğitimi ile profesyonel basketbolu bir arada yürütmeyi başarmıştı. Ancak artık o günlerde üst seviye takımları bütün Türkiye’den altyapı transferleri yapmaya başlamış, antrenman ve kamp rutinleri ağırlaşmıştı. Yani üniversite hayatıyla profesyonel basketbolun bir arada yürümesi artık her geçen gün daha da zorlaşıyordu. Yine bir başka 1973’lü olan Arda Urcu ise 9 yıllık lig kariyerine önce Karşıyaka ardından 6 sezon oynadığı ve adıyla özdeşleştiği Büyük Kolej sonrası Antalya ve Kepez’de oynayarak nokta koymuştu. Gökhan Bülbül ise Arı Koleji’ndeki altyapı performansından sonra 1991-92 sezonu Beslenspor’a transfer olmuş ve 1992-93 sezonu birinci lige çıkmasına katkıda bulunduğu Antbirlik’de 2 sezon daha oynamıştır.
Sırada çok severek çalışma fırsatı bulduğum 1975 doğumlu Soniz Altınoğlu var. Eğer İstanbul’da yaşasaydı ve altyapıda benzer bir kariyer yakalasaydı kulübü ona ya üniversite ya da birinci lig sorusunu sorardı. Çünkü zekası ve fiziğiyle daha yukarıya gitmeye çok uygundu. Ama O Ankara’da 1992’den 99’a (1995-96 sezonu hariç) tam beş sezon birinci ligde oynarken üniversite tahsilini de yürütebildi.
Düşündüm taşındım ama koca bir boşluk sonrası 1978 jenerasyonunda durdum.
Turgay Zeytingöz, Kaan Memişoğlu ve bir Euroleague oyuncusu Serkan Erdoğan. PTT ve Muratpaşa Belediye ile birinci lig serüveni yaşayan Turgay Zeytingöz kulüp menajeri olarak kariyerine devam etmekte. Yedi sezonluk lig kariyerinde Telekom, Muratpaşa ve Kolejliler takımlarında oynayan Kaan Memişoğlu ise mücadeleci ancak bir o kadar da fair olarak Ankara basketbol tarihinde yerini çoktan almış bir oyuncu. Son olarak da tabii ki Serkan Erdoğan. Safkan bir numara olmasa da müthiş bir shoting guard. 1994 yılı Kolejlilerle başlayan ve 2004 yılında Gaziantepspor ile noktalanan tam 17 sezonluk dev bir kariyer. Hangi takımlar yok ki? Tuborg, Efes Pilsen, Ülker, Fenerbahçe, Telekom, Beşiktaş ve Banvit. 1998-99 ve 1999-2000 sezonu Tofaş ile 2000-01 sezonu da Ülker ile üç şampiyonluk yaşayan milli oyuncu aynı zamanda İspanya’da oynayan ilk Türk olurken, Tau ile bir de Final Four yaşadı. Euroleague kariyerinde ise Fenerbahçe Siena maçında 40 dakika sahada kalmış ve tam 32 sayı üretmişti. Şimdi ise Tofaş Gelişim takımının baş antrenörü olarak kendisiyle çalışan şanslı çocuklara tecrübelerini aktarıyor.
Onur Altınmakas 80 jenerasyonunun lige kazandırdığı yegane oyun kurucuydu. Telekom ve Büyük Kolej kariyerine şehir dışında Karşıyaka ve Selçuk Üniversitesi ile devam etti. Daha sonra iki sezonda Hacettepe forması giydi.
O yıllarda “Muazzam gard, seyrettin mi?” cümlelerinin çok geçtiğini hatırlıyorum. Ama gittiğim her maç birer hüsran ve zaman kaybıydı. İkinci lig orta seviyelerde oyuncular olabiliyorlardı ama yukarıdaki gibi hikayeleri olan oyun kurucular maalesef artık çıkmıyordu.
Geçen onca zamandan sonra 2000 yılında 1984 doğumlu şutör gard Murat Kaya 15 sezonluk lig yolculuğuna Büyük Kolej’de başladı. Altı sezon boyunca Büyük Kolej forması giydikten sonra beş sezon sürecek şehir dışı kariyerinin ilk dört sezonunda Galatasaray ve beşinci sezonunu da Bornova’da geçiren Murat Kaya Hacettepe, Telekom ve Kolejlilerde oynadı. Murat Kaya halen TBL’de oyunculuk kariyerine devam etmekte.
Murat Kaya’dan tam iki yıl sonra 2002 yılında bir Kolejli olan 1986 doğumlu Berent Kavaklıoğlu bu kez sahne alıyordu. Üç sezon süren Kolejliler deneyiminden sonra o da Ankara dışına çıkarak önce Antalya Kepez ardından da Erdemir’de oynayan Berent Kavaklıoğlu döndüğü Kolejliler’de tekrardan bir üç sezon geçirdi. Hali hazırda Muratbey Uşak Sportif kadrosunda yer almaktadır. 2004-05 sezonunda da Frankfurt Skyliners ile bir yurtdışı serüveni yaşamıştır.
Hafızam beni yanıltıyor ve umarım birilerini atlamışımdır da ilaveler yapılır. Yoksa lig kariyerinin 9. yılını oynayan 1989 doğumlu Alper Özcan’la devam edeyim. Kolejlilerde geçirdiği ilk iki yılın ardından ilk şehir dışı deneyimini Darüşşafaka’yla yaşadıktan sonra sırasıyla Oyak Renault, Erdemirspor ve Trabzonspor ile sürdürdü. Geçtiğimiz sezon tekrar yetiştiği Kolejliler forması giydikten sonra bu sezon transfer olduğu Gaziantepspor’da oynamaya devam ediyor.
1991 doğumlu Kolejliler altyapısında yetişen ve Türk Telekom‘a transfer olan 1.96m boyundaki şutör gard Pertev Öngüner Bornova Belediye, Aliağa Petkim ve Edirne Olin takımlarında oynadıktan sonra tekrar iki sezon Türk Telekom’da oynadı. 2011 FIBA 20 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda milli formayı giyen basketbolcu kariyerine TBLde devam etmekte.
Ve tefrikayı Can Uğur Öğüt ile noktalayalım. 1992 doğumlu oyuncu, kariyerinin ilk yılında yani 2010-11 sezonunda Türk Telekom’la 12.50 dakika, 4,85 sayı ve 2 asist ortalama yakaladı. 3 sezonunu Türk Telekom ve 3 sezonunu da Gaziantepspor’da geçiren Can Uğur Öğüt 2015-16 sezonu 22.13 dakika, 8.37 sayıyla oynadı. Şu an TBL takımlarından Acıbadem Üniversitesinde oynamakta.
İşte size Ankara’nın Guardları.
Ben sevdim eller aldı
İçimde acı kaldı
Ankara’nın bağları da Büklüm, büklüm yolları
Onlarca değerli koçun kimi zaman sabırla, kimi zaman da alelacele birinci lig ateşine attıkları, genç yaşlarına rağmen geri adım atmayan ve daha bıyıkları terlememişken, yerli yabancı yılların kurt oyun kurucularıyla mücadele etmiş ve aralarından efsaneler çıkmış Ankara’lı Gardların hikayesi böyle. Her geçen yıl ve her geçen jenerasyon bir öncekileri mumla arar halde geleceğe doğru ilerlerken bu hikayede adını unuttuğum biri olduysa ve bir sürç-i lisan ettiysem affola.
Necip Kapanlı’nın notu: Şükrü yaşı itibariyle Şengün Kaplanoğlu, İlker Esel, Kemal Erdenay, Aydın Örs, Nur Germen, Ömürden Kısagün gibi yıllarca A Milli Takım’da oynayan guardlara yetişemedi. Yetişmiş olsa Ankaralı Şükrü olarak türkü bestelerdi.
(05-03-2017)