London Lions geçtiğimiz sezon yakaladığı çıkışı sürerek yoluna devam ediyor. Şu an İngiltere’de ilk sırada yer alan ekip EuroCup’ta yarı finale kaldı. London Lions’ta ikinci senesini geçiren asistan koç Polat Kaya ile yarı final maçı öncesi bir röportaj gerçekleştirdik.
Polat Kaya yeni kariyerinde özel bir başarıya çok yakın.
-Aktif oyunculuğu sonlandırmanın ardından çok başka bir noktada yeni kariyerine başladın. İlk senende de konuşmuştuk zaten. Şu an nasıl gidiyor her şey senin için?
Bu sene yalnızca takımdaki değil aynı zamanda şehirdi de ikinci yılım, dolayısıyla birçok şey rutine dönüşmüş vaziyette ve çok daha keyifli. Şu an için her şey çok güzel ve istediğim gibi gidiyor. Umarım sezonu da hedeflediğimiz gibi şampiyonlukla noktalarız.
-Bu sezona çok daha iddialı bir başlangıç yaptınız. Transfer dönemindeki kadro planlamanızdan biraz bahsedebilir misin?
Geçen seneki kadro büyük ölçüde korunup üzerine eklemeler yapıldı. Anlaşılan oyuncalarsa Coachun ve GM’in ya tanıdığı ya da takip ettiği oyunculardan oluştu. Bu noktada kadronun genel iskeletini korumanın başarıya etki ettiğini söyleyebilirim.
-Transfer sezonunda merak ettiğim şeylerden biri de çok iyi isimleri kadroya ekleme süreciniz. İngiltere futbolda marka değeri çok yüksek bir ülke olsa da. basketbolda öyle değil. Dolayısıyla iyi oyuncuları da ikna etmek zor olsa gerek. Siz bunu nasıl başardınız?
Aslında bu belirttiğiniz dezavantaj gibi görünen durumu burada avantaj olarak sunuyoruz:) Öncelikle Londra gibi bir şehirde yaşama ve basketbol oynama fırsatı, sonrasında da Eurocup organizasyonunda bulunuyor olmamız bizi cazibesi olan bir kulüp haline getiriyor.
-Bu sene gerçekten hedef daha öncesinde de konuştuğumuz EuroLeague daha yakınsınız. Yarı finale kaldınız ve favorilerden biri olarak görülüyorsunuz.
Her geçen gün Avrupa basketboluna daha yakın bir organizasyon haline geliyoruz ve bizim de büyük hedefimiz kıtanın en büyük organizasyonu olan Euroleague’de olmak ve Eurocup’ta yarı finale kalarak bu hedefin çok uzağında olmamak bizi heyecanlandırıyor. Belki klişe olacak ama adım adım ilerlenen bir durum var. Bir basketbol tarzımız var ve bunu en iyi şekilde uygulamanın peşindeyiz. Sonuçlara da bakıldığında da buraya kadar güzel bir dönem geçiriyoruz diyebilirim.
-Aktif oyunculuk kariyerini bıraktıktan sonra yine özel bir başarıya imza atmak üzere olduğunu görüyoruz. Hem Avrupa’nın hem de İngiltere’nin bence İngiltere basketboluna olan algısını ve bakış açısını komple değiştiriyorsunuz. Bunu yapan isimlerden biri olmak sana ne hissettiriyor?
Öncelikle değişimin ve gelişimin bir parçası olmak beni inanılmaz mutlu ediyor. Bu “bilinirlik ve değişim” şehirde çok fazla hissediliyor. Ama ülke dışında da epeyce bir ilgi var. Yine bahsettiğiniz gibi futbolun beşiği olan bir ülkede sadece iki yıl içerisinde global anlamda bir “marka ve kültür yaratma” sürecinin parçası olmak da çok güzel. Elbette bir de ülkemizi Avrupa’da bu seviyede temsil eden koçlardan biri olmak beni ayrıca gururlandırıyor.
-Sosyal medyayı iyi kullanan bir organizasyonsunuz. Burada da sizin de etkinizle takım yakından takip ediliyor. Sana nasıl geri dönüşler geliyor?
Sosyal medyayı iyi kullanan takımlardan biri olduğumuzu düşünüyorum ve bu bizi takip edilmeye değer bir takım yapıyor. Bunun dışında da beni tanıyan yakınlarım ilgilerini ve desteklerini bazen tebrik ederek, bazen de başarı dileyerek gösteriyorlar.
-Ülkemizde özellikle TBL takip edenlerin bilip sevdiği bir isim Matt Morgan. TBL’de oynayıp sonra Avrupa’ya giden yabancılarda kolay kolay gördüğümüz bir şey değil takımın en iyi olmak ve lige damga vurmak. Morgan’la ilgili neler söylemek istersin?
Matt ile oyunculuğumun son senesinde, kendisi Konya’da oynarken rakip olduk:) Kariyer süreci çok güzel ilerliyor bence, sahip olduğu hızı ve çabukluğu, çok iyi bir şutör ve takım arkadaşı olması onu bir sonraki seviyeye taşıyacak güçlü özellikleri.
-London Lons’un önümüzdeki hedefleri ve eklemek istediklerini de son olarak alabiliriz….
Sezonun sonuna yaklaşıyoruz ve bizim için harika ilerleyen bir süreç var, dilerim en iyi şekilde bitirerek sezonu tamamlamış oluruz. Göstermiş olduğunuz ilgi ve bu röportaj için de çok teşekkür ederim.