- Reklam-
Beşiktaş Koçu Dusan Alimpijevic, seriyi 1-1 eşitledikleri Bourg maçının ardından basın toplantısında soruları yanıtladı.
- Bugün salondaki atmosfer, hayatımda gördüğüm en iyi ve en çılgın atmosferlerden biriydi. Bu sezon EuroCup takımları arasında salon atmosferi en güçlü olan takım biziz. Taraftarlarımızın yarattığı bu atmosferden dolayı çok gururluyum çünkü takımın müthiş bir mücadele ruhuna sahip olduğunun farkındalar. Bu yüzden tüm taraftarlarımıza teşekkür ederim.
- Maça gergin başladık, belki bu müthiş atmosferin de etkisiyle başlarda baskıyı üzerimizde hissettik. Bulduğumuz boş atışların ve boş turnikelerin yarısını bile isabete çevirsek ilk yarıyı rahat şekilde önde tamamlayabilirdik. Devre arası soyunma odasında oyuncularımıza çok iyi savunma yaptığımızı, şutlarımız girmese bile her şeyin yolunda gittiğini ve boş atış bulduğumuzda denemeye devam etmemiz gerektiğini söyledim.
- Bugün oyuncularımız birer kahraman gibi oynadılar, Beşiktaş armasına ne kadar saygı duyduklarını gösterdiler. Bu yüzden hepsiyle gurur duyuyorum. Bugün sahada bayılan Matt Mitchell’ın dün gözüne idmanda parmak geldi, sabah kahvaltıda gözü çok kötüydü. Neredeyse tek gözü tamamen kapalıydı. Ona kahvaltıda gözünün kötü gözüktüğünü ve hastaneye gitmesi gerektiğini söyledim. Matt bunu reddetti ve bana ‘gözüm tamamen kör olmadığı sürece oynamak istiyorum’ dedi. Bugün bu mantalite sayesinde kazandık. Finallerde Sinan Erdem’e bir kez daha gelebilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
- Matt Mitchell’ın durumu şu an gayet iyi, tedbir amaçlı olarak geceyi hastanede geçirecek. Ne yazık ki basketbolda böyle talihsizlikler olabiliyor, bu gibi sakatlıklar da sporun bir parçası. Hakemler ortada kasıtlı bir temas olmadığı için normal faul çaldıklarını söylediler. Pozisyonun tekrarını izlemedim, bu yüzden dediklerine inanıyorum.
- Bourg ilk maçı rahat oynadı çünkü ‘kazan ya da eve dön’ maçı değildi. Üçüncü maç ise öyle olacak, bu yüzden ilk maçta olduğu kadar rahat olmayacaklardır. Evet, ‘kazan ya da eve dön’ maçlarını seviyorum. Şu ana dek bu maçlarda şansım yaver gitti. Takımımızın üçüncü maça en iyi şekilde hazırlanabilmesi ve kazanabilmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.
- Beşiktaş’ın EuroLeague‘e geri dönme ihtimali beni çok heyecanlandırıyor. Hayalimiz bu. Bu yalnızca benim hayalim değil, kulübümüzün de hayali. Bu konuda kulübümüzle aynı düşünüyoruz. Açıkçası şu ana dek ilk yılımızda harika işler yaptık, ilk senede yaptıklarımızdan dolayı çok gururluyum. EuroLeague’e gitme fırsatına dört kolla sarılacağız.
- Beşiktaş’ta çok mutluyum. Taraftarlarımızı çok seviyorum, aramızda özel bir bağ olduğunu hissediyorum. Kulübümüzle ortak doğrultuda hedeflerim var, aynı şekilde düşünüyoruz.
- Reklam-
Bu ülke aklı başında bir yer olsaydı yaptığın terbiyesizliklerden sonra sen coktan gitmiştin de ne diyelim burası artık yeni Türkiye!
Düşün artık şu adamın yakasından. Beşiktaş bir basketbol maçında en son ne zaman 16 bin kişi topladı? Adam başarılı ve adrenalin yüklü iken yapılan bir anlık bir hareket bunu görmezden gelmek için bir sebep değil. Oyuncusuna tokat atan, küfreden olduğunda “evet ama başarılı ve kariyerli bir koç, o aslında oyuncusunun iyiliği için yapıyor” diye düşünüldüğü gibi buna da “evet ama maç ortamında olabilir bunlar” deyin ve geçin, takılıp kalmayın bu kadar.
Ne oyuncusuna tokat atanı ne orasını burasını tutup rakip koçun parmaklarını bükeni ne de rakip tribünlere küfür edeni savunanın da savunulmasının anlamı da yok. Bu arkadaşın yaptığının maç ortamında olabilir diye umursanmamasının da. Aynısını onun ülkesinde Türk bir oyuncu veya koç yapsın görelim bakalım ne oluyor. Böylelerine prim verip takılmayın bu kadar diyenlerin çok olduğu ülkede ahlaklı sporcu yetişmez, yetişmiyor da…