Çok önemli haftaydı. Ligin tepesinde sıralamayı sarsacak kadar önemli bir hafta.
Tepedeki dört takım birbiri ile karşılaştı.
Bir play-off fragmanı izledik.
Haftaya lider giren Fenerbahçe evinde, sezona “artık şampiyonluk” parolası ile başlayan 4. sıradaki Bellona AGÜ’yü ağırladı.
- sıradaki Yakın Doğu Üniversitesi ise deplasmanda Galatasaray ile karşılaştı.
Bu süper haftayı kazançlı kapatanlar, Galatasaray’ı 81-60 yenerek liderliği ele geçiren YDÜ ve Fenerbahçe’yi Metro Enerji Arena’da 74-79 mağlup ederek 3.sıradaki Galatasaray’a iyice yaklaşan Bellona AGÜ oldu.
Haftanın aklımızda kalan teması “basketbolun hata affetmediği” gerçeği idi.
Sıralamayı etkileyen maçlarda ortaya konan bireysel ve taktik hatalar kazanan/kaybeden denkleminde belirleyici faktör oldu.
CHELSEA GRAY’İ KİM DURDURACAK?
(Fenerbahçe-Bellona AGÜ)
Klasik bir maç yazısı yazmak gerekse idi, “combo guard” Chelsea Gray 26 attı ve Bellona AGÜ kazandı” yazılabilirdi ama işler o kadar basit değil.
Sıralamada liderliği sürdürmek/kaybetmek anlamına gelen maçın kaderini yapılan hatalar belirledi.
Önce iki takımın genel görünümüne bakalım;
Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı 19 Ocak tarihinden bu yana oynadığı 4 KBL maçında 3. yenilgisini aldı. Hafta içinde Prag’da son 3.30’da 5 sayı geriden 14-1 seri ile kazanılan önemli ELW maçı bile takıma KBL’de momentum getirmek için yeterli olmadı.
Bellona AGÜ ise sezon başından bu yana sakatlıkların da etkisi ile yetecek kadar oynayarak yola devam ediyordu. Sürpriz Mersin BŞB ve BOTAŞ yenilgilerine, Kayseri’de alınan 15 farklı Fenerbahçe ve İstanbul’daki 79-72 skorlu YDÜ yenilgileri eklenmişti.
Beşiktaş maçında gelen hükmen yenilgi ile beş olan mağlubiyet sayısı adeta 6’ya çıkmıştı.
İlk yarıda savunma neredeyse hiç yoktu. İki takım toplam 3 kez faul çizgisine gelmiş ve 6 serbest atış kullanmıştı.
Bu seviyedeki bir mücadelede, takımları alan savunması yaparken, m/m oynayan ya da m/m savunma sırasında, alan savunması yapan oyuncular olunca ilk yarı bol skorla 45-45 sona erdi.
Fenerbahçe’de takıma özellikle Dubljevic tarzı uzun ve çok yönlü isimleri savunsun diye transfer edilen ve bu maçta bunda da başarılı olan Stricklen ile Gruda ön plandaki isimlerdi.
Tanisha Wright’ın ilk dakikalarda potaya dikey oynayarak sürüklediği Bellona AGÜ hücumda ivme yakalamak için Gray’in devreye girmesini bekledi.
Kayseri ekibinin maçtaki önemli hamlesi Fenerbahçe’nin kimyası anlamına gelen Birsel Vardarlı Demirmen ve Qugley’e yakın kalmaktı.
Bu hesaplardan Quigley’ile ilgili olanı tutunca Bellona AGÜ, Gray’in (26s,6as,4rb) kendisini savunmaya çalışan isimlerden hiç rahatsız olmadan skor bulduğu maçta kontrolü 3.çeyrekte ele aldı.
Tuğçe Canıtez’i boş bırakarak Gruda (ilk yarı 12, maç sonu 15 sayı) ve Lavender (10s) ikilisini savunmaya rahat rahat odaklanan Bellona AGÜ, sonda iyi spacing avantajına Dubljevic (6s,8rb) ve Lara Sanders’ın (16s,6rb) iki kritik hücum ribaundundan gelen sayıları ekleyince 74-79 kazandı.
Fenerbahçe cephesinde Gray’i savunacak ismin bir türlü bulunmaması, Esra Ural’ın (en azından alan savunması yapılan bölümlerde) eski takımına karşı hiç kullanılmaması, Quigley’in etkili olmadığı günde 33 yaşındaki Birsel Vardarlı Demirmen’in (11s,6rb,8as) üstündeki zaman ve yorgunluk baskısının azaltılmaması başlıca hatalardı.
Bu yorgunluk ve daralan rotasyon konuları özellikle sert ELW maçları sonrasında önemli. Sondaki kritik hücumda, daha az yorgun bir Birsel, içerde kapalı olan Gruda seçimi yerine kanatta boş bekleyen Stricklen’ı (20s,6rb)mutlaka görür ve servisi yapardı.
BAŞKASI YAPSA TEFE KOYARIZ
(Galatasaray – Yakın Doğu Üniversitesi)
Coachluk yapmış olan herkes bilir. Maça tam saha pres ile başlayıp, 40 dakikanın büyük bölümünü bu şekilde oynamak risklidir.
Bir de bu presi Vandersloot, Eldebrink ve Kayla McBride gibi isimlerin yer aldığı YDÜ gibi bir takıma uygularken maçın sonunda sahaya uzun forvetler Traore, Vitola ve yeni transfer pivot Da Silva ile aynı anda dizilirseniz maçı kazanma şansınız pek kalmaz.
Galatasaray coachu Maljkovic Sırp Milli Takımı başında elde ettiği başarılar ile elbette övgüyü hak ediyor.
Ama YDÜ maçındaki bu uygulamaları, Galatasaray’ın başarılı U18 coachu Efe Güven yapsa şimdi çoktan tefe konmuş ve taktik bilgisi sorgulanmaya başlamıştı.
Sarı kırmızılı cephede diğer bir hata ise kariyerini WNBA ve Avrupa’da kanıtlamış, yukarıda sayılan üç dış oyuncu önünde, guard Anderson’u dışarıda bırakıp Traore’yi kadroya almaktı.
Tamam Traore iyi niyetli bir oyuncu. Maçı da 15 sayı ile tamamladı ama savunma yaparken kısa forvet savunacak çabuk bacaklara sahip değil.
Sonuçta savunma ve tempo takımı olan Galatasaray’a bu alanlarda katma değer getirmiyor.
Eğer sakatlığı yok ise Galatasaray, Maljkovic’in Anderson’u dışarıda bırakma stratejisini sorgulamalı. Sırp coach pres yapacak ise karşısındaki skorer guardlar ile aynı pozisyonun oyuncusu olan Anderson’un bacakları daha çabuk. Hızlı oynayacaksa o daha hızlı ve şutör.
Bu hatanın diğer önemli sonucu zorluk seviyesi yüksek sert maçta, enerjisini tam saha baskı yaparken tüketen Işıl Alben (2s,4as) – Jefferson (25s,4rb) ikilisinin maç sonundaki ekstra yorgunlukla düşen performansıydı.
Haftanın en kazançlı takımı olarak liderliğe yükselen YDÜ cephesinde ise doğruların sayısı hatalardan daha fazlaydı.
Takımın kötü başlayan savunması ve kimyadaki sorunlar Olcay Çakır Turgut’un yerini Eldebrink’e (11s,5as) bırakması ile çabuk teşhis ve tedavi edildi. Bu şekilde Olcay’ın (7s,7as) moral olarak yıpranması da önlenmiş oldu.
YDÜ cephesinin diğer bir farkı, Bahar Çağlar’ın (10s,3rb,2as) spacing’de yerini ve seçimlerini az dribling yaparak iyileştirmiş olmasıydı. 35 Dakika sahada kalarak, bir türlü etkili olamayan Robinson’un (4s,9rb) da işlerini yapmak zorunda kalan 29 yaşındaki forvet, savunmayı geniş kanat açıklığı ve çabuk bacakları ile destekledi.
YDÜ cephesindeki 3. doğru ise “kontrolsüz güç” Hollingsworth’ün (17s,6rb) ters eşleşmelerde yaşadığı zorluklara çabuk çözümler bulunmasıydı. Faul sorununa girmeyen güçlü pivot, tepeden oynanan ikili oyunlarda etkiliydi.
Maçın sonunda son bir hamle ile sertleşmek isteyen rakip önünde Eldebrink’in saha görüşünü ve kimya yaratma kabiliyetini zamanında devreye alan YDÜ, Galatasaray presini farkı açma fırsatı olarak kullanmayı başardı.
Bütün bu doğrular birleşince maça iyi başlamayan, başlıca skorer isimlerden Vandersloot’un (12s,8rb,9as) maçın son çeyreğine kadar sayı üretiminde ritim bulamadığı YDÜ, Galatasaray’ı 81-60 gibi net bir fark ile mağlup etti.
Kayla McBride’ın 29 dakikada 20 sayısı çok olumlu. Bununla birlikte savunma ve ribauntlara verdiği desteğin belirgin şekilde artması fiziksel olarak ritmini gösteriyor ve gelecek için YDÜ açısından olumlu sinyaller üretiyor.
HATAY’DA KIŞ SAĞANAKLARI
(Hatay BŞB – Beşiktaş)
Hatay BŞB, Beşiktaş arasındaki maç, orta sıralardaki yarış ve KBL’yi ilk 5 içinde bitirme mücadelesi açısından önem taşıyordu. İki takım da ortaya koyduğu mücadele ile bu önemli maçın hakkını verdi.
Ligin ilk yarısındaki karşılaşmayı 68-64 Beşiktaş kazanmıştı.
Maçın ilk yarısının sonunda Harding ve Zellous’un 2’şer sayıda kalmasına rağmen Beşiktaş’ın yalnızca 33-28 geride olması dikkat çeken faktördü.
Ev sahibi Hatay BŞB iyi bir takım oyunu ile skoru dengeli paylaşmıştı. 23 yaşındaki Dragana Stankovic 6 sayı ile hafta içindeki 3 uzatmalı ELW maçının kahramanı Paris‘in yükünü hafifletiyordu.
Beşiktaş’ta ise ilk yarıda Stokes ve Perovanovic 28 sayının 14’ünü üretirken Esra Erden Atacan 6 sayılık katkı yapmıştı.
Maçın ikinci yarısına KBL’de az görülen sağanaklar damga vurdu.
İlk yarıyı 2 sayı ile tamamlayan Zellous 3. çeyrekte tam 19 sayı üreterek takımının geriden gelerek öne geçmesini sağladı. Bu maçtaki ilk sağanaktı.
Bu bölümde savunmasını toparlayan Beşiktaş rakibine 11 sayı izni verince 3.çeyrek 44-55 siyah beyazlıların üstünlüğünde kapandı.
Maçın 3. çeyreğindeki sağanakların bir diğeri ise sahaya su ve bozuk para yağışıydı. Stankovic’in bir faul sonrası itirazı teknik faul ile değerlendirilince sahaya bol miktarda yabancı madde indi.
Oyunun 5 dakika kadar durmasına neden olan “yağış” yatışıp faul ve teknik faul atışları kullanıldığında fark 40-50 skor ile Beşiktaş lehine 10 sayıya yükseldi.
Maçtaki son ve en etkili sağanak ise Hatay BŞB’den geldi.
Hurst (16s,3as), Syntsina (6s,4as,3rb) ve Paris’in (12s,8rb) yeniden sorumluluk aldığı, Gamze Takmaz’ın 9 sayıya ulaştığı bu bölümde, Tuğba Oral (2s) ve Bahar Öztürk (11s,9rb,4as) savunmayı ateşledi.
Son çeyreği 20-6 önde bitiren Hatay BŞB, hafta içindeki 3 uzatmalı ELW maçının yorgunluğuna rağmen geriden gelerek 64-61 galip geldi.
Beşiktaş’ın sahaya yağan su ve bozuk para yağmurundan oldukça etkilendiğini söylemek mümkün.
Siyah beyazlılar son çeyrekte Zellous’un skordaki etkinliği başladığı gibi ani şekilde sona erince, yüksek atmosferli salonda sertleşen rakip savunma önünde belirgin bir skor sıkıntısı yaşadı.
Stokes (14s,18rb), Perovanovic (10s), Esra Erden Atacan (3/7 üçlük,9s) ve Zellous dışındaki oyuncuların toplam katkısı 7sayı olarak gerçekleşti.
HAFTANIN DİĞER MAÇLARI
İstanbul Üniversitesi deplasmanda MBK Doğuş Hastanesi önünde beklenenden çok daha kolay ve farklı skor ile 46-80 kazandı.
18 Yaşındaki İlayda Güler 11 sayı 7 ribaund ile yakın gelecekte KBL seviyesine etkili bir yerli oyuncu olarak geldiğinin sinyallerini üretti. White, Cadjo, Hooper ve Gizem Yavuz skor olarak ön plandaki diğer isimlerdi.
MBK Doğuş cephesinde, iki takım arasında bu ölçüde bir performans farkı olmaması gerektiği dikkate alındığında, odaklanmada belirgin bir kırılma dikkat çekiyor.
KBL’de alt sıralardaki takımların galibiyet sayılarını arttırdığı, kaybedenlerin bile büyük mücadele sergilediği bu haftalarda, bu kırılma onarılmaz ise telafisi zor olacak sonuçlar ortaya çıkabilir.
Canik Belediyesi Osmaniye deplasmanında ligde kalma umutlarını canlandıran 82-86 skorlu önemli bir galibiyet aldı.
Savunmanın geri planda olduğu iki takım da galibiyeti hücum başarılarında aradı. Dengeli giden ve kopmaların yaşanmadığı maçın son dakikasında, ara transferde Canik ekibine katılan 32 yaşındaki forvet Pelin Gürçavdı’nın (4s,9rb) 2 hücum ribaundu ile 3 kez hücum eden Canik Belediyesi buradan sayı bularak galibiyeti garantiledi.
Tanımayanlar için biraz detay vermek gerekir ise, Bakırköy Spor altyapısından yetişen Pelin Gürçavdı U14 ve U16 yıllarında kendi jenerasyonunun en önde gelen oyuncularından biriydi.
Çok erken yaşta yaşadığı ve uzun süren sakatlık, kendisini KBL’de elit yerli oyuncular sınıfından uzak tutsa da TKBL seviyesinde odaklanması ve basketbol bilgisi ile adını duyuran bir isimdi.
Bana göre bu önemli maçın başında savunmada aldığı görevi yapma gayreti, maç içinde 10 top kullanarak gösterdiği özgüveni, takımına sağladığı skor ve ribaund katkısından daha fazlasını ifade ediyor.
Canik ekibinde Mircheva 27, takımın saha içi lideri Murphy 26, sonlarda çok kritik sayılar üreten Frida Eldebrink 14 sayı ile oynarken, Babkina 11 sayılık katkı yaptı.
Tosyalı Toyo Osmaniye takımı ligde kalabilecek bir potansiyel taşıyor. Bunun için öncelikle savunmalarını rakip skorları daha aşağıda tutacak şekilde toparlamaları gerektiği düşüncesindeyim.
Haftanın diğer maçlarında Girne Üniversitesi son çeyrekte Pondexter ve Williams’ın yakaladığı seri ile BOTAŞ önünde geriden gelerek 79-76 galip geldi.
Özge Yavaş (13s,5rb,3as) yerli oyuncular arasında en ön plandaki isim olurken, Krivacevic ve Knezevic’in savunmadaki katkıları galibiyette etkili oldu.
Adana ASKİ, etkili kimya oluşmasını engelleyen yapısal problemlere sahip Mersin BŞB önünde istikrarlı savunma performansı ile 70-58 kazandı.
Mersin takımında şutu silah niteliği taşımayan Robinson’ın skorer guard pozisyonunda oynaması, Abdi’nin ise yalnızca şuta dayalı oyunu verimli bir kimya oluşmasına izin vermiyor.
Takımın bulduğu 14 asistten 11’inin yalnızca 2 oyuncudan (Kartaltepe-Robinson) gelmesi bu büyük sorunun temel göstergelerinden biri.
Adana ASKİ ise ilk çeyreği şutları domine eden Asena Yalçın’ın (14s,4as) yanı sıra Clark, Warley-Talbert ve Bentley’in sayıları ile sonuca gitmekte zorlanmadı.
Twitter : @hayripekergin
(19-02-2017)