Pazartesi, Ekim 7, 2024
spot_img

İstanbul’da Bitiremedik, Monaco’daki Son Maça Kaldık

- Reklam-
a href="https://weekendcup.com.tr/">
a href="https://weekendcup.com.tr/">

iki takımın da çok iyi savunma yaptığı nefes kesen maçta Monaco’ya 65-62 kaybetti ve seri 2-2 eşitlendi. 5 saniye kala fark 1 sayıyken Wilbekin maç topunu kullanamadı. Monaco’da oynanacak beşinci maçı kazanan taraf Berlin biletini alacak.

İki takım da post up hücumlarıyla başladı, düşük isabetle geçen ilk dakikada 4-4 beraberlik oluştu. Bu bölümde Fenerbahçe ‘in savunduğu adamlarla atış buldu. Maçın ilk üçlük isabeti 6. dakikada ‘ten geldi, ardından Wilbekin üçlüğü gönderdi: 12-4. Monaco, Mike James’in çembere ataklarıyla periyod sonunda farkı 4 sayıya (15-11) çekti.

Monaco 2 sayıya kadar yaklaşmışken müthiş savunması, Wilbekin ve Guduric’in üçlükleri ile farkı 8 sayıya (21-13) çıkarınca 2. dakikada Monaco’yu mola almaya zorladı. Fenerbahçe hücumda ritmini kayedince 6. dakikada skor 26-24 oldu, Okobo’yu etkili kullanan Monaco 8. dakikada skoru 30-30 eşitledi. Papagiannis’in sonlardaki basketfaulü ile Fenerbahçe soyunma odasına 33-30 önde gitti.

Fenerbahçe 25 ribaundla bir devre için ‘de kulüp rekorunu kırdı.

Üçüncü çeyrek karşılıklı üçlüklerle başladı, 4. dakika Fenerbahçe’nin 42-36 üstünlüğü ile geçildi. Monaco hızlı hücumlarla 7-0’lık seri yakaladı (43-42), 7. dakikada farkı 4 sayıya (48-44) çıkardı. Son periyoda Monaco 48-47 önde girdi.

Ters eşleşmeyi yakalayan Marko Guduric dördüncü çeyreğin ilk hücumunda çembere gidip skoru Fenerbahçe lehine çevirdi: 49-48. Tarık Biberovic altı buçuk dakika kala üçlüğü gönderdi: 52-49.

Son üç buçuk dakikaya Monaco 56-52 önde girdi. 3 dakika kala Calathes ikinci serbest atışı kaçırdı, ribaundu alıp farkı 1 sayıya (56-55) çekti. Monaco son 1:47’ye 58-57 önde başladı, 57 saniye kala şut saatinin son saniyesinde Mike James üçlüğü attı: 61-57. Wilbekin’in 2 serbest atışından sonra Fenerbahçe baskısına Monaco topu kaybetmek üzereyken şans topuyla Donta Hall 40 saniye kala boş fast break buldu: 63-59. Guduric 22 saniye kala tepe üçlüğü ile Fenerbahçe’yi oyunda tuttu: 63-62. Monaco ön sahadan topu 5 saniyede oyuna sokamadı ve hücum sırası Fenerbahçe’ye geçti. Wilbekin çembere gidemeyince floater denedi ancak top çemberden döndü. Donte Hall’un basketi maçın skorunu belirledi: 65-62

Öne çıkanlar…
: Georgios Papagiannis 10 sayı, 10 ribaund, Nigel Hayes-Davis 10 sayı, 6 ribaund, Marko Guduric 14 sayı, 2 ribaund, Scottie Wilbekin 11 sayı, 2 ribaund, 3 asist
Monaco: Elie Okobo 13 sayı, 2 asist, Donatas Motejunas 10 sayı, 2 ribaund, Mike James 10 sayı, 2 ribaund, 2 asist

YouTube video
- Reklam-

5 YORUMLAR

  1. Derin analize gerek yok, Fb’nin kendi evinde bu kadar stresli oynamasını ve beklenmedik şekilde kötü hücum etmesini ummuyordum ama 18 saniye kala top bize geçmişken maçın en önemli hücumunda Calathes niye çıkar ve Wilbekin niye öylesine zorlar? Madem zorlayacak bari son saniyeye kadar bekleseydi daha iyi olmaz mıydı? Maçın genelinde stres kaynaklı organizasyon sorunu vardı ve bunun da sebebi stresi yönetemeyen koç başkası değil. Son maçta da böyle aşırı stresli oynanırsa iş zor. Şimdiden başarılar…

  2. Stres oyunu çok etkiledi. Muhteşem seyirci görüntüleri de oyuncuları baskı altına aldı. Nedense oyuncular işi bireyselliğe döktü. Wılbekın’a bu özgürlüğü koç mu tanıyor bilemiyorum. Topu eline aldı mı geriye kalan diğer dört oyuncu onu izliyor ve top onların eline değmiyor. Takımın ikinci bir gerçek guardı olmaması bireysel oynamanın birinci nedeni.. İkinci neden ise Motley’in olmaması…Pota altına inen toplar kayıp olarak hanemize yazıldı. Hayes üç, Tarık iki, Papagiannis iki topu çemberden geçiremedi. Oysaki yanlarında rakip oyuncu bile yoktu ya da uzaktı. Elden top vermeler ise tamamen strese, baskıya ve yorgunluğa bağlı etkenlerdi. Sanırım Motley beşinci maça yetişecektir. F.Bahçe Beko Monaco’yu orada yenecek güçtedir ve yenmiştir de…Elense dahi Türkiye’nin yurt dışında medar ı iftiharı, gözbebeği , Türkiye’nin kaşıkçı elmasıdır. Gönülden alkışlıyorum. Biz basketbol severlerin bugün bu sayfalarda olma nedenimizdir.

  3. Saras bireysel oyundan şikayetçi ama sorumlusu kim ? Öyle veya böyle yıllar önce Fenerbahçe makine gibi oynayışıyla EL kupasını kazansın kaybetsin özel bir saygınlık oluşturmuştu, bu saygınlık Avrupa sınırlarını bile aşmıştı. Obra sonrası gelen Sırp koçlar ve onlardan sonraki son ikisi döneminde takım adım adım o stilden uzaklaştı. (İlginç olan son ikisinin Obra’nın okulundan çıkma olmalarıydı, o da ayrı konu.) Bu seride dört maç arasında yitirilen iki maçta da kritik son topları bozuk para gibi harcayan aşırı egolu guard’a bu şansı veren bir kenar var sonuçta. Bu guard Maccabi’yi taşıdı, ayakta tuttu ama Fenerbahçe’nin beklentisi onun bireysel tutkularını aşıyor, bu nedenle de uyuşmuyor. Kendisi ise asla bir Mike James değil. Onunla yarışa kalkışmaktan vazgeçirecek bir irade lazım. İl beşte başlatmamak çözüm olmadı. Çatlak diyorlar Mike’a ama parkede oyun sırasında çatlak matlak değil, çok rasyonel. Scotty gibi beş kişiye karşı bir kişi oynamaya kalkışmıyor kritik anlarda, çatlaklık denen şeyleri kenara gelince yapıyor. Fransız takımları daima çok mücadeleci, moral ve profosyonellik olarak da üstünler. Bizim süper egolu guard ise kritik anlarda topun sadece kendisine ait olduğuna inanıyor, üçlükse üçlük, elüstüyse elüstü, birebirse (beşebir aslında !!!) birebir. Kendi dört arkadaşını ekarte ediyor, rakibin değil. Böyle iki maç değil, kaç tane maç gitti şimdiye dek rakiplere …Genelde ise sert savunmada iki taraf da başarılıydı ama Fenerbahçeli skorerlerin elleri daha çok titredi, kolay basket şansı verilmeyen maçta disiplinli ve soğukkanlı olamadı Fener, bu maçı hiçbir şekilde haketmedik. Az sayı farkına karşın rakibin bariz psikolojik üstünlüğü maç boyunca ayan beyandı. Monaco bu üstünlükleri sayesinde çok iyi bir takım. FB’nin bu seriyi 3-0 veya kazayla 3-1 – ama muhakkak – geçmesinin normal olduğunu iddia eden spor bilmezler Efes’in de Bologna kadar iyi olmadığını anlayamamışlar, “patates takımına” elendiklerine hayıflanmışlardı. Bu serideki benzer kesin yorumları da akıllanmadıklarını kanıtladı. Basketbol bir dans yarışması ve estetik boy ölçüşme değil, bir sportif yarışma. FB bu anlamda üstünlük gösteremedi dört maçta. Beşinci maç ortada, şimdiye kadarkiler gibi. Ama F4’a gidecek olursak bu istikrarsızlıklarımızla gideceğiz. Rakipler bizim nasıl durdurulabileceğimiz hakkında özellikle bu maçın videosundan faydalanmaya çalışacaklardır sanıyorum. Bu seriden çıkacak takım EL kupasının da ağır favorisi gibime geliyor. Geçen yıldan daha deneyimli olan Monaco da beşinci maçı kazanırsa F4’da geçen yılki gibi bocalamaz. FB de kazanırsa orada “kesinlikle” bocalamaz ama kritik anlarda zeki bir “guard kararı” FB’de maalesef “kesin” değil. Maç kadrosunun yapılışı (bileşimi) da zaten neredeyse tüm EL boyunca takımı baştan zayıflatan bir öğe.

  4. Açıkça durumum şu; “Bilemiyorum Altan bilemiyorum!!!” Taraf olduğumuz için seri boyu espirili bir şekilde Obradoviçlerden Sasa’yı iğneledik, Jasi’yi yapmadığımız kadar göklere çıkardık… Dolayısıyla ben , hazır moraller bozuk espirili şekilde devam edeyim.İlk olarak basketbol en eğlenceli oyun dolayısıyla eğlenmek gerek izlerken bazıları gibi strese girmeye gerek yok…Oyun kalitesi olarak en kötü seri olsada ailecek en çok eğlendiğimiz seri oldu (özellikle ilk maç)Açarsam eğer; merak etmeyin Obradoviçlerden Sasa benim yazıları okumuyor!!! İlk maç niye yok dediğim Adamım Hall’u ya tutarsa deyu attı oyuna… Kesinlikle Quattara ve Hall maçın ve serinin dönmesinin iki sebebi. Neyse , Monaco, atletik oyunculardan kurulu olduğundan izlemesi eğlenceli takım.Biz zaten millet olarak atletik oyuncuları(uçan kaçan) severiz bu yüzden oğlum Diallocu , ben ise Hallcuydum yıllardır…İlk 3 maç oğlum çok dalga geçti benle, bugün intikamımı aldım. Geri koşmayı unutup smaç yapmasına koptuk… İkincisi ben Monaco ‘ya mucize lazım ama onu bile haketmediğini yazdım. Çok kafa yordum FB niye yenildi?(yarınki gazete yorumlarını çok merak ediyorum, çok şut attı o yüzden yenildi meyalinde yazanın ağzına kürekle vururum yalnız) Cevabı , bence serinin başından beri en başarılı kişisi Jasi de buldum!?!?? Mucize bence Jasi…Tamam Barca yıllarında Ataman karşısında “gözüne fener tutulmuş tavşan gibi kaldı ” ama bugün Sasa ne yaptı da , Jasi’nin kafa durdu çözemedim.İki 5 numara oynattı ya la!!! Sasa bu Sasa, saçma sapan bir karar verdi ve başarılı oldu bence klişe olur.Çünkü iki , beş numaranın ne alakası vardı!?!?!? Tabi FB 32tane 3lük kullanırsa bu sanki muhteşem bir taktik sayılabilir!?!?!? Haaa düşünün iki 5 numara ile ribaund bile alamadı Monaco, FB en çok ikinci şans sayısı bu maçta buldu sanırım :)))) Kabaca olacak ama şansa bala yendi bu Monaco… Jasi’nin performansı dışında başka yorumum yok. Ama saha dışında bol malzeme (geyik) var… Tabi bu saha dışı olayları “çok hassas olan” fblilere birakiyorum !!!Twitter’da da çıktı gerçi Ali Koç ‘un oğlu maç sonuçu “haklı olarak” çıldırdı, ergen çocuk olabilir ki babasının bu kadar başarısız olması onun da dengesini bozdu. “Haklı” ifadesi derken tabi maç sonu yaşanan rezilliğe degil babasının beceriksizliği onu da yoruyor… Babası tribünden atlarsa oğlu da !?!?…..!???? Eh bu kadar yeter! Diğer olay FB’nin takım olarak en loser takımının tribüne gelmesi ki başlarında Mert Hakan Yandaş!!!! Geldi tribüne vasatlığını takıma bulaştırdı resmen…. Bir diğeri spikerin “kırmızı giyinmesi” ve değiştirmek zorunda kalması elbisesini… Umarım fake haberdir… Fb’li arkadaşlar yazarlar… Klasikleri (maç sonu bahane) yazmıyorum, son topu Guduriç’in kullanmaması, Sestina’ya daha az süre verilmesi. bla bla… Tabi yenilginin baş aktörü İboooooo!?!?? Geçen haberde birisi, babasının oğlu gibi korumuştu.Şimdi İbo değil de İbrahim Kutluay olsa hiç spiker M.James’in sakatlığı anlatırken “onun hastalığı kafadan der mi!?! Eee nerde ahlak nerde etik ,spiker hocam aman böyle dediniz uğursuzluk vs derken M.Jamer son atılan üçlükle yeniden dogdu.Ehhh İbo tecrube edinsin bunları. Ayrıca spiker ile beraber daha faul hakkı dolmadan 5dk boyunca faulü kim atacak tartışması yapıp, rakibin faul hakkından haberi olmaması!?!?? Hahahahhahahha… Hakemlere gelirsek bu hakemleri bahaneden çıkan olursa , çarpılırız aman dikkat, O beş saniye Yunanistan’da çalınmadı!!?!?!?!?!?!!!! Neyse Son maç derseniz!?!?! Fener Guduriç’i drive ettirirse elini kolunu sallayarak maçı alır.Tabi Wilbekin’i frenler ve atacak zaten ama şutu biraz isabetli atarsa… Geçmiş olsun diyelim arkadaşlara…

    • Sen niye taraftarı olduğun gs,efes ve yunan takımı hakkında yorum yapmıyorsun da gelip burada olmayan bilginle ahkam kesiyorsun manevi evlat mertis babayannis? Taraftar olduğun kulüplerin seyircisine gırtlak kesme hareketini yaparlarsa tepki verilir mi verilmez mi? Başkanın oğlu da tepki verdi haliyle. Başarısız dediğin başkan şirketlerini kulübe sponsor yaptı cebinden ciddi para harcadı, birçok branşta ortada olmayan futbol kulübü gs’nin başkanı da otelinde kamp yapan kulüp sporcuları için kulübe fatura kesti,tek branşta mücadele eden, yaptığı harcamaları vergiden düşen efes başkanı da salon bile yapmadı. Ayrıca senin gs ve efes basketbol takımında efsane olup da tv’de yorumculuk yapan bir oyuncu varsa söyle onu getirtelim Fenerbahçe maçlarında Fenerbahçe efsanesi İbrahim’in yerine yorumcu yapalım olur mu?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

33,250TakipçilerTakip Et
37,460TakipçilerTakip Et
65,321AboneAbone Ol

popüler

zonguldak psikolog
zonguldak bireysel terapi
online terapi