Çarşamba, Haziran 18, 2025
spot_img

Sevgili Ergin, Merhaba (Naci Özonay)

- Reklam-

HT Spor’dan sevgili Ata Selçuk ile yapmış olduğun canlı yayını iki kez izledim. Türk basketbolu ve milli takım ile ilgili yapmış olduğun açıklamalar üzerine sorular sormak, görüşünü almak için seni aradım ancak görüşemedik.

Yaklaşık 70 dakika süren programın sadece son 10 dakikasında! Türk basketbolu ile ilgili sıkıntılar ve A Milli Takım konuşuldu.

Haklı olan isyanınla başlamak istiyorum;

“Milli takım antrenörü kim olursa olsun arkasında bir güç oluşturup Avrupa Şampiyonasında en iyi şekilde ‘yi temsil etmemiz lazım. Bunun aksini düşünen varsa bu VATAN HAİNİDİR…” Diyorsun.

‘Vatan haini’ tanımlaman çok sert bir ifade olmakla beraber, senle ilgili kişisel sıkıntılardan dolayı milli takımın başarısının istenmemesini kesinlikle doğru bulmadığımı belirtmek isterim.

Milli Takımımız 86 milyon insanımızı temsil eder, hepimizin gururudur. O yüzden senin de ifade ettiğin gibi her ne olursa olsun ister sana kızgın olalım, ister dediğin gibi seni sevmeyelim hepimizin hava atışı ile birlikte, dualarımızla senin ve milli takımın yanında olmamız gerekir.

En baştan bir şeyi belirtmek isterim. Sormuş olduğum soruların bir kısmı seninle ilgili olmayabilir. Ancak konuları ve sorunları sen dile getirdiğinden dolayı soruları sana sormuş oldum. Anlayışla karşılayacağını umuyorum.

Sevgili Ergin, Ata Selçuk’un bir sorusuna vermiş olduğun yanıtta;

Oyuncu havuzunu genişletmemiz gerekiyor, Euroleage’de iki takımımız var ama bugün Türk Milli takımında Euroleage’de başarı göstermiş Türk oyuncu sayısının 2-3’ü geçmediğini söylüyorsun. (Türk oyuncularımız oralarda oynamadan-oynatılmadan nasıl başarılı olacaklar?)

Devamında, kulüp takımlarımızın çok iyi, yabancı oyuncularımızın çok iyi olduğunu ama Türk oyuncu havuzunu genişletemediğimizi, altyapılardan oyuncularımızın daha iyi yetişip çıkması gerektiğini ve maalesef bazı oyuncularımızın Türkiye’de bu durumu (rekabet etmediklerini, olduğu kadarını) kabullendiğini ifade ediyorsun.

Eskiden Mirsad’la başlayıp Hidayet, Mehmet Okur, Harun; İbrahim, Orhun’la devam eden yabancı oyuncularla rekabet etme, yabancı oyuncuların önüne geçme gayretlerini ve birer marka olmalarını vurguladıktan sonra, bugün maalesef, maalesef marka diyebileceğimiz bir Türk oyuncumuzun şu anda Türkiye’de olmadığını belirtiyorsun!

Ardından Avrupa Basketbol Şampiyonasındaki seviyenin Euroleague ile arasındaki seviye olduğunu ve ‘nda başarıyı ancak o seviyede olan oyuncularla yakalanabileceğini açıklıyorsun.

Pencere maçlarında oynayan oyuncularımızla Avrupa şampiyonasında başarılı olmamız mümkün değil dedikten sonra diğer ülkelerin oyuncu havuzunun daha geniş olduğunu’ ifade ediyorsun.

Sevgili Ergin, seninle telefonda görüşebilseydik sorularımdan bir kısmı şunlar olacaktı:

Diğer ülkelerin oyuncu havuzlarının geniş olduğunu bizim ise oyuncu havuzumuzun neredeyse yok denecek kadar az olduğunu, Basketbol Federasyonu ile bu konuda görüşmeler yaptığınızı ve bunun böyle bir anda olamayacağını (altyapı havuzunun gelişemeyeceğini) belirttikten sonra ‘oyuncularımızın mantalitesinin’ mutlaka değişmesinden söz ediyorsun.

Sevgili Ergin, Allah aşkına Türk basketbolunun oyuncu havuzunun neredeyse yok olmasından kim(ler) sorumlu, Yıllardır bu durum göz göre göre, bağıra bağıra bu duruma gelmedi mi?

İnsanlar yıllardır senin daha yeni değindiğin Türk basketbol oyuncu havuzunun, altyapıların biteceğini-bittiğini söylediğinde sen ve federasyondaki yetkililer neredeydiniz ve bu konularla ilgili neler yaptınız?

Altyapılarımızdan daha iyi oyuncu yetişmemesinin sence nedenleri nedir ve sorumluları kimlerdir?

Türk oyuncularımız bu ‘makus’ talihlerini neden kabullenmiş durumdalar, neden güvenlerini bu denli yitirmiş haldeler, hangi sporcu-oyuncu böyle kalmayı ister?

O sözünü ettiğin Türk oyuncularımızın Euroleague ile NBA seviyesinin arasına gelmesi için bir tek oyuncular mı kendi kendilerine çaba sarf edecek. Başta Basketbol Federasyonu olmak üzere milli takımda görev alan antrenörlerimiz oyuncularımızın her türlü gelişimi için elinden geleni yaptı da sporcularımız mı ayak uyduramadı?

Yabancı oyuncu sayısını kimler bu hale getirdi, devşirme, devşirme diye kimler tutturdu?

Konuşmanın girişinde Larkin, Adem Bona, ve Tarık Biberoviç’ten uzun uzun söz ediyorsun. Bu oyunculara ayırdığın(ız) zamanın, konsantrenin ne kadarını Türk oyuncularımıza, oyuncu havuzuna, altyapılarımıza ayırdınız?

Önemle Türk oyuncularla yapılan yüksek kontratlara değiniyorsun. Ve bu oyuncuların bir kısmının A Milli takımımızda yer aldığını söyledikten sonra ‘nitekim onları bu sene kadroya almayacağız’ diyorsun…

Sevgili Ergin yapmış olduğun konuşmanın önemli bir bölümünde sadece ve sadece ülkemizde oynayan Türk oyuncularımızı eleştirdin, güvenmediğini belirttin. Ve o güvenmediğini ifade ettiğin oyuncularımızın bir kısmıyla Letonya Riga’da birlikte oynayacağımızın farkında mısın bilmiyorum?

Sevgili Ergin, kulüplerin prestij peşinde olmaları gerektiği ve Euroleague düzeyinde daha çok Türk takımının olması gerektiğini söylüyorsun. Daha ne olacak? Her sene bir takımımız Final Four’a kalıyor. Peki kalıyor da ne oluyor?

Fenerbahçe basketbol takımımız 7 sene önce Euroleague şampiyonu oldu. O seneden bu seneye ne oldu, Türk basketbolu patlama mı yaşadı, Türk basketbolu patlama yaşadıysa sen niye altyapılardan, oyuncu havuzundan şikayetçi durumdasın?

Bu sene Fenerbahçe basketbol takımımız yine Euroleague Şampiyonu oldu. Peki oldu da ne oldu?

Letonya’da oynanacak olan Avrupa Şampiyonası’nda Milli Takımımız finali oynayıp şampiyon (inşallah) olacak olursa Türkiye’de basketbolcu patlaması olacağını mı sanıyorsun?

Sevgili Ergin 10 dakikalık konuşman boyunca sanki A Milli Takımın baş antrenörü değilmişsin gibi, sanki hiçbir sorumluluğun yokmuş gibi oyuncu havuzu, altyapılar ve Türk oyuncularımızla ilgili olarak sadece eleştirilerde bulundun. Ve ne-neler yapılması gerektiği konusunda tek kelime bile söylemedin. Varsa Federasyonun projelerinden söz etmedin…

Kadın ve Erkek Voleybol Milli Takımlarımızın altyapılar ve oyuncu havuzlarıyla ilgili neler yaptığını, neden oyuncu havuzlarının bu kadar geniş olduğunu, A Milli Takım düzeylerinde neredeyse 3’er takım oluşturduklarını ve bunları nasıl başardıklarını inceleseniz acaba daha mı doğru yapmış olursunuz?

Sevgili Ergin, büyük deha Atatürk “vatanı sevmek çocukları sevmekle başlar” diyor. Yani kendi ülkendeki insana, değer vermekle yani çocuklara-gençlere ve altyapılara önem vermekle demek istiyor. Ben 20 milyon Anasınıfı, İlkokul, Ortaokul ve Lise düzeyi öğrenci sayımızın (altyapılarımızı ve geleceğin üst yapılarını oluşturacak) ısrarla altını yine çizmek istiyorum. Lütfen kimse bana Naci buraya takıldı demesin. 20 milyon sayısı kaç Avrupa ülkesi eder lütfen bir baksınlar.

Milli takımlarımızın başarılı olmamasını istemek her ne kadar ‘vatan hainliği’ ise altyapıların ihmal edilmesi de en az o kadar ‘vatan hainliğidir’ desem sanırım yanlış demiş olmam.

Sevgili Ergin sana ve A Milli Takımımıza canı gönülden başarılar diliyorum. İnşallah gönlündeki (hepimizin) finali oynarız, bizlerde sizleri büyük bir gururla izler ve büyük bir heyecanla alkışlarız…

Saygılarımla…

- Reklam-

3 YORUMLAR

  1. Oyuncu havuzunun yetersiz olduğu, altyapılardan üst seviye oyuncu yetişmediği doğru, ancak A milli takımın Eurobasket eleme grubunda İzlanda’nın bile gerisine düşüşünün, Olimpiyat ön elemelerini bile geçemeyişinin sorumluları Ergin Ataman ve onu hala ısrarla milli takımın başında tutan TBF’dir, gayet açık ve net.

  2. Sorun diye nitelenen konular gerçekte sorun olarak algılansaydı, yetkilileri çözüm bulmak adına çeşitli girişimlerde bulunurlardı. İcraadan sorumlu olanların, sorun olarak nitelemedikleri konuları konuşmak abesle iştigalden öteye gitmiyor malesef. Basketbolda sorunların cinslerini tartışmak yerine, sadece “sorunumuz var mı?” konusunu tartışmak ve varsa bunu kabul ettirmek ilk adımımız olmalı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
38,135TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

En Son Haberler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi