Cumartesi, Temmuz 27, 2024
spot_img

Fenerbahçe İkincilik Şansını Kaçırdı

Fenerbahçe BEKO 17 farkı kapatıp öne geçtiği maçta Milano’ya 77-76 yenildi ve haftayı ikinci sırada bitirme şansını kaçırdı.

Milano 4, Fenerbahçe 2 üçlükle başladı, 4. dakika 15-8 ile başladı. Aynı dakikada Nigel Hayes ikinci faulünü de hücumda yaptı. 5. dakikada Milano 20-10 öndeyken Nicolo Melli’den 8 sayı geldi. Fark 14 sayıya çıkınca TV molasından bir dakika sonra Jasikevicius’un molası geldi. Sürekli oyuncu değiştirerek Milano’nun hızını kesmeye çalışan Fenerbahçe,9. dakikada Sertaç Şanlı’nın üst üste basketleriyle skoru 26-16’ya getirdi, periyod 28-18 sona erdi.

Üçlüklerden sonuç alamayan Fenerbahçe ikinci çeyreğin 3. dakikasında 34-20 geri düştü. Melli’nin 13. sayısıyla skor 39-22 olunca Fenerbahçe ikinci molasını da kullandı. Fenerbahçe moladan 7-0’la döndü (39-29), ardından fark yeniden 14’e geldi. Hücumdaki silahımız Scottie Wilbekin ilk sayılarını devre sonlarına doğru attı ve Fenerbahçe kötü oynamasına karşın soyunma odasına 7 sayı geride gitti: 43-36. Fenerbahçe ilk yarıda 10 top kaybı yaptı.

Fenerbahçe üst üste topladığı hücum ribaundları ve eli ısınan Scottie Wilbekin ile 4. dakikada farkı 5 sayıya (47-42) çekti. 5. dakikada Nigel Hayes’in serbest atışlarıyla skor 47-44 oldu ve fark tek topa düştü. Fenerbahçe savunma ribaundlarını verince fark yeniden 10 sayıya çıktı, Milano son periyoda 59-51 önde girdi.

7 dakika kala Nigel Hayes üçlükle farkı 3 sayıya (62-59) çekti. Son dört buçuk dakikaya Milano 68-64 önde başladı, 4 dakika kala Guduric serbest atışları kaçırmadı: 68-66. Üç 39 kala Scottie Wilbekin’in üçlüğü ile Fenerbahçe maçın 3. dakikasından sonra ilk kez öne geçti: 69-68. Fenerbahçe 3 sayı öndeyken Nikola Mirotic 1:12 kala üçlükle skoru eşitledi: 73-73. Shavon Shields 37 saniye kala Milano’yu 75-73 öne geçirdi. 15 saniye kala Nikola Mirotic serbest atış çizgisinden skoru 77-73’e getirdi. 7.9 saniye kala Tarık Biberovic köşeden el üstü üçlükle farkı 1 sayıya (77-76) düşürdü. Milano topu ön sahadan sokarken kontrolü kaybetti, eller arasında dolaşan topu Fenerbahçe alamayınca karşılaşma yenilgimizle sona erdi.

Öne çıkanlar…
Milano: Nicolo Melli 17 sayı, 3 ribaund, 2 asist, Shavon Shields 15 sayı, 2 ribaund, 5 asist, Nikola Mirotic 13 sayı, 7 ribaund
Fenerbahçe BEKO: Johnathan Moy-tley 13 sayı, 4 ribaund, Scottie Wilbekin 15 sayı (5/16 üçlük), 4 ribaund, 4 asist, Nigel Hayes 10 sayı, Tarık Biberovic 13 sayı, 4 ribaund

8 YORUMLAR

  1. Düşük konsantrasyonun bedeli ödendi. Ödenmeyebilirdi de. Ama takımın kaderinin ellerine verildiği guardlar takımla oyunu çok fazla sevmeyen – hele bir tanesi hiç sevmeyen – kişiler, onlara da çok hoşgörü gösteren bir oyun tarzıyla ilerlemeye çalışıyoruz. Bu durumda ele geçen son şans da karşıya iade ediveriliyor. Melih iki üçlük kaçırsa derhal kenara alınır ve bir daha oyuna sokulmaz. Buralarda hazır kıta gibi bekleyen bir sürü simsar yorumcusu da ona saldırıya geçer, özel görevlilermiş gibi..(Gibi mi öyle mi tartışılır) Diğer Türklere de böyle davranılır. Skoti beş kaçırdı galiba – altı değilse – ilkini atmadan. Kenara alınmalı illa demiyorum, zaten basketbol böyle oynanır bazen, hatta çoğu kez. Ama adam maç sonu kritikleri de kaçırdı. Toplam istatistiği düşük. Top kayıpları ise daima her maç var. Ama kimse ona veriştirmez. Çünkü bulunmaz hint kumaşıdır, sanki o olmasa takım olmazmış gibi. Yıllardır milli takımın da yükünü kaldıran Melih ise orada ilk şutları girmese kenara alınmaz, alınırsa da dinlendirilir, tekrar oyuna sokulur. BSL’de de öyle. Simsar tayfasının hedefi olan kaptan ve – pahalı transfer olduğu halde – haftasonu iç maçlarda ona eşlik etmeye memur edilen Şehmus ikilisi takımın BSL yükünü yüklenmiş olarak kulübü lig şampiyonluğuna götürüyorlar. EL maçlarında bel bağlananların ise o mücadelede payları az. Fiiliyatta iki ayrı FB iki ayrı ligde oynuyor. Haa, şimdi “iyiler daha zorunda, zayıflar daha kolayında oynuyor” demeye getirenler olursa, onlara şimdiden: hadi ordan !!!!!!

    • Sevgili sporsever, güzel yorumuna naçizane katkı vermek isterim. Dünkü maçta Wilbekin’in üçlük istatistiği 5/16 ! Eurolig’in en iyi şutörü Melih oynasa aynı şut pozisyonlarında en az 10/16 yapar mıydı yapmaz mıydı? Bunu sen de ben de biliyoruz ama bilmeyen birileri var ki biri koç diğeri de böyle bir oyuncunun oynatılmamasının hesabını sormayan yönetim. Bir oyuncuya bir maçta bu kadar çok üçlük deneyebilme imkanı nasıl verilir, hele ilk 6’sını kaçırmasına rağmen. Oyun gereği verildi ya da kredisi çok o yüzden veriliyor diyelim, aynı kredi neden Melih’e verilmedi,verilmiyor ve verilmeyecek? Şehmus’a da aynı şekilde. Oyun içinde ne zaman içeri drive etsek hep karşılığını aldık ama üç çeyrek yanılmıyorsam dört kere drive etmeyi becerebildik hepsi de sayı oldu sonlardaki Marko’nun kolay pozisyonu hariç. Hem sayı olmadı hem de Motley hücum faulü yaptı. Adım gibi eminim ki sürekli içeri drive ederek oynamak kanında olan Şehmus aynı pozisyonda sayıyı atardı hatta üstüne faul bile alırdı. Bıraksınlar bir maçı da figüran hale getirilmiş Türk oyuncuların kötü oyunları ve istatistikleri yüzünden kaybedelim diyeceğim ama ne fayda…

      • Değerli koç, senin benim ve bazı başka arkadaşlarımızın bu yakınması bu sitede fasiküller tutar, ama dediğin gibi ne fayda ? Basketboldışı ve kulübün yararının aleyhine de olsa bazı başka çıkarlar sözkonusu. Bir çok yerli antrenör bile bu işin içinde. Dışında görebildiklerim, Ertuğrul Erdoğan, Orhun Ene, Ernak kardeşler … Simsarsever yorumcuların bu isimlere yaptıkları saldırılara dikkat çekerim. Erman Kunter’e de saldırıyorlar. Tofaş başkanlığını da bırakan Efe Aydan maçları bile izlemediğini söylemişti yabancı bolluğundan, nasıl da köpürmüşlerdi o malum şahıslar.. Pek çok isim böyle küstürüldü veya usandırıldı. Mahmuti Gergin ile aynı kademelerden geçti Örs’ün yanında, aynı yaştaydı ve Efes’te çok daha başarılıydı, o zamanın rakip kulübü Ülker’i dize getiren de oydu, Efes’i Avrupa’da sıçratan da. O İspanya’ya çağrılırken öbürü İtalya’daki şampiyonluğuna karşın Avrupa’da çalışamadı bir daha, sadece mafyoz bir tipin başında olduğu Yunan apaçiler kulübünün ilgisini çekebildi. Bugün Mahmuti nerede, duyan var mı ? Ülkesinde dışlandı. Öbürüne ikinci kez milli takım verildi, süründürüp durmasına karşın ama o hiç orada düşünülmedi. O da GS’lı ama tam bir centilmendir, niye sesi duyulmuyor ? Ertuğrul Hoca da yurtdışına attı kendini. Gördüğüm, bir simsar işbirlikçisi çete tarafından basketbolumuzun esir alındığıdır. Eskiden olsa, Batur’lar, Granit’ler, Siyavuş’lar Örs’ler Seden’ler sopayla kovalarlardı bunları ama maalesef “Eski Türkiye” yok artık. Elbette bugünlerin sonu gelecek, ama er mi geç mi bilinmez. Maça dönersek, şu haftasonlarının “BSL” kadromuz var ya, o şekilde gitseydik Milano’ya ve o oyuncu süreleriyle oynasaydık kesin galibiyetle dönerdik görüşündeyim.

        • Aynen öyle fasiküller tutar ve yeni Türkiye! deyiz artık. Ah bir de Mahmuti dile gelse de niye senelerdir boşta olduğunu anlatsa ve tabii diğeri de niye İtalya’dan şutlandığını. Tabii dürüstçe ama neredee? Sevgiler…

  2. İlk olarak önce saygın olacak… Basketbola, sitemize, yorumlarına ve seni okuyan 40 yaşından genç kardeşlerime… Aynı saatte resmen bir f4 maçı olduğundan FB maçını izleyemedim.Eh ramazan , sahura kadar vakit çok ikinci yarının tamamının tekrarını izledim.Haa istatistiklere bakarak çok rahat yorum yapardım o ayrı… Şimdi yine yeniden gördük ki İtoudis’den beri hastalık devam ediyor; Calates durunca işler kesat Fb’de… Bu yıl belki de ilk kez Guduriç son periyotta büyük oynamış ama yine Calates’in olmadığı ikinci planda çakmış FB… Wilbekin 15 üçlük kullanır ve FB kazanırsa inanın daha kötü olurdu.Bu maçlar kazanç ki FB uzun süre Kritik dakika oynamadı. Bu arada Wilbekin ve Dorsey’in üçlük dışında faul dahil sayısı yok bu korkunç birşey.Takim sadece el üstü atarak , yetenek ile maç kazanamazsınız.Zaten Wilbekin 15 Dorsey 3 tane üçlük atıyorsa o takımda problem olur.Geçen maç Motley ‘e dikkat çekmiş FB’nin kurtuluş yolunu göstermiştim, bu maçta geri dönüş de başroldeydı…Bu iyi bir kazanç.Jasi’ye bir not takımı taşırken Motley, 4 faulle daha çok sahada kalabilirdi… Ayrıca Jasi son iki hücumda hiçbirşey çizemedi son top ise Tarık ‘in yine elinde patladı Allah’tan soktu şutu!!! Burdan diğer maça geçelim.Hep yazdım bu kadar başarılı takımın bu kadar basketboldan bir haber takımı olur!!! Pana-Oly maçı yorumlarına bakın , bu maç için bile yorum yapmışlar komplekslerinden Katalanlar fark atar inşallah demişler.” La FB için en güzeli Pana’nın kazanmasıydı” :)))))) Neyse Türk basketbolunun gururu Ataman yine tarih yazarak FB’nin ilk 2 şansını devam ettirdi.Geçen hafta Asvel maçında eleştirdiğim Mijatoviç ‘in aksine kötü ilk yarı sonrası resmen kasırga gibi döndü Pana ve 55-35 üstünlük sağladı.Koç farkı budur.Bir not da Clyburn-Efes koçları sorunsalına…. Ataman zaten elinde yaratıcı tek oyuncu olan Nunn’ı -ki takımda en çok toleransı olan oyuncu- aldı yanına verdi gözdağını , son periyotta soktu oyuna aldı katkıyı.Ayrica adama hayatında yapmadığı savunmayı yaptırıyor… ATAMAN ‘ın bir avantajı da resmen bir hafta da iki f4 maçı sertliğinde ve stresinde maç yaptı takımı.Birini kaybetti ki kendi top kayıplarından , birini ise 15 farktan gelerek kazandı.İkinci yarı soyunma odasında ne dediyse ikinci yarı top kaybı olmadı, ribaund verilmedi , hafiften üçlükler girmeye başladı… Hala 3.luk favorim Monaco 4-5-6 karışık, 7 ve 8 Euroleague en kötü takımları Maccabi ve Bologna( ki bakın buraya yazıyorum ikisi de play-inde elenecek) 9 ve 10 ise Baskonia-Partizan-Efes ve Milano ben 16 galibiyet kesin olmalı 17 olan zaten çıkar diyorum.Unutmadan Erman Baba FB’nin yenilmesi Efes için kötü oldu dedi amma velakin bence iyi oldu !?!?!?! Niye; 4lü hatta 5li averaj olursa Efes aynı galibiyet ile çıkabilir üst tura…Gerçi sıktı bu sıralama ama haftaya zaten belli olacak Efes-Baskonia maçı ile…

    • Haber Fb’nin maçı ile ilgili ama abuk yorumun içinde her zaman ki gibi gerginidis denen şahıs da var. Dürüst olup , gs ve efes’den sonra üçüncü hatta belki de birinci takımımın ve manevi babamın aynı saatte maçı olduğu için Fb maçını izleyemedim diyemiyorsun değil mi, aleyhimize ne varsa yapan ülkenin takımının koçu olan şahsa saplantılı manevi evlat seni…

  3. Arada olur böyle şeyler, ben koça da takıma da güveniyorum, her oyuncu her maçta çok iyi yüzdeyle oynayacak diye bir kural yok. Arada bir olur, aynı Real Madrid’de olduğu gibi, Barcelona’da olduğu gibi. Biz onları bu takimla oynadığımızdan daha iyi oynadık ve yendik, Saras daha önce.gelseydi şu an çok daha iyi yerdeydik, çok daha az mağlubiyetimiz olurdu. Artık önümüze bakacağız.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

15,872TakipçilerTakip Et
36,695TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

REKLAMLAR

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi