İlk periyot maç kafa kafaya gidiyor. Seyirci maça biraz daha yavaş başlayan kendi takımını oyunun içine sokmak için elinden geleni yapıyor. Ama en önemli hareketini ilk periyodda rakibin kaptığı topta yaptı. Seyirci hakeme işte böyle steps çaldırır. Chuck Davis topu kaptı, orta sahada rahat bir şekilde götürüyor. Maçın baş hakemi Emin Moğulkoç arkasını dönüp hücum sahasına koşarken Davis topun kontrolünü kaybediyor. İşte o an tüm salon arkası dönük hakemi öyle bir ses ile döndürüp pozisyonu gösteriyor ki anında steps çalınıyor. Tam da bunu söylüyorum; seyirci bir pozisyon çevirtir, takım maç kazanır, ıslıktan faul attırmaz (gerçi Göksenin’e tüm salon olarak söylenen terimi kabul etmiyorum), steps çaldırır, rakip antrenörü maçtan koparır, hakemleri etkiler ve en önemlisi HERŞEYDEN ÇOK diyerek kendi takımını maçın tamamında oyunun içinde tutar. KÜFÜRSÜZ KIYAMETSİZ. Dün akşam taraftarı da olduğum seyircimden gurur duydum. Şimdi aynı şeyi bu çok sevdiğim sporun diğer unsuru rakip taraftardan da bekliyorum Pazar akşamı.
İlk maç sonunda fanatiklerden tepki gördüğüm yazımda şunu yazdım: oyuncuları sahada en iyi yaptıkları şeyin dışında başka işlerle uğraştırmak en büyük cinayettir. Dün akşam sahada olan tüm oyuncular sadece bunu yaptı . Saha içinde nefis diyaloglar vardı. Sonunda koç Ergin Ataman da ‘Sahada oynanan oyuna saygı duymak lazım’ diye bakıldığında klişe gibi olan ama esasında altı çok dolu lafı etti. Bunu ettiği anda dün özellikle bu sitede o gördüğüm muhteşem görüntü aklıma geldi: küçük bir Galatasaraylı oyuncu ile küçük bir Fenerbahçeli oyuncunun maç sonundaki birbirlerine sarılma görüntüsü. Her ikisinin de iyi oyuncu olup olmamalarından çok, iyi sporcu olacakları ve hayatları boyunca rakibe saygı duyacaklarına eminim. İki çocuk cepte sizin anlayacağınız.
Maçın içinden de yazmamız gereken performanslar var. Özellikle koç Ergin Ataman’ı sevindiren (!) Fenerbahçeli oyuncu Dixon’dan başlamak lazım. Milli takım oyuncusu Temmuz için harika sinyaller veriyor ama en önemlisi bu kadar fizik olarak kısıtlı olup bu kadar dengeli olmak sadece Allah vergisi bir şey değildir. Belli ki çok çalışıyor. Şut performansını zaten biliyoruz ama özellikle pota altı hücum etkinliği ve defansta tuttuğu oyuncunun kullandığı her picke rağmen karşısında dengeli olarak durması ve savunma ribaund katkısı gerçekten çok değerli. Dün akşam çok iyi oynadı. Rakip o çıkarken rahatladı ama hata yaptı. Özellikle ligin son çeyreği ve Real Madrid serisinden beri hep üstüne koyarak oynayan Sloukas’ın oyuna girmesi Galatasaray için daha da büyük yıkım oldu. Sakatlık bir çok oyuncu için felaket bir durumdur ama en önemlisi eğer kendine bakmaz, sakat döneminde fiziksel ve mental olarak da çalışmalarına devam etmezsen sakatlık sonrası geri dönüşün çok zor ve uzun bir süreç olur. Sloukas belli ki sakatlık dönemini çok iyi geçirmiş (doktora da tebrik). İşte bu benim için bu oyuncunun ne kadar iyi bir sporcu olduğunu gösterir.
Ve tabii ki Bogdanovic… Bir spor bir oyuncuya bu kadar mı yakışır? Her şeyi yapıyor. Dripling – pas (gerçi dün akşam bir pozisyonda atması gerekirken lüzumsuz pas vermeye çalıştı) – şut – zıplama – savunma konsantrasyonu – maç içi diyalogları… Herşeyi yapıyor, hem de harika.
Fenerbahçe’de kısalar birinci ses, uzunlar da ikinci ses idi. Bir basketbol takımı için bu kadar ahenkli bir takıma sahip olmak ama tabii ki bunun tamamını aynı ritmde sahada tutabilen bir koça sahip olmak ne büyük bir lütuftur.
Galatasaray seriyi buradan döndürebilir mi? Bilemem (bilsem de söylemem size zaten Emoji). Abdi İpekçi’de hiç kaybetmemek belki bir tez olabilir ama Fenerbahçe’yi de iki gün arayla iki maç üst üste yenebilmenin zorluğu da hemen karşısında anti tez gibi duruyor. Sinan maça iyi başladı ama yoruldu. Micov hep aynı düzeyde çok iyi bir oyuncu. Bir koçun sahip olabileceği en güvenilir karakter. Aynı cümleleri Lasme için de söyleyebilirim. Bu üç isim ve iniş çıkışları olan McCollum, Davis ve kendi sahasında onun oyuncu karakterini sonuna kadar kullanmaya çalışılacak olan Göksenin. Bu oyuncu grubu ve çok konsantre Ergin Ataman bu işin rengini ne kadar değiştirebilecek? Hep beraber Pazar akşamı göreceğiz. Tribün ve taraftar mı ne olur? Ben bu yıl Eurocup maçları ve daha önceki bu tip maçların tamamını salonda yaşayan bir insan olarak diyorum ki…
Hadi kalın sağlıcakla…
(28-05-2016)