Yakın Doğu Üniversitesi FIBA EuroCup Women Şampiyonu.
Kupa 2009’dan sonra 2. Kez Türkiye’de.
Kupa finallerinde, play-off finallerinde değişmeyen bir kural vardır
İyi Oyuncular iyi oynar.
Büyük oyuncular maç kazanır.
Takım olabilenler şampiyon olur.
Evet, Yakın Doğu Üniversitesi “Şampiyonluk” için kurulmuş bir yapı.
Yıllardır ülkemizin kadın basketbol “üst yapısında” güçlü şekilde yer alan Basketbolu Geliştirenler Derneği ve Yakın Doğu Üniversitesi’nin “kaynaklarını” birleştirmesi bu gücü yarattı.
Dünkü finalde süre alamayan tecrübeli power forvet Anna Vajda bugün Avrupa’nın çoğu iddialı takımında ön planda olabilecek bir isim dersek kadronun gücü hak kında bir fikir sahibi olabilirsiniz.
Bununla birlikte böyle hedefli yapıların, kariyerli isimlerin varlığı, her zaman başarının garantisi değildir.
Bu isimlerin şartlar zorlaştığında bir takım olarak bir arada kalabilmesi gerekir.
İşte dünkü finalde Yakın Doğu Üniversitesi bunu başardı.
YDÜ takım olarak maça iyi başlamadı.
Hollingsworth’ün heyecanı daha ısınmada yüzünden belliydi.
Maçı “S Sport TV” için yorumlarken bunu belirtmesem de, yanımdaki spiker arkadaşım Ömer Saraç ile bir gözlem olarak paylaşmıştım.
Tecrübeli oyuncunun maça iyi başlamaması o bakımdan benim için sürpriz olmadı.
İlerleyen bölümde ise Quanitra Hollingsworth maçın kaderini değiştiren oyunculardan biri olacaktı.
İki takım açısından da Final’in kaderini belirleyen üçer temel faktör vardı;
Bellona AGÜ açısından McBride- Vandersloot ikilisinin skor katkısını yavaşlatmak en önemli konuydu.
İlk maçta +40 sayı bulan iki oyuncu finalin 2. ayağında Tanisha Wright ve Chelsea Gray’in topa iyi baskısı ve perdelemelerde (başta Carson ve Robinson’u riske ederek) süper yardımlaşma ile 14 sayıda tutuldu.
Kayseri ekibi için 2. Faktör ribaunt dengesiydi. YDÜ için fazla ribaunt demek rakip sahaya hızlı gelip transition’da McBride ve Vandersloot ile çabuk şut ya da Hollingsworth ile içerden “trailer” anlamına geliyordu.
Maçın 3. Çeyreği sonunda ribaunt sayısında 28-28 ile denge vardı. Son çeyrekte YDÜ ribauntlarda 13-3 üstünlük sağladı.
Bellona AGÜ için 3. faktör ise ilk maçın sessiz isimleri Wright ve Sanders’ın skor katkısı ve rotasyonun ilk maçta olduğu gibi oyunun her iki yönüne güç vermesiydi.
Kayseri ekibinde Wright ve Sanders toplam 24 sayı üretti. Rotasyon’dan gelen katkı ise bu maçta “sıfır” sayı oldu.
Kayseri ekibi için belki de en önemli etken bu oldu.
“Bench skoru” katkısında takım olmak anafikrinde aşama sağlayan YDÜ 18-0 öndeydi.
Bellona AGÜ kenardan gelen oyuncularından sayı bulabilseydi , coach Ayhan Avcı belki bu isimleri daha çok sahada tutacak ve savunmada yorulan ilk beş’e daha çok nefeslenme imkanı verecekti.
Yakın Doğu Üniversitesi açısından başarının ilk üç anahtarı ise;
İlk önce finalin ilk 40 dakikasında 42-20 olan boyalı alan skorunda rakibin fizikli dış oyuncularının yaptıkları penetreleri iyi karşılayarak boyalı alanda yenilmemekti.
Bordo beyazlılar bu konuda maça iyi başlamadı ve bu konuda rakibin enerji seviyesi düşene kadar başarılı olamadı.
YDÜ açısından ikinci faktör rotasyonun devreye girdiği bölümlerde hücumda ivme kaybetmemekti.
İşte finalin 2. ayağında asıl fark yaratan konu bu oldu. Leuchanka, Olcay Çakır Turgut ve Bahar Çağlar’ın toplam 18 sayı katkısı ve ikinci yarıda savunmaya getirdikleri sertlik finalin belirleyici faktörü oldu.
YDÜ için 3. önemli etken ise hücumda işlerin yolunda gitmediği dönemde maçta kalmayı sağlayacak savunma direncini sergilemekti.
Tecrübeli coach Zafer Kalaycıoğlu maçın 2. yarısında takımın savunmasını toparlayarak 4. faul ile oynayan Vandersloot’a rağmen etkili bir savunma organize etti.
Genel olarak Bellona AGÜ cephesinde maçın ilk bölümünde savunmada ortaya konan büyük eforun, rotasyonun skor katkısının olmadığı günde, maça başlayan “beş” üzerinde son çeyrekte “yıkıcı” bir yorgunluk etkisi getirdiğini söylemek mümkün.
Son çeyrek ribauntlarda 13-3 skorda 24-11 YDÜ üstünlüğünde kapandı.
YDÜ açısından ise Zafer Kalaycıoğlu’nun olabilecek tüm olumsuzlukların gerçekleşmesine karşı geniş kadrosunu gereği gibi kullanarak takımını hedefe ulaştırması harcanan emeklerin ve yatırımların geri dönüşünü sağladı.
Bana göre maçın oyuncusuları Hollingsworth ve Leuchanka oldu.
Tecrübeli oyuncular önce ribauntlarda ve içerideki kapatıcılığı ile boyalı alana denge gelmesine destek oldu.
Daha sonra içeriden ve dışarıdan buldukları sayılar ile YDÜ son çeyrek rallisine imza attı.
Unutulmamalı ki finaller önce pota altında kazanılır ve kaybedilir.
Finalin ilk yarısında toplam 4 sayıda kalan Hollingsworth –Leuchanka ikilisi, 2. yarıda tam 25 sayı daha bularak maçı 29 sayıda tamamladı.
Basketbolda dün yok;
Her zaman bugün var. Yarın var.
Yakın Doğu Üniversitesi bu “Şampiyonluk” ile hedeflerinden birini gerçekleştirerek yola devam ediyor.
KBL ve Euro Cup’ı birbirine daha yakın kadrolar ile oynayan Bellona AGÜ ise kaybedilen finalin ardından tüm odak noktasını Lig mücadelesine çevirecek.
Twitter: @hayripekergin
(13-04-2017)