- Reklam-
Çaylak sezonunda oynadığı Fenerbahçe’nin sabır gösteremediği Carsen Edwards, Bayern’de harikalar yaratmaya devam ediyor.
Bayern Münih, Olympiacos’u 84-80 yenerken Carsen Edwards karşılaşmayı 30 sayı, 4 ribaund, 6 asistle tamamladı. Bir başka eski Fenerbahçeli Devin Booker da 20 sayı, 5 ribaundla galibiyette rol aldı.
Olympiacos’ta ise Sasha Vezenkov 16 sayı, eski Fenerbahçeli Tyler Dorsey 12 sayıyla öne çıktı.
- Reklam-
Sadece Fb değil diğer takımlarda da sabır yok yeni gelen oyuncunun ilk maçında dahi çok iyi performans göstermesini bekliyorlar. Bizdeki talep ve beklenti yüksekliği hiçbir yerde yok. Carsten gelmeden yıldız potansiyeli yüksek deniliyordu geldiğinde böyle olduğunu gördük ve o zamanki koçun ona tavrı ile yönetimin de iş bilmemesi yüzünden elden kaçtı 1-2 sene sonra yıllık 3-4 milyon euro’ya transfer etmeye çalışırlar. Ve işin kötüsü sabrı Türk oyunculara yani kendi insanlarına hiç göstermiyorlar sonuç hem lig kalitesi hem de milli takımlar başarısı olarak ortada ama hala aynı tas aynı hamam.
Yazıyorum ama çıkmıyor. “…bu ve geçen yıl Fenerbahçe’den gönderilenlerin kritik oyuncular olduklarını. …. Fenerbahçe ise menejerinin “üç yıllık program” (sanırsın ki basketbol değil de hükümet programı mübarek) gereği (yani simsar ilişkileri gereği) 40’ına merdiven dayamış Melli’yi geri getirerek kendi taraftarını aptal yerine koyuyor ama fena halde yanılıyor, tribün seyircisinde de reytingde de düşüşün önüne geçilemiyor, yurtiçindeki çifte kupalı şampiyonluk bile kesmiyor bir yerden sonra. Bu yönetim yatsın kalksın, Aziz Yıldırım’ın kulübün geçmiş şampiyonluklarının onaylanması mücadelesine takozluk eden demecine dua etsin, yoksa son kongrede ” gitmişlerdi.
“Yazmıştım zaten bu ve geçen yıl Fenerbahçe’den gönderilenlerin kritik oyuncular olduklarını. Basketbol Profösörü ayaklarına yatan ve beyinlerinde “stance” problemi yaşayan arızalı “yorum” uleması gidenlerin ne kadar eksik (Motley ve Şehmus’un gidişleri üzerine yorum ve tartışmalara gözatın, oralarda futbolcu Arda Güler hakkında bile ne zırvalar var, ne zırvalar, okuyun gülün) yeni transferlerin ise ne kadar isabetli olduğunu döktüredursun, Carsen Edwards Bayern’de iki yıldır döktüreduruyor, diğer gidenleri de göreceğiz gittikleri takımlarda… ” Carsen’in gidişine ses çıkarmayan ve Motley Şehmus gibileri gönderildikten sonra arkalarından “eleştiri” (!) döşeyenler, Faruk Obra’nın prangalarından kurtulup gittiğinde kin kusanlar,… hep aynı goygoycular.
Ey zavallılık abidesi, bir defa Carsen için defalarca olumlu fikirler yazdığımı, ona “Hormonlu Speedy Gonzalez” adını taktığımı bilmezsin, bilmemezliğe gelirsin, aynı şekilde Motley için de hep pozitif fikir sahibi olduğumu, özellikle enerjisini çok sevdiğimi belirtmiştim, bunları da bilmezsin. Basketbolu Saras’tan daha iyi bilemeyeceğim için asla oyuncu tercihlerine ait yorumlar yapmadım, yapmam. Gelelim Şehmus olayına, sen hiç Levent Topsakal’ın programlarını dinlemedin mi, defalarca yüksek dripling, stens kaynaklı topu saklama becerileri üzerine neredeyse her hafta dersler veriyor. Hatta zaman zaman aynı hataları Wade Baldwin’in de yaptığına dikkat çekiyor. Ben yıldız genç ve A takimlarında oynadım, Faruk Akagün, Mehmet Baturalp gibi efsaneler antrenorüm oldu. Altyapıyı yönettigim dönemde Mustafa Abi, Reha Biçer, Ermal Kuqo, Melih Sevda gibi oyuncuları Türk basketboluna hediye ettim, Fenerbahçe’ye, ülkemize dolar bazında milyonlarca katkı yaptım. Sen kimsin benimle aşık atacak, sen kimsin aynı platformda benimle basketbol konuşacak? kimsin? Ödlekçe isminden utanıp, kaçıp ayıyla yatağa girersin, söyle zavallı sen kimsin?
Bir diğer ilginç gösterge, bu siteden öbür branşın siitesine sallıyor, oradan da burayı “Fener düşmanı” “irin yuvası” falan ilan ediyor, kendi küfürleri zaman zaman yayınlanmıyor diye. Bi de bana diyor ödlek mödlek vs. Sende gram kadar yürek olsa bir damlacık delikanlılık olsa bu sitelerin birbirleri hakkında kendi dediklerini sitelerin herbirinin kendisine yazardın, “yayınlanmaz” diye gidip başka tarafta değil. Sen redaksiyonlardan bile çekiniyorsun. Ödleğin de önde gidenisin. Onlar da irin yumağını her zaman yayınlamıyorlar, ortalık fazla kokmasın diye. Benim dezenfeksiyonlar da yayınlanmayabiliyor. Sitelerde yorumcular kişiliklerini reklam etmemek, yazdıklarını başka alanlarda “sermaye” veya “malzeme” olarak kullanmamak – ya da öyle bir ithama maruz kalmamak – için rumuz kullanır, kimi de kullanmaz, “reklam nasılosa olmaz” diyerek, kişisel tercihtir, senin derdin görüş paylaşmak değil, kendini övmek, komplekslerini bastırmak, ama bastıramıyorsun, hayatta yüzüne gözüne bulaştırmadığın ne kaldı ki ?
Bu bir tehdittir, ahdım olsun, ona haber verin, ona bunu çok ağır bir biçimde, en ufak bir kanun dışı olaya girmeden ödeteceğim, bu zavallılık onun yanına kalmayacak. Er ya da geç onu bulup, gerçek yüzünü tüm platformlarda sergileyeceğim, sizin beceremeyeceğiniz adalet mutlaka yerini bulacak, burası pirelerin devlere hakaret ettiği, sizin olduğunu sandığınız muz cumhuriyeti değil, göreceksiniz…
Bu klavye delikanlısına gerekli yanıt döşendi, hem de somunlu cıvatalı. Görülüyor ki sonradan eklediğim parça altta çıkmış, ama asıl kısmı takılmışa benziyor yine. Olsun, anladın sen onu di mi, yukarıda beni “pire” kendini ise “dev” ilân eden dev lağım faresi ?
Kim olduğu, ne olduğu, neyi sakladığı, neyin reklamını yapmadığı, hayatında hiç bir şey başaramamış, sürekli aşağılandığı açık, korkak, ödlek bir sanal yani olmayan bir yaratık kim olduğu belli olan beni utanmadan arlanmadan, korkaklıkla suçlayabiliyor. dünyası o kadar sanal ki yapılmışları reklam sanıyor, kendini adam sandığı gibi. hayatinda tek bir şey başaramamış, buralarda ilgi çekmeye çalışıyor, kimsenin bunun yazdığı tek bir kelime ile ilgilendiği falan yok, yalnız bir egomanyak asla elde edemeyeceği bir itibar peşinde ama bu sanal dünyada yalanlar ve palavralar arasında bile gerçekleşemiyor. ne spora ne basketbola ne de buyuklerine, bu işe emek vermişlere saygısı var, ahlak yoksunu bu sanal zavallı bana korkak diyorsa karşıma cıkacak ve yüreği yetip altına etmezse bana buradaki palavralarını tekrarlayacak.
durun siz kardeşsiniz