2024-2025 sezonu Kadınlar EuroLeague finalinde temsilcimiz Çimsa ÇBK Mersin, İspanya’nın Zaragoza şehrinde Çekya temsilcisi USK Prag ile bugün saat 21.00’de karşılaşıyor. Karşılaşma TRT Spor Yıldız kanalından canlı yayınlanacak.
Temsilcimize şampiyonluk maçında başarılar dilemekle birlikte, başarının tarifinin de yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü başantrenörlüğünü bir Türk antrenörün yaptığı (Ahmet Kandemir) bir Türk takımımız ve hatta bir Anadolu takımımız, kadınlar basketbolda kulüpler düzeyinde Avrupa’nın 1 numaralı kupasında final oynuyor ama bu takımda BİR TÜRK OYUNCU bile süre almıyor. Benzer durum bugün üçüncülük maçı oynayacak olan diğer temsilcimiz Fenerbahçe Opet için de geçerli…
Temsilcimiz Çimsa ÇBK Mersin’in 2024-2025 Kadınlar EuroLeague çeyrek final maçında Tango Bourges Basket (Fransa)’i 66-59 mağlup ettiği maçta yerli oyuncularımız hiç süre almazken; yarı final maçında Valencia Basket Club (İspanya)’u 68-66 mağlup ettiğimiz maçta ise yerli oyuncularımızdan sadece Sinem Ataş 2:47 dakika süre aldı. Temsilcimizde çeyrek final ve yarı final maçlarında toplam 400 dakikalık sürenin sadece ve sadece 2:47 dakikasında yerli oyuncularımız süre aldı. Bu da yerli oyuncularımızın sadece ve sadece %0,70 yani %1 bile süre almadığını gösteriyor.
Çeyrek final maçında temsilcimize karşı Tango Bourges Basket (Fransa) takımında 4 Fransız oyuncu toplamda 84:33 dakika süre alırken, bu da takım içi sürenin %42,28’ine eşitti. Yarı final maçında ise temsilcimizle oynanan maçta Valencia Basket Club (İspanya)’da 4 İspanyol oyuncunun toplamda 69,08 dakika ve takım içi sürenin %34,57’sinde parkede kaldığını görüyoruz.
Bir basketbolsever olarak ister istemez aklıma şu geliyor: Fransa ve İspanya takımları mı hem kendi kulüplerinin sürdürülebilirlikleri adına hem de ülke basketbolları adına doğru olan bir yaklaşım içerisindeler, yoksa kendi ülke basketbolumuza yabancılaşarak kupa kazanmak ve reklam yapmak adına her yol mubahtır anlayışına sahip olan temsilcilerimiz mi?
Tabii ki Çimsa ÇBK Mersin’in şampiyon olmasını yürekten istiyorum ama böyle bir anlayışla elde edilen şampiyonluğun ülke basketbolumuza katkıdan çok, zarar verdiğini ne vakit göreceğiz. “Parayı bas oyuncu al” anlayışı ile Türk basketbolu ne kazanacak? Kulüplerimiz ülke basketbolumuza oyuncu yetiştirmek ve ülke basketbolumuzun gelişmesi adına herhangi bir sorumluluğa sahip değiller mi? Devlet tarafından kulüplerimize yapılan onca vergi indirimleri, teşvikler, tesis yapımları gibi birçok desteğe rağmen kulüplerimizin ülke basketbolumuza bu denli yabancılaşmalarını neyle izah edeceğiz?
Bu sezon Kadınlar EuroLeague’de ülkemizi temsil eden Çimsa ÇBK Mersin, Fenerbahçe Opet ya da herhangi bir kulüp takımımızın kendi altyapılarından yetiştirdiği bir tek üst düzey oyuncuya ne vakit rastladık. Herhalde 10 yıl olmuştur! Bu yabancı sevdasıyla elde edilen başarılar ülke basketbolumuzun başarısı mı, yoksa tüketim kültürünün başarısı mı? Diğer ülke takımları da bizim kulüp takımlarımız kadar kendi ülke basketboluna yabancılaşıp da paraları havaya saçarak sadece yabancı oyuncuların oynadığı takımlar kuramazlar mıydı? Neden biz böyle bir yanlış yolu tercih ediyoruz?
Sonra da neden 2016 yılından sonra A Milli Erkek Basketbol Takımımız FIBA Dünya sıralamasında 8. sıradan 27. sıraya, A Milli Kadın Basketbol Takımımız ise FIBA Dünya sıralamasında 7. sıradan 17. sıraya geriledi diye hayıflanıyoruz.
Ülke basketbolumuzun son 30 yılın en başarısız dönemini yaşamasında adres belli: Kulüp takımlarımızın yöneticilerinin keyfi uygulamaları, kulüp fetişizmi ve TBF yöneticilerinin yabancılaşmaya seyirci kalması…
Kulüp takımlarımızın kendi ülke basketbolumuza yabancılaşması ile elde edecekleri başarılar, ne ülkemizde basketbolun gelişmesi, ne basketbolun ülkemizde popülaritesinin artmasına, ne basketbolun ülke geneline yayılmasına, ne gençlerimizin örnek alacağı kahramanlar meydana çıkarmasına, ne de A Milli Takımlarımızın başarısına hiçbir katkı sağlamayacağını ne vakit anlayacağız?…
Her şey Türk basketbolu için. Her şey A Milli Takımlarımız için.
Boşuna nefes tüketmeye değmez, para ve çıkar için yabancı oyuncularla başarılı olmayı marifet sanan güya Türk yönetici ve koçlar ile onları destekleyenlerle milli takımların başarısız olmaları anormal bir durum değil, bu kafaya devam etsinler rezil ve sefil halimiz ortada…
Çoook çok geç kalınmış bir yazı!!! Galatasaray, Euroleague şampiyonu olurken kadrosunun ana omurgası Türk oyunculardı… Işıl-Bahar-Nevtiye-Şebo… Aynı zamanda milli takımımızın da ana omurgası bu oyunculardı. Biliyorsunuz bu şampiyonluk finalde bize göre daha fazla bütçeli Fenerbahçe ‘ye karşı gelmişti…Bu şampiyonluğu sindiremeyen tam tersine bunu bir kompleks olarak kendine şiar edinen hem o zamanki FB yönetimleri hem günümüzdeki FB yönetimleri , hem bu şampiyonluğun şifresini iyi okuyamadığı için hem de bu şampiyonluğun şans eseri geldiğini düşündükleri için, yıllarca parayı basarız bizde şampiyon oluruz hedefi ile yola çıkınca birde üzerine dahiyane fikirle!!! sadece yabancı oyuncu alarak bunu gerçekleştirebileceğine inanması, bunun üzerine de ligin ayarları ile oynayıp ligimizi yabancı çöplüğune dönüştürdüğünü ibretle izledik yıllarca… Peki bu yıllar ne oldu! abartılı bütçeler, sıradanlaşan sadece figür olan yerli oyuncular ve Rusya Ukrayna’ya savaş açana kadar boşa harcanan paralar… Allah’tan!?!?!?!?! savaş çıktı da Fener sonunda kupaya uzandı hepimiz rahatladık.Amma velakin tarihimizde olmadığı kadar milli takımda gerilere düştük, Olimpiyat oyunlarından düştük mü şampiyonalarda gruptan çıkma hesaplarına!!! Daha da kötüsü bu kısa yoldan başarılı olma yolunda Mersin’de ilerledi ne yazık ki yıllarca… Asena Yalçın dışında tek bir rol alan yerli oyuncu göremedik Mersin’de… Beş yılda başka bir oyuncuya yatırım yapılmaz mı!?!?! Gerçi Allah’tan Mersin, geleceği olan Türk oyuncuları alıp da Benche teslim etmedi Fener gibi… Zaten Mersin ile FB bütçesi arasında uçurum gibi olan bütçede tek fark bu!?!? Yabancılara para bayıldı yıllardır!!! Avrupa başta FIBA olmak üzere bize çok gülüyordur , bizimkiler olmasa inanın piyasa yarı yarıya düşer…Haaaa biz o kadar para harcarken elin 3. sınıf ülkeleri milli maçlarda bizi parkeye gömüyor… Haaa orda da bahane hazır koç E.Memnun yüzünden 🤣🤣🤣 İçlerinden bir değer yaratamayanlar yabancı hayranı olanlar tabiki de üzerine leke sıçramasın deyu yavuz hırsız rolüne bürünecek!!! Sonuç; İnşallah Mersin hiçbir anlamı olmayan kupayı memleketime getirir ama şu saçma düzen artık değişir!!!
Sana cevap vermeye değmez de fazla masal anlatma güya İstanbul takımlarını sevmeyen efessaraykoslu. Güya tuttuğun takım yıllardır futbol harici ne durumda, üç dört sene önce daha önce dopingli oyuncu oynatan, forma değişikliği skandalını yapan erkek basketbol takımı nasıl kümede kaldı herkes gördü. Türkçeyi şiveyle konuşan, son maçta rakip koça saldıran zat amatör branşları yük görüp kapatmayı istiyordu sen ne anlatıyorsun eyy iskele babası !
Fenerin ana kemiğinde de 4 türk oyuncu var zaten sizin FB kompleksinşz ne olacak ya 11 sene önce şansa kazandın bir daha ortada yoksunuz Allah’ın ezikleri. FB sizden önce de parayı basıyordu. Madem FB parayı basıyor alıyor sen türk oyuncu yetiştirseydin tutan mı vardı. Valla gslilerdeki fener kompleksi patolojik bir durumda. 2014te hiç de gsnin bütçesi öyle düşük felan değildi. FB aldı da rahatladı diyor lan skk biz senden önce de almaya çalışıyorduk senle alakası ne bide şifreyi alamadılar felan diyor sanırsın şifre vermeye çalıştılar şansa aldın bir daha yoksun işte tıpkı UEFA kupası gibi. Bide o kadar Yazı yazmış. Acıyorum gslilere ya yemin ederim. Bas parayı al oyuncu işini 1995ten sonra futbolda GS başlattı. Şuradan bile ülkenin sporunun lokomotifi , en çok Türk sporcu yetiştiren fenere laf atmaya çalışıyorsunuz FB kompleksi neymiş sizdeki
Taptığın gergin mecbur kalıp oynattığı Sertaç hariç kaç Türk oyuncuyu yıldız yaptı, Efes’de görev yaparken kaç Türk oyuncu eurolig’de kaç dakika süre aldı, istatistikleri ne? Yabancı sayısını ve devşirmeleri eleştirip sonra çıkarı için dönüş yapan, devşirme Fb’li oyuncu sayesinde maç kazanabilen zat milli takımda niye başarısız, niye Fransa’da hezimete uğradık sonra niye Sırbistan’da maçlara takımı çıkarmadı, kendisi bu ülkede basketbolun bir parçasıysa sorunun da bir parçasıdır ve kıskançlıktan çatladığın, dünyada en çok branşta üst düzey mücadele eden,olimpiyatlara en çok sporcu gönderip ödül alan Fb ile takımını son 10-15 yılda branşlarda karşılaştır, yazılanlara verebilirsen cevap ver !!!
Kaç zamandır ATAMAN VE TÜRK OYUNCU algısını yazayim diyordum eh ihale sana kaldı dostum kusura bakma!!! Bu arada yazdıklarıma itirazı olan mutlaka belirtsin ki bende -kibarca yazalım- kendisinin gözüne istatikleri sokayım!!! BUYRUN EFENDİM: Alt yapılardan beri Hidayet Türkoğlu’nu tanıyan Ataman, 1999’da takımın başına geçtikten sonra o dönem 21 yaşında olan Hidayet’in sürelerini 36 dakikaya kadar çıkarttı.ŞAKA ŞAKA!!!Bu kadar eskilere gidersek şoka girersiniz 🙂 Seneeeeeeeee geçen sene değil 🙂 2014-16 arasında İçimizdeki Papua Yeni Ginelilerin sevgilisi Viç’lerden İvkoviç Efes’de , gözümüzün çiçeği Cedi’yi zar zor 20 dk ortalama ile oynatırken Milli takım Koç’u Ataman, milli takımı Cedi üzerine inşa edip bazen sakat olmasına rağmen her maç 30 dk oyunda tuttu zaten ordaki (NBA menşeili Almanya-İtalya galibiyetleri Cedi’ye NBA yolunu açtı) Gs dönemi ; Cenk Akyol’u parlatıp Efes’e geri yolladı,Sinan Güler’i milli takımın ve Gs’nin yıldızı yaptı(Fb’ye gidip havlu sallayana kadar) Furkan Aldemir’i İYİ OKUYUN BEBELER, NBA ‘e yolladı.(Bence en büyük başarısı 🙂 ) Efes’in efsane dönemi; şutu yok denilen Doğuş’u yüzde 40 üçlükle oynattı hatta maçların son topunu kullandırdı, Sertaç’ı 1 milyon euro’luk oyuncu yaparak Real’e panzehir olarak Barca’ya gönderdi, Buğrahan (TBL’de şampiyonluk maçı kazandırıp Eurolig’de kaybolan) , Y.Saybir(ona bile ligde 20 dk veriyordu) hatta Metecan…(Fb’de oynadığı dakikalar neredeyse aynı) gibi oyuncuları da milli takım oyuncusu yaptı… Bu arada kariyerlerinde EN ÇOK DEĞER kazanan ve market değeri tavana vuran yabancılardan bahsetmiyorum bile… Üstüne bu dönemler(T.C’de çalıştığı) 4 Avrupa Kupası ve Ataman kazanmasın diye iptal edilip oynanmayan ve aslında cepte olan Eurolig kupası KAZANIRKEN YAPTI BUNLARI..Haaaaaaaaaaaa!!! yeter mi tabi ki yetmez ama bu kadar başarılı bir dönemde başka bu kadar oyucu çıkaran koç varsa buyurun yazın… YOKSA SADECE BU SAYFALARDA HEP HATIRLANACAK YUKARIDAKİ VE AŞAĞIDAKİ SATIRLAR OLACAK!!! BUYRUN AŞAĞI: Neredeyse 10 yıl geçti… Ayberkler,İzzetler,İlkaylar,Oğuzlar,Semihler,Ömerler,Kupa koleksiyoncusu Barış Hersekler,Berkaylar, Düverioğulları, Tellioğulları, Seferoğulları veee en son Samet Geyikler… Hepsini yediler bitirdiler ama sonunda Ergin Ataman’ın bir Euroleague yıldızı yaptığı Sertaç’a teslim oldular… İnşallah onu yemezler… Eh Ataman’a bir teşekkürü çok görmezsiniz artık… YAZMIŞTIM SERTAÇ’ın transferi sonrası…
Yazdığın isimlerden kaçı Sertaç dışında yıldız oldu, Buğrahan para için yıllarca Efes’de kendini köreltti şimdi Gs’de ne seviyede? Yiğitcan daha yeni yeni kendini buluyor, Cenk hiçbir zaman yıldız seviyesine gelemedi Sinan 30 yaşında bir seviyeye gelebildi hele F4’lerde hiç süre alamayan, son yıllarda şutunu bir nebze geliştiren, savunmacı ama resmen Efes’den kovulur gibi yollanan Doğuş’u yazmaya gerek yok herhalde. Cedi de İvkovic’e şükranlarını sundu ki burada haber de oldu. İki sene önce ergin’in Türk oyuncuları basın önünde ağır şekilde eleştirip kadro dışı bırakması hakkında ne düşünüyorsun? Aynısını yabancı oyunculara yapabildi mi yapabilir mi? Yabancılara verdiği krediyi Türklere niye vermedi? Necip abinin onun hakkında yazdıklarına da cevap veremedin. Bir zamanlar oyuncu yetiştirme fabrikası Efes son 10 yılda kaç oyuncuyu çıkardı ve yıldız yaptı? Aynı soru diğer kulüpler için de geçerli. Son yıllarda Türkiye’de Türk oyunculara karşı belli bir karalama kampanyası var ve bunun sorumluları da güya rekabet ve izlenme oranı artsın diye yabancı sayısını arttıran federasyon, para gelsin derdindeki işin kolayına kaçan kulüp yöneticileri ve güya Türk olan ergin gibi kendi çıkarı için her şeyi yapan ve yapabilecek zihniyetteki kendi insanına düşman elin adamına hayran koçlar. Madem çok büyük koç 25 yıldır da piyasada ilk ve ikinci milli takım döneminde niye başarısız oldu peki? Üstün körü birinin peşinden koşmak, yapış yapış savunuculuk yapmak, her şeyi ben bilirim havasında olmak karakter ve kişilik sorunudur bir psikoloğa görün iyi olur senin için.
Türkiye’nin ve dünyanın en büyük spor kulübü Fenerbahçe’dir, bu kadar çok branşta faaliyet gösteren kaç kulüp var? Gençlere bilhassa kızlara ve eğitimlerine iyi insan olmalarına verdiği önem ortada. Yakın zamanda sporcuları yine Avrupa’da madalya aldı. Olimpiyat ödülü de ayrı. Gs üç dört branşta var Bjk de eh işte ve yıllardır başarıları yok o zaman gidin bu kulüpleri yönetenleri sorgulayın erkek ve kadın eurolig sampiyonu olan tek takım Fb veya başkasını kıskanmayın geçmişteki başarılarla avunmayın. Gs ve Bjk baskette geçmişte şampiyon olduktan sonra fiba’da en çok dosyaları olan kulüplerdi yıllarca öde öde borç bitmedi o zaman o kulüplere kim koçluk yapıp da onca borca soktu? Başkanı sporcuları otelinde kamp için kaldı diye kulübe fatura kestiği, kadın voleybol oyuncusu olimpiyat takımında yer alsın diye başkasını takımdan kestiren Gs’nin futbol dışında hangi branşta ne başarısı var? Bjk de öyle. Tek branşta faaliyet gösteren, vergi indiriminden faydalanan, salon bile yapmayan Efes gibileri saymıyorum bile. Yukarda da yazmışlar Gs amatör branşları yük görüp kapatmayı istiyordu diye doğru baktılar kapatamıyorlar küçüldükçe küçüldüler halleri ortada. Gerçi ekonominin mevcut ve gelecekteki haliyle bu gidişle tüm kulüpler küçülecek mecburen o da ayrı.
O çok övdüğün Galatasaray basketbol takımı nerde? Ligde bile esamesi okunmuyor, Avrupa da ise yok. Sürdürülemiyen başarı, başarı değildir. Dünyanın en büyük spor kulübü Fenerbahçe Spor Kulübüdür. Neredeyse tüm spor branşlarında başarılı sporculara ev sahipliği yapıyor.Olimpiyat madalyalı sporcuları bünyesinde barındırıyor.
Türk oyuncuların oynadığı Türk takımları buyursun final four oynasın. Türk oyuncularda o kapasite varsa. Fenerbahçe düşmanlığı artık saçma sapan yazılara sebep oluyor.