Ülkemizi NBA’de başarıyla temsil eden tek oyuncumuz olan Alperen Şengün (2002, Houston Rockets), bugün oynanan Washington Wizards maçında 27 sayı, 17 ribaunt, 3 asist ve 3 blok ile takımının galibiyetinde çok önemli katkı verdi.
Alperen, Houston Rockets formasıyla bu sezon çıktığı 10 maçta, maç başına 28:24 dakikada; 16,9 sayı- 11,0 ribaunt (NBA’de 8. sırada)- 3,9 asist- 1,1 blok, 1,0 top çalma istatistiklerine sahip durumda. NBA’de bu sezon ülkemizi yalnız iki oyuncu temsil ederken, diğer oyuncumuz Adem Bona (2003, Philadelphia 76ers) ise NBA’de şu ana kadar 6 maçta forma giydi ve maç başına 02:18 dakika süre alırken; 1,2 sayı- 0,5 ribaunt- 0,3 blok ortalamaları yakaladı.
Avrupa Basketboluna Henüz Uyum Sağlayamadılar
Geçtiğimiz sezon NBA’de forma giyen ama bu sezon NBA’de herhangi bir takımdan kontrat alamayan dört oyuncumuz; Cedi Osman (1995, Panathinaikos, Yunanistan), Ömer Faruk Yurtseven (1998, Panathinaikos, Yunanistan), Furkan Korkmaz (1997, AS Monaco, Fransa) ve Onuralp Bitim (1999, FC Bayern Münih) ise Avrupa’ya dönüş yaptılar.
A Milli Erkek Basketbol Takımımızı ve Panathinaikos (Yunanistan)’un başantrenörlük görevini yürüten Sayın Ergin Ataman’ın çalıştırdığı kulüp takımına bu sezon transfer olan Cedi Osman ve Ömer Faruk Yurtseven’in, bu sezonki EuroLeague istatistikleri ise maalesef çok parlak değil. Her iki oyuncumuz da EuroLeague’de henüz beklediğimiz süre ve sorumlulukları almaktan çok uzaklar ve form durumları da pek istenilen düzeyde değil. Cedi Osman, EuroLeague’de oynadığı 8 maçta ortalama 15:47 dakika süre alırken; 5,2 sayı- 2,1 ribaunt- 0,8 asist- 0,2 blok- 0,6 top çalma ve 5,1 verimlilik puanı istatistiklerine sahip durumda. Ömer Faruk Yurtseven ise 8 maçta maç başına 11:56 dakikada; 7,0 sayı- 3,0 ribaunt- 0,4 asist- 0,8 blok- 0,1 top çalma ve 7,6 verimlilik puanı istatistikleri yakalamış durumda. İstatistiklerden de anlaşılacağı gibi her iki oyuncumuzun performanslarının beklentilerin bir hayli aşağısında olduğunu görüyoruz.
Furkan Korkmaz ise sakatlıktan dolayı, bu sezon EuroLeague’de Fransız temsilcisi AS Monaco’da yalnızca iki maça çıktı ve maç başına sadece 10:02 dakika süre alabildi. Bu sürede; 6,0 sayı- 1,5 ribaunt- 0,0 asist- 0,0 blok- 1,5 top çalma ve 5,5 verimlilik puanı gibi vasat istatistiklere sahip durumda. Kısaca şunu söyleyebiliriz ki; NBA’de kontrat alamayan oyuncularımız, henüz Avrupa basketboluna da uyum sağlayamadılar. Umarım ilerleyen süreçlerde kendilerinden beklediğimiz üst düzey performansları Euroleague naçlarında sıklıkla izleriz.
Onuralp Bitim geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe Beko’ya transfer olurken, bu sezon ise FC Bayern Münih’e kiralandı. Onuralp, Avrupa’da bu sezon henüz herhangi bir resmi maça çıkmadı.
2022’den Sonra 2025 İçin de Benzer İddialı Söylemler!…
Uzun yıllar NBA’de oynayan Cedi Osman, Furkan Korkmaz ve Ömer Faruk Yurtseven’in, EuroLeague’de vasatı aşamayan hatta vasat altı performansları pek de kabul edilebilir bir durum olmasa gerek… A Milli Erkek Basketbol Takımımızın başantrenörü Sayın Ergin Ataman’ın FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası Finalleri (tabii elemelerden kazasız bir şekilde çıkabilirsek)’nde madalya alacağımızı söylemesi ve o hedefi gerçekleştirebilmemizin mevcut oyuncu performanslarıyla ne kadar gerçekçi olduğunu sizlerin yorumuna bırakıyorum.
Sayın Ataman, geçtiğimiz yıllarda NBA’deki oyuncularımızdan sıklıkla bahsederek, onların merkezinde kurulacak A Milli Takımımız ile FIBA’nın düzenleyeceği uluslararası turnuvalarda madalya kovalayacağımızdan bahsediyordu. Oysa, kendisinin yönetiminde milli takımımız son üç önemli FIBA organizasyonunda da başarısız oldu ve A Milli Erkek Basketbol Takımımız son 30 yılın en başarısız dönemini yaşamak zorunda kaldı. Ayrıca, milli takımımız üç yıl boyunca FIBA’nın düzenlediği resmi final organizasyonlarından (Dünya Kupası, Olimpiyat Elemeleri ve Olimpiyatlar) da uzak kaldı ki, bu son 30 yılda yaşanmayan bir süreçti… Milli Takımımızdaki devşirme oyuncu krizleri, kampa katılmayan oyuncular, Fransa karşısındaki 50 sayı farklı mağlubiyet ve milli takım kampının erken sonlandırılması gibi milli takımda yaşanmaması gereken olaylardan detaylı bir şekilde bahsetmiyoruz bile…
Sayın Ataman’ın göreve geldiği günden itibaren çok güvendiği ve bahsettiği NBA oyuncularının ise, NBA’de kontrat alamayarak birer birer Avrupa’ya döndüğünü görüyoruz. Yine yere göğe sığdıramadığı iki NBA oyuncumuzu ise kendi kulüp takımına transfer edip de, EL’de az süreler aldıklarını görüyoruz. Cedi Osman, Panathinaikos (Yunanistan) takımında EuroLeague’de maç başına en çok süre alan oyuncular sıralamasında 7. sırada yer alırken, Ömer Faruk Yurtseven ise ancak 10. sırada!… Kendi kulüp takımında süre vermediği oyuncularla, FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası’nda şampiyonluk kovalama düşüncesi acaba gerçekçi mi, yoksa FIBA 2022 Avrupa Şampiyonası öncesinde verdiği demeçlerde olduğu gibi sadece retorikten öteye geçemeyen popülist söylemler mi? Bunu hep birlikte gelecek yıl göreceğiz!…
Dünya Çapında Sadece BİR(1) Oyuncumuz Var!
Şu an dünya çapında sadece bir oyuncuya sahibiz, o da Alperen Şengün. Ülke basketbolumuz adına ne acı değil mi? 85 milyon nüfusa sahip ülkemizin, hem tesis hem de finansal açıdan en iyi durumda olduğu spor branşlarının başında gelen basketbolumuzun dünyaya sunduğu üst düzeyde BİR(1), yanlış okumuyorsunuz BİR(1) oyuncumuz bulunuyor… O da, İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara gibi iyiden iyiye sadece dört-beş il merkezine sıkışmaya başlayan ülke basketbolumuzda, bu illerden yetişmeyen bir oyuncu… Salim Taşlı hocamızın büyük emekleri ile Giresun’da yetişen ve Türkiye Basketbol Minikler Şenliği’nde Ahmet Gürgen tarafından beğenilerek Banvit BK bünyesinde basketbol eğitimine devam ederek, NBA’de Houston Rockets ile 5 yıl için 185 milyon dolara TÜRK spor tarihinin en büyük sözleşmesine imza atan Alperen Şengün…
Başka Alperenler yetişmesi için ülkemizin her şehrini, her ilçesini, her mahallesini karış karış dolaşmamız gerekirken, hala konfor alanını terk etmekte isteksiz zihniyetlerle ülke basketbolumuzda gelişim olacağını bekliyoruz!… Ülke basketbolumuzda acilen zihniyet değişikliğine yani bir paradigma değişimine ihtiyaç var. Ülke basketbolumuzun gelişiminin en önemli anahtarı, basketbolumuzdaki öncelikler hiyerarşisini doğru belirlemekten geçmektedir. Bunun için de ilk önceliğimiz bazı kulüplerin hegemonyasında yönetilmeye ve şekillendirilmeye devam edegelen ülke basketbolumuzun, öncelikli olarak A Milli Takımlarımızın başarısını ve büyük oyuncular yetişmesini sağlayacak bir yapıya kavuşmasıdır.
Her şey Türk basketbolu için, her şey A Milli Takımlarımız için.