Bir KBBL maçı.
Çok izleme olanağı bulduğum bir lig değil.
İyi ki değil. Çünkü bugün izlediğim maçtan sonra çok üzüldüm.
Maçın hakemleri nedeni ile üzüldüm.
Hakemlerin ortaya koyduğu yönetim nedeni ile bir gerilim filmine dönen maç için üzüldüm.
Kontrolü kaybettikleri için oyuncuların gelişimine katkı sunmayan bir maç için harcanan kaynaklara üzüldüm.
Ama en çok bir hakemin kendisine haklı şekilde itiraz eden oyunculara sinirlenip, o süreci kişiselleştirip kendisine itiraz eden oyunculara yapılan faulleri çalmadığını gördüğüme üzüldüm.
Sahadaki hakemler maçı kendi gerginliklerini maça taşıyıp mücadeleyi bir sinir savaşına çevirdi.
Maç Fenerbahçe Gelişim ve Bosna Basket KBBL takımları arasındaydı.
Fenerbahçe Gelişim grubunda yenilgisiz lider. Bosna Basket ise yakın takipçilerinden biri.
Maçın sonucu hiç önemli değil. Benim açımdan oyuncular sonuçtan daha önemli.
Fenerbahçe Gelişim Takımında U18 oyuncuları dışında, A takım seviyesinde öğrendiklerini, KBBL seviyesinde pratik ederek gelişme çabasındaki Melis Gülcan, Melisa Korkmaz, Merve Arı ve Bilge Topaloğlu var.
Bosna Basket takımında da Arzu Özdemir, Gülcihan Kömür gibi isimlerin yanı sıra KBL potansiyeli olabilecek isimlerden Azize Balkan ve Beşiktaş’ın altyapısından yetişen ve maç tecrübesi arttırmak için çift lisans ile KBBL’de forma giyen Nihan Dabakoğlu ve İrem Sözen yer alıyor.
Sahadaki oyunculardan en az 4 tanesi U20 Kız Milli Takımının geniş kadrosunda yer alıyor.
Maçı yöneten hakemler öyle bir gerilime neden oldu ki;
Oyuncular aynı lise takımında oynayıp, birbirlerini altyapı milli takımlarından çok uzun süredir tanıyor olmasaydı, fiziksel temasın olduğu bir kavga yaşanabilirdi.
18-22 yaşları arasındaki oyuncular, hakemlerden çok daha tecrübeli olmasaydı diskalifiye edilen isimler olabilirdi.
Daha da olumsuzu oyuncuların hayatına mal olabilecek sakatlık pozisyonları yaşanabilirdi.
Hakemlerin isimlerini de bilmiyorum. Araştırmadım. İsimler önemli değil.
Ama şu konuyu iyi biliyorum.
Bölgesel ligler, burada yer alan her takım, her sporcu için çok önemli.
Basketbolun tabana yayılması, deplasmanlı lig kültürünün yeni il ve ilçelere girmesi açısından sağlıklı gelişmesi gereken bir alan.
Kulüpler bu liglerde yer almak için zorlu finansal koşullarda büyük fedakarlık yapıyor.
Oyuncuların tek amacı, iyi oynayarak gelişme sağlayıp kariyerlerinde ilerlemek.
Ama hakemlik seviyesi tutum olarak, hakimiyet olarak olması gerekenin çok gerisinde.
Basketbol hakemliği kolay değildir.
Teknik olarak, mekanik olarak, yer tutma olarak, değerlendirme olarak hata olur.
Kötü hakemlik de olabilir.
Ama maçta kendini kaybedip oyuncuya “saran” “kötü niyet” ortaya koyan hakem olamaz.
Bölgesel ligde yer alan kulüpler, takımlar ve oyuncular “HARCANABİLİR” değerler değil.
Bu değerlerin, emeklerin, zamanların harcanmaması için hakem eğitimlerinin desteklenmesi gerekiyor.
Gözlemci raporlarının sağladığı verilerin hatalı düdüklerin olduğu kadar hatalı tutumların da iyileştirilmesi konusunda yarar sağlaması gerekiyor.
Bana sorarsanız, bölgesel liglerde yer alan hakem ikilileri arasında mutlaka birinin tecrübeli olmasına dikkat edilmesi gerekiyor.
Şu soruyu kendimize sormamız gerekiyor;
Bölgesel liglerdeki basketbolun temel unsurları (hakemlerimiz dahil) HARCANABİLİR DEĞERLER Mİ?
Twitter : @hayripekergin
(24-02-2017)