Euroleague’de Türk derbisinde gülen taraf nefes kesen finalin ardından 82-80 skoruyla Anadolu Efes oldu. Bu sonuç tüm hesapları karıştırırken Fenerbahçe, Panathinaikos’un deplasmanda Bayern’i yenmesiyle ilk dört şansını kaybetti. Fenerbahçe beşinci veya altıncı bitirecek. Efes ise bu galibiyetle play in şansını çok artırdı.
Hücum anlamında beklentinin çok dışında bir oyun oynanırken hakemlerin ve masanın sürekli sıkıntı yaşamasıyla 2 saat 26 dakika süren bir karşılaşma oynandı. Hücum ritmlerinin hiç bulunamadığı mücadelede ilk on yedi dakika boyunca oyuna girmeyen Oturu özellikle son çeyrekte maçın x faktörü oldu. Maç sonunda Larkin ve Beaubois kritik topları sokarak takımını galibiyete taşıdı.
Öne çıkanlar…
Fenerbahçe BEKO: Johnathan Motley 10 sayı, 4 ribaund, Scottie Wilbekin 17 sayı (5/10 üçlük), 3 asist, Georgios Papagiannis 13 sayı, 8 ribaund, Nigel Hayes 10 sayı, 8 ribaund, Marko Guduric 15 sayı, 2 ribaund, 2 asist
Anadolu Efes: Shane Larkin 13 sayı, 4 ribaund, 5 asist, Will Clyburn 21 sayı, 5 ribaund, 4 asist
Karşılaşma son haftaların aksine korkunç bir hücum performansıyla başladı. İki takım da rekorlarla geçen haftaların ardından adeta kurşunları bitmiş gibi başladı. İlk 7 dakika sonunda 8-5 gibi bir skor oluşurken hücumlar çökmüş durumdaydı. Son iki dakika takımlar en azından çemberin yerini hatırlayabildi ve ilk çeyrek sonunda Efes’in 16-13 üstünlüğü vardı.
İkinci çeyrekte daha iyi daha istekli bir Fenerbahçe izledik. Efes’in yaptığı çok sayıda hatayı değerlendiren Fenerbahçe birkaç kolay basket buldu. Papagiannis hem hücum ribaundlarını forse edip hem de yüzdeli hücum ederek 8 sayı bulunca skor üstünlüğü de Fenerbahçe’ye geçti. İlk devre sonunda 36-32 Fenerbahçe üstünlüğü bulunuyordu.
Üçüncü çeyrekte daha keskin hücumları iki taraf lehine de izledik. Davis’in çeyrek başı üçlüğüne 2 dakikada 7-0 ile cevap veren Efes skoru eşitledi. Wilbekin sorumluluk alırken Fenerbahçe maçlarına bayılan Will Clyburn de cevap verdi. Çeyreğin sonunda iki takımın da hücumu stop ederken son çeyreğe 52-51 gidildi.
Son çeyrekte iki takım da neden Euroleague’in en değerli takımları olduğunu hatırladı. Harika bir mücadele izlerken iki taraf da rakibinin zayıf noktasına basmaya çalıştı. Maçın ilk 1.5 çeyreğinde hiç düşünülmeyen Oturu maçın tüm gidişatını değiştirdi. Hem dağıtım hem bitirici rollerinde çok etkili olup hücumu çeşitlendirdi savunmada ise bazı amatör hatalar yaptı. Maçın karar anlarında Fenerbahçe potaya gitmeye çalıştı ama Oturu duvarına çarptı. Efes ise Beaubois’nın isabetleriyle farkı bir anda 7 sayıya kadar çıkardı. Fenerbahçe rakibini hataya sürükleyerek çok kısa sürede 5-0’lık mini seri yakaladı. Beaubois ise durun ben buradayım üçlüğüyle farkı yeniden 5 sayıya çıkardı. Guduric ise çok zor bir üçlük isabetiyle farkı yeniden 2 sayıya indirdi. Shane Larkin maç topunda çok zor bir duruma girse de inanılmaz bir isabetle farkı 4 sayıya çıkardı. Tarık Biberovic tam sahadan getirip maçtaki ilk isabetini bularak farkı 1 sayıya indirdi. Elijah Bryant maç için serbest atış atttı. İlk serbest atışı kaçırdı ikinciyi isabete çevirdi. Nigel Hayes Davis maçı kazandırma şansını yakaladı ama maçın adamı Oturu şutu tehdit ederek isabet bulmasını engelledi. Karşılaşmadan Anadolu Efes 82-80 galip ayrıldı.
Bugün yine yoğun Fener mesaisi vardı. Voleybolda takım daha bütçeli Ziraat’ı ikinci maçta da beş sette geçti, şampiyonlar ligini garantiledi, şimdi – Galatasaray’ı zorlanmadan geçen – bir başka banka ile şampiyonluk finali oynayacak. Arkadan kadın basketbol takımı şampiyonluk finalinin açılışını açık farkla yaptı. Pazara ikincisi oynanacak, ama asıl önemlisi haftasonu evsahibi de olan aynı rakiple cuma akşamı oynanacak olan euroleague F4 yarıfinali. Orada yabancı hakemler koşulları eşitleyecek gibi, hernekadar Avrupa’da da hakemler evsahiplerini gözetse de F4’da böyle bir şey olmayacağını varsayıyorum. Akşamın üçüncü maçında ise Efes’in açlığı, hırsı ve kritik pozisyonundan kurtulma azmine karşı koymak kolay değildi. Takımlar birbini kırmak için çabaladılar, düşük skor ve şahane olmayan basketbol normaldi, ama sportif mücadele üst düzeydeydi. Maçı psikolojik anlamda kıracak ve ateşi yakacak asıl oyuncular tribündeydi, farklı kazanılan Türkiye Kupası finalinde aynı rakibe karşı katkı koyanlar yani, o zaman da belirtmiştim, bunlar euroleague’de de oynarlarsa daha güçlü bir Fenerbahçe olur diye, ama bir çok oyuncu, antrenör ve otoritenin de vurguladığı bu yöne kulak asan yok teknik ve idari yönetimde. Bakın bugün kazanan voleybol ve kadın basketbol takımlarına, ya da dün kazanan kadın voleybol takımına yerli-yabancı ayrımı var mı oralarda ? Yok ! Burada (kulüpte değil genelde tüm erkek basketbolda, buna bir tek Ercan Osmani’nin bugün görev aldığı Efes de dahil) ise “pasaporta bakılıyor” !!! Bizimkilere yakılann ışık bayrağımızın rengiyle aynı.
İlk olarak daha önce yazdığım tespit yine tüm sezonun özeti gibi; Kim derdi ki Ataman’ın Panası yılın en iyi savunma takımı olacak , Jasi’nin FB’si yılın en iyi hücum takımı olacak.Bu saptamama sadece bir ekleme yapacağım aşağıda… Maça gelirsek, Mijatoviç ne isterdi ; yavaş tempo-Calates başrolde olmasın-Pota altını kaptırmayayım.Allahtan başka birşey isteseymiş mübarek Kadir Gecesi o da olacakmış!!! Jasi ise yine Calates’in dominant oynamadığı bir maçı kaybetti.Haaa burda Wilbekin bu kez o açığı kapatmak için bireysel performansta tavana vurdu ama yetmedi.Jasi’nin yanlışları; Efes’in içerde bu kadar zayıfken(Basketbolu biraz bilen bu maçta 10 tane Oturu’nun ve Jones’un kâh savunmada nasıl yanlış yerde durduğu kâh adam değişmeyi hiç beceremediğini görür) Jasi daha ilk 5 hücumu üçlük atarak kurgulaması sorgulanır.Ayrıca maç sonu top kayıplarına da sığınmasın ; çünkü ilk yarı 10 top kaybına karşı Efes bunu averaja çevirmedi ve FB 4 sayı önde girdi ikinci yarıya… Açılış yorumuma gelince; yıllardır FB taraftarı Ataman’ın Efes’i için biraz da kıskançlıktan sallabol vs dedi ama artık Fb’de öyle ancak ve ancak!!! (daha önce bunu defalarca yazmıştım) Efes bunu asist üzerinden ve harika spacing ile yapıyordu FB’de ise tamamen bireysel beceri ile bunu yapıyor bknz son 1dk ‘da atılan üst üste üç tane üçlük, Efes’in ise Babuş ile bulduğu üçlük…Tabi bunu evindeki yüzde ile deplasman yüzdesi ile de ispatlamış oluruz. Mijatoviç’e tek eleştirim Papa ile eşleşmeyi hiç kafasında kurmamış olması, ikinci yarı Oturu ile buna çözüm buldu. Oturu’da tüm savunma acemiliğine karşın hücumda içine Joviç girmiş gibi oynadı!!! Şimdi modu değiştirelim ve artık Efes’in play-in garanti (yani ikinci bir Asvel olmaz herhalde!) olduğuna ve FB’nin de sıralaması belli olduğuna göre artık SUSMASI GEREKENLER’e gelelim ya da basketboldan bir haber olanlara!!! 1-Bırak Avrupa’yı belki de dünyada son yılların en başarılı KADRO MÜHENDİSLİĞİNİ yapan (Efes+Pana)Türk basketbolunun gururu Ataman’a trollük yapmayı bırakın.2-Yok Kasım sonu, yok Aralık başını göremez dediğiniz Ataman’ın öpün elini ya da susun , 40 yaşından genç kardeşlerimi zehirlemeyin! 3-Yok Pleiss ile bu yaşta nasıl uzun sözleşme yapılır yok Babuşla bu yaşta niye devam eder, Clyburn kafasına göre oynar goygoyu azalarak değil hemen bitsin!!! 4-Sadece İçinizdeki Ataman kompleksi sebebiyle timsah gözyaşları döktüğünüz Erdem Can’a şans verilmeliydi, sabredilmeliydi, sindirilmeliydi, yutulmalıydı geyiğini bırakın artık! 5-Evet belki yabancı ama içimizden biri olan Mijatoviç’in ; Erdem Can’ın günahlarını resmen kazıya kazıya temizlediğini hepimiz kabul edelim.6- Larkin’in sezonu olacağı belliyken, Ataman tüm Avrupa’ya Clyburn nasıl kullanılır dersi vermişken(hayatının en iyi üçlük yüzdesini yakaladı) , takım gözü kapalı top oynarken bundan faydalanmak yerine gereksiz işler yapan Erdem Hoca’yı yapıcı eleştirelim ki bir Türk koç olarak bir daha böyle tüm taşları yerine oturmuş bir takıma katılırsa aynı hataları yapmaması için susun!!! 7-Yıldız oyuncu nasıl kullanılır, bu da kimden öğrenilir ; siz çok iyi bilenler bu sefer susmayın ve haykırın , içinizi dökün…Rahatlarsınız… Gelelim bu haftaya ama o aşağıda…
Şimdiiiiiiiiii…Yine bir İspanyol lobisi izledik…Real-Baskonia maçı!!! Hakemler ve Real koçu Mateo maçı Baskonia kazansın diye çok uğraştı.Niye; hakemler ucuz faul çalarken Mateo bir dahilik!!! yaparak yanmayı bırak gezegeni güneş kadar ısıtacak Howard ‘ı gitti son iki dakika Hezonja ile savunmaya calisti!?!!!?!! Howard neredeyse yarısı kadar olduğundan , hiç topu potaya atmadan faul çizgisine defalarca geldi!?!?! Savunma hücum değişiklikleri ile de devamlı, savunma – hücum da girdi çıktı Howard böylece onu saklayabildi Dusko!?! Kazan kazan yani… Mateo’da KAYBET KAYBET… Gereksiz zamanda büyük resmi gördüklerini sananlar , biraz takip etseniz; Valencia, play-in şansını kaybetmişken hatta Euroleague seneye ben bu İspanyol takımını, ortakları nasıl kündeye getirip yeniden lige dahil ederim planlaması yaparken Baskonia’nın da dışarda kalması mümkün değildi.Neyse tek sevincim Euroleague’in şımarık çocuğu, hiç bir başarısı olmamasına rağmen ligde oynama hakkı kazanan hatta utanmasa programa ortak olacak Partizan’ın ve Kızılyıldız’ın dışarda kalması.Operasyon olmasa Efes 8. olup saha avantajına sahip olacaktı gerçi büyük ihtimalle Play-in de ya Baskonia yada Virtus ile eşleşeceğimizden şansımız çok fazla!?!FB ise eşleşeceği takımı bile seçebilir Barca yada Monaco…Ki yukarı grupta ATAMAN Pana’sı dışında formda takım yok!?!?! İbo’yu da unutmadım; Doğal olarak üzgündü bir Fb’li olarak ama yerinde ve güzel yorumlar yaptı.Tepkiye gerek yok…