Panathinaikos Koçu Ergin Ataman, NOVA’ya verdiği röportajda birçok konuya değinirken, “Artık Olymiacos büyük favori değil, Ataman burada.” dedi.
- Herkes için duygu yoğunluğu yüksek bir sezon olacak. Taraftarların benden ve takımdan beklentileri yüksek. Yunanistan’da geçirdiğim 4-5 günde nerede taraftarlarla karşılaşsam herkes bana takıma dair büyük heyecan duyduğunu söyledi. Beklentiler yüksek ve biz de hazır olacağız. Final Four ve üç yıldır kazanamadığımız Yunanistan şampiyonluğu için adaylar arasında olacağız.
- Dünya Kupası’ndan sonra bazı oyunculara dinlenmeleri için zaman vereceğiz fakat bunlar bahane değil. EuroLeague’e Olympiakos maçıyla başlıyoruz ve hazır olmak zorundayız. Artık kimse Yunanistan’da Olympiakos’un büyük favori olduğunu söyleyemez, insanlar Panathinaikos‘u da göz önünde bulundurmak zorunda. Hazır olacağız, sahada daha iyi gözükeceğiz. Takımdaki herkes tekrar inanmaya başladı. Benim işim takımı hedeflerine ulaşması için hazırlamak. Olympiakos’a, koç Bartzokas’a, ekibine ve son yıllarda başardıklarına saygı duyuyorum. Takımlar arasında rekabet var ve Olympiakos son yıllarda domine ediyor. Fakat artık işler Olympiakos için kolay olmayacak. Ergin Ataman burada. Panathinaikos burada.
- Bütün transferler benim seçimim. Takıma ve Giannakopoulos Bey’e benim felsefeme inandıkları için teşekküre derim. İyi çalışmayla, sakatlıklar olmadan Efes ile son yıllarda Avrupa’yı domine ettiğimiz sistemi oturtabilirim. Kadromuzu tamamladık fakat yakın zamanda takımı tekrar göreceğiz, önümüzde önemli maçlar var. Eğer ihtiyaç olursa oyuncu pazarına, özellikle de NBA’e bakmaktan çekinmeyeceğiz. Kadro tamamlandı. Buraya eğlenmeye gelmedim. Bunu yaptığımız hamlelerle gösterdik. Sokakta gördüğüm bütün taraftarlar benden şampiyonluk istiyor.”
Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanında Santiago Nasar’ın nasıl ve kimler tarafından öldürüleceğinin öyküsü anlatılır. Herkes (yetkililer dahil) bilir Santiago Nasar’ın öldürüleceğini, hatta kimler tarafından öldürüleceğini bile ve kimse müdahale etmez, Santiago Nasar öldürülür. Tıpkı bunun gibi, ülkemizde herkes (yetkililer ve basın dahil) Türk Milli Erkek Basketbol Takımının üçüncü defa, başarısız olacağını ve bu başarısızlığın baş sorumlusunun Ataman olacağını (Bu denli üst düzey bir koç seviyesinde basketbolu bilmediğini) bilir, ama kimse müdahale etmez (basın suskun kalır), Milli Takım başarısız olur. Ataman’ın Santiago Nasar’ı öldürenlerden farkı, futbol fanatiği fanlara, güzellemeci basın mensuplarına ve işbirlikçi yetkililere sahip olmasıdır. Evet basketbolu bilmez, ama kabul etmek gerekir ki, başarılı bir ‘hayal taciri’. Bütün hayal tacirleri gibi utanma duygusundan bağışık hareket edebilmektedir. Henüz yaşanmış büyük bir başarısızlığın hesabını vermek yerine, yeni hayal ticaretinin reklamını yapabiliyor.
İyi gün kahramanı, sorumsuz, yetkisiz ve de etkisiz, işine gelince bülbül gelmeyince dilsiz kesilen, yıllardır Milli Takıma bir set bile oynatmayı becerememiş bir de utanmadan sistemden bahseden bu antrenör önce Ataşehir’den direk otobüsle atinaya geri dönecek, 2024 senesini orada tamamlayamayacak, kovulacak, haziran ayına doğru da giannakopoulos bey bundan kalan borçları nasıl ödesek diye inim inim inleyip sabah akşam ağlayacak… tıpkı bjk ve gs takımlarında olduğu gibi… birer şampiyonluk onlara toplam 100 milyon avroya mal oldu, o gün bu gündür iki takımda bellerini doğrultamadı. Ha bir de Türk basketbolunun en büyük skandalını da gariban bjk’ye yaşatmıştır: o dönem nebea’da aktif olarak oynayan deron williams’lı kadrosuna rağmen ikinci kupada adını hatırlayamadığım bir belçika takımına bile elenmeyi becerebilmişti… Tapusuyla senindir komşu, nemelazım sen şimdiden İstanbul-atina otobüs biletlerini ayırt, aman dikkat et sakın onsuz gitme…